ME
NU

OMELIE / Omelie TR

27 nov 2022
27/11/2022-NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ 1. Pazar Günü – A

27/11/2022-NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ 1. Pazar Günü – A -

1.Okuma: Yeşaya 2,1-5 Mezmur 121/122 2.Okuma: Romalılara 13,11-14 İncil: Matta 24,37-44

“Gelin, Rabbin dağına çıkalım, Yakup’un Allah'ının mabedine gidelim, çünkü izinde yürümemiz için bize yollarını gösterecektir”. Yeni bir litürjik yıla, yani Kilise yılına başlamak, Rab’bin dağına çıkmaya başlamak gibidir: İnsanların yaşamında daha önce gösterilmiş olan Allah ile karşılaşılabilecek o dağa. Gerçekten de O, Yakup’la yaptığı gibi, Kendini insanlara, Baba ve dost, koruyucu ve eğitmen olarak tanıtmak için antlaşmalar yaptı. Biz O’nunla karşılaşmak ve öğretilerini kabullenmek için yola çıkıyoruz.

O’nu bulacağımızdan emin olduğumuz o yollara çıkıyoruz, yani Kendisinin peygamberler aracılığıyla, özellikle de İsa aracılığıyla gösterdiği o yollara çıkıyoruz. Eminiz ki Allah’ın yolları güvenlidir ve en iyileridir, orada insanlığımız şahsen ve ulusça tam olarak gerçekleşir. Her sene baştan başladığımız bu yolda, bekleyişin, dinlemenin, O’nu tanımanın ve sevgisine dalarak O’nu kabul etmenin ve O’nu sunmanın değişik duraklarını yaşayacağız! Bunlar, Noel Bayramına Hazırlık, Noel, Paskalya’ya Hazırlık, Paskalya ve Pentekost durakları ve misyonumuzu gerçekleştirmek için armağan olarak aldığımız kalan zamanlardır. Bu durakları yeni bir şekilde, yaşamımızı etkileyen yeni tecrübelerle zenginleşmiş olarak yaşayacağız.

Allah bizi dünyaya, onu değiştirmek için yolladı. Dünyayı daima savaşlar ve çatışmalarla dolu görüyoruz, bunlar onu korkutucu, acılı ve ölümlü bir şekle sokuyorlar. Allah onu yaratırken amacı bu değildi, bu sebepten işte görevimiz budur: “kılıçlarından sabanlar, mızraklarından oraklar” yapmaktır öyle ki yeryüzü barış ile kaplansın.

Rab’bin yolunu kat etme arzusundayız, ama bu kendi huzurumuzu bulmak için değil, dünyayı Baba’nın sevgisine ve Oğlu’nun itaatine daldırmak için olsun. Biz dünyayı kısa veya uzun zamanda değiştirebileceğimize dair kendimizi kandırmayalım. Bizzat bizler, bize kılıçla davrananlar için gücenmeleri iyi düşüncelere, kutsama arzularına ve duaya değiştirmek için çokça zorlanıyoruz. Allah’a olan sevgimiz ve imanlı itaatimizle birkaç kişinin aynı ışığa ve sevgiye kapılmasına yardım edebiliyoruz.

İnsanların dikkatleri kendi işleri ve maddi ihtiyaçlarından bozuluyor, onlar bir gün bu dünyayı bırakacaklarını düşünmüyorlar. Bu unutkanlıkları onları yüzeysel ve zayıf, daha da kötüsü zamanları ayırt edemez kılıyor. Aynen dün, bana bir metre toprağını aldıkları için hissettiği kini anlatan doksan yaşındaki adam gibi. O kişi hissettiği kinin elinde kalan arsadan zevk almasını önlediğini görmüyor ve her şeyini bırakıp öldüğünde Allah’ın hizmetkarlarının mutluluğuna erişmesini engellediğini anlamıyor!

