ME
NU

OMELIE / Omelie TR

23 mar 2014
23/03/2014 – Paskaya’ya Hazırlık Devresi 3. Pazar – A

23/03/2014 – Paskaya’ya Hazırlık Devresi 3. Pazar – A

1.Okuma Çıkış 17,3-7 * Mezmur 94 * 2.Okuma Rom 5,1-2.5-8 * İncil Yuh. 4,5-42

Bugünkü metinlerin verdiği mesajların özeti, mezmur ile özetlenebilir: “Gelin! Sevinelim ve coşalım Rab için! Alkışlayalım, bizi kurtaran kayayı! Keşke bugün onun sesini işitseydiniz! Katılaştırmayın kalplerinizi…”. Halkı canlı tutmak için su akıtan kaya, Rab İsa’dır. O, kaya gibi sabittir ve, gizemli bir şekilde, O’na yaklaşana yaşam verir. İki bin sene önce yaşamış olan birinin hala benim, senin ve tüm halkın yaşamımızı pozitif olarak etkileyebileceğini kim düşünebilir? İnsanların zekâsı böyle bir şeyi idrak edemiyor. Çok kişi, mutlu olmak için bir şeylere sahip olmak gerektiğini ve her yaşın tutkularını tatmin etmek gerektiğini düşünürler. Mutlu olmak için, Allah’ın emirlerine karşı da olsa, her çeşit teknik ve teknolojiyi kullanmaları gerektiğini düşünürler. Bu şekilde, kendileri için ve diğerleri için de, küçük ve büyük psikolojik ve psikiyatrik sorunları arttırdıklarını farkında değiller. Bu tüm problemleri Samiriyeli kadın kuyuya getirdi. Bu kadın susamıştı, ama, kendisi de kabullendiği gibi, sadece suya değil, sevgiye de. Beş kocası olmuştu, hiç biri ona uygun olmamıştı, sonra da bir başkası ile, geçici olarak, birlikteydi. Günümüzde hayatını yaşadı, denilir: Çok heyecanlar yaşayıp arzularını gerçekleştirmeye çalıştı. Kimse başka bir şey demeye cesaret edemez, çünkü hürriyet var ve bu hiçbir sınır tanımıyor: Emirlere uymak, kölelik, sınırlayıcı, diye düşünülür. Hatta, bazı kişiler Allah’ın sadece sevincimizi istediğini söyler: Bu da, her kural olmadan ve hissedilen tüm tutkuları tatmin etmekle dahi.

Kuyuda Sameriyeli kadın İsa ile karşılaştı ve O, içini boşaltmasına yardım etti: Kadın, Allah hakkında bildiklerini ve düşündüklerini söyledi, özellikle de Allah’ı kendi günlük hayatından, kendi duygusal problemlerinden ve beklentilerinden uzakta bırakmasından gelen acılarını açıkladı. Dini, yaşamdaki seçimlerine yardım etmiyordu, hiç bir iz bırakmıyordu. İsa ona ne teklif ediyor? O, iyi bir psikolog olarak, imanı ve yaşamı hakkında derin düşünmesine yardımcı oldu ve sonra ona iyi bir ilaç tavsiye etti. Nedir bu ilaç? İşte budur: “Bana su ver”. İlaç, O’nunla ilişki kurmaktır, O’na doğru somut bir sevgi işareti vermektir. İsa, kadının yaşamında önemli bir yer tutmalı, yaşam sebebi olmalıdır. İlk bakışta kolay gibi gözüküyor, ama tersine büyük bir değişim gerektiriyor, bir değişim ki, en azından başlangıçta, tamamen içsel bir değişimdir. Bu ilacın yan etkisi nedir? Kadın susuzluğunu gidermek için İsa’dan su isteyecektir, yani Onsuz artık yaşayamayacağını hissedecektir.

İnsanın ilacı, daha doğrusu, besini, içeceği, İsa’dır. Elbette huzur ve sevinç içersinde yaşamak isteyen insan için geçerlidir bu. Kendi ve yanındaki için sağlıklı yaşamak, kendini gerçekleştirmek ve mutlu olmak için geçerlidir bu. İsa, kendisi çekinmeden, yanındaki kadına işte bunu teklif eder. İsa kendisinin, Baba tarafından “Kurtuluş”, “Yahudilerden gelen kurtuluş” olmak için gönderildiğini biliyor. Bu kurtuluş kendisini kabul etmeyen Yahudiler tarafından verilmiyor, ama Baba’nın arzusuyla “Yahudiler aracılığıyla” geliyor. Şaşırmış bir halde kendisini dinleyen kadına, İsa, açıkça, Allah’ın tanıması ile ilgili sorunları çözecek, beklenen Mesih hakkında da şöyle diyor: “Seninle konuşan, ben O’yum!”. İsa, aç ve yüzeysel şakirtlerine de, ruhani bir gıdadan bahseder. Hatta hasattan konuşuyor, onun için yorulmak gereklidir: İnsanlığın gidişatını değiştirecek bir hasat, bu! Bu değişim başladı, hatta hor görülen Samiriye’de başladı; orada birçok kişi “iman etti” ve Rabbi “Kurtarıcıları” olarak kabul ederek yeni bir yaşama başladılar.

Musa’nın halkının susaması, mucizevî bir peygamberliğe sebep oldu. Samiriyeli kadının susaması da, İsa’nın kendisini açıklaması için sebep oldu: Bu, hepimizin yaşamak için ihtiyacımız olan gerçek mucizedir. Bizim de susamamız, İsa’nın kendini “dünyanın Kurtarıcısı” göstermesi için de fırsat olacaktır. Onu, yaşadıkları, arzuladıkları yanlış yaşam sebebiyle acı çeken herkese teklif edebiliriz. Birine faydalı olmak istiyor musun? Topluluğunun barışına katkıda olmak istiyor musun? Acı çekenlere yardımcı olmak istiyor musun? İsa’yı sun! O’nu içinde taşı, Onunla ve Onun sayesinde yaşa, her şeyde O’na itaat et! Her şeyden önce sözleri söylemeden O’nu sun. Ne zaman ki birileri sana nasıl oluyor da barış içersinde ve değişik şekilde yaşadığının sebebini sorursa, o zaman birçok şeyler yansıtan bir gülümseme ile Adını söyleyeceksin! Bunu, Allah’ın sevgisi, “kalplerimize verildi” diyen havarinin kararlılığıyla yapacaksın!