ME
NU

OMELIE / Omelie TR

08 mar 2020
08/03/2020  Oruç Devresi 2. Pazar Günü – A - 

08/03/2020  Oruç Devresi 2. Pazar Günü – A - 

İlk Okuma   Çıkış 12,1-4a  Mezmur  32/33 İkinci Okuma   2Timoteus 1,8b-10   İncil  Matta 17,1-9

 

İsa'nın ufkunda ve kalbinde haç her zaman mevcuttur, o kadar ki, Meryem ile Çocuk İsa’yı gösteren birçok ikonalarda İsa, Kendisine Istıraplarının araçları olan kamçıları ve dikenli tacı, çivileri ve haçı sunan meleğe bakmaktayken çizilmiştir. Dua etmeye giden İsa'yı gösteren bugünkü İncil de bu temaşanın bir devamıdır. Gerçekten de bu duanın meyvesi, ölüler diyarından dirileceğinden emin olması olacaktır. Matta bize Musa ile İlyas'ın konuşmaları hakkında detaylar vermemektedir, ama diğer İncil yazarlarından bildiğimiz kadarıyla İsa haçtan, kendi haçından bahsetmekteydi: Haçı hiç bir zaman unutamadı.

İsa üç havariyi herkesten uzağa dua etmeye götürdü: Kendisi ve dostları için dua etmeye uygun bir zaman ve bir yer bulabildi; demek ki, dua bizim için de önemli olmalıdır. Bu Oruç Devresinde, her günkü işlerimi bırakarak tek başıma veya O'nun başka birkaç öğrencisi ile, O'nun dua yerine doğru İsa'ya eşlik etmek için bir günümü ayırabilecek miyim?

Dua, İsa'nın çehresini değiştirdi: Dua eden kişinin daha güzel, daha aydınlık olduğu gerçek değil mi? O halde bu olay beni şaşırtmıyor: İsa, Peder'i ile birlikte mükemmel bir sevgi içerisindedir, yani Kendini mükemmel bir şekilde Peder'e sunmaktadır ve dolayısıyla çehresi ilahi ışığın bütünlüğü ile, Baba'nın sevgisinin ışığı ile aydınlanmaktadır.

Öğrenciler, İsa'nın yanında Allah'ın iki dostunu görüyorlar: Bunlar, Allah için daima canlıdır. Bu; bir rüya değildir, o kadar gerçektir ki, bu iki insan İsa ile konuşmaktadırlar. Konuşmalarının konusu nedir? Aziz Luka şöyle yazmaktadır: İsa'nın “çıkışından” bahsetmektedirler, yani İsa'nın dünyadan çıkıp Pederine gitmesinden bahsetmektedirler. Dağdan inerken İsa bu konuşmayı öğrencileri ile devam ettiriyor, fakat onlar anlamıyor,  şoka uğruyorlar. Onlar; etraftaki aydınlıktan dolayı, daha önce imanlarında mevcut olan fakat hiç görmedikleri kişiler, bulut, yukarıdan gelen ses için, fakat bütün bunlardan daha çok İsa'nın onlara söylediği sözleri için şaşırdılar. İsa, insani bir şandan, başarıdan veya halkın önderleri tarafından kabul edilmekten konuşmuyor; ölülerin dirilişinden konuşuyor. Ve de bu sözlerin öğrencileri en çok etkileyenleri, ölüm hakkındaki sözlerdir.

Paskalya'ya Hazırlık Devresindeyiz; bu devre, vaftize hazırlık devresi veya adına vaftiz edildiğimiz Allah'a olan imanımızı yenileme devresidir. Bugünkü İncil, özellikle dua etmekte bizi somut adımlar atmaya itiyor: Gerçekten de dua olmadan İsa'ya sadakat yürüyüşümüz dayanamaz. Dua; tam da yukarıdan yankılanan sesin teşvik ettiği gibi İsa'nın sesini duymamıza ve sözüne itaat ederek yaşamamıza yardımcı olacaktır. Bu itaat bizim için mutlaka haç anlamına gelmektedir, bize zor gelmektedir, çünkü bencilliğimizin zincirlerine bağlıyız, etrafımızdaki dünya bizi etkiler ve Şeytan tarafından deneniriz: Yeni bir şekilde yaşamak bize zor gelmektedir, acı vermektedir.

