ME
NU

OMELIE / Omelie TR

02 apr 2017
02/04/2017 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – 5. Pazar Günü – A

02/04/2017 – PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ – Pazar Günü 5. – A 

1.Okuma Hez 37,12-14 * Mezmur 129 * 2.Okuma Rom 8,8-11 * İncil Yh 11,1-45

“Derinliklerinden sesleniyorum sana, Rab’bim!”: Bizi bekleyen dirilişin peygamberliğini okuduktan sonra dinlediğimiz mezmur bu şekilde başlayarak dua etmemize yardım etmektedir. Günahımızın derin uçurumunda, dünyanın günahının her yerde yarattığı sefaletin derin uçurumunda bizler sıkıntı çekmekteyiz. Rab’be doğru sesleniyoruz, çünkü yeni hayata dair ümidimiz var. Bu hayat, yepyeni olacaktır, çünkü onda, Allah’ın içimize koyduğu ruh işleyecektir. Artık egoizmin, kendi kendimizi düşünmenin, korkularımızdan gelen kaygıların egemen olduğu bir hayat yaşamayacağız. Bunun yerine Baba’nın arzularından canlandırılmış bir hayatı yaşayacağız. Babamız; bu dünyada hükümranlığını başlatmak istiyor, sevgiye dayanan projelerini gerçekleştirmek istiyor, adının kutsallığını herkese açıklamak istiyor, öyle ki olabilen her şekilde sevgisine tanık eden bir halk şekillendirilebilsin Kutsal Ruh’un gelişi ve bundan gelen yeni hayattan bugün Aziz Pavlus da söz etmektedir. Kutsal Ruh’un içimize girdiğinde hayatımız gerçekten farklı, gerçekten yenidir, çünkü bizler artık “bedenin etkisi altında” olmamaktayız. Bunun yerine diriliş tecrübesini yapmaktayız ya da yapmakta olacağız: Yaratılmış şeylerin egemen oldukları maddesel bir hayattan; Baba’nın sevgisinden sevinen, bu sevgini benimseyip etrafına göğün güzel kokusunu ve tadını yayan bir hayata geçireceğiz. İsa daha şimdiden tamamıyla bu yeni hayatta bulunmaktadır, bizse sadece zayıf ve süreksiz bir şekilde, sadece İsa ile birleşince bu yeni hayatı tadabilmekteyiz.

Bu ilan, hayata dönüşen Lazar’ın olayını dinlememize hazırlık oldu. Ve de bu olay, bizzat İsa’nın dirilişinin haberini duyacağımızda tamamen imansız olmamamıza yardımcı olacaktır. Lazar’ın hastalık, ciddi bir hastalıktır; o kadar ciddi ki, Lazar’ın iki kız kardeşini endişelendiriyor; ve onlar İsa’yı çağırttılar. İsa, onların hekimidir, ve hatta hekimden çok daha iyisidir. O, Kudüs’ten uzaklaşmıştı: Bu kent, O’nun için tehlikeli olmuştu, çünkü oradaki Yahudiler O’nun ölümünü istiyorlardı. Dostunun hastalığının haberi O’nu endişelendirmiyor ne de O’nu acele ile davranmaya itmiyordu. İki gün daha O, O’nun saklanma yerinde kalıyor. Artık ölmüş dost için Kudüs’e gitmeye karar verdiğinde, korkan öğrenciler O’nu bundan vazgeçirmeye ikna etmeyi çalışıyorlar. Tomas’ın sözlerinden, öğrencilerin Kudüs’e dönmenin onlar için de tehlikeli olacağından bilinçli olmaları belli oluyor. Fakat İsa, ne Kendi hayatı için ne de öğrencilerinin hayatları için kaygılanmıyor. O’nun için önemli olan, “Allah’ın yüceliği”dir. Gerçekten de O’nun Beytanya’ya dönüşü, Allah’a şan veriyor. Marta için de Meryem için de, imanının içeriğini göstermek için fırsat oldu. Belki de onlar, söyledikleri sözlerinin derin anlamlarını anlamamakta bile idiler: “Evet, Rab, senin dünyaya gelecek olan Allah’ın Oğlu Mesih olduğunu inanıyorum”.

