ME
NU

OMELIE / Omelie TR

28 apr 2024
28/04/2024 - PASKALYA DEVRESİ - 5. Pazar Günü - B -

28/04/2024 - PASKALYA DEVRESİ - 5. Pazar Günü - B -

1.Okuma Hav. 9,26-31 Mezmur 21 2.Okuma 1Yh. 3,18-24 İncil Yh. 15,1-8

İlk okuma metni bize, Saul’un yüreğini baştan çıkaran ve gözlerini kamaştıran İsa ile karşılaşmasından sonra Yeruşalim’den dönüşünü anlatmaktadır. Şam’daki cemaatte vaftiz oldu ve şimdi Hristiyan olarak ölesiye zulmettiği o Hristiyanlarla karşılaşmaya gelmektedir.

Tövbe eden genç, havarilere ve diğer imanlılara yaklaşınca kim bilir neler bekliyordu! Alkışları mı acaba? Ama sadece şüpheci bakışlar buldu. Herkes ondan korkuyordu, ona güvenmiyorlardı. Onu Şam’da tanımış olan ve yüreğinin değiştiğine tanık olan bilgili ve dindar Barnabas işe karışmak mecburiyetinde kaldı.

Bu zorluk aşıldıktan sonra Saul kutsal şehirde bir deneme ile daha karşılaştı: İsa’ya olan imanını İbraniler’e müjdelerken onlar onu öldürmeye çalıştılar, bu sebepten yeni imanlıların cemaati onu doğduğu şehir olan Tarsus’a göndermeye karar verdi. Saul’u güvenli bir duruma koyduktan sonra onu unuttular. Bu şekilde Saul ciddi bir “budanma” yaşadı!

Bu tecrübesi sayesinde o, İsa’nın Son Yemek’te havarilerine emanet ettiği sözleri anladı. O gün Rab, Baba’yı bir bağcıya benzetmişti, bağcı makasla gereken kuru dalları merhamet etmeden kesiyor, yeşil olanları ise buduyor. Genç Saul kendini budanan ve sıkıntısını çeken bir bağa benzetmiş olmalıydı.

Bağcı, budamadan sonra bağın meyvesinin daha güzel olacağını bilmektedir, aynen imanlının yaşamının ruhani meyvesi de Baba tarafından “budandıktan” sonra Allah’ın Hükümranlığı için daha faydalı olacaktır.

Her imanlı “budanma” tecrübesini yaşar, bu beklenmeyen durumlar aracılığıyla olabilir: Hastalıklar, arzulananı gerçekleştirmemizi engelleyen olaylar, işimiz veya ailemizle gerçekleştirmeyi arzuladığımız ve yapamadığımız olaylar, her çeşit terslik. İmanlı bu denenmelerin sabrını güçlendirdiklerini bilmektedir, bu durumların Baba tarafından bilindiklerini, zekamızın ve arzumuzun göremediği gibi ileriyi gören sevgisi tarafından yönlendirildiklerini de bilmektedir. Her durumda imanlı, daha doğrusu bizler barış içerisinde, sakin ve güvenli kalmaya çalışıyoruz. Aziz Pavlus şöyle diyor: “Allah'ın kendisini sevenler için her durumda iyilik için işlediğini biliriz” (Romalılar’a Mektup). Allah’ın Oğlu İsa’ya bağlı kalıyoruz ve tüm insanların kurtuluşunu engellemeyen, aksine sağlayan haçını sevgiyle taşımış olan O’na, sıkıca sarılıyoruz. Onunla birlik içerisinde olunca terslikler de olsa, daha acılı “budanmalar” da olsa yaşamımız meyve verecektir, olgun ve Allah’ın beğeneceği, birçok insana faydalı bir meyve verecektir. İsa ile birlik içerisinde kalan kişi, bazen dünya tarafından değer verilen şeyler gerçekleştirmese de varlığı, gizemli bir şeklide birçoklarının faydası için olacaktır.

İsa tarafından özel bir şekilde sevilmiş hisseden havari Yuhanna, Rab’be bağlı olan kişide daima var olan bir meyveyi yetiştirmemizi istiyor: Sevgiyi. Sevgiyi tüm imkanlarımızla, sözler ve eylemlerle yaşamalıyız. Sevgiden kaynaklanan eylemler gerçekte olduğumuzun garantileridir, bunlar bizim Allah’ta olduğumuzun, Allah’ın da bizlerde olduğunun bir ispatıdır.

