ME
NU

OMELIE / Omelie TR

06 ago 2023
06/08/2023 – MESİH İSA’NIN NURLU GÖRÜNÜŞÜ – A

06/08/2023 – MESİH İSA’NIN NURLU GÖRÜNÜŞÜ – A

1.Okuma Daniel 7,9-10.13-14 * Mez 97/96 * 2.Okuma 2Petrus 1,16-19 * İncil Mt 17,1-9

Bugün neredeyse gizemli bir olayı kutlamaktayız: Üç tanık onu kardeşlerine ve dostlarına açıklamadan önce üç ay, belki de üç sene saklı tuttular. İsa'nın Kendisi buyurmuştu: «İnsanoğlu ölümden dirilmeden önce, gördüklerinizi kimseye söylemeyin». Hayatımızın, daha iyisi imanımızın bazı olayları saklı, sadece içimizde mevcut olmalıdırlar. Onları başkalarına açıklamak; onların değerlerini küçültmek, ayrıca bizim onları anlamamızı ve onların meyve vermelerini engellemek olacaktı. Olaya, Rab'bin Kendisi tarafından ''görünüş'' denildi, çünkü üç havari, Petrus, Yakup ve Yuhanna, gözleri ile normal olarak görülmeyen gerçekleri gördüler.

Onlar İsa ile, İbrahim gibi, Musa gibi, İlyas gibi, ''yüksek bir dağa'' çıkmıştılar. Bu çıkışı istemiş olan, İsa idi. O'nun bir kenara çıktığında, bunu dua için yaptığını bilmekteyiz. Ve ne oldu? Üç havari İsa'yı farklı gördüler, O'nun yüzü, dağdan inen Musa'nınkinden daha ışıklı, elbiseleri bembeyaz oldular. Tamamen farklı bir İsa'yı gördüler. Yeniden bu şekilde O'nu görmek için, O'nun dirilişini, O'nun artık bu dünyada değilkenki zamanı beklemeleri gerekecektir.

Üç havari; İsa'nın dua ederken, Baba'nın ışığına ve O'nun hayatına dalmış nasıl olduğunu gördüler. Allah'ın nurunun birazcığını gördüler! Bunu anlatmak imkansız olacaktı! Hiç kimse anlamayacaktı, onların kendileri de bunu nasıl söyleyebileceklerini bilmeyecektiler.

Ve gördükleri şeyin tamamen yeni, fakat gerçek olduğuna dair onlara güven vermek için, işte iki tanık, Musa ve İlyas! Bunlar, halka olan Allah'ın sevgisinin temsilci tanıklarıdır. Hayatları, görevleri ile birlikte, gelmesi gerekli Olanın, vaat edilmiş Mesih'in peygamberliği idi.

Onlar konuşmakta, İsa ile sohbet etmektedirler. O'na yaşıt olmaya dönüşmektedirler. Aynı ilgileri, aynı görevleri, aynı kaderleri vardır. Musa, halkın rehberidir, İlyas, ruhsal rehberidir ve İsa, Musa gibi, kalabalıklar tarafından izlenmektedir ve onların imanlarını yenilemektedir. İsa onların izlerini takip edecektir: Onlar Kendisi için peygamberlerdir. Onlar hemen hemen öldürülmeye kadar acı çektiler, İsa gerçekten öldürülecektir. Ve tıpkı İlyas'ın bedeninin gömüldüğü yerin bilinmemesi ile aynı şekilde İsa'nın bedenini de hiç kimse bulmayacaktır. Ve İlyas'ın Elişa'nın gördüğü ateşten arabası üzerinde göğe alındığı gibi, aynı şekilde İsa da bütün öğrencilerin gözleri önünde göğe çıkmak üzere ölümden koparıldı.

Musa, gök gürültüsü ve borazan sesleri ile kendisine konuşan Allah’ı dinliyordu ve İlyas O'nu hafif esen rüzgarın sessizliğinde duyuyordu, İsa’da ise üç havari, Allah'ı dinlerken O'nu dinliyordu: «Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum. O'nu dinleyin!». Gizemli buluttan çıkan sözler, bir babanın sözleridir. Bunlar, daha önce duyulmuş sözlerdir: Mezmurlar, İshak'ın babası İbrahim'in hayatı ve peygamberlerin açıklamaları çok sevinçli ve güven verici bu cümleden özetlenmektedirler. Son söz, öğrenciler içindir: «O'nu dinleyin!». İşte, Allah'ın hoşuna gitmeleri için yapmaları gereken tek şey.

