ME
NU

OMELIE / Omelie TR

02 feb 2020
02/02/2020 – NUR BAYRAMI – MESİH İSA’NIN MABETTE SUNULMASI

02/02/2020 – NUR BAYRAMI – MESİH İSA’NIN MABETTE SUNULMASI

 

1.Okuma Malaki 3,1-4* Mezmur 24 * 2.Okuma İbr 2,14-18 * İncil Lk 2,22-40

 

“Ey kapılar, açılın! Kanatlarınızı açın, ebedi kapılar! Yüce Kral girecektir. Mezmur böyle diyor ve bu şekilde bugünkü gizemi anlamamıza yardım ediyor. Kentteki kapılar, yine kentte bulunan mabedin kapıları da kenara çekilmeye davet ediliyor: Bunlar, şimdi Gelen için yapılmıştır. Kapılar, kendilerini koruyanları ve kendilerinden geçenleri belirtmektedirler: Herkes, düşüncelerini ve işlerini bir kenara bıraksın, çünkü şimdi hayatın her yönüne gerçek anlamı Veren bizimledir. Şimeon ve Anna gibi hür ve dikkatli, büyük bir arzu ile Allah'ı bekleyen ve O’nun sevgisiyle dolu olan kişiler işte, şimdi başlarını kaldırmaktalar ve Çocuğu geçirmeye hazırlanmaktadırlar. Evet bu, tam Meryem’in ve Yusuf’un kucağında taşınan Çocuk’tur: Fakir bir çocuk, o kadar fakir ki Yusuf, fakirlerden gelen sunuyu getirmektedir! Bu Çocuk, yaşlı Şimeon tarafından ‘kucağına’ alınmaktadır: Şimeon da ağzını açıp Allah’ı kutsuyor ve o Çocuğun, tüm uluslar için ışık ve kurtuluş olduğunu ortaya koyuyor. Peki kim ona bu gizemi açıkladı? Ne Meryem, ne Yusuf, ne de koyunlarının yanında kalan çobanlar! İsa, saklı kalamayan ışıktır, lambanın üzerine konulması gereken ışıktır! Allah’ın Ruh’u, küçüklere ve fakirlere Baba’nın sevgisinin gizemlerini açıklamaktadır. Bunu sen de bilmektesin: Küçük ve fakir olduğunda, Allah’ın mesajlarını anlıyorsun ve dünyanın bilge kişileri için saklı kalan gizemler, senin için açılıyorlar. “Birçok peygamber ve kral, sizin gördüklerinizi görmek istedi, ama göremedi”: Şimeon’un ve Anna’nın gözleri şimdi bunları görüp mutlu olmaktadır ve sevinçle doludur! Hiç bir sevinç, bu sevinçten daha büyük olamaz; nitekim Şimeon bunu şöyle dile getirmektedir: “Ey Rabbim, vermiş olduğun sözüne göre kulun olan ben artık huzur içinde ölebilirim”. Kurtarıcı ile karşılaştıktan sonra, artık hiçbir gereksinimimiz kalmamaktadır, O, hayatımızı doldurmakta ve geliştirmektedir.

Şimeon’dan sonra, şehitler de aynı şeye tanıklık ettiler: Onlar, İsa ile karşılaşmaya devam etmeyi, hayatlarına tercih ettiler. İsa, - çocuk olsun, yetişkin olsun– herkes için Kurtarıcıdır, hayatın ışığıdır! Buna, İsa ile karşılaşmayı yaşamak için, dünyanın büyüklüklerinden ve zenginliklerinden çekilenler de tanıklık ediyorlar: Bunlar, keşişler ve rahiplerdir; aynı zamanda da, bu unvanı taşımamalarına rağmen, İsa’yı kucaklarında ve yüreklerinde tutmaktan mutlu olan adamlar ve kadınlardır. Bu dünyadan çekilmelerine rağmen onlar, dünyaya yararsız değiller, aksine, dünyada daima ağırlık veren günah yükünün altında olanlara ümit bağışlamaktadırlar. Onlar, sessizlikleri ile ve sessizliklerinde, insanın hayatının - bir çocuğun hayatının da, yararsız gibi gözüken bir insanın hayatının da – Allah’ın gözünde ne kadar değerli olduğunu söylemektedirler.

Meryem ve Yusuf şaşmaktadırlar, tıpkı çobanları duyduklarında, tıpkı müneccimlerin Çocuğun ayaklarına kapandıklarını gördüklerinde olduğu gibi. Sırların, o kadar çok sayıda kişi tarafından bilinmesine hayret etmektedirler. Biz buna şaşmamaktayız: Oğlunun gerçeğini anneye ve babaya gösteren, bana da bir şekilde gösterebilir. Şimeon, sevinçle konuşmaktadır, anneye de konuşmaktadır: O (Şimeon) şimdiden, Allah'ın diğer dostlarından farklı olmayan Çocuğun hayatını tanımaktadır. Büyük ataların ve peygamberlerin hayatı, Çocuk için örnek olan bir peygamberliktir: O, bütün insanlar için takdis olacaktır, ama bu, reddedilmenin, sıkıntının ve ıstırapların zor yolunda gerçekleşecektir. Musa için de İlyas için de böyle oldu. Ve Anna, anlamak isteyenlere şunu söylemektedir: Allah, hayatlarını O’na adayanlara, usanmadan dua edenlere, gece gündüz O’nun için yaşayanlara gizemlerini açıklamaktadır. Kuşkusuz kim haç işaretini yapmakla ya da Meryem Ana’nın duasını üç defa söylemekle yetiniyorsa, kim sadece ‘buyurulan’ törenlere katılıyorsa, kim, kısa bir duadan sonra, ‘bu yeterli’ diyorsa, mabedin meydanında, Rab’bin geçerken bulunuyorsa da, bunu fark etmeyecektir, O’nu tanımayacaktır.

