ME
NU

Diyalog ve Sorular 2. (16-30)

Diyalog ve Sorular 2.

 indeks

16. H覺ristiyan Oruç

Sul digiuno cristiano ----------

17. Misyonerleriniz, yeni insanlar覺 kazanmak için ahlaks覺z yöntemler kullan覺rlar m覺?

I vostri missionari usano metodi immorali per accalappiare persone?

18. 襤slaml覺a kar覺 yap覺lan karikatürler hakk覺nda ne düünüyorsunuz? 

Cosa pensate delle vignette contro l’islam?

19. Burada Konya’da niçin kilise binaya yap覺覺kt覺r?

Perché la chiesa, qui a Konya, è costruita aderente al palazzo?

20. Yehova ·ahitleri kimlerdir?

Chi sono i Testimoni di Geova?

21. Vatikan taraf覺ndan ücret al覺yor musunuz?

Siete pagate dal Vaticano?

22. Televizyonda hakk覺n覺zda ne kadar kötü konuulduunu biliyor musunuz?

Sapete quanto si parla male di voi alla televisione?

23. Kutsal Ayin

La Messa

24. Diyalog nedir?

Che cos’è il dialogo?

25. Allah kimdir? Bu kelime ne demektir?

Chi è Dio? Che cosa significa questa parola?

26. Allah’覺n 襤smi’ni telaffuz ederken ne düünüyorsun?

A che cosa pensi quando nomini Dio-Allah?

27. Nas覺l Allah’覺 tan覺yabilirsiniz?

Come fate a conoscere Dio?

28. Mesih 襤sa Allah hakk覺nda konutu. Hangi ekilde?

Gesù ha parlato di Dio. In che modo?

29. 襤sa yaitlar覺na iddetle davranmad覺 m覺?

Gesù non è stato violento con i suoi coetanei?

30. 襤sa’n覺n yaam覺na kötülük girdi mi?

Il male è entrato nella vita di Gesù?

 

16. H覺ristiyan Oruç

Bu Noel zaman覺nda perhiz ve oruç yok çünkü 襤sa’n覺n hayat覺n覺n sevinçli konular覺n覺 hat覺rlay覺p kutlad覺k. (Peygamberler önceden söyledikleri gibi, bütün insanlar için dünyaya 襤sa’n覺n geliini ve douunu kutlad覺k). Paskalya’dan önce, yani 襤sa’n覺n diriliinin bayram覺ndan önce oruç var. Çünkü o zamanda 襤sa’n覺n sunuunu, O’nun ölümünü hat覺rlar覺z. 襤sa’n覺n, bütün insanlar覺 günahlardan kurtarmak için, kendi hayat覺n覺 verdiini hat覺rlayaca覺z. O’nun büyük sevgisi karis覺nda O’na teekkür etmek için, tövbe etmek için ve hayat覺m覺z覺 O’nun Sözüne göre yenilemek için oruç tutar覺z. Bu sene oruç zaman覺 13 ubat balayacak ve Paskalya Bayram覺nda (31 mart) bitecek. Ortodoxlar için 15 gün farkl覺l覺k var. H覺ristiyanlar için oruç sadece bir araçt覺r. Rabbin orucumuza ihtiyac覺 yok! Bizim ihtiyac覺m覺z var! Çünkü oruç arac覺l覺覺yla bedene deil, ama ruha, ruhsal hayata, yani Rabbe, onun sevgisine, O’nunla olan ilikiye, duaya, imana daha çok önem vermeye yard覺m ediliyoruz. Oruç farkl覺 bir ekilde tutabiliriz. Örnek: en sevdiimiz eylerden vazgeçiyoruz (özel yemek, cinema, elence, sigara,...). Oruç zaman覺nda cuma günü et yemiyoruz hat覺rlamak için ki cuma günü 襤sa haçta kendi hayat覺n覺 verdi veya tam gün boyunca çok az yiyebiliriz. (H覺ristiyan oruç gece ve gündüz tutulur). Oruç zaman覺nda daha çok dua ediyoruz. Oruç farkl覺 bir ekilde tutabiliriz ama sebep ayn覺d覺r: Rabbin sevgisini daha çok kabul etmektir ve ona cevap vermektir.

Sul digiuno cristiano ----------

 baa dön

 

17. Misyonerleriniz, yeni insanlar覺 kazanmak için ahlaks覺z yöntemler kullan覺rlar m覺?

 

Bizim için “Misyoner” kelimesi, “gönderilmi” demektir. 襤sa, Peder Allah’in “misyoneri”dir; O, Peder taraf覺ndan, günahlar覺n ba覺lanmas覺 arac覺l覺覺yla O’nun sevgisini getirmeye “gönderilmitir”. Katolik misyonerler Allah’in, Mesih 襤sa’da gösterip ba覺lad覺覺 sevgiyi yaymaya çalisirlar. Allah’in sevgisi kar覺l覺ks覺zd覺r, ücret kar覺l覺覺 istenemez, hiç kimsenin ruhunu sat覺n al覺namaz. Allah’in bizim, köle deil, tersine özgür oullar覺 olmam覺z覺 istediini bilmekteyiz. Bu yüzden Kilise de, parayla sat覺n al覺nm覺 deil, serbest oullar olmam覺z覺 ister.

Mesih 襤sa’n覺n yapt覺覺 gibi, ac覺 çekmeye ve fakirlii sevmeye haz覺r olmak yerine zenginlemeyi isteyen sat覺n al覺nm覺 kardelere nas覺l güvenebiliriz? Kilise kendini inkar edecek kadar sevmeyi bilen insanlar ister; ne parayla ne de baka yard覺mlarla hiç kimseyi sat覺n almak istemez. Kilise, dinine göre ayr覺 davranmadan, Allah’in sevgisini herkese ba覺lamak ister, çünkü Allah’in yaratt覺覺 bütün insanlar覺 sevdiini ve herkes için gerçek mutluluk istediini bilmektedir.

