ME
NU

OMELIE / Omelie TR

04 feb 2024
04/02/2024 OLAĞAN DEVRE 5. Pazar Günü - B

04/02/2024 OLAĞAN DEVRE 5. Pazar Günü - B -

1.Okuma Eyüp 7,1-4.6-7 Mezmur 146 2.Okuma 1 Kor. 9,16-19.22-23 İncil Mk. 1,29-39

İsa dünyaya geldiğinde sanki O’nu bekleyen birçok sorun var! O’nun önüne hastalar getiriliyor, gelebilen hastalar O’na koşuyorlar. Erkek-kadın, hasta-iyi, herkes O’nun gelişini beklemekte, mevcudiyetini hissetmeyi, sözlerinden birini duymayı, bir dokunuşunu arzulamakta.

Hastalar arasında birçoğu şeytana kapılmış; bu ne demek? Bu kişiler, ruhlarında Kutsal Ruh ve O’nun meyveleri ve armağanları olmayan kişilerdir: Onlarda sabırsızlık, ahlaksızlık, gurur, şikayet, gelecek veya geçmiş korkusu, Allah veya insan korkusu, kendini beğenmişlik, şüphecilik, başka insanlara duyulan kıskançlık ve onların iyiliklerini çekememezlik, ve de kendileri ve başkaları için endişe ve acıyı doğuran başka ruhlar da hüküm sürmektedirler.

Tüm bunlar, şeytanın varlığının işaretleridir; şeytan ki, insanları mahvetmek, onların Allah’a benzemelerini, onların yaratılış sebebine varmalarını engellemek istemektedir.

Eyüp sözleriyle dünyada ne kadar acılar olduğunu anlamamıza yardımcıdır: “Tüm günleri, bir amele gibi çalışarak geçirmektedir. Aylarca boşuna çabaladım. Gecelerimi sıkıntılar içinde geçirdim”. “Günlerim, dokumacının mekiğinden daha çabuk ümitsizce tükendi. Rabbim, unutma, yaşamım bir nefes, bir soluktur”. İçlerinde bu tür kötü ruhları barındıran kişiler ve onların yakınları da bir kurtarıcı beklemektedirler. İşte, Allah onu yolladı!

İsa, havradan çıkmaktadır; orada asi ve şiddetli bir ruhu barındıran bir adamı kurtarmıştı. Bu ruh, İsa’nın kutsallığını tanıyordu ama O’nu kabul edip sevemedi, hatta dua için gelmiş olanların O’nu değerlendirip dinlemelerini engellemek istiyordu. Rab’bin bu adamı kötü ruhtan nasıl hür kıldığını gören öğrencileri O’na güvenmeye başlamakta ve O’nu Simon’un kayınvalidesinin evine getirmektedirler: Kadın ateşler içerisindedir, bunun için de günlük hizmeti verememektedir. İsa, hastaya dokunmaktan murdar kılınmasından korkmadan kadına dokunuyor. O’nun eli kutsaldır ve onun dokunması murdarlığın sebebini yok etmektedir, hastalığı yok etmektedir.

Kadın kendini iyileşmiş değil, hizmet etmeye hazır hissetmektedir. Gerçekten de insanın sağlığı; hizmet etmeye, özellikle de İsa’ya hizmet etmeye kabiliyetli olmaktır! Bunu görünce, tüm şehir bütün acılarını getirerek İsa’ya koşmakta: O, kimseyi hayal kırıklığına uğratmıyor.

Ama İsa sadece hastalıkları iyileştirmeye mi geldi? O, geceleri Babasını dinlemeye konuluyor: Hayatı O’dur. Eğer Kendisi için Baba hayat ise, bütün insanlar için de hayat Baba olacaktır. Duada Baba ile kalarak İsa, insanlığın hastalıklardan ve kötü ruhlardan kurtulmaktan başka, daha acil bir ihtiyacının olduğunu keşfetmektedir. İnsanlar ümitsizdir, çünkü Allah’ın Hükümranlığının başladığını, Kendisinin onlara rehber olabilen Kral’ın, beklenen Hükümranlığının Kralı olduğunu bilmemektedirler. İsa’nın Kendisini tanıtması gereklidir, böylece herkes Hükümranlığın kralını görecek ve O’nu izleyip O'ndan sevmeyi bilen hayatı öğrenebilecektir. Hastalıklardan ve ruhlardan kurtulan kişi, sevmeyi bilecektir bunun için kendini İsa’nın öğrencisi yapacaktır.

