ME
NU

OMELIE / Omelie TR

02 gen 2022
02/01/2022 – NOEL DEVRESİ – 2. Pazar Günü - C

02/01/2022 – NOEL DEVRESİ – 2. Pazar Günü - C

Okuma Sirak 24,1.12 * Mezmur 147 * 2. Okuma Ef 1,3-6.15-18 * İncil Yh 1,1-5.9-14

Rab’bin ve Kurtarıcı’nın gelişini kutladık. Büyük İman Açıklaması’nın sözlerini kullanarak, bu gelişinin, “Biz insanlar ve kurtuluşumuz için” olduğunu doğruluyoruz. Aramızda olan Rab’bin var olduğunun ve mevcudiyetinin anlamı nedir? Onun devamı nasıl gerçekleşiyor? Bu soruya cevap vermemiz sona ermeyecektir! Daha önce Sirak Kitabı, şiirsel şekilde, tam Yeruşalim’de, İsrail halkının içinde gerçekleşen bilgeliğin insanlar arasına gelişini anlatmaktadır. Bilgeliğin orada var olması ve hazır bulunması, tüm o halka ışık ve şan veriyor, öyle ki bu halk, İbrahim’e verilen vaade göre, dünyanın bütün halkları için kutsama olabilsin. Aynı bilgelik, Aziz Pavlus’un dediği gibi, Mesih İsa’ya iman eden herkese de bağışlanmaktadır. Bu imanlılar, tam da hayatlarını verdikleri Rab’bin gelişi aracılığıyla, Allah tarafından takdis edildiler. Bu şekilde onlar, birbirlerinden mutluluk alabilir, birbirlerine teselli verebilir ve nihayet, daima mümkün olan zulüme rağmen, barış içinde yaşayabilirler.

Aziz Yuhanna da, İncil’inin başlangıcında, bilgeliğin imajını kullanmaktadır. O, bilgeliği belirtmek için Latince’den çevrilmiş ‘Verbum’ yani ‘Söz’ terimini kullanıyor. Fakat Aziz Yuhanna bu terimi birkaç hecenin bir bütününü söylemek için değil de, Söz, Kendisi ile birlik içine giren kişiye açıklanmış Allah’ın yüreğinin sırrını söylemek için kullanır. Yani Allah konuştuğu zaman, Kendisini dinleyen kişiye bilgeliğinin tümünü, sevgisinin tümünü iletiyor; ona hayatını veriyor; onu yeni ve ebedi bir şekilde, Kendi hayatının özelliklerine uygun şekilde yaşattırıyor. İşte, şimdi İmparator Avgustus ve Kral Hirodes zamanında Beytlehem’de Bebek olarak doğmuş ve kabul ettiğimiz kişinin kim olduğunu anlayabiliriz. O, “başlangıçta” olan; tamamen ve sevgi ile Allah Baba’ya dönük “Söz”’dür. Söz, “Başlangıçta” dır: Demek ki Söz, Allah’ın sevgisinin her yaratıcı eyleminin temeli ve esinleyicisidir. Allah daima sevgisine dayanarak hareket etti; bu sevgiyi iletti, bu sevgi Sözü oldu. Allah tarafından armağan edilen sevgi, insanın yaratıldığını esinledi; şimdi o sevgi, İsa’nın somut kişiliğinde konuk edildi. Hepimiz, İsa’nın olduğu gibi olmak üzere Allah tarafından düşünüldük. Fakat günah bizi bozdu, bunun için bizler, gerçek kişiliğimizi yeniden kazanmak için, zorlanmaktayız. İsa halen ve her zaman için, bize yolu ve hedefi göstermek üzere, burada, bizimle birliktedir. Çehresinin ışığı, çehremizin üzerinde de yansımalıdır, yoksa insan olmamız tam ve tatminkar olmayacaktır.

Aziz Yuhanna İsa hakkında konuşurken, O’nun ışık ve hayat olduğunu söylüyor. Işık ve hayat terimleri, kolayca anlaşılır: Bu terimler, bütün arzularımızın özünü ifade ediyor. Allah’ın Sözü, hayat ve ışıktır: İsa, bizim için hayat, adımlarımız için ışıktır; O’nunla birlikte olduğumuzda, hiçbir eksiğimiz yoktur; O’nunla birlikte olduğumuzda her şeyi ve herkesi yeni, dolu ve güzel bir şekilde görüyoruz. Yani her şeyi Baba’nın armağanı olarak görüyoruz; herkesi, üzerine Baba’nın sevgisinin dökülmesi gereken insan olarak görüyoruz. Bütün bunlara rağmen İsa’nın düşmanları vardır: Bunlar, ışığı boğmak, söndürmek ve yenmek istiyorlar. Bunun içindir ki İsa’ya iman edenlerin de düşmanları vardır, çünkü İsa’yı da birçokları kabul etmediler.