 

I vostri missionari usano metodi immorali per accalappiare persone?

Missionario per noi significa “mandato”. Gesù è il “missionario” del Padre, “mandato” a portare il suo amore con il perdono dei peccati. I “missionari” cattolici cercano di diffondere l’amore che Dio ci ha manifestato e donato in Gesù. L’amore di Dio è gratuito, non si fa pagare e non compra l’anima di nessuno. Sappiamo che Dio vuole che noi siamo come figli per lui, liberi, non schiavi. Perciò anche la Chiesa vuole che noi siamo come figli liberi, non acquistati con denaro.

Come potremmo fidarci di fratelli comprati, cui interessa arricchire invece che essere disposti ad amare la povertà e a soffrire come Gesù? La Chiesa vuole persone capaci di amare fino a rinnegare se stessi; non vuole comprare nessuno né con denaro né con altri favori. Il suo amore lo dona a tutti senza distinzione di religione, perché sa che Dio ama tutte le sue creature e vuole per tutti la vera felicità!

 baa dön

 

18.   襤slaml覺a kar覺 yap覺lan karikatürler hakk覺nda ne düünüyorsunuz?

Biz, “H覺ristiyan” denilen Bat覺 dünyas覺n覺n baz覺 kiilerin, Hz. Muhammed’le dalga geçmek için çizdikleri karikatürleri görmedik. Vatikan bunlar覺 resmen k覺nad覺. Allah’覺n isteine göre yaaman覺n arzusuna hakaret eden her ey gerçek imanl覺lar覺 yaralar. Bunun için o karikatürler bizi de yaralad覺. Bunun için biz H覺ristiyanlar sizinle ac覺 çekiyoruz. Biliyoruz ki sizin iman覺n覺zla dalga geçenler bizim iman覺m覺zla de dalga geçebilirler. Gerçekten de Bat覺’da birçok kere 襤sa’ya kar覺, Meryem’in bakireliine kar覺, Papa ve Katolik Kilisesine kar覺 filimler çekildi ve karikatürler çizildi.
Böyle bir ac覺ya kar覺 ne yapal覺m?
Biz eminiz ki Allah’a iman edenlerle dalga geçenler bunu Allah’覺 tan覺mad覺klar覺ndan yapmaktad覺rlar: Allah’覺n insan覺 k覺skan覺p emirleriyle aldatt覺覺n覺 düünürler. Bu denenme, Allah’覺n ve insan覺n düman覺 olan eytandan gelir. Ona boyun eenler onun kurbanlar覺d覺r. Biz onlar覺n da eytan覺n pençesinden kurtulup hür ve kurtar覺lm覺 olmalar覺n覺 istiyoruz.
Biz bunun için ne yap覺yoruz?

1 Allah’a dua ettiimizde ve “bizi kötülükten kurtar” dediimizde bu duay覺 O’na hakaret edenler için de söylüyoruz.

2 Tüm insanlar覺 daha da çok sevmeye çal覺s覺yoruz. Böylece iman覺n sevgi, bar覺, kendine hakim olma gibi meyveler getirdiini görsünler. Böylece imanla dalga geçenler aptal olduklar覺n覺 anlayabilsinler!

3 Af ediyoruz: af etmekle kötülük yapanlardan etkilenmediimizi gösteririz. Bizim için, sadece Allah’覺n yarat覺klar覺na gösterdii sevgi önemlidir. Allah sab覺rl覺d覺r ve imdilik O’na hakaret edenleri bile, piman olduklar覺nda, af etmeye ve kurtarmaya haz覺rd覺r.

Allah’a sözlerle, resimlerle veya yaratt覺klar覺na kar覺 kin göstererek, hakaret edildiinde biz bu yap覺lan kötülüü onarmak için O’nu daha çok övmeye ve sevmeye çal覺s覺r覺z ve zor olsa da sevmek için tüm imkânlar覺m覺z覺 O’nun emrine koyar覺z.

Bunu ben, sen, hepimiz birlikte yapal覺m; daha çok meyve verecek! Allah bizi kutsayacakt覺r! O seni kutsayacakt覺r!

 

« Cosa pensate delle vignette contro l’islam? »

« Noi non abbiamo visto le vignette disegnate da qualche persona del mondo occidentale, chiamato “cristiano”, per ridicolizzare Maometto. Il Vaticano le ha condannate ufficialmente. Ciò che offende il desiderio e la volontà di piacere a Dio offende tutti i veri credenti. Quelle vignette perciò hanno offeso anche noi cristiani.

Noi, cristiani, soffriamo perciò con voi, musulmani. Sappiamo che chi deride la vostra fede è capace di deridere anche la nostra. Infatti in Occidente già molte volte sono state pubblicate vignette e sono stati girati film contro Gesù, la verginità di Maria, il Papa e la Chiesa cattolica.

Come reagire in questa sofferenza?

Noi siamo sicuri che chi deride la fede in Dio, lo fa perché non lo conosce: pensa che Dio sia geloso dell’uomo e lo inganni con i suoi comandamenti. Questa è tentazione di Satana, nemico sia di Dio che dell’uomo. Coloro che cedono sono diventate sue vittime. Noi desideriamo che ognuno di loro, strappato via agli artigli del diavolo, sia liberato e salvato.

Che cosa facciamo per questo?