Şimeon’nun ve Anna’nın olayı, bize bir şeyi daha söylemektedir: Her çocuk, değerlidir, büyük dikkate layıktır; Allah’ın ışığı ve şanıdır; yeryüzüne göğün bir parçasını getirebilir.

 

OKUMALAR

 

1.Okuma Malaki 3,1-4

"İşte ulağımı gönderiyorum. Önümde yolu hazırlayacak. Aradığınız Rab ansızın tapınağına gelecek; görmeyi özlediğiniz antlaşma ulağı gelecek" diyor Her Şeye Egemen RAB. Ama onun geleceği güne kim dayanabilir? O belirince kim durabilir? Çünkü o maden arıtıcının ateşi, çamaşırcının kül suyu gibi olacak; gümüş eritip arıtan gibi davranacak: Levililer'i arındırıp altın, gümüş temizler gibi temizleyecek. Böylece RAB'be doğrulukla sunular sunacaklar.

Geçmiş günlerde, geçmiş yıllarda olduğu gibi, RAB Yahuda ve Yeruşalim'in sunacağı sunulardan hoşnut kalacak.

 

Mezmur 24

Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın, ey eski kapılar! Yüce Kral girsin içeri! Kimdir bu Yüce Kral?

O RAB'dir, güçlü ve yiğit, savaşta yiğit olan RAB.

Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın, ey eski kapılar!

Yüce Kral girsin içeri! Kimdir bu Yüce Kral?

Her Şeye Egemen RAB'dir bu Yüce Kral! Sela

 

2.Okuma İbranilere 2,14-18

Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis'i, ölüm aracılığıyla etkisiz hale getirmek üzere onlarla aynı insan yapısını aldı. Bunu, yaşamları boyunca ölüm korkusu yüzünden köle olmuş olanların hepsini özgür kılmak için yaptı. Kuşkusuz O, meleklere değil, İbrahim'in soyundan olanlara yardım ediyor. Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Allah'a olan hizmetinde merhametli ve sadık başkâhin olup halkın günahlarını Allah'a bağışlatabilsin. Çünkü kendisi sınandığında acı çektiğine göre, sınananlara yardım edebilir.

 

İncil Luka 2,22-40


Musa'nın Yasasına göre arınma günlerinin bitiminde Yusuf'la Meryem çocuğu Rab'be adamak için Kudüs'e götürdüler. Nitekim Rab'bin Yasasında, «İlk doğan her erkek çocuk Rab'be adanmış sayılacak» diye yazılmıştır. Ayrıca Rab'bin Yasasında buyrulduğu gibi, kurban olarak «bir çift kumru ya da iki güvercin yavrusu» sunacaklardı. O sırada Kudüs'te Şimon adında bir adam vardı. Doğru ve dindar biri olan bu adam, İsrail'in teselli edileceği zamanı özlemle bekliyordu. Kutsal Ruh onun üzerindeydi. Rab'bin Mesihini görmeden kendisinin ölmeyeceği ona Kutsal Ruh tarafından bildirilmişti. Böylece Şimon, Ruh'un yönlendirmesiyle tapınağa geldi. Küçük İsa'nın annesi babası, Kutsal Yasa'nın ilgili kuralını yerine getirmek üzere O'nu içeri getirdiklerinde, Şimon O'nu kucağına aldı ve Allah'ı överek şöyle dedi:

«Ey Rabbim, vermiş olduğun sözü tuttun; kulun olan ben artık huzur içinde ölebilirim.
Çünkü senin sağladığın ve tüm halkların gözü önünde hazırladığın kurtuluşu,
ulusları aydınlatıp halkın İsrail'e yücelik kazandıracak ışığı
gözlerimle gördüm.»

İsa'nın annesiyle babası, O'nun hakkında söylenenlere şaştılar. Şimon onları kutsayıp çocuğun annesi Meryem'e şöyle dedi: «Bu çocuk, İsrail'de birçok kişinin düşmesine ya da yükselmesine yol açmak ve aleyhinde konuşulacak bir belirti olmak üzere belirlenmiştir. Senin kalbine de âdeta bir kılıç saplanacak. Bütün bunlar, birçoklarının yüreğindeki düşüncelerin açığa çıkması için olacak.»
Aşer oymağından Fanuel'in kızı Anna adında çok yaşlı bir kadın peygamber vardı. Genç kız olarak evlenip kocasıyla yedi yıl yaşadıktan sonra dul kalmıştı. Şimdi seksen dört yaşındaydı. Tapınaktan ayrılmıyor, oruç tutup dua ederek gece gündüz Allah'a tapınıyordu. Tam o sırada ortaya çıkan Anna, Allah'a şükretti ve Kudüs'ün kurtuluşunu bekleyen herkese bu çocuktan söz etmeye başladı.
Yusuf'la Meryem, Rab'bin Yasasında öngörülen her şeyi yerine getirdikten sonra Celile'ye, kendi kentleri olan Nasıra'ya döndüler. Çocuk büyüyor, güçleniyor ve bilgelikte yetkinleşiyordu. Allah'ın lütfu O'nun üzerindeydi.