Vaftizci Yahya İsa’yı tanıdı, O’nu kabul etti ve O’nu insanlara gösterdi. Sonra da Yahya’yı dinleyerek, kendilerini alçaltıp affa ihtiyacı olan olarak kabul ettikleri kişiler de İsa’yı tanımayı becerdiler. İsa’yı tanıyan herkes, derin bir değişimi yaşamaktadır: İsa’dan önce, insana bilgelik veren Musa’nın Yasası idi. Fakat Yasa ağır idi. Yasa’ya göre yaşadığımızda, her zaman ve her yerde mecburiyetleri görüyoruz. İsa ile birlikte olduğumuzda ise, bizi yönelten, sevgidir. Ve de sevgi, aklı ve yüreği, Allah’ın gerçeğine açıp bizi O’nun lütfunu tatmaya ve başkalarını bağışlamaya götürür. Yasa tarafından değil, sevgi tarafından yönetildiğimiz zaman, Allah’ı bir yabancı olarak değil, hayatımızın Baba’sı olarak tanıyabiliriz.

İsa’ya, yaşayacağı bu dünyaya ‘hoş geldin’ dedikten sonra ve O’nu kabul ettikten sonra, sanki ilk defa olmuş gibi, O’nu tanımaya, O’nunla karşılaşmaya yeniden başlayacağız. Davranışlarından çıkan ışığa, yolları - evleri dolduran sesine bizi değiştirmeye izin vereceğiz. O’nunla olan her karşılaşma, O’nun her sözü, Baba’nın merhametinin yeni bir armağanı olacaktır, o merhamet ki, bizi ısıtmak ve korumak için, bizi örtüyor.

OKUMALAR

  1. OKUMA: Sirak 24,1-12

Bilgelik övünür, Yandaşları arasındayken çok ünlüdür.

Yüce Allah'ın katındayken konuşur, O'nun varlığıyla kıvanç duyar.

"Ben yüce Allah'ın ağzından kopup geldim, Yeryüzünü sis gibi kapladım.

Otağımı yükseklerde kurmuştum, Tahtım bulutlardan yapılmış sütunlar üstündeydi.

Tek başıma gökyüzünün kemerini kuşattım, Denizlerin dibine indim.

Denizin dalgalarını, tüm yeryüzünü Tüm ulusları, tüm ülkeleri yönettim.

Bunların arasında mutluluğu aradım, Kimin ülkesinde çadır kurabileceğimi araştırdım.

"O zaman her şeyi yaratan bana bilgi verdi, Beni yaratan çadırım için yer buldu. O şöyle dedi: 'Çadırını Yakup'ta kur, İsrail senin mirasçın olsun.'

Öncesizlikte, başlangıçta O beni yarattı, Ben sonsuzluğa dek kalacağım.

Kutsal tapınakta O'nun katında hizmet ettim, Böylece İsrail halkına kendimi kabul ettirdim.

Sevgili kentte O bana dirlik verdi, Yeruşalim'de yetkimi kullanıyorum.

Ayrıcalıklı bir ulusa, Tanrı'nın mülküne ve mirasına kök saldım.

Mezmur 147

RAB'bi yücelt, ey Yeruşalim!

Allah'a övgüler sun, ey Siyon!

Çünkü senin kapılarının kol demirlerine güç katar,

İçindeki halkı kutsar. Sınırlarını esenlik içinde tutar,

Seni en iyi buğdayla doyurur.

Yeryüzüne buyruğunu gönderir, sözü çarçabuk yayılır.

Yapağı gibi kar yağdırır, kırağıyı kül gibi saçar.

Aşağıya iri iri dolu savurur, sözünü Yakup'a,

Kurallarını, ilkelerini İsrail'e bildirir.

Başka hiçbir ulus için yapmadı bunu,

Onlar O'nun ilkelerini bilmezler.

RAB'be övgüler sunun!

  1. OKUMA: Aziz Pavlus’un Efeslilere Mektubundan 1,3-6, 15-18

Bizi Mesih'te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış olan Rabbimiz İsa Mesih'in Babası Allah'a övgüler olsun. O, kendi önünde, sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih'te seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca, İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle ki, sevgili Oğlunda bize bağışladığı yüce lütfu övülsün.

Bunun için, Rab İsa'ya iman ettiğinizi ve bütün kutsalları sevdiğinizi duyduğumdan beri ben de sizin için durmadan şükrediyor, sizi dualarımda hep anıyorum. Rabbimiz İsa Mesih'in Allah'ı, yüce Baba, kendisini tanımanız için size bilgelik ve ilahi esin ruhunu versin diye dua ediyorum. O'nun çağrısından doğan ümidi, kutsallara verdiği mirasın yüce zenginliğini ve iman eden bizler için etkin olan kudretinin aşkın büyüklüğünü anlamanız için, yüreklerinizin gözleri aydınlansın diye dua ediyorum.

İNCİL: Yuhanna 1,1-5, 9-14

Başlangıçta Söz vardı. Söz Allah ile birlikteydi ve Söz Allah idi. Başlangıçta O, Allah ile birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Işık karanlıkta parlar ve karanlık onu alt edememiştir.

Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı. Dünyadaydı, dünya O'nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O'nu tanımadı. Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O'nu kabul etmedi. Ancak, kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Allah'ın çocukları olma hakkını verdi. Onlar ne kandan, ne bedenin isteğinden, ne de insanın isteğinden doğdular; tersine, Allah'tan doğdular.Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini, Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul'un yüceliğini gördük.