1. Quando preghiamo Dio per noi stessi dicendo “Liberaci dal male”, offriamo la stessa preghiera anche per chi lo offende.

2. Cerchiamo di amare ancora più tutti gli uomini, perché vedano che la fede produce frutto buono di amore, pace, dominio di sè. Ognuno si può così convincere che chi la deride è sciocco!

3. Perdoniamo: il perdono dimostra che non ci lasciamo influenzare da chi fa il male, ma solo dall’amore di Dio per tutte le sue creature, che vuole essere paziente per salvare anche chi ora lo rifiuta!

Quando Dio viene offeso da parole e immagini, o dall’odio contro le sue creature, noi, per riparare, ci impegniamo ancor più a lodarlo e benedirlo, e, anche con fatica, a mettergli a disposizione tutta la nostra capacità di amare!

Ci aiuti anche tu? Egli ci benedica! Egli ti benedica! »

***

Seni Allah’a olan iman覺n için yaralayan,
Biz H覺ristiyanlar覺 da yaralam覺 olur.
Mesih 襤sa bize “kötülüü iyilikle yenmeyi ögretti”
ve bize örnek oldu.
Biz de ayn覺s覺n覺 yapmaya çal覺s覺r覺z:
O zaman Allah’a hakaret edenlerden daha büyük oluruz.
Çünkü kin duymadan seviyoruz:
Böyle davranarak Allah’覺 yüceltmi oluruz!

 

Chi ti offende per la tua fede in Dio

offende anche noi, cristiani.

Gesù ci ha insegnato a “vincere il male con il bene”:

e ce ne ha dato l’esempio.

Cerchiamo di farlo:

saremo più grandi di chi offende Dio,

perché amiamo senza odiare:

così facciamo fare bella figura al nostro Dio!

 baa dön

 

19. Burada Konya’da niçin kilise binaya yap覺覺kt覺r?

Kilise kanunun gerektirdii tüm mesafelere uygun ina edildi. Ancak tüm Türkler de Türk Cumhuriyetinin kanunlar覺na uymuyorlar. Ve maalesef kanunlar覺n uygulanmas覺na dikkat etmesi gerekenler, Kiliseyi korumad覺! Baz覺 kiiler bundan faydaland覺.

Perché la chiesa, qui a Konya, è costruita aderente al palazzo?

La chiesa era stata costruita con tutte le distanze regolamentari previste dalle leggi. Ma non tutti i turchi osservano le leggi della Repubblica Turca! E chi deve far osservare le leggi non si è preoccupato di difendere la chiesa! Qualcuno ne ha approfittato.

 baa dön

 

20. Yehova ·Sahitleri kimlerdir?

Gerçek ve tek H覺ristiyanlar olduklar覺n覺 söylüyorlar. 1881 y覺l覺 civar覺nda, zengin, genç (19 yainda!) bir Protestan ile douyorlar. Bu genç, Kutsal Kitap’in yorumlar覺 hakk覺nda kitaplar yazmaya, bunlar覺 basmaya ve daha sonra da satmaya bal覺yor. Günümüzde, Merkezi New York’ta bulunan yay覺n evi, küçük bir grup taraf覺ndan iletiliyor, muazzam kârlarla, kitap ve kitapç覺klar bas覺yorlar. Kârlar覺 çok büyük, çünkü sat覺lar覺 Yehova ahitleri emanet edilmitir, bunlar, Allah’in (Yehova) bu sayfalar arac覺l覺覺 ile ekmeini insanlara verdiine inand覺r覺lm覺t覺r.

Bunlar, Kutsal Üçlük’e inanmazlar, yani onlar için 襤sa, Allah deildir, Kutsal Ruh, tanr覺sal bir ah覺s deildir. Onlara göre Kilise, ve dolay覺s覺yla kutsal gizemler, Kilise’nin tüm yapt覺klar覺 ve söyledikleri eytanidir. Bütün toplum da eytani olarak gösterilir: amaç Yehova ahitleri herkesten uzak tutmakt覺r, öyle ki New York grubu taraf覺ndan kolayl覺kla yönlendirilebilsinler, bu grup kendine “iyi ve sad覺k hizmetkar” dedirtir, ve kendini Allah taraf覺ndan a da覺tmak için seçilmi olarak görür (襤ncil’deki hikayeye bak覺n覺z Lk 12,42...). 

Senin H覺ristiyan iman覺na sad覺k kalmak istiyor musun?

Onlar çok nazik ve güleryüzlü davran覺rlarsa ve parayla yard覺m ederlerse de, sana bu ögüt veriyorum: onlar覺 evine kabul etme. Çünkü ben çok defa, aileler içinde yarat覺klar覺 büyük ac覺lar覺 ve bölünmeleri gördüm. Sana 襤sa’n覺n bu Sözünü hat覺rlat覺yorum: “Yalanc覺 peygamberlerden sak覺n覺n. Onlar size koyun postu içinde yaklairlar, ama içten y覺rt覺c覺 kurtlard覺r” (Mt 7,15).

 

Chi sono i Testimoni di Geova?

Essi dicono di essere i veri e gli unici cristiani. Hanno inizio da un giovanissimo (19 anni!) ricco protestante nel 1881 circa, che comincia a scrivere libri sull’interpretazione della Bibbia e a stamparli per proprio conto e a venderli. È rimasta una società tipografica che stampa e vende libri e libretti, con guadagno enorme da parte di un piccolo gruppo che ha sede a New York. Il guadagno è enorme perché la vendita dei libri è affidata ai TdG, ai quali si fa credere che Dio (Geova) attraverso quelle pagine dà il suo pane agli uomini.

