ME
NU

OMELIE / Omelie TR

26 mar 2023
26/03/2023 -PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ 5. Pazar Günü A

26/03/2023 -PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ 5. Pazar Günü A

  1. Okuma Hez 37,12-14 Mezmur 129 2.Okuma Rom 8,8-11 İncil Yh 11,1-45

Paskalya’ya Hazırlık Devresi Pazar günlerinde Kilise, katekümenleri vaftize hazırlar, daha önce vaftiz olanları da vaftiz lütfunu ve bilgilerini derinleştirmelerine yardım eder.

Bugünkü Söz bu yolda devam eder ve bizleri açıkağızla bırakarak bu konuyu tamamlar. Geçen Pazar günlerinde İsa bizlere, denenmeleri yenerek Allah’ın Oğlu şeklinde yaşayan olarak, yaşamını sunarak Baba’nın hoşuna giden olarak, insanlara en derin susuzluklarını giderebilen suyu veren olarak, insanlara gerçek ışığı vererek gerçek hürriyetini veren olarak tanıtıldı. Bugünkü olay bizi hayrete düşürür: İsa bize, insanın hastalık, korku ve ölüme maruz kalmasına rağmen, onu yaşatabilen olarak Kendini gösterir.

Hezekiel peygamber’in bir bölümüyle litürji, bizleri İsa’nın Lazar’ın mezarının önünde söylediği sözleri dinlemeye hazırlar. Hezekiel şöyle müjdeler: “Mezarlarınızı açacağım; sizleri oradan çıkarıp İsrail topraklarına yeniden getireceğim”: Elbette bu Söz, peygamberlik şeklinde ve ruhani olarak anlaşılmalıdır, ama bugün İsa, Lazar’ı yaşama çağırırken Sözün ciddiye alınması gerektiğini ve söylediğini gerçekten gerçekleştirdiğini göstermektedir. Diriltmenin anlamını anlamamız için şöyle diyor: Diriliş; ebedi hayatı, Peder’in ve sevilen Oğlu’nun o hayatını bize yaşatan Kutsal Ruh’u kabul etmekten ibaret olmaktadır.

Birçok insan dünyevi şeylere bağımlı olarak yaşarlar, insana yük olan ve diğerleriyle, Allah ile bile diyalog, birlik kurmasını, sevinçli bir ilişkiye girmesini engelleyen, yüreğini ve aklını hapseden şeyler için koşar ve yorulur. İsa gerçekten mezarı açtırıyor ve ölünün bandajlarını söktürüyor. Ölü yaşamaya başlıyor, kız kardeşleri İsa’nın gerçekten “Allah’ın Oğlu” olduğunu, “diriliş ve yaşam” olduğunu anlıyorlar. Öldürülmek için arandığı Kudüs’e doğru İsa’yı izlemekten korkan öğrencileri de şaşırıyorlar. Hiçbir zaman bir ölünün O’nun sesini dinleyeceğini, sözünün gömülmüş ve koca bir taşla önü örtülmüş olan birini yaşama döndüreceğini, tahmin etmiyorlardı.

Böylece İsa’nın öğrencileri ve arkadaşları, Lazar’ınkinden çok değişik olan O’nun dirilişine inanmaya yardım ediliyorlar. Onlar aynı zamanda tekrarlayacakları İsa’nın Sözünün, birlik kurmayı ve iman etmeyi bilmeyen Yahudiler’e ve putperestlere, Rabler’inden ve Öğretmenler’inden aldıkları hayatı verebileceğini ummaya hazırlanmaktadırlar.