Musa'nın yazıları ve İlyas'ın sözleri aralıksızca Allah'ı dinlemeye çağırmakta idiler. Allah sürekli, «Dinle, ey İsrail!», «Eğer beni dinleseydin»,«Beni dilemediniz'» diye söylüyordu. Şimdi Allah'ın Kendisi, «O'nu dinleyin!» diyor, yani O'nu, Oğlu, Sevileni dinleyin! Şimdi öğrenciler, İsa'nın önüne O'nun Sözünün Allah'ın Sözü olduğundan emin olarak kendilerini koymaları gereklidir. Buna özel bir dikkat göstereceklerdir ve bundan sonraki öğrencilere örnek vermeleri gerekecektir.

Kendi kendimize şunu da sormaktayız: Ne için İsa dağa Kendisi ile birlikte sadece üç öğrenciyi aldı? Ya öteki dokuzu? Ne için onları tek başına bıraktı? Bazı güç tecrübelerin sadece az kişilere ayrıldıklarını düşünebiliriz; bu kişiler bu tecrübeleri sonra başkalarına iletecekler. Ayrıca havariler şunu öğrenecekler: Onların arasından bazılarına farklı görevler verilecekler, farklı tecrübeleri yapacaklar ve herkes birbirine güvenmeye hazırlanacaktır. Herkes Rab'lerinin Sözünü bir başkasından alacaktır!

Daniel Kitabından alınan birinci okuma, rahiplik kıyafetleri giyinmiş, Kendisini kral olarak, hatta tamamen ilahi özellikleri ile gösteren İsa'ya hayranlık içinde bakmaya bizi hazırladı. Ve de Aziz Petrus, ikinci mektubunda, kendisini çok etkileyen dağdaki görümü anlatmaktadır: Petrus için o an çok önemli idi ve havarisel ödevi için, bize emin bir şekilde İsa hakkında konuşması için ve şüphe etmeden peygamberlerin ve ataların tanıklıklarına dayanması için kendisine cesaret vermeye devam etmektedir. İsa'nın yanında Musa'yı ve İlyas'ı görmesi, sonra da onların İsa'yı tamamen tek başına bırakmalarını görmek de Petrus için önemlidir. Şimdi yüreğinde, bizim yüreğimizde de, «İsa'dan başka kimse» yok!

OKUMALAR

1.Okuma: Daniel 7,9-10.13-14

"Ben bakarken

Tahtlar kuruldu,

Eskiden beri var olan yerine oturdu.

Giysileri kar gibi beyaz,

Başındaki saçlar yün gibi apaktı.

Tahtı alev alev,

Tekerlekleri kızgın ateş gibiydi.

"Gece görümlerimde göğün bulutlarıyla İnsanoğlu'na benzer birinin geldiğini gördüm. Eskiden beri var olanın yanına doğru ilerledi, onun önüne getirildi.

Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır.

Mezmur 97/96

RAB egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü,

Bütün adalar, kıyılar sevinsin!

Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini,

Doğruluk ve adalettir tahtının temeli.

Dağlar balmumu gibi erir,

RAB'bin, bütün yeryüzünün Rab'bi önünde.

Gökler O'nun doğruluğunu duyurur,

Bütün halklar görkemini görür.

Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün en yücesi,

Bütün ilahların üstündesin, çok ulusun.

2.Okuma: Aziz Petrus’un 2. Mektubundan 1,16-19

Kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesih'in kudretini ve gelişini size bildirirken uydurma masallara başvurmadık. O'nun görkemini kendi gözlerimizle gördük. Mesih, yüce ve görkemli Olan'dan kendisine, «Benim sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum» diye gelen sesle, Baba Tanrı'dan onur ve yücelik aldı. Kutsal dağda O'nunla birlikte bulunduğumuz için gökten gelen bu sesi biz de işittik. Böylece peygamberlerin sözleri bizim için daha da büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek, karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz, iyi edersiniz.

İncil: Matta 17,1-9

Altı gün sonra İsa, yanına yalnız Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'yı alarak yüksek bir dağa çıktı. Orada, gözlerinin önünde İsa'nın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu. O anda Musa'yla İlyas öğrencilere göründü. İsa ile konuşuyorlardı. Petrus İsa'ya, «Ya Rab» dedi, «burada bulunmamız ne iyi oldu! İstersen burada üç çardak kurayım: biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a.»
Petrus hâlâ konuşurken, parlak bir bulut birden onları gölgeledi. Buluttan gelen bir ses, «Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum. O'nu dinleyin!» dedi.
Öğrenciler bunu işitince, dehşet içinde yüzüstü yere kapandılar. İsa gelip onlara dokundu, «Kalkın, korkmayın!» dedi. Başlarını kaldırıp bakınca İsa'dan başka kimseyi göremediler.
Dağdan inerlerken İsa onlara, «İnsanoğlu ölümden dirilmeden önce, gördüklerinizi kimseye söylemeyin» diye buyurdu.

Documenti allegati