Essi non credono nella Ss.ma Trinità, quindi per loro Gesù non è Dio, lo Spirito Santo non è persona divina, la Chiesa è satanica e così tutti i sacramenti e tutto ciò che la Chiesa fa e dice. Anche tutta la società è presentata come satanica: lo scopo è quello di tenere i TdG isolati da tutti, così che possano essere manovrati senza difficoltà dal gruppo di NY, che si fa chiamare “servo buono e fedele”, scelto da Dio per distribuire il cibo a suo tempo (cfr parabola del vangelo).

Anche se si presentano gentili e sorridenti e se offrono aiuto con denaro, ti consiglio di non accoglierli in casa. Ho visto molte volte la sofferenza che procurano e le divisioni che sono capaci di creare nelle famiglie. Ti ricordo la parola di Gesù: “Guardatevi dai falsi profeti che vengono a voi in veste di pecore, ma dentro son lupi rapaci.” (Mt 7,15).

 baa dön

 

21. Vatikan taraf覺ndan ücret al覺yor musunuz?

Vatikan 襤talya içersinde küçük bir ülke: orada Roma Piskoposu, Papa yaar. Bu sayede 襤talyan hükümetine kari kendini hür tutmas覺n覺 garantiliyor. Çok ufak bir ülkedir ve orada sadece deiik bürolar覺nda çalisanlar yaar. Parasal durumu çok s覺n覺rl覺d覺r, duyarl覺 imanl覺lar覺n küçük ba覺lar覺 ile geçinir. Papa ülkesinin idaresi için gereken paradan arta kalan覺 dünyan覺n en fakirleri için yap覺lan giriimlere yard覺m etmektedir. 襤zmit deprem zedelerine de yard覺m etmitir. Biz Vatikan’dan hiç bir ey beklemiyoruz: ailelerimizin ve baz覺 arkadalar覺m覺z覺n ba覺lar覺yla yaiyoruz.

 

Siete pagate dal Vaticano?

Il Vaticano è un piccolo stato all’interno dell’Italia: in esso vive il Papa, vescovo di Roma. Esso gli garantisce libertà da eventuali pretese del governo italiano. È uno stato piccolissimo in cui abitano solo quelli che lavorano nei vari uffici. Le sue finanze sono alimentate dalle offerte dei fedeli più sensibili. Il papa, con quanto avanza dalle spese necessarie all’amministrazione dello Stato, cerca di collaborare a iniziative per i più poveri in tutto il mondo! Ha aiutato anche i terremotati di Izmit! Noi non ci aspettiamo nulla dal Vaticano: viviamo con quello che possono darci i nostri familiari e alcuni amici.

 baa dön

 

22. Televizyonda hakk覺n覺zda ne kadar kötü konuulduunu biliyor musunuz?

Evet, ama buna ramen mutlu ve huzurluyuz.

Bizim hakk覺m覺zda yalan eyler konuulduunda bize 襤sa yard覺m ediyor:

1. 襤sa’n覺n u sözlerinin de doru olduunu tecrübe ediyoruz: “Sizleri aa覺lad覺klar覺, size sald覺r覺da bulunduklar覺, benim yüzümden yalan yere size her tür kötü söz söyledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin ve k覺vanç bulun! Çünkü göklerde büyük armaan覺n覺z vard覺r. Çünkü sizlerden önceki peygamberlere de bu yolda sald覺r覺da bulundular.” (Mt 5,11-12)

2. Rahat bir yaam için H覺ristiyan olmak isteyenler bizi art覺k rahats覺z etmiyor.

3. 襤sa’y覺 seven Müslümanlar gizemli bir ekilde güçlü oluyorlar.

Sapete quanto si parla male di voi alla televisione?

Si, e siamo sereni e in pace.

 

Quando si parla male di noi con menzogne siamo aiutati:

1. a sperimentare che è vera la Parola di Gesù: “Beati voi quando vi insulteranno e, mentendo, diranno ogni sorta di male contro di voi per causa mia. Rallegratevi ed esultate, perché grande è la vostra ricompensa nei cieli. Così infatti hanno perseguitato i profeti prima di voi.” (Mt 5,11-12)

2. coloro che dicono di voler diventare cristiani per avere una vita più comoda non ci importunano più!

3. i musulmani che amano Gesù, in modo misterioso, ricevono forza!

 baa dön

 

23. Kutsal Ayin

Kutsal Ayin sadece bir dua deildir, Allah’in halk覺n覺n cemaatça yapt覺覺 bir duad覺r ve H覺ristiyan yaam覺n覺n kayna覺 ve doruudur.

Ayin hakk覺nda bir eyler anlamak için H覺ristiyan duas覺 hakk覺nda biraz geni bir vizyona sahip olmak gerekir.

Dua tapma, af dileme, övgü, ükran, bekleyi, sevinç, üzüntü, i veya dinlenmede olsun Allah’a yaam覺n覺 sunma, Rabbin Sözünü duyma veya istek duas覺 olabilir.

Dua ahsi veya cemaatça yap覺labilir. Kutsal Ayin haricinde dier dualar övgüleri ve mezmurlar覺 okumak, 襤ncil’i dinlemek, tespih, haç yolu ve cemaatça tapma saatleri olabilir.

Duan覺n gerçekletii yer kalbimizdir, yani her yerde dua edilebilir. Kilise duaya en uygun yerdir, çünkü dikkatimizin da覺lmamas覺 ve kendimizi içtenlie verebilmemiz için uygun ina edilmitir. 襤sa sadece sinagoglarda veya mabette deil bahçede, dada, hatta haçta iken bile dua etti.

