ME
NU

OMELIE / Omelie TR

22 ott 2023
22/10/08 - OLAĞAN DEVRE - 29. Pazar Günü – A -

22/10/08 - OLAĞAN DEVRE - 29. Pazar Günü – A -

a Yeş 45,1.4-6 Mezmur 95 2.Okuma 1Sel 1,1-5 İncil Mt 22,15-21

Aziz Pavlus'un Selanik'teki Hristiyanlara söyledikleri teselli edicidir. İlk önce onlara “Kilise” diyerek hitap ettiğine dikkat ediyoruz. Bu terim ilahi bir çağrıya cevap veren, bunun için beraber yaşayan insanların bir grubu için kullanılmaktadır. Hristiyanlar Allah'ın Kendisi tarafından çağrıldılar ve toplandılar. Çağrıya cevap vererek de Allah'ın sevgisinin bazı özelliklerini göstermektedirler. Onlar bir birlik, bir aile, organik ve düzenli bir gerçektir. Tabii ki bu birlik her birinin çabasının meyvesidir. Havari, yardımcıları Silvanus ve Timoteyus ile, oradaki Hristiyanların özellikle imana olan sorumluluklarını gördü.

İman etmek çaba, yorgunluk ve sorumluluk gerektirir ve bu caba dışarıda da görünür. Şöyle konuşanlar aklıma geliyor: “Benim iman edip etmediğimi nereden bilebilirsin?” ya da “Şu kişinin imasız olduğunu nasıl söyleyebilirsin?”. İmanımız yaşam şeklini, konuşma ve davranma şeklini değiştirmektedir, bu sebepten bir kişinin iman edip etmediği çok iyi fark edilebilir. Bir kişi bana şöyle dedi: “Bir arabaya bindiğinde motor çalışıyor mu çalışmıyor mu, anlıyorsun. İman da aynen böyledir”. Aziz Pavlus Hristiyanların imanından başka “sevgiye dayanan emekleri ve Rab Mesih İsa'ya bağladıkları ümitten gelen dayanıklılıklarından” mutlu olmaktadır. Sevgi ve ümit, imanın ilk sonuçlarıdır: Allah'tan gelen herkese olan sevgi, İsa'nın Rab olduğunun ve O'ndan, sevmek ve iman etmek için gösterdiğimiz her çaba ve yorgunluğumuzun mükafatını alacağımızın ümitten, yani emin olmaktan gelen huzur.

Aziz Pavlus işte bu sözlerle, para, güç ve maddi refah arayışında olan bu dünyada, Hristiyanların bir görüntüsünü sunmaktadır. Sözünün hikmetinden gösterilen Allah'ın otoritesini kabul etmekte bu kadar çekimser olan bir ortamda Hristiyanların yaşaması gerçekten zordur. Devamlı olarak denenirler ve imanlarının tanıklığını yapmaya çağrılırlar.

Yeşaya peygamberin metni İsa'nın etrafındakilere verdiği cevabı, bizlerin de kabul etmesi için bizleri hazırlıyor. Allah putperest, yani gerçek Allah'ı hiç tanımayan bir krala uluslara hükmetmesi için otorite veriyor: Bu kral, Pers kralı Kirus'tur. (M.Ö. 557-529). Bu dünyanın kralları dinsiz olduklarında bile imanlılar bunu hatırlamaktadırlar: “Rab Ben'im ve başkası yoktur”; bunun için onlar, herkesin ve her şeyin Peder'in ellerinde olduğunu bilmektedirler. İmanlılar her zaman ve her durumda Allah'a itaat ederler, ulusları yönetenlerle işbirliği yapmak için ya da onların kararlarını düzeltmek için yardım eden Allah'ın yasasını yüreklerinde ve akıllarında muhafaza ederler.

İsa, Kendisini suçlamak için bir sebep arayanlara Yeşaya'nın öğretisini derinleştirerek şöyle cevap verdi: “Sezar'ın hakkını Sezar'a, Allah'ın hakkını da Allah'a verin”. Allah'a yaşamını, yüreğini, sevgi dolu itaatini vereceksin; hükmedenlerle ise hizmette işbirliği yapacaksın, vergi vererek onların hizmetlerinin bedelini ödeyeceksin.