Marta’dan İsa’ya olan imanımızı ifade etmeyi öğreneceğiz. Belki onun imanı henüz tam değil, hala sabit değil, hala yeterli olarak aydınlanmış değil, fakat bizler imanımızı emin bir şekilde ve sevgi ile telaffuz ediyoruz: Marta bilerek ya da bilmeyerek kendi söylediğini söylüyordu. Anlamlarını tam olarak anlamayarak da olsa gerçek sözleri telaffuz ediyordu. Tıpkı bizlerin de olduğu gibi: Birçok defa imanımızı ifade ettiğimiz sözlerin sadece bir kısmını anlamaktayız. Ne olursa olsun, Kutsal Ruh’un bizi aydınlatacağından, O’nun sözlere anlayışı da katacağından ve her takdirde sözlerin verdikleri meyvelerle bizi zenginleştireceğinden emin olarak, biz yine imanımızı bildiriyoruz.

Bizler de Lazar’ın mezardan çıktığını gördüğümüzde, kaybolmuş, Rab İsa ile birliğinden ve kurtuluştan sonsuza dek dışlanmış olarak düşündüğümüz birçok kişinin, O’na imana açılabileceklerini ümit ediyoruz. Yeter ki birisi mezarlarının önünde Rab’bin Sözünü güçle bildirsin, yeter ki birisi iman ve cesaretle kulaklarına İncil’i bildirsin!

Böylece Aziz Pavlus’un yazdığı gerçekleşecektir: “Mesih'i ölüler arasından dirilten O, sizde bulunan Ruh'uyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir”.

Bu iman bizde olsun ve ilk olarak bizler kurtaran ve yaşam veren Sözü kabul edelim: O zaman onu başkalarına da götürmeye hazır olacağız.

Okumalar

1.Okuma Hezekiel 37,12-14

Bu yüzden peygamberlik et ve onlara de ki: 'Rab şöyle diyor: Ey halkım, mezarlarınızı açıp sizi oradan çıkaracak, İsrail ülkesine geri getireceğim.

Mezarlarınızı açıp sizi çıkardığım zaman benim RAB olduğumu anlayacaksın, ey halkım.

Ruhumu içinize koyacağım, canlanacaksınız. Sizi kendi ülkenize yerleştireceğim. O zaman, bunu söyleyenin ve yapanın ben RAB olduğumu anlayacaksınız.'" Böyle diyor RAB.

Mezmur 130

Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB, sesimi işit, ya Rab, yalvarışıma iyi kulak ver!

Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan, kim ayakta kalabilir, ya Rab? Ama sen bağışlayıcısın, öyle ki senden korkulsun.

RAB'bi gözlüyorum, canım RAB'bi gözlüyor, umut bağlıyorum O'nun sözüne.

Sabahı gözleyenlerden, evet, sabahı gözleyenlerden daha çok, canım Rab'bi gözlüyor.

Ey İsrail, RAB'be umut bağla! Çünkü RAB'de sevgi,

Tam kurtuluş vardır. İsrail'i bütün suçlarından O fidyeyle kurtaracaktır.

2.Okuma: Aziz Pavlus’un Romalılara Mektubundan 8,8-11

Benliğin denetiminde olanlar Allah'ı hoşnut edemezler. Ne var ki, Allah'ın Ruhu içinizde yaşıyorsa, siz benliğin değil, Ruh'un denetimindesiniz. Ama bir kişide Mesih'in Ruhu yoksa, o kişi Mesih'in değildir. Eğer Mesih içinizde ise, bedeniniz günahtan ötürü ölü olmakla beraber, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir. Mesih İsa'yı ölümden dirilten Allah'ın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Allah, içinizde yaşayan Ruhuyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir.