Dua etmek için her saat uygundur. 襤sa gece gündüz, her an dua etti.

Ayin tam bir duad覺r: biz Allah ile ve iman kardelerimiz ile birliktelii yaamak için onu bekliyoruz. Allah ile birliktelik (komünyon), Peder’in verdii 襤sa’y覺 kabul ederek olur: biz O’nu kabul edince Allah ile birlemi oluyoruz.

Allah ile birlik içinde olduumuzda O’nun taraf覺ndan evlat olarak sevilen tüm kardelerle de birlik içersinde oluruz. Ayini kutlarken gerçek ve derin bir birlik an覺 yaar覺z: bunun için bu an Allah’in bize ve bizim O’na ve kardelere sevgimizi gösteren bir and覺r.

襤sa, Musevilerin paskalya yemeini M覺s覺r’dan kurtulu kutlamas覺ndan, insan覺n günahtan kurtulmas覺 kutlamas覺na çevirdi. Paskalya yemei, "Efkaristiya" oldu, yani Peder’in sevgisi olan 襤sa için "ükretmek" oldu. Günahlar覺m覺zdan kurtulmam覺z 襤sa yaam覺n覺 ve Allah ile birlik içersinde olmam覺z için 襤sa kendini kurban etti.

Havariler son yemein yap覺ld覺覺 yerde 襤sa dirildii günde ve sekiz gün sonra 襤sa’y覺 dinlediler ve onunla yediler. Emmaus yolcular覺 襤sa’n覺n Kutsal Kitap hakk覺ndaki aç覺klamalar覺n覺 dinlediler ve O’nun böldüü ekmei ald覺lar. O anda da O’nu tan覺d覺lar.

Dünyan覺n deiik corafik ve kültürel bölgelerinde yüzy覺llar boyunca deiik Efkaristiyay覺 kutlama ekilleri dodu: Latin, Süryani, Ermeni, Yunan, Ambrosiyan, vs ... gibi. Herkes ayn覺 kal覺b覺 gelitirdi, herkesin kutlamas覺nda merkezi an 襤ncil’in ilan覺 ve efkaristik ekmektir.

Rahip Ayini yönetir ve herkes (imanl覺lar, okuyucular, korodakiler, v.s.) cevaplarla, ilahilerle, yürüyülerle, gereken hareketlerle (diz çökmek, kalkmak,vs...) ba覺lar覺 toplamak ile Ayine kat覺l覺r.

Ayin kutlamas覺n覺n ana hatlar覺:

1. Af dileme: alçakgönüllülükle Allah’覺n ve kardelerin aff覺na ihtiyac覺m覺z olduunu kabullenelim.

2. Kutsal Kitaptan okumalar ve rahibin aç覺klamalar覺.

3. Hediyelerin sunulmas覺 (ekmek, arap ve ba覺lar). Bunlar herkesin Allah'a kendi yaam覺n覺 sunmas覺n覺n iaretleridir.

4. Ekmek ve arap üzerine dualar (襤sa’n覺n Son Yemekte söyledii sözlerin tekrarlanmas覺) (BU S襤Z襤N 襤Ç襤N KURBAN ED襤LEN BEN襤M BEDEN襤MD襤R. BU BEN襤M KANIMDIR. O, GÜNAHLARIN BAILANMASI 襤Ç襤N, S襤Z襤N VE BÜTÜN 襤NSANLAR URUNA DÖKÜLECEKT襤R. BUNU BEN襤 ANMAK 襤Ç襤N YAPINIZ.) Ekmek ve arap 襤sa ile birlik içinde olmak için iaret ve araç oluyor.

5. Göklerdeki Pederimiz duas覺n覺n söylenmesi.

6. 襤sa ile iman birlii içersinde olanlara ekmek ve arap verilir.

7. Herkes misyonerlie çagrilir. Yani herkes Allah’in sevgisini yaamaya ve onu herkese ba覺lamaya çagrilir ve herkes aram覺zdaki 襤sa’n覺n varl覺覺n覺n sevincini kalbinde taimaya davet edilir!

 baa dön

 

24. Diyalog nedir?

1) Ben kendimi sana tan覺t覺r覺m, sen bana kendini tan覺t覺rs覺n; ben sana nas覺l yaay覺p düündüümü anlat覺r覺m, sen bana nas覺l yaay覺p düündüünü anlat覺rs覺n.

2) Bir ey anlamazsam, senden aç覺klama dilerim, sen de benden.

3) Senin söylediklerinden bir eyini kabul edemezsem sana söylerim, sen de ayr覺 görüte olursan, bana söylersin!

4) Eer, ayn覺 fikirde olmad覺覺m覺zdan dolay覺, k覺zarsam yada k覺zarsan, gerçek diyalog yapmakta yeteneksiz, beceriksiz olduumuzu gösterir!

5) Bir konuda ayn覺 düüncede isek, ayn覺 görüte olursak, birlikte seviniriz!

 

Che cos’è il dialogo?

