ME
NU

OMELIE / Omelie TR

11/12/2011
III NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ – 3. Pazar Günü

11/12/2011 – NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ – 3. Pazar Günü – B - 

 1.Okuma Yeş. 61,1-2.10-11 Ezgi Lk. 1,46-50.53-54 2.Okuma 1 Sel. 5,16-24 İncil Yh. 1,6-8.19-28

 

Noel bayramına Hazırlık Devresinin bu üçüncü pazarı eskiden “sevinç” pazarı diye adlandırılırdı, çünkü bugünkü ayinin ilk ilahisi sevinmeye davet ederdi. Aynı zamanda tüm okuma metinleri de birer sevinç ilahisidir. Sanki Allah’ın sevinci tüm dünyayı ve hepimizi kaplamak istemektedir. Allah’ın sevinci, en büyük, en güzel eylemini engelsiz gerçekleştirmek üzere oluşundan kaynaklanmaktadır. Bu eylemle kendini ve sevgisini tam olarak gösterebilecektir. Gerçekten de İsa’nın aramıza gelişiyle Allah bize sevgisinin tamlığını belirtmektedir, kendisini gerçekte olduğu gibi gösterebilmektedir, insanların O’nu tasavvur ettiği gibi olmadığını ispatlamaktadır. Bu sebepten “sevinin!”. Allah’ın sevinci, evlatları tarafından paylaşıldığında daha da büyüktür. Bizler hala bekleyişte olmamıza rağmen seviniyoruz, çünkü verilen sözlerin gerçekleşeceklerinden eminiz. Hiçbir zaman Allah’ın Sözleri boş çıkmamıştır, hiçbir zaman verdiği Sözleri tutmadığı olmamıştır.

İlk okumadaki Yeşaya peygamberin metni, İsa’nın Nasıra’da hemşerilerine okuyacağı bölümün aynısıdır. Biz O’nun, ezilenleri kaldırdığını, çok kişiye ümit, sevinç ve barış verdiğini biliyoruz, bu sebepten Yeşaya peygamberin bahsettiği kişinin O olduğunu çok iyi biliyoruz; peygamberin bahsettiği Ruh, İsa’nın üzerine kondu! O geldi ve biz buna seviniyoruz. Bundan güzel haber de yoktur. Ancak kendi tecrübelerimizle, biliyoruz ki günah insanlar arasında acı ve gözyaşı getirmeye devam etmektedir. Bu sebepten Kurtarıcının yeni bir gelişini, yani aramızda olan O’nun mevcudiyetinin yeni bir belirtmesini de bekliyoruz. O bizleri kurtardı, ama bizler hala kötülüğün etkisi altındayız, bizi deniyor ve yeniyor. Hala kurtarılmaya ihtiyacımız var. Bunu aziz Pavlus da biliyordu. O ısrarla bizleri sevinmeye çağırıyor, çünkü kurtarıldık, ama aynı zamanda ısrarla şunu söylüyor: “Ruhu söndürmeyin…her türlü kötülükten sakının”. Sevincimizi kendimiz karartabiliriz, eylemlerimiz ve kötü düşüncelerimiz aracılığıyla. Mutlaka İsa’nın hep aramızda mevcut olduğunu hatırlamak ve bundan mutlu olmak bizleri kötülüğe karşı daha dikkatli ve güçlü kılacaktır, Allah’ın sevgi eylemlerini yapmakta da, daha cömert olacağız.

Vaftizci Yahya İsa’yı ve üstünlüğünü tanıyor. Bu üstünlük Allah olmasından geliyor, her yaratıktan üstündür ve sahibin, uşağı önünde üstünlüğü gibidir. Bu sebepten Yahya kimliği hakkında sorgulandığında kendini bir hiç olarak tanıtmakta ısrarlı! Kendi önemli değil, ancak bildirisi gerekli, hatta kurtuluşun başlangıcıdır, çünkü kurtarıcının varlığını göstermektedir ve bütün insanların bu kurtarıcıya ihtiyaçları vardır. Yahya, Allah’ın sevgisini verecek Olanın önünden geldiğini, O’nun yolunu açtığını bilmektedir. O sadece yolu hazırlamaktadır, gelecek Olanın rahatça ekmesi ve bol meyve alması için yolu hazırlamaktadır; nitekim Yahya, arındırmak için su ile vaftiz etmektedir, böylece “gelecek Olanın” yeniliği ve yaşam tamlığını kabul edilebilsin. Bunu ima etmek için “çarıklarının bağlarını çözmek” cümlesini kullanmaktadır. Bu bir işaretti; bu eylem aracılığıyla, dul bir kadını eş olarak almak için erkeğin yaptığı eylemdi, başkasının onun üzerindeki hakkından feragat ettiğini gösterirdi. Şimdi dul kadın, damatsız kalan Allah’ın milletidir, çünkü artık Allah’ı, sevgi dolu bir Baba olarak temsil edecek biri kalmadı. Bunu işte İsa yapacaktır: O, halka Allah’ın sevgisini verecek gerçek Damat olacaktır, bu sevgisi sadakatli ve tam olacaktır. Yahya O’nun yerini almaya layık değildir, bunu yapacak güçte de değildir. Bu sebepten şöyle diyor: “Ben O’nun çarıklarının bağlarını çözmeye layık değilim”.

Bizim için Allah’ın sadakatli ve tam sevgisini gerçekleştiren Damattır, gerçek ve devamlı sevincin sebebi de O’dur. O şimdi buradadır, ama yaşamımızın bazı durumlarına O’nun girmesine henüz izin vermedik; buraya da O gelmek üzeredir. O’nun gelişine hazırlanıyoruz, sevinç tamlığını almaya hazırlanıyoruz, bu sebepten Meryem ile iman ve ümit ilahisini söylemeye başlıyoruz: “Canım Rabbi yüceltir; ruhum, Kurtarıcım olan Allah sayesinde sevinçle coşar”.

 Gel, ya Rab İsa!