ME
NU

OMELIE / Omelie TR

22 dic 2013
22/1272013 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ – 04. Pazar Günü – A

 22/12/2013 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ – 04. Pazar Günü – A

1.Okuma Yeş 7,10-14 * Mezmur 23 * 2.Okuma Rom 1,1-7 * İncil Mt 1,18-24

Allah’ın yanımıza, tam buraya, yeryüzüne geldiği gün, yani Noel günü çok yaklaştı. Biz çoğu zaman bu bayramın anlamını unutuyoruz, düşünmüyoruz. Çünkü yüzeysel olmayı tercih ediyoruz, sorumluluğumuzu taşımak istemiyoruz, yanımızdakilere imanımızı ve Rab’be sevgimizi göstermeyi sevmiyoruz. İsa’nın tanıkları olmak zorumuza geliyor, ya utanıyoruz ya da korkuyoruz. Birkaç gün sonra bu olayı kutlayacağız: Allah, günahkâr ve dalgın insanlar arasına geliyor. Hazırlandığımız bu son Pazar Gününde Allah’ın önceden kararlaştırdığı hazırlıklara dikkatimizi çevirelim. Allah için zamanın bizim gibi geçmediğini hatırlayalım. Allah daha birkaç yüzyıl önce peygamberin ağzından bu gizemi müjdelemişti. Bu müjdeyi kral duymalıydı, ama kral Allah’ın varlığına karşıydı: Bazen büyükler yukarıdan gelen sözlere karşı olurlar, çünkü kendilerin herkesten ve her şeyden üstün görürler, hiç kimsenin onlardan üstün olmasını kabul edemezler, bu Allah olsa bile. Peygamber, krala istese de istemese de, Allah’ın sözünü iletiyor ve özel işareti bildiriyor: “İşte, genç Bakire hamile kalacak, bir oğul doğuracak ve ona: ‘Tanrı bizimledir’ anlamına gelen 'Emmanuel' adını koyacaktır". Bu aynı sözleri, Yusuf’un rüyasına giren melek tekrar eder. Bize acayip gelen bir durumdur, çünkü bizler gururumuz sebebiyle rüyaların önemli olabileceklerini inanmak, özellikle de Allah’ın bizimle karşılaşmak için kullanabileceği bir yol olduğunu kabul etmek istemiyoruz.

Nasıl oluyor da Allah bizimle ilişkiye girmek için rüyaları da kullanır? Bir sebebi, uykuda olduğumuzda, bilmeden de, uyanıkken gösterdiğimiz bazı akıl yürütmeleri ve alışkanlıkları göstermediğimizdir. Yusuf, uykusunda, o kadar önemli bir şey öğreniyor ki, düşünme tarzını ve kararlarını değiştiriyor. Uyanıkken, Meryem’in hamileliğinin ilahi bir müdahaleden geldiğini düşünemiyordu. Uyku esnasında bunun mümkün olduğunu anlıyor: Bunu akıl yürütmeleri ile hiç kabul edemezdi. Ama gece uykusuna gelen haberci, öyle kesin bilgiler veriyor ki, Yusuf gerçekten peygamberliklerin gerçekleştirmekte olduklarını anlayabiliyor. Doğacak bebeğe ismi de onun vermesi gerektiği iletiliyor: Bunun anlamı da, çocuğu kendi evladı gibi kabullenmesi gerektiğiydi. Vereceği ad da ona açıklanıyor: Bu ad, herhangi bir ad gibi olmayacaktır; nitekim o çocuk, bu adın en derin ve düşünülmez anlamını gerçekleştirecektir. “İsa”, ilahi kurtuluş demektir ve kurtuluş genel olarak düşünülen politik kurtuluş olmayacak, çok çok daha derin anlam taşıyacaktır. Tüm insanlar için geçerli kurtuluş olacaktır: Her insanın günahlarından kurtulmasıdır. Bu kurtuluşa kimse, ihtiyacı olmadığını söyleyemeyecektir. O halde sadece seçilen halk değil, tüm insanlar o çocuğun varlığından ve eylemlerinden faydalanacaklardır. Yusuf, Allah’ın kendisine yakınlık gösterdiğini anlıyor, aynen daha önce büyük atalara, dostu İbrahim’e, İshak’a, gecede melekle mücadele etmiş olan Yakup’a gösterdiği gibi... Dolayısıyla da Yusuf O’na itaat ediyor: O günden itibaren Meryem’i yanına alıyor ve çocuğun doğumunu bekliyor.

Yusuf’un bekleyişi, Allah’ın yeryüzüne müdahale etmesini beklemektir. Aynı şekilde bu günlerde biz de, O’nu beklemekteyiz. Kendi kendimize, O’nun ne yapacağını sormayalım, bunun yerinde, bizim, O’nun yanımızda olacağında, neler yapabileceğimizi, nasıl yaşayacağımızı, hangi şekilde davranacağımızı sormaya başlayalım!

Aziz Pavlus, İsa’nın yaşamına girmesini, büyük bir değişiklik gibi yaşadı. Daha önceleri Hıristiyanları takip ediyordu, İsa ile karşılaştıktan sonra O’nun sevinçli bir öğrencisi, hatta O’nun cömert bir havarisi oldu. Eğer İsa, Allah’ın Oğlu ise, artık önceki gibi yaşayamayacağımızı anladı: Artık Allah bizimle! İmanımız, sadece Allah’ın var olduğuna inanmak değildir artık; bizimle birlikte yürüyen, bu dünyamızda, hatta içerimizde var Olan Allah’a itaat etmektir, o artık bizimle birliktedir, yanımızdadır, içimizdedir! Sevgi olan Allah’a itaat etmek, herkesle dayanışma içinde olmamızı, Baba’nın, sevgisinin ve ışığının sevinçli tanıkları olmamızı sağlar.

Bugünkü dua, bizleri içsel olarak zengin bir Noel Bayramına hazırlar. Dekorasyonlar ya da Noel yemeğinde yiyeceklerimiz önemli değildir: Dini törenleri ve duaları layıkıyla yaşamamız daha önemlidir. Güzel bir yemek yiyip Ayine katılmayan, İsa’dan, Noel’den, insan hayatından hiç bir şey anlamamıştır, Noel’den hiç bir şey anlamamıştır, insan hayatından hiç bir şey anlamamıştır. Meryem’in bize göstereceği Bebeğe tanıklık edebilmemiz için çok dua edelim: Bizi gerçek insan yapan O’dur, O’ndan barış gelmektedir, O’nun sayesinde herkesi sevgi ile bakıp, birbirimize sevinç verebiliriz!