1. Io mi presento a te, e tu ti presenti a me; ti racconto come vivo e come penso, e tu mi racconti come vivi e pensi.

2. Se non capisco qualcosa ti chiedo spiegazione, e tu a me.

3. Se non sono d’accordo su qualcosa, te lo dico, e se tu non sei d’accordo, me lo dici!

4. Se ti arrabbi o mi arrabbio perché non pensiamo la stessa cosa, non siamo capaci di dialogare!

5. Se in qualcosa ci troviamo d’accordo, siamo contenti insieme!

= = =

Senin sorular覺na cevap vermek kolay olmayacak. Sana iman覺m覺 aç覺klamak zor olacak çünkü biz, H覺ristiyanlar, kulland覺覺m覺z kelimeler sizin, Müslümanlar, taraf覺n覺zdan da kullan覺l覺r, ancak sizin için farkl覺 bir anlam tairlar. Ayr覺ca bazen ayn覺 bir kelime bize ve size farkl覺 olaylar覺 hat覺rlat覺r; ve ayn覺 olaydan söz edilirse de, s覺k s覺k taraf覺m覺zdan ve taraf覺n覺zdan çok farkl覺 bir ekilde tan覺nm覺 bir olay olabilir. Zihniyetimizin, kültürümüzün farkl覺l覺klar覺 geçmiteki baz覺 tarihi olaylar覺n bize ya da size z覺t bir ekilde anlat覺lm覺, hatta baz覺lar覺n覺n hiç anlat覺lmam覺 olduklar覺na bal覺d覺rlar. Bu yüzden aram覺zda anlamazl覺k ve önyargilarin olmas覺 mümkündür.

Non mi sarà facile rispondere alle tue domande. È difficile spiegarti quello che credo, anche perché molte parole che usiamo noi cristiani le usate anche voi musulmani, ma con significato diverso. Altre volte le stesse parole evocano fatti differenti per noi e per voi, oppure si riferiscono agli stessi fatti conosciuti però in modo molto discorde. La diversità della nostra cultura dipende anche dal fatto che alcuni eventi del passato ci sono stati raccontati in modi opposti, e addirittura qualcuno a noi o a voi è stato taciuto o nascosto. È possibile perciò che tra noi ci siano incomprensioni o pregiudizi.

 baa dön

 

25. Allah kimdir? Bu kelime ne demektir?

Biz, H覺ristiyan, tek varolan Tanr覺’dan bahsettiimizde büyük harfle, insanlar覺n, kendi çikarlarinin, arzular覺n覺n ve hareketlerinin kayna覺 ve kökü olarak, seçtiklerinden bahsettiimizde küçük harfle ‘tanr覺’ kelimesi kullan覺yoruz. Örnegin, eer bir kiinin her yapt覺覺 para kazanmak için yaparsa, onun ‘tanr覺s覺’ para olduunu söyleriz. Gerçekten Tanr覺 tektir, fakat insan çesitli gerçeklere (i, spor, kariyer, seks,...), kendi ‘tanr覺’s覺ym覺 gibi, hizmet ederler. 襤nsanlar taraf覺ndan, kendi hayatlar覺 için son derecede önemli say覺lan say覺s覺z gerçeklerin aras覺nda Tek Yaayan Tanr覺’y覺 aç覺klamak için, bu belirtmeleri ilave ederiz: Tanr覺 Baba, Rab Mesih 襤sa’n覺n Babas覺 olan Tanr覺, H覺ristiyanlar覺n Tanr覺s覺, Kutsal Tanr覺.

Gerçek Allah’i (Tanr覺’y覺) belirtmek için Türk dilinde H覺ristiyanlar hem Türk terimi (Tanr覺) hem de Arap terimi (Allah) kullanmaktad覺r: çesitli metinlerde ayn覺 anlam覺 taiyan bu terimleri ikisini de bulabileceksin.

 

Chi è Dio? Che cosa significa questa parola?

Noi cristiani scriviamo maiuscolo il termine Dio quando vogliamo parlare dell’unica divinità, e invece minuscolo quando intendiamo indicare ciò che gli uomini pongono alla radice dei propri interessi e dei propri desideri e di ogni azione. Per esempio, diciamo che uno ha come “dio” il denaro, quando tutto quello che fa, lo fa per guadagnare. Dio è uno solo, ma gli uomini servono molte realtà (lavoro, sport, ambizione, sesso, …) come fossero il loro “dio”. Per individuare il Dio vivente tra le molte realtà ritenute dagli uomini determinanti per la loro vita, noi cristiani accompagniamo la parola “Dio” con altre specificazioni: Dio Padre, Dio Padre del Signore Gesù Cristo, Dio dei cristiani, Dio santo.

Per indicare il vero Dio i cristiani di lingua turca usano sia il termine turco: “Tanr覺”, sia il termine arabo “Allah”: nei diversi testi potrai trovare tutti e due i termini con lo stesso significato.

 baa dön

 

26. Allah’in 襤smi’ni telaffuz ederken ne düünüyorsun?

Allah’覺 tasavvur ederken, O'nun güneten de daha parlak ve daha ayd覺nl覺k bir Iik olduunu düünüyorum. O’nu, bütün hereyi ve herkesi yaratt覺覺, istedii, sevdii ve koruduunu bana gösteren bir Iik gibi görüyorum. Bütün varl覺klar覺 ve yaratt覺klar覺n覺 güzelletiren bir Iik gibi görüyorum. O’nunla yürüyüp, O’na varmam için yürüdüüm yolu ayd覺nlatan bir Iiga benzetiyorum: Allah I覺k’t覺r! (1Yuh. 1,5)

Allah’覺 düündüüm zaman, hissedilen ama görünmeyen, heryerde haz覺r bulunup aktif olan Ruh akl覺ma geliyor. Benden farkl覺 ve daha üstün olup, ne dokunabileceim ne görüp varl覺覺n覺 kavrayabileceim, ama dier yandan bana yak覺n olan, içime s覺z覺p, içten d覺ar覺 doru yay覺lan; sevgi ve bar覺 niteliklerini yapt覺ran bir Ruh düünüyorum: Allah Ruh’tur! (Yuh. 4,8)

Yine, Allah’覺 düündüüm zaman, yeryüzünde rastlayamad覺覺m, tatl覺 ve öyle güzel bir Sevgi’yi farkediyorum ki: sevilmedii zaman bile sevmeyi bilen bir sevgi! T覺pk覺 bir atein demiri eritip deitirdii gibi, hereyi sevip 覺s覺tan ve bakalat覺ran bu Tanr覺sal Sevgi.