Bu doğrulama, Kilise’nin benimseyeceği ve bütün evlatlarına önereceği doğrulama için öngörme ve hazırlık olacaktır. İsa’nın, kız kardeşlerinin selamı alıp dostun ölümü için gözyaşları döktükten sonra, mezarın taşını kaldırma buyruğunu verdiğinde, bizler de şaşkın kalıyoruz. İsa insanlara bu buyruğu veriyor, Baba’ya ise bir teşekkür yöneltiyor: “Ey Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum”. Ve de orada hazır bulunanların iman etmelerine de, bizim iman etmemize de yardım etmek için, artık kötü koku saçan ölüye bizi çok etkileyen bir bağırma yöneltiyor: “Lazar, dışarı çık!”. Bu buyruk, acaba, uygun bir buyruk mudur? Bir ölü nasıl dinleyebilir ki? O nasıl itaat edebilir?

İsa’nın sesi, ölülere hayat verir. Bu olay gerçekten meydana geldi, o kadar ki ondan sonra, Yahudiler Lazar’ın ölümüne kararlaştıracaklar: Nitekim onun hayata dönüşü, İsa’nın ilahi kimliğinin apaçık bir tanıklığı oluyordu.

Bir ölüye hitap olunduğu bu söz, iman etmemiz için güçlü bir sebep olmaktadır Çevremizde ne kadar çok insanlar var ki, geliyor, gidiyor, hareket ediyor, hayatımıza katılıyorlar bile, fakat iç olarak ölmüş gibidirler! Ölmüş gözüken birine nasıl hayat verilebilir? Gözleri, kulakları nasıl açılabilir ki, etrafında olan sevgiyi görebilsinler, duyabilirsinler; İsa’nın yol, hayat, tek gerçek olduğunu tanıyabilsinler? Ona Söz’ü duyur; ona, Rab’bin bir cümlesi ile ulaş: İlk önce bu cümleyi yaşayacaksın, sonra da onu kapalı kulaklarına yankılandıracaksın. O kişi içinde bir şey doğacaktır. Onun bir şeylere ihtiyacı olacaktır, tıpkı Lazar’ın da bezlerden ve kefenden çözülmesine ihtiyacı olduğu gibi. Biri, İsa’ya itaat ederek, naziklik ve sevgi ile şu hizmet edecektir: o kişinin, kendini ölü gibi yapan şeyleri, alışkanlıkları, inançları keşfetmesine yardım edecektir. “Onu çözün ve bırakın onu, gitsin!”: Onun sevgisine ve imanına engel koyan her şeyden kurtulmasına yardım et ki, o kendi kendine yürüyüp Allah’ın diğer evlatlarınla birlik hayatına dönebilsin.

Ben kendi kendime şunu da soruyorum: Acaba, ben de mi halen ölüyüm? İsa’nın Söz’ünü dinlemekte zorlanıyor muyum? O’nun sadık bir öğrenci olmama engel olan şeylerden kurtulmam için yardıma ihtiyacım var mı? Başkalarına yardım etmekten ötesinde, alçakgönüllülük ve sevinçle Rab’bin Kilisesinden bana sunulan yardımları da kabul edeceğim.

OKUMALAR

1.Okuma Hezekiel 37,12-14

12 Bu yüzden peygamberlik et ve onlara de ki: 'Rab Yahve şöyle diyor: Ey halkım, mezarlarınızı açıp sizi oradan çıkaracak, İsrail ülkesine geri getireceğim.

13 Mezarlarınızı açıp sizi çıkardığım zaman benim RAB olduğumu anlayacaksın, ey halkım.

14 Ruhumu içinize koyacağım, canlanacaksınız. Sizi kendi ülkenize yerleştireceğim. O zaman, bunu söyleyenin ve yapanın ben RAB olduğumu anlayacaksınız.'" Böyle diyor RAB.

 Mezmur 130 

Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB,

2 Sesimi işit, ya Rab,

Yalvarışıma iyi kulak ver!

3 Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan,

Kim ayakta kalabilir, ya Rab?

4 Ama sen bağışlayıcısın,

Öyle ki senden korkulsun.

5 RAB'bi gözlüyorum,

Canım RAB'bi gözlüyor,

Umut bağlıyorum O'nun sözüne.

6 Sabahı gözleyenlerden,

Evet, sabahı gözleyenlerden daha çok,

Canım Rab'bi gözlüyor.

7 Ey İsrail, RAB'be umut bağla!

Çünkü RAB'de sevgi,

Tam kurtuluş vardır.

8 İsrail'i bütün suçlarından

O fidyeyle kurtaracaktır.


2.Okuma: Aziz Pavlus’un Romalılara Mektubundan 8,8-11

8Benliğin denetiminde olanlar Tanrı'yı hoşnut edemezler. 9Ne var ki, Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, siz benliğin değil, Ruh'un denetimindesiniz. Ama bir kişide Mesih'in Ruhu yoksa, o kişi Mesih'in değildir. 10Eğer Mesih içinizde ise, bedeniniz günahtan ötürü ölü olmakla beraber, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir. 11Mesih İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhuyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir.