İsa cevabı ile sadece Ferisileri ve kral Herodes taraftarlarını susturmadı, bizlerin de sosyal yaşamın zor durumlarında dürüst, kutsal ve huzurlu bir şekilde yaşayabilmemiz için bize ışık vermektedir. Hristiyan olan bizler dünyadan uzaklaşmayacağız, dünya Allah'a açıkça karşı olan insanlar tarafından yöneltilse de. Bizim Sevgiye dayanan emeğimiz hareket etmek ve imanımızın tanıklığını yapmak için hep ortam bulacaktır. Güçlülerin hükmetmesi yüzünden dünya acı çektiğinde etrafımıza huzur ve ümit yayabileceğiz. Tam da bu dünyada sorumlulukla Allah'a itaatli yaşayarak O'nun bize teslim ettiği sevgisinin projesini gerçekleştireceğiz: Peder, insanlıktan günah köklerini sökmek istiyor öyle ki insanlık birlik, kardeşlik ve ahenk içinde yaşayabilsin. Bu, İsa'nın yaşadığı eylemidir; İsa'nın, Kutsal Ruh'u ilk Kilise'nin üzerine üflediği zaman aynı eylemi bize teslim etti: ''Baba beni gönderdiği gibi ben de sizi gönderiyorum''. Bu ödevi gerçekleştirmek için birbirimize yardım edelim; özellikle bugün bu ödev için tüm hayatlarını sunan kardeşleri dua ve ekonomik yardım ile destekleyelim!

 
OKUMALAR

1.Okuma: Yeşaya 45,1.4-6

RAB meshettiği kişiye, sağ elinden tuttuğu Koreş'e sesleniyor.

Uluslara onun önünde baş eğdirecek. Kralları silahsızlandıracak,

Bir daha kapanmayacak kapılar açacak.

RAB ona şöyle diyor: sen beni tanımadığın halde

Kulum Yakup soyu ve seçtiğim İsrail uğruna seni adınla çağırıp onurlu bir ünvan vereceğim.

Rab Ben'im, başkası yok, benden başka Allah yok.

Sen beni tanımadığın halde seni güçlü kılacağım.

Öyle ki, doğudan batıya dek benden başkası olmadığını herkes bilsin.

Rab Ben'im, başkası yok.

Mezmur 95/95

Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be!

Ey bütün dünya, RAB'be ezgiler söyleyin!

Görkemini uluslara,

Harikalarını bütün halklara anlatın!

Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye değer,

İlahlardan çok O'ndan korkulur.

Halkların bütün ilahları bir hiçtir,

Oysa gökleri yaratan RAB'dir.

Ey bütün halklar, RAB'bi övün,

RAB'bin gücünü, yüceliğini övün,

RAB'bin görkemini adına yaraşır biçimde övün,

Sunular getirip avlularına girin!

Kutsal giysiler içinde RAB'be tapının!

Titreyin O'nun önünde, ey bütün yeryüzündekiler!

Uluslara, "RAB egemenlik sürüyor" deyin.

Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.

O halkları adaletle yargılar.

2.Okuma: Aziz Pavlus’un Selanikilere 1.Mektubundan 1,1-5

Pavlus, Silvanus ve Timoteyus'tan, Baba Allah'a ve Rab İsa Mesih'e ait olan Selanik inanlılar topluluğuna selam! Size lütuf ve esenlik olsun.

Dualarımızda sizleri anıyor, her zaman hepiniz için Allah'a şükrediyoruz. İmanın ürünü olan etkinliğinizi, sevgiye dayanan emeğinizi ve Rabbimiz İsa Mesih'e bağladığınız ümitten gelen dayanıklılığınızı Babamız Allah'ın önünde durmadan anıyoruz. Allah'ın sevdiği kardeşlerim, sizleri O'nun seçtiğini biliyoruz. Çünkü yaydığımız müjde size yalnız sözle değil, kudretle, Kutsal Ruh'la ve tam bir güvenle ulaştı. Nitekim biz aranızdayken sizin yararınıza nasıl yaşadığımızı bilirsiniz.

İncil: Matta 22,15-21

Bunun üzerine Ferisiler çıkıp gittiler. İsa'yı, kendi söyleyeceği sözlerle tuzağa düşürmek amacıyla bir düzen kurdular. Hirodes yanlılarıyla birlikte gönderdikleri kendi öğrencileri İsa'ya gelip, «Öğretmenimiz» dediler, «senin dürüst biri olduğunu, Allah yolunu dürüstçe öğrettiğini, kimseyi kayırmadığını biliyoruz. Çünkü insanlar arasında ayrım yapmazsın. Peki ne dersin, söyle bize, Sezar'a vergi vermek Kutsal Yasa'ya uygun mu, değil mi?»
İsa onların kötü niyetlerini bildiğinden, «Ey ikiyüzlüler!» dedi. «Beni neden sınıyorsunuz? Vergi ödemekte kullandığınız parayı gösterin bana!» O'na bir dinar getirdiler. İsa onlara, «Bu resim, bu yazı kimin?» diye sordu.
«Sezar'ın» dediler. O zaman İsa onlara, «Öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Allah'ın hakkını da Allah'a verin» dedi.

Documenti allegati