Öyle bir Sevgi ki bu, küçücük bir ölçeiyle içime dal覺p beni deitiren ve herkesi sevmemi salayan... seni de! Allah Sevgi’dir! (1Yuh. 4,24)

 

A che cosa pensi quando nomini Dio-Allah?

Quando penso a Dio penso a una grande luce, più luminosa e più splendente di quella del sole, luce che mi fa vedere tutte le cose e tutte le persone come sue creature, volute da lui, e quindi protette e amate da lui. È luce che mi fa vedere bello tutto il creato. È luce che mi fa vedere la strada su cui io devo camminare per arrivare a lui per sempre! Dio è Luce (1Gv 1,5)!

Quando penso a Dio penso allo spirito, invisibile come è invisibile il vento, ma presente e attivo sempre e ovunque. Penso allo spirito, così superiore e diverso da me, che non posso né toccarlo né vederlo né sentirlo, ma anche così vicino e penetrante che può venire in me e farmi compiere le sue opere d’amore e di pace. Dio è Spirito (Gv 4,8)!

Quando penso a Dio penso all’amore, ad un amore così bello e dolce che non possiamo trovarlo sulla terra: un amore che ama anche se non è amato! Penso ad un amore che trasforma tutto ciò che ama, perché lo riscalda, come la fiamma trasforma il ferro! Penso all’amore, che, in piccola misura, può entrare in me e cambiarmi e farmi amare tutti, anche te! Dio è Amore (1Gv 4,24)!

 baa dön

 

27. Nas覺l Allah’i tan覺yabilirsiniz?

Biz Allah’覺 tarihteki müdahaleleri vas覺tas覺yla tan覺r覺z. Eski Ahit’te Allah kendini, Musevi halk覺n覺, bütün dier halklar için kurtulu arac覺 olmas覺 için, kurtulua doru elik eden Olan olarak tan覺tt覺. Bulunduu siyasi durumlardan yüzünden, Musevi halk覺 Allah’in vaat ettii kurtuluu, ezen hükümetlerin bask覺s覺ndan kurtulma olarak, alg覺lad覺, dolay覺s覺yla dier halklar覺n yarar覺na ruhsal hizmetle görevlendirildiini unuttu. Peygamberler bunu hat覺rlatmaya devam ediyorlard覺, fakat reddediliyorlard覺: Musevi halk覺 için ezen yabanc覺 hükümetlerin bask覺s覺ndan kurtulmay覺 düünmek daha kolayd覺.

O zaman Allah ne yapt覺? Tüm peygamberlerden farkl覺, özel “Birini” gönderdi. Onu karilayacak bir aile haz覺rlad覺: anne olarak, tertemiz ve kutsal bir kad覺n, Meryem, baba rolünü yerine getiren mütevaz覺 bir erkek, Yusuf. Allah, Yusuf’un müdahalesi olmadan, Meryem’e bir oul verdi. Adem ve Havva’n覺n yapt覺klar覺 gibi olmamas覺 için, yani, birbirlerine suçlamas覺nlar diye, bir melek ikisine Allah’in tasar覺s覺n覺 aç覺klad覺. Doan Çocuk kimdi? Bir ouldu, gerçek bir insand覺, fakat Allah taraf覺ndan verilmi idi! O Çocuk Allah’in kendi Kelam覺yd覺! Allah O’nu nereden ald覺? O’nu günahkar insanlara besledii kendi sevgisinden ald覺; onlar覺 kurtarmak için! O Çocuk, insan olmu o Kelam, Allah’in Sevgisinin meyvesi ve armaan覺d覺r: bunun için kendi insani yaam覺nda ancak ve ancak sevgide yaad覺. Ve bu ekilde 襤sa yeni, güzel, gerçek ve kati bir tarzda, bizi seven Tek Allah’i tan覺tt覺 bize!

 

Come fate a conoscere Dio?

Noi conosciamo Dio dai suoi interventi nella storia. Nell’Antico Testamento Dio si è rivelato come colui che accompagnava il popolo ebreo verso la salvezza, perché diventasse portatore di salvezza per tutti i popoli. Le condizioni politiche in cui quel popolo si è trovato, gli ha fatto comprendere la salvezza come liberazione da regimi oppressori, e così ha dimenticato di essere a servizio spirituale degli altri popoli. I profeti continuavano a ricordarlo, ma i profeti venivano rifiutati: per gli ebrei era più facile pensare alla liberazione politica da dominatori stranieri.

Allora Dio cosa fece? Mandò mandò “uno” speciale diverso da tutti i profeti. Gli preparò una famiglia che lo avrebbe accolto: una donna pura e santa come madre, Maria, e un uomo mite che svolgesse il ruolo di padre, Giuseppe. Dio ha dato il figlio a Maria senza l’intervento di Giuseppe. A tutt’e due un angelo ha rivelato il disegno di Dio, perché non si accusassero l’un l’altro, come hanno fatto Adamo ed Eva. Il Bambino che è nato, chi era? Era un figlio, un uomo vero, ma dato da Dio! Era la Parola stessa d覺 Dio. Dove lo ha preso Dio? Dal suo amore per gli uomini peccatori, per salvarli! Quel Bambino, quella Parola diventata uomo, è il frutto e il dono dell’amore di Dio: per questo nella sua vita di uomo egli ha vissuto solo amore. È Gesù, che poi ci ha fatto conoscere in modo nuovo, bello e vero, l’unico Dio che ci ama!