İncil: Yuhanna 11,1-45

Beytanya’da Lazar adında bir adam hastalanmıştı. Onun kızkardeşleri Marta ve Meryem İsa'ya, «Rab, sevdiğin kişi hasta» diye haber gönderdiler. İsa bunu işitince, «Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak; Tanrı'nın yüceliğine, Tanrı Oğlunun yüceltilmesine hizmet edecek» dedi.
İsa Marta'yı, kızkardeşini ve Lazar'ı severdi. Bu nedenle, Lazar'ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldıktan sonra öğrencilere, «Yahudiye'ye dönelim» dedi.
 Öğrenciler O'na, «Rabbî» dediler, «Yahudiler demin seni taşlamaya kalkıştılar. Yine oraya mı gidiyorsun?» İsa şu karşılığı verdi: «Günün on iki saati yok mu? Gündüz yürüyen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür. Oysa gece yürüyen sendeler. Çünkü kendisinde ışık yoktur.» Bu sözleri söyledikten sonra, «Dostumuz Lazar uyumuştur» diye ekledi, «ama onu uyandırmaya gidiyorum.» Öğrenciler, «Rab» dediler, «uyumuşsa iyileşecektir.» İsa Lazar'ın ölümünden söz ediyordu, ama onlar olağan uykudan söz ettiğini sanmışlardı. Bunun üzerine İsa açıkça, «Lazar öldü» dedi. «İman etmeniz için, orada bulunmadığıma sizin yararınıza seviniyorum. Şimdi onun yanına gidelim.»`İkiz' diye anılan Tomas diğer öğrencilere, «Biz de gidelim, O'nunla birlikte ölelim!» dedi.

İsa Beytanya'ya yaklaşınca Lazar'ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi. Beytanya, Kudüs'e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı. Yahudilerin birçoğu Marta ile Meryem'i kardeşlerinin ölümünden dolayı teselli etmek için yanlarına gelmişlerdi. Marta İsa'nın geldiğini duyunca O'nu karşılamaya çıktı, Meryem ise evde kaldı. Marta İsa'ya, «Rab» dedi, «burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. Şimdi bile, Tanrı'dan ne dilersen Tanrı'nın onu sana vereceğini biliyorum.» İsa, «Kardeşin dirilecektir» dedi. Marta, «Son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum» dedi. İsa ona, «Diriliş ve yaşam ben'im» dedi. «Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?» Marta, «Evet, Rab» dedi. «Senin, dünyaya gelecek olanTanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman ettim.» Bunu söyledikten sonra gidip kızkardeşi Meryem'i gizlice çağırdı. «Öğretmen burada, seni çağırıyor» dedi. Meryem bunu işitince hemen kalkıp İsa'nın yanına gitti. İsa henüz köye varmamıştı, hâlâ Marta'nın kendisini karşıladığı yerdeydi. Meryem'le birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden Yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler.
Meryem İsa'nın bulunduğu yere vardı. O'nu görünce ayaklarına kapanarak, «Rab» dedi, «burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.» Meryem'in ve onunla gelen Yahudilerin ağladığını gören İsa'nın ruhunu hüzün kapladı, yüreği sızladı. «Onu nereye koydunuz?» diye sordu. O'na, «Rab, gel gör» dediler. İsa ağladı. Yahudiler, «Bakın, onu ne kadar seviyormuş!» dediler. Ama içlerinden bazıları, «Körün gözlerini açan bu kişi, Lazar'ın ölümünü de önleyemez miydi?» dediler.

İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. İsa, «Taşı kaldırın!» dedi. Ölenin kızkardeşi Marta, «Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu» dedi. İsa ona, «Ben sana, `iman edersen Tanrı'nın yüceliğini göreceksin' demedim mi?» dedi.
Bunun üzerine taşı kaldırdılar. İsa gözlerini gökyüzüne dikerek şöyle dedi: «Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum. Beni her zaman işittiğini biliyordum. Ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.» Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, «Lazar, dışarı çık!» diye bağırdı. Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü bezle sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, «Onu çözün ve bırakın gitsin» dedi. O zaman, Meryem'e gelen ve İsa'nın yaptıklarını gören Yahudilerin birçoğu İsa'ya iman etti. Ama içlerinden bazıları Ferisilere giderek İsa'nın yaptıklarını onlara bildirdiler.