ME
NU

OMELIE / Omelie TR

26 ago 2018
26/08/18 OLAĞAN DEVRE  -  21. PAZAR  -  B YILI 

26/08/18 OLAĞAN DEVRE  -  21. PAZAR  -  B YILI 

Birinci okuma *Yeşu 24,1-2.15-18 *Mezmur 33/34 *İkinci okuma Efes 5,21-32 *İncil Yh 6,60-69

 

Yahudiler, İsa'nın sözlerini anlamıyorlardı: "Bu söz çok ağırdır" diyorlardı. Kendimiz onların yerinde olsaydık, bizler de aynı şey söylerdik: Nitekim biz de, her zaman her şeyi anlamak istiyoruz. Bende de sadece anladıklarıma inanıp onları yapmaya eğilim var.

İsa ise kendisine tamamen güvenmemizi istiyor. O'na iman edip itaat ettiğimizde, O bize kendi Ruh'unu verebilir. Ve O'nun Ruh'u, Allah'ın sırlarını bile anlamamızı sağlıyor: Başka türlü aklımız için bu imkansız olurdu. Kutsal Ruh'u ise, Rab'bin sözlerini ve, onların aracılığıyla, hayatımızı da aydınlatıyor.

Mesih'in sözlerini, yalnızca Ruh'unun hikmeti sayesinde anlayabiliriz! Bunun için, ilk önce O'nu sevmemiz ve tam bir güvenle O'na itaat etmemiz gerekir. Bize söylediği her şeye inanmalıyız, çünkü O'nun Sözü Allah'ın Sözüdür! İsa'nın söylediğinin ve bizden dilediğinin gerçek ve iyi olup olmadığını yargılamak bize düşmez! O'nun bizi aldatmamasını inanarak, tam bir güvenle kendimizi O'na bıraktıktan sonra, Ruh'unu alıp bize söylediklerinin güzelliğini ve iyiliğini anlayabileceğiz. İman; anlayışın önünde olmalıdır, çünkü İsa Allah'tır ve O'nun Sözü, Allah'ın Sözüdür!

O'nun öğrencisi olmak isteyenlerin hepsi, bu adım atmayı kabul etmezler. O zamanda İsa'yla beraber olanlar, bizden daha 'şanslı' değildiler: Onlar da, İsa'ya doğru güven adımını atmalıydılar, akıllarına ve kamuoyuna dayanmaktan vazgeçmeliydiler. Şimdiki gibi, o zamanda da "Birçokları çekilip, artık O'nunla birlikte yürümediler".

İsa öğrencilerinin bırakmasının etkisi altında kalmıyor. Havarilerine bile O, O'nu bırakmayı isteyip istemediklerini sormaktadır. İsa yalnız kalmaya hazırdır, fakat gerilemeye ve O'nun ardından gitmeyi hafifletmeye ise hiç hazır değildir!

İsa'nın bu kararı, Yeşu'nun kararına benzer. Yeşu halka: "Eğer Rab'be hizmet etmek istemiyorsanız, kime hizmet etmek istediğinizi şimdi kararlaştırın... Ben ve ailem Rab'be hizmet edeceğiz". O zaman bütün halk, Mısır'dan çıkarken Allah'ın gösterdiği mucizeleri hatırlayarak, kararlılıkla onunla Antlaşma yapan Allah'a sadık olmayı seçti. İsa'ya Petrus cevap veriyor, fakat bunu Onikilerin adına yapıyor. Onlar İsa'nın sözlerinin insani sözler değil de, yukardan gelen dolu hayatı veren sözler olduklarının farkına vardılar. Onlar ilk önce iman ettiler, İsa'ya kendilerini teslim ettiler ve böylece O'nu, "Allah'ın kutsal Olan" olarak, yani Peder tarafından kurtuluş için gönderilen Mesih olarak, tanımaya başladılar.

İtaat ederek, anılır. Bu, Aziz Pavlus'un bugün söz ettiği konu için de geçerlidir. Pavlus, aile yaşamı hakkında ve özellikle karı kocalar ile ilgili ilişkiler hakkında konuşuyor. Karı kocalar birbirlerine nasıl davranmalıdır? Daima canlı olan bir ayartma, birbirlerinden üstün olmaktır. Hıristiyan karı kocalar için ise şunu söylenir, "Mesih'e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize boyun eğiniz". Onlar, Kilisenin başı olan Mesih'ten örnek alıyorlar. Mesih öğrencilerin ayaklarını yıkadı, Kilisenin uğruna kendini feda etti. Aynı şekilde koca, üstün gelmeden kendini vererek ve hizmet ederek, karısını sevmeye çalışıyor. Karı kendi tarafında, Rab’bin Sözüne dikkat eden Kilise gibi olmaya çalışıyor. Yani karı da, 'sevgi yarışmasına' kendi özel biçiminde katılacaktır. O, kocasına boyun eğecek ve de koca bencillikte yaşamayacak, kendi kendini düşünmeyecek, tersine karısının iyiliğini arayacaktır. Böyle bir hayat, yukardan gelen yardımla yaşanmış bu hayat; "Kutsal Gizem", "Kutsal Sır" oluyor, yani Allah'ın beden almış Sözü oluyor, öğrencilerine olan İsa'nın sevgisini ilan eden Söz, İsa'nın, Kilisesine karşı olan sadakatini gösteren Söz oluyor! Dünya bu mesajdan mahrum bırakılmamalı, çünkü buna ihtiyacı var. Bu mesaj insanlara, yalnızca vaizcilerin sözleri aracılığıyla değil, özellikle Hıristiyanların hayatı aracılığıyla, İsa'nın adında yaşayan karı kocaların hayatı aracılığıyla iletiliyor!