 baa dön

 

28. Mesih 襤sa Allah hakk覺nda konutu. Hangi ekilde?

襤sa kulland覺覺m覺z sözlerle, kendini Meryem arac覺覺yla gönderen Allah’i tan覺tmaya çalisti. Allah, hayat veren, seven bir Allah’t覺r. 襤nsanlar覺n O’nu sevmelerini ve birbirlerini, Kendisinin onlar覺 sevdii gibi, sevmelerini arzu edip, isteyen bir Allah’t覺r. 襤sa kendisinin Allah’in sevgisinin armaan覺 olduunu, bundan dolay覺 Allah’in Hayat覺na bal覺, daha dorusu onunla tek olduunu aç覺klad覺. Bunu anlamak, bizim için çok zordur. 襤sa Yahudilere: “Ben ve Baba biriz” dediinde de, O’nu küfretmekle suçlay覺p, öldürmek istiyorlard覺. Cehenneme at覺lm覺 kibirli melein, yani eytan覺n davrand覺覺 gibi, O’nun da, Allah’in yerine geçmek istediini düünüyorlard覺. 襤sa ise, Allah ile bir olduunu söylüyordu, çünkü O, bir çocugun baba ve annesine minnettar sevgiyle itaat ettii gibi, O da tamamen Allah’a itaat etmek istiyordu.

 

Gesù ha parlato di Dio. In che modo?

Egli cercava di descriverci con le nostre parole quel Dio che lo aveva mandato attraverso Maria. È un Dio che dà la vita, un Dio che ama, che desidera e vuole che gli uomini amino lui e si amino come lui li ama. Gesù ci racconta pure che lui stesso è dono dell’amore di Dio, e quindi anche lui fa parte della vita di Dio! Per noi è difficile comprendere. Quando Gesù diceva agli ebrei: “Io e il Padre siamo uno”, essi lo accusavano di bestemmia e volevano ucciderlo. Pensavano che egli volesse mettersi al posto di Dio, come Lucifero, l’angelo superbo precipitato all’inferno. Gesù invece diceva di essere una cosa sola con Dio, perché egli voleva solo ubbidire a lui, come un bambino ubbidisce a sua mamma e a suo papà con amore riconoscente.

 baa dön

 

29. Isa yaitlar覺na iddetle davranmad覺 m覺?

Kibirli ve cahil insanlar taraf覺ndan yaz覺lm覺 ve sempati çekmek amac覺yla ‘incil’ denilen baz覺 kitaplar, 襤sa’n覺n, çocukken k覺skançl覺k ve iddetle davrand覺覺n覺 anlat覺rlar. Bunlar gerçek bilgi deiller: o kitaplar yalanc覺d覺r, eytan’in k覺skançl覺覺ndan gelirler, ne 襤sa’y覺 ne de Havarilerini tan覺m覺 insanlar taraf覺ndan yaz覺lm覺lar. Biz onlar覺 okumay覺z bile. 襤kinci ya da üçüncü yüzy覺lda yaz覺lm覺lar ve 襤sa’n覺n Havarilerine itaat etmek isteyen Kilisenin inand覺覺 ve yaad覺覺 doktrinden farkl覺 bir doktrini ögretirler.

 

Gesù non è stato violento con i suoi coetanei?

Certi libri, chiamati “vangelo” per attirare simpatia, scritti da persone mosse da superbia e ignoranza, raccontano che Gesù da ragazzo si è lasciato portare da gelosia e da violenza. Non sono notizie vere: quei libri sono menzogna, frutto dell’invidia di Satana, scritti da persone che non hanno conosciuto nè Gesù nè i suoi apostoli. Noi nemmeno li leggiamo. Essi risalgono al secondo o terzo secolo e propongono una dottrina diversa da quella creduta e vissuta dalla Chiesa, che volle essere ubbidiente agli apostoli di Gesù.

 baa dön

 

30. 襤sa’n覺n yaam覺na kötülük girdi mi?

襤sa her insan gibi eytan taraf覺ndan günaha tevik edildi, fakat günah ilemedi. eytan, 襤sa’n覺n, bir diktatör olarak davranmas覺n覺, insanlara egoizm, kibir ve iddet ile hükmetmesini istiyordu, çünkü O’na Allah’in da, bir diktatör olduunu inand覺rmak istiyordu. Fakat 襤sa, bir olun, kendisine hayat veren babas覺na tamamen güvenip, onu sevdii gibi, sonuna kadar Allah’a itaat etmek istedi. 襤sa sadece Allah’i dinledi, bunun için “襤nsan yaln覺z ekmekle yaamaz, Tanr覺’n覺n az覺ndan çikan her sözle yaar” diyerek, eytan覺n ayartmalar覺n覺 yenebildi.

 

Il male è entrato nella vita di Gesù?

Gesù come tutti è stato tentato da Satana, però non ha peccato. Questi avrebbe voluto che egli seguisse l’egoismo, l’orgoglio, la violenza e la superbia per dominare gli altri; avrebbe portato così Gesù a pensare che Dio è come un padrone, e anche lui quindi avrebbe potuto considerarsi padrone tra gli uomini. Gesù invece volle rimanere obbediente a Dio fino alla fine, come un figlio che ama e dà piena fiducia al padre da cui ha ricevuto la vita. Gesù è stato in ascolto solo di Dio, dicendo: “Non di solo pane vive l’uomo, ma di ogni Parola che esce dalla bocca di Dio”.

 baa dön

devam ediyor... continua...                               geri 1. - torna a 1