Bunu, dirilmiş İsa ile karşılaştıktan sonra aziz Pavlus da anladı. Bugün havari güçle İncil’i yayma arzusunu anlatmaktadır: İncil’i, yani Allah’ın Hükümranlığının başladığının, Kral burada ve O’na hizmet edebildiğimizin müthiş haberini! Aziz Pavlus için İncil’i vaaz etmek yaşamdır, nefes almak kadar önemlidir. O, bunu yaşamının anlamı yaptı, bunu minnettarlıkla yaşamakta ve her yerde her zaman karşılaştığı kişilere bu iyi müjdeyi vermenin getirdiği yorgunluğu mükafat olarak görmektedir.

Keşke ben de İncil’i yaşamımın amacı yapabilsem! O zaman Eyüp’ün dile getirdiği inlemeler için, ümitsizlik ve üzüntü için yer olmayacaktır.

İncil, müjdelediğimizde bizler İsa’nın bugünkü varlığının tanıkları, ölümün üzerindeki zaferi taşıyıcı oluyoruz! “Tüm bunları ben, İncil'in vaatlerinde payım olsun diye İncil'in uğruna yapıyorum”! Herkesten önce ben kendim sevinç içinde olacağım!

OKUMALAR

İlk Okuma Eyüp 7,1-4.6-7

"Yeryüzünde insan yaşamı savaşı andırmıyor mu,

Günleri gündelikçinin günlerinden farklı mı?

Gölgeyi özleyen köle, ücretini bekleyen gündelikçi gibi,

Miras olarak bana boş aylar verildi,

Payıma sıkıntılı geceler düştü.

Yatarken, 'Ne zaman kalkacağım' diye düşünüyorum,

Ama gece uzadıkça uzuyor,

Gün doğana dek dönüp duruyorum.

"Günlerim dokumacının mekiğinden hızlı,

Umutsuz tükenmekte.

Ey Allah, yaşamımın bir soluk olduğunu anımsa,

Gözüm bir daha mutluluk yüzü görmeyecek.

Mezmur 146/147

RAB'be övgüler sunun!

Ne güzel, ne hoş Allah'ımızı ilahilerle övmek!

O'na övgü yaraşır.

RAB yeniden kuruyor Yeruşalim'i,

Bir araya topluyor İsrail'in sürgünlerini.

O kırık kalplileri iyileştirir,

Yaralarını sarar.

Yıldızların sayısını belirler,

Her birini adıyla çağırır.

Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür,

Sınırsızdır anlayışı.

RAB mazlumlara yardım eder,

Kötüleri yere çalar.

İkinci Okuma 1Korint 9,16-19.22-23

Müjde'yi yayıyorum diye övünmeye hakkım yok. Çünkü bunu yapmakla yükümlüyüm. Müjde'yi yaymazsam vay halime! Eğer Müjde'yi gönülden yayarsam, bir ödülüm olur; gönülsüzce yayarsam, sadece bana emanet edilen görevi yapmış olurum. Peki, ödülüm nedir? Müjde'yi karşılıksız yaymak ve böylece Müjde'yi yaymaktan doğan hakkımı kullanmamaktır. Ben özgürüm, kimsenin kölesi değilim. Ama daha çok kişi kazanayım diye herkesin kölesi oldum. Güçsüzleri kazanmak için onlarla güçsüz oldum. Neyapıp yapıp bazılarını kurtarmak için herkesle her şey oldum. Bunların hepsini, Müjde'de payım olsun diye Müjde'nin uğruna yapıyorum.

İncil Markos 1,29-39

İsa havradan çıkar çıkmaz, Yakup ve Yuhanna ile birlikte Simun ve Andreya'nın evine gitti. Simun'un kaynanası ateşler içinde yatıyordu. Durumu hemen İsa'ya bildirdiler. O da hastaya yaklaştı, elinden tutup kaldırdı. Kadının ateşi düştü ve kendisi onlara hizmet etmeye başladı.
Akşam olup güneş batınca, bütün hastaları ve cine tutsak olanları İsa'ya getirdiler. Bütün kent halkı kapıya toplanmıştı. İsa, çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi, birçok cini kovdu. Cinlerin konuşmasına izin vermiyordu. Çünkü onlar kendisinin kim olduğunu biliyorlardı.
Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti, orada dua etmeye başladı. Simun ile yanındakiler İsa'yı aramaya çıktılar. O'nu bulunca, «Herkes seni arıyor!» dediler. İsa onlara, «Başka yerlere, yakındaki kasabalara gidelim» dedi. «Oralarda da Allah sözünü duyurayım. Bunun için çıkıp geldim.» Böylece havralarınd Allah sözünü duyurarak ve cinleri kovarak tüm Celile bölgesini dolaştı.

Documenti allegati