İncil: Yuhanna 11,1-45

Beytanya’da Lazar adında bir adam hastalanmıştı. Onun kızkardeşleri Marta ve Meryem İsa'ya, «Rab, sevdiğin kişi hasta» diye haber gönderdiler. İsa bunu işitince, «Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak; Allah'ın yüceliğine, Allah Oğlunun yüceltilmesine hizmet edecek» dedi.
İsa Marta'yı, kızkardeşini ve Lazar'ı severdi. Bu nedenle, Lazar'ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldıktan sonra öğrencilere, «Yahudiye'ye dönelim» dedi.
Öğrenciler O'na, «Rabbî» dediler, «Yahudiler demin seni taşlamaya kalkıştılar. Yine oraya mı gidiyorsun?» İsa şu karşılığı verdi: «Günün on iki saati yok mu? Gündüz yürüyen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür. Oysa gece yürüyen sendeler. Çünkü kendisinde ışık yoktur.» Bu sözleri söyledikten sonra, «Dostumuz Lazar uyumuştur» diye ekledi, «ama onu uyandırmaya gidiyorum.» Öğrenciler, «Rab» dediler, «uyumuşsa iyileşecektir.» İsa Lazar'ın ölümünden söz ediyordu, ama onlar olağan uykudan söz ettiğini sanmışlardı. Bunun üzerine İsa açıkça, «Lazar öldü» dedi. «İman etmeniz için, orada bulunmadığıma sizin yararınıza seviniyorum. Şimdi onun yanına gidelim.»`İkiz' diye anılan Tomas diğer öğrencilere, «Biz de gidelim, O'nunla birlikte ölelim!» dedi.

İsa Beytanya'ya yaklaşınca Lazar'ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi. Beytanya, Kudüs'e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı. Yahudilerin birçoğu Marta ile Meryem'i kardeşlerinin ölümünden dolayı teselli etmek için yanlarına gelmişlerdi. Marta İsa'nın geldiğini duyunca O'nu karşılamaya çıktı, Meryem ise evde kaldı. Marta İsa'ya, «Rab» dedi, «burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. Şimdi bile, Tanrı'dan ne dilersen Tanrı'nın onu sana vereceğini biliyorum.» İsa, «Kardeşin dirilecektir» dedi. Marta, «Son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum» dedi. İsa ona, «Diriliş ve yaşam ben'im» dedi. «Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?» Marta, «Evet, Rab» dedi. «Senin, dünyaya gelecek olan Allah'ın Oğlu Mesih olduğuna iman ettim.» Bunu söyledikten sonra gidip kızkardeşi Meryem'i gizlice çağırdı. «Öğretmen burada, seni çağırıyor» dedi. Meryem bunu işitince hemen kalkıp İsa'nın yanına gitti. İsa henüz köye varmamıştı, hâlâ Marta'nın kendisini karşıladığı yerdeydi. Meryem'le birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden Yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler.
Meryem İsa'nın bulunduğu yere vardı. O'nu görünce ayaklarına kapanarak, «Rab» dedi, «burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.» Meryem'in ve onunla gelen Yahudilerin ağladığını gören İsa'nın ruhunu hüzün kapladı, yüreği sızladı. «Onu nereye koydunuz?» diye sordu. O'na, «Rab, gel gör» dediler. İsa ağladı. Yahudiler, «Bakın, onu ne kadar seviyormuş!» dediler. Ama içlerinden bazıları, «Körün gözlerini açan bu kişi, Lazar'ın ölümünü de önleyemez miydi?» dediler.

İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. İsa, «Taşı kaldırın!» dedi. Ölenin kızkardeşi Marta, «Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu» dedi. İsa ona, «Ben sana, `iman edersen Allah'ın yüceliğini göreceksin' demedim mi?» dedi.
Bunun üzerine taşı kaldırdılar. İsa gözlerini gökyüzüne dikerek şöyle dedi: «Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum. Beni her zaman işittiğini biliyordum. Ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.» Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, «Lazar, dışarı çık!» diye bağırdı. Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü bezle sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, «Onu çözün ve bırakın gitsin» dedi. O zaman, Meryem'e gelen ve İsa'nın yaptıklarını gören Yahudilerin birçoğu İsa'ya iman etti. Ama içlerinden bazıları Ferisilere giderek İsa'nın yaptıklarını onlara bildirdiler.

Documenti allegati