ME
NU

OMELIE / Omelie TR

13/05/2012
Paskalya Devresi 6. Pazar günü - B

13/05/2012 - Paskalya Devresi 6. Pazar Günü - B

1.Okuma Hav. İşl.10,25-27.34-35.44-48 Mezmur 97 2.Okuma 1Yh. 4,7-10 İncil Yh. 15,9-17

Aziz Petrus, Romalı yüzbaşı Kornelius’un evine gelince, şöyle der: “Allah insanlar arasında ayırım yapmaz”. Havari, kendisinin de şaşırmasına rağmen, Allah için tüm insanların eşit olduklarını, hepsini sevdiğini, hepsinin Oğlu ile birlik içersinde olmaya layık olduklarını ve dolayısıyla Kutsal Ruh’u almaya layık olduklarını, anlamıştır. Bir İbrani için – Petrus İbrani idi – bu yenilik çok şaşırtıcıdır, çünkü, Allah’ın önünde, hiçbir önceliği olmadığını keşfeder. İsa’nın gelişi ile Musevi halkı görevini tamamlamıştır; o da, diğerleriyle birlikte, Mesih’in arkasına geçip Onu takip etmelidir. Eğer Allah’ın kimseyi kayırmak için sebebi yoksa, bizim de olmamalıdır. Bizim görevimiz, Allah’ın ışığını ve barışını, yani sevgisini her yere yaymak; onu herkese vermekle yükümlüyüz ve hiçbir engel bizi durdurmamalı.

İsa sevgiden bahsediyor ve şakirtlerini sevgisinde kalmaya çağırıyor. Sevgisi herkese yöneltilmiştir, bunu kendisi birçok durumda göstermiştir. O, Musevileri sevdi, ama pagan kadını da sevdi; düzgün düşünenleri sevdi, ama dilencileri, cüzamlıları, hastaları, sosyal yaşamdan dışlananları da sevdi, erkekleri sevdi, ama kadınları ve çocukları da sevdi; hatta Samiriyelileri, ve günahkârları da sevdi. İsa’nın tüm bunlara karşı, yani tüm insanlara karsı, gösterdiği özeni, ilgiyi paylaştığımda, sevgisinde kalırım: Nitekim, her insan Allah’ın suretinde yaratılmaktadır. Herkesi sevmeyi becerebilmek için yeterli olan “İsa’nın sevgisinde” kalmaktır. Kim İsa’yı seviyorsa, Onu taklit etmeye, dinlemeye çalışır; sevgiyi yaşayabilmek için de gerekli ışığı ve gücü alır ve bu şekilde Allah’ın sevgisinin ‘uzantısı’ olur. Gerçekten de Allah sevgidir, bunu bize İncil Yazarı Yuhanna, Hıristiyanlara yazdığı mektupta, usanmadan tekrar eder: “Allah sevgidir”.

Çoğu kez sevgide yaşamak, sevgiyle düşünmek, sevgiyle konuşmak, her şeyi kalbimizin karşılıksız armağanı olarak yapmak zordur. Zordur, çünkü egoizm, kibir ve kendini beğenmişlik hep hazır beklemektedir ve bizi hükmetmek, yönlendirmek ister. Bu sebepten İsa, “emir” sözcüğünü kullanmak zorunda! O bize sevmeyi “emreder”! Sevgide O’nu taklit etmemizi emreder ve, O’nun bizi sevdiği için, birbirimizi sevmemizi emreder. Biz sevgiyi bir duygu imiş gibi düşünmeye alıştık, bu sebepten de sevginin emredilemeyeceğini düşünürüz. Evet, sevgi bir duygu olsa, geleceği zamanı beklemeli. Sevgi duygusu, aynen sempati veya karşılıklı çekicilik, irademize bağlı bir şey değildir, en azından daima öyle değildir. Sevgi duygusu emredilemez. Ama gerçek sevgi, yani kendini sunan sevgi, bir duygu değildir. Gerçek sevgi, başka bir kişinin veya başka kişilerin gerçek iyiliği için kendini sunmaktır. Bu bazen çaba, bazen de biraz acı gerektirir. Gerçek sevgi pahalıya mal olur. Bu sevgi emredilebilir. Bunun güzel tarafı da, bu sevgiye uyan kişi zorlanmanın ağırlığını hissetmez, tersine içinde sevincin ve hürriyetin büyüdüğünü anlar. İsa birbirimizi sevmemizi emrettiğinde, bizleri gerçek sevince yönlendirdiğini bilmektedir, bizleri en büyük mutlulukları tadacağımız yola koymaktadır, özellikle de kardeşler ve herkesle gerçek ilişkiler yaratacak yollara koymaktadır.

“Birbirinizi seviniz” emri bizleri Allah’ın yaşamına katılmaya yönlendirir. Peder, Oğul ve Kutsal Ruh, birbirlerini severek yaşarlar: Aralarında sevgi yarışı bitmemiştir. Onlar aralarında üstün bir ilişki yaşarlar, birbirine güven ve itaat veren bir sevgi. Böylece birlikleri mükemmeldir ve onlara tek Allah diye hitap edebiliyoruz. İsa artık bizlere hizmetkâr demiyor, dost diyor, çünkü biz de, O’nun yeni emrine itaat ederek, kendi yaşıma gireriz, Allah’ın yaşamına gireriz.

Sevginin kaynağı Allah’ın yaşamıdır, bizim irademiz değil! Bu sebepten aziz Yuhanna şunu der: “İlk olarak Allah’ı biz sevmedik, ama O bizi sevdi” ve bunu bize göstermek ve gerçekleştirmek için Oğlunu gönderdi, Oğlu günahlarımız için öldü. Allah’ın sevgisi İsa’dır. O halde, sevmek isteyeceğimiz her insan için, bizim en gerçek ve en büyük sevgimiz, İsa’dır. Eğer severken İsa’yı vermiyorsak, - bunu da Sözünü yaşarken yapmaktayız,- hiç kimseyi sevmiyoruz.