Herkes; ailelerin birliğinden, içerlerindeki yaşayan sevgiden, zorluklarda sebat eden, acı çekmeyi ve hizmet etmeyi bilen sevgiden seviniyor. İlk olarak, karı kocalar ve evlatları tatmin oluyorlar.

Rab'bin Sözüne itaat eden aileye, ne mutlu! Onun mutluluğu hiç bitmez, sevgisinin meyvesi yeryüzünü zenginleştiriyor! İsa'nın, gerçekten Allah'ın Kutsalı olduğuna, O'nun Sözünün dünyaya yaşam verdiğine tanıklık ediyor!


OKUMALAR

 

Birinci okuma *Yeşu 24,1-2.15-18

Yeşu İsrail oymaklarının tümünü Şekem'de topladıktan sonra, İsrail'in ileri gelenlerini, boy başlarını, hakim ve görevlilerini yanına çağırdı. Hepsi gelip Tanrı'nın önünde durdular. Yeşu bütün halka, "İsrail'in Tanrısı RAB şöyle diyor" diye söze başladı, "'İbrahim'in ve Nahor'un babası Terah ve öbür atalarınız eski çağlarda Fırat Irmağı'nın ötesinde yaşar, başka ilahlara kulluk ederlerdi. İçinizden RAB'be kulluk etmek gelmiyorsa, atalarınızın Fırat Irmağı'nın ötesinde kulluk ettikleri ilahlara mı, yoksa topraklarında yaşadığınız Amorlular'ın ilahlarına mı kulluk edeceksiniz, bugün karar verin. Ben ve ev halkım RAB'be kulluk edeceğiz." Halk, "RAB'bi bırakıp başka ilahlara kulluk etmek bizden uzak olsun!" diye karşılık verdi,

"Çünkü bizi ve atalarımızı Mısır'da kölelikten kurtarıp oradan çıkaran, gözümüzün önünde o büyük mucizeleri yaratan, bütün yolculuğumuz ve uluslar arasından geçişimiz boyunca bizi koruyan Tanrımız RAB'dir. RAB bu ülkede yaşayan bütün ulusları, yani Amorlular'ı önümüzden kovdu. Biz de O'na kulluk edeceğiz. Çünkü Tanrımız O'dur."

 

Mezmur 33/34

Her zaman RAB'be övgüler sunacağım, övgüsü dilimden düşmeyecek.

RAB'le övünürüm, mazlumlar işitip sevinsin!

Benimle birlikte RAB'bin büyüklüğünü duyurun, adını birlikte yüceltelim.

RAB'bin yüzü kötülere karşıdır, onların anısını yeryüzünden siler.

Doğrular yakarır, RAB duyar; bütün sıkıntılarından kurtarır onları.

RAB gönlü kırıklara yakındır, ruhu ezginleri kurtarır.

Doğrunun dertleri çoktur, ama RAB hepsinden kurtarır onu.

Bütün kemiklerini korur, hiçbiri kırılmaz.

Kötü insanın sonu kötülükle biter, cezasını bulur doğrulardan nefret edenler.

RAB kullarını fidyeyle kurtarır, O'na sığınanların hiçbiri ceza görmez.

 

İkinci okuma Efes 5,21-32

Mesih'e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize bağımlı olun.

Ey kadınlar, Rab'be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun. Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak inanlılar topluluğunun başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır. İnanlılar topluluğu Mesih'e bağımlı olduğu gibi, kadınlar da her durumda kocalarına bağımlı olsunlar.
Ey kocalar, Mesih inanlılar topluluğunu nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin. Mesih, inanlılar topluluğunu suyla yıkayıp Tanrısal sözle temizleyerek kutsal kılmak için kendini feda etti. Öyle ki, inanlılar topluluğunu, üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey bulunmadan, görkemli bir biçimde kutsal ve kusursuz olarak kendine sunabilsin. Aynı şekilde, kocalar da karılarını kendi bedenleri gibi sevmelidir. Karısını seven kendini sever. Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır, tıpkı Mesih'in inanlılar topluluğunu besleyip kayırdığı gibi. Çünkü biz O'nun bedeninin üyeleriyiz. «Bunun için adam annesini babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek bir beden olacaklar.» Bu sır büyüktür; ve ben bunu Mesih ve inanlılar topluluğuyla ilgili olarak söylüyorum. Bununla birlikte, her biriniz karısını kendisi gibi sevsin. Kadın da kocasına saygı göstersin.

 

İncil Yh 6,60-69

Öğrencilerinin birçoğu bunu işitince, «Bu söz çetindir, bunu kim kabul edebilir?» dediler.
Öğrencilerinin buna karşı söylendiğini anlayan İsa, «Bu sizi şaşırtıyor mu?» dedi. «Ya İnsanoğlu'nun önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz...? Yaşam veren Ruh'tur. Beden bir yarar sağlamaz. Sizlere söylediğim sözler ruhtur, yaşamdır. Yine de aranızda iman etmeyenler var.» İsa iman etmeyenlerin ve kendisini ele verecek olanın kim olduğunu başlangıçtan biliyordu. «Sizlere, `Baba'nın bana yöneltmediği hiç kimse bana gelemez' dememin nedeni budur» dedi.
Bunun üzerine öğrencilerinin birçoğu geri döndüler, artık O'nunla dolaşmaz oldular. İsa o zaman Onikilere, «Siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?» diye sordu.
Simun Petrus şu cevabı verdi: «Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı'nın Kutsalısın.»