Ve işte bugün Havari Pavlus bizi, İncil için korkusuzca acı çekmeye çağırmaktadır: Ancak bu şekilde bizi çağıran ve kurtaran, Rab'bimiz İsa'ya minnettarlığımızı gösterebiliriz. Rab'bimiz İsa, bizi dünyanın ve Şeytanın etkilerinden kurtardı ve bizi Kendisi ile birlikte Allah'ın evlatları olmaya çağırdı! Bu şekilde, her şeyini bırakıp Allah'ın dediklerini yapmaya çağrılan, İbrahim'e söz verilen takdisi, tecrübe ediyoruz. İbrahim'in gösterdiği güven dolu itaat, İsa'da en üst düzeye ulaşmaktadır. İsa, sadece İbrahim'in halkı için değil, tüm halklar için, bizim için de İbrahim'in kutsamasıdır. Bugünkü Efkaristiya'nın meyvesi olarak Rab, duamızı ve itaatimizi canlandırsın. İsa'nın çehresindeki ışık, bizim çehremizi de aydınlatacak ve O'nu takip etmekle çektiğimiz yorgunluğu hafifletecektir.

 

OKUMALAR

 

1.Okuma: Tekvin 12,1-4

 

RAB Avram'a, "Ülkeni, halkını, babanın evini bırak, sana göstereceğim topraklara git" dedi,

"Seni büyük bir ulus yapacağım,

Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım.

Bereket kaynağı olacaksın.

Seni kutsayanları kutsayacağım.

Seni lanetleyeni lanetleyeceğim.

Yeryüzündeki halkların hepsi

Senin aracılığınla kutsanacak."

Avram RAB'bin buyurduğu gibi yola çıktı. Lut da onunla birlikte gitti. Avram Harran'dan ayrıldığı zaman yetmiş beş yaşındaydı.

 

Mezmur 32/33

 

RAB'bin sözü doğrudur,

Her işi sadakatle yapar.

Doğruluğu, adaleti sever,

RAB'bin sevgisi yeryüzünü doldurur.

Ama RAB'bin gözü kendisinden korkanların,

Sevgisine umut bağlayanların üzerindedir;

Böylece onları ölümden kurtarır,

Kıtlıkta yaşamalarını sağlar.

Umudumuz RAB'dedir,

Yardımcımız, kalkanımız O'dur.

Madem umudumuz sende,

Sevgin üzerimizde olsun, ya RAB!

 

  1. Okuma Aziz Pavlus’un Timoteus’a 2 Mektubundan 1,8-10

 

Bunun için Rabbimize tanıklık etmekten ya da O'nun uğruna tutuklu olan benden utanma. Allah'ın gücüyle, Müjde'nin uğruna benimle birlikte sıkıntıya göğüs ger.  Allah bizi, yaptıklarımıza göre değil, kendi amacına ve lütfuna göre kurtarıp kutsal bir yaşama çağırdı. Bu lütuf bize Mesih İsa'da zamanın başlangıcından önce bağışlanmış ve şimdi O'nun gelişiyle açığa çıkarılmıştır. Kurtarıcımız Mesih İsa ölümü etkisiz kılmış, yaşamı ve ölümsüzlüğü Müjde'nin aracılığıyla ışığa çıkarmıştır.

 

İncil: Matta 17,1-9

 

Altı gün sonra İsa, yanına yalnız Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'yı alarak yüksek bir dağa çıktı. Orada, gözlerinin önünde İsa'nın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu. O anda Musa'yla İlyas öğrencilere göründü. İsa ile konuşuyorlardı. Petrus İsa'ya, «Ya Rab» dedi, «burada bulunmamız ne iyi oldu! İstersen burada üç çardak kurayım: biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a.»
Petrus hâlâ konuşurken, parlak bir bulut birden onları gölgeledi. Buluttan gelen bir ses, «Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum. O'nu dinleyin!» dedi.
Öğrenciler bunu işitince, dehşet içinde yüzüstü yere kapandılar. İsa gelip onlara dokundu, «Kalkın, korkmayın!» dedi. Başlarını kaldırıp bakınca İsa'dan başka kimseyi göremediler.
Dağdan inerlerken İsa onlara, «İnsanoğlu ölümden dirilmeden önce, gördüklerinizi kimseye söylemeyin» diye buyurdu.