O zaman bugün Rab yolumuzu aydınlatmaktadır: Denenmeleri ve haçları ceza olarak değil, Baba’nın sevgisinin işaretleri olarak görmeliyiz; bunların aracılığıyla Baba, bizi O’nun gibi sevmeye kabiliyetli olarak şekillendirir. Böylece İsa’nın haçta ölümünü paylaştıktan sonra Onunla diriliş sevincini de paylaşacağımızın tecrübesini yaşayacağız.

  

OKUMALAR

Havarilerin Kitabından Sözler 9,26-31

O günlerde Saul Kudüs'e varınca oradaki öğrencilere katılmaya çalıştı. Ama hepsi ondan korkuyor, İsa'nın bir öğrencisi olduğuna inanamıyorlardı. O zaman Barnaba onu alıp elçilere götürdü. Onlara, Saul'un Şam yolunda Rab'bi nasıl gördüğünü, Rab'bin de onunla konuştuğunu, Şam'da ise onun İsa adını nasıl korkusuzca duyurduğunu anlattı. Böylelikle Saul, Kudüs'te girip çıktıkları her yerde öğrencilerle birlikte bulunarak Rab'bin adını korkusuzca duyurmaya başladı. Dili Grekçe olan Yahudilerle konuşup tartışıyordu. Ama onlar onu öldürmeyi tasarlıyorlardı. Kardeşler bunu öğrenince onu Sezariye'ye götürüp oradan Tarsus'a yolladılar. Tüm Yahudiye, Celile ve Samiriye'deki inanlılar topluluğu esenliğe kavuştu. Gelişen ve Rab korkusu içinde yaşayan topluluk, Kutsal Ruh'un yardımıyla sayıca büyüyordu.

Mezmur 22(21),26b-27.28.30.31-32

Yoksullar yiyip doyacak, RAB'be yönelenler O'na övgü sunacak. Sonsuza dek ömrünüz tükenmesin! Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp RAB'be dönecek,

ulusların bütün soyları O'nun önünde yere kapanacak.

Çünkü egemenlik RAB'bindir, ulusları O yönetir.

Gelecek kuşaklar O'na kulluk edecek, Rab yeni kuşaklara anlatılacak.

Bunlar gelip onun adaletini duyuracaklar,

gelecek olan halka, Rab'bin yaptıklarını anlatacaklar.

Aziz Yuhanna'nın 1. Mektubundan Sözler 3,18-24

Yavrularım, sözle ve dille değil, eylemle ve içtenlikle sevelim. Böylelikle gerçeğe ait olduğumuzu bileceğiz. Yüreğimiz bizi ne zaman suçlarsa, onu Allah’ın önünde yatıştıracağız. Çünkü Allah yüreğimizden daha büyüktür ve her şeyi bilir. Sevgili kardeşlerim, yüreğimiz bizi suçlamazsa, Allah’ın önünde cesaretimiz olur ve O'ndan her ne dilersek alırız. Çünkü O'nun buyruklarını yerine getiriyor ve O'nu hoşnut eden şeyleri yapıyoruz. O'nun buyruğu da, Oğlu İsa Mesih'in adına inanmamız ve tıpkı İsa'nın buyurduğu gibi, birbirimizi sevmemizdir. Allah’ın buyruklarını yerine getiren Allah'ta yaşar, Allah da o kişide yaşar. İçimizde yaşadığını, bize verdiği Ruh sayesinde biliriz.

Aziz Yuhanna Tarafından Yazılan Mesih İsa'nın İncil'inden Sözler 15,1-8

Bu dünyadan Pederine dönmeden önce Mesih İsa öğrencilerine şöyle dedi: «Ben gerçek asmayım ve Babam bağcıdır. Bende olup meyve vermeyen her çubuğu kesip atar, her meyve vereni de daha çok versin diye budayıp temizler. Size söylediğim sözle siz şimdiden temizsiniz. Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz. Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız. Bir kimse bende kalmazsa, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ateşe atıp yakarlar. Siz bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne isterseniz dileyin, size verilecektir. Babam çok meyve vermenizle yüceltilir. Böylelikle öğrencilerim olursunuz.»

Documenti allegati