Aziz Pavlus bunun için uykudan uyanmamızı tavsiye ediyor: Bu uyku, güzel ve acı olayları ve şeyleri, Allah’ın ışığında görmemizi önleyen, O’na giden yolda yürümemizi engellen bir uykudur. Bu sebepten havari, “Çılgınca eğlencelere ve sarhoşluğa, ahlaksızlığa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmamamızı” tavsiye ediyor! İsa, tüm hayatımızı emanet etmemiz gereken kıyafettir: O’nun sözü ve sevgisi, dünyanın bize güzel ve geçerli gösterdiği tüm eğlencelerden daha güvenli hayattır. Dünyevi arzular kıskançlık ve anlaşmazlık yaratıyorlar, Rab’bin Sözü ise ahenk, düzen ve kardeşlik birliği sağlar.

Vaftizci Yahya güçlü ve emin şekilde herkese yeni bir hayat yönelmesini teklif ediyor. Bunu özellikle kendi vicdan ve Allah’ın önünde dürüst sayan kişilere teklif ediyor. Fakat Allah’ın önünde kim dürüst çıkabilir? Düşündüğümüz değil, İsa’nın gösterdiği, Sevgi olan o Allah’ın önünde hiç bir zaman dürüst çıkamıyoruz. Acı çeken insanlara ulaşmak için, zayıflıkları ve yoksullukları kaldırmak için, sevgi daima gerçekleştirmek gereken yeni adımları bulmaktadır. Ve de Aziz Yuhanna şöyle diyor: ''Göklerin hükümranlığı yakındır''. Bu, çekici bir haberdir: Bu Hükümranlığı gerçekleştirmek için, gökten gelen Kral’ı izlemek için, yeni bir yaşama şeklini sahipleneceğiz. Bu Kralı karşılamak isteyip yüreğimizi hazırlıyoruz!

OKUMALAR

1.Okuma: Yeşaya 2,1-5

Amos oğlu Yeşaya'nın Yahuda ve Yeruşalim'le ilgili görümü:

RAB'bin Tapınağı'nın kurulduğu dağ, gelecekte dağların en yücesi, tepelerin en yükseği olacak.

Ulusların hepsi oraya akın edecek. Birçok halk gelecek,

"Haydi, RAB'bin Dağı'na, Yakup'un Allah'ının Tapınağı'na çıkalım" diyecekler,

"O bize kendi yolunu öğretsin, biz de O'nun yolundan gidelim."

Çünkü Yasa Siyon'dan, RAB'bin sözü Yeruşalim'den çıkacak.

RAB uluslar arasında yargıçlık edecek, birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek.

İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, mızraklarını bağcı bıçağı yapacaklar.

Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, savaş eğitimi yapmayacaklar artık.

Ey Yakup soyu, gelin RAB'bin ışığında yürüyelim.

Mezmur 121/122

Bana: "RAB'bin evine gidelim" dendikçe sevinirim.

Ayaklarımız senin kapılarında, ey Yeruşalim!

Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir Yeruşalim!

Oymaklar çıkar oraya, RAB'bin oymakları,

İsrail'e verilen öğüt uyarınca, RAB'bin adına şükretmek için.

Çünkü orada yargı tahtları, Davut soyunun tahtları kurulmuştur.

Esenlik dileyin Yeruşalim'e:

"Huzur bulsun seni sevenler! Surlarına esenlik,

Saraylarına huzur egemen olsun!"

Kardeşlerim, dostlarım için, "Esenlik olsun sana!" derim.

Tanrımız RAB'bin evi için iyilik dilerim sana.

2.Okuma: Aziz Pavlus’un Romalılara Mektubundan13,11-14

Bunu, yaşadığınız zamanın bilincinde olarak yapın. Artık sizin için uykudan uyanma saati gelmiştir. Çünkü şimdi kurtuluşumuz, ilk iman ettiğimiz zamandan daha yakındır. Gece ilerlemiş, gündüz yaklaşmıştır. Bunun için, karanlığın işlerini üzerimizden sıyırıp atarak ışığın silahlarını kuşanalım. Çılgınca eğlencelere ve sarhoşluğa, cinsel ahlaksızlığa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmayalım. Gün ışığında olduğu gibi, saygın bir yaşam sürelim. Rab İsa Mesih'i kuşanın. Doğal benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin.

İncil: Matta 24,37-44

Nuh'un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu'nun gelişinde de öyle olacak. Nuh'un gemiye bindiği güne dek, tufandan önceki günlerde insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. Tufan gelinceye, hepsini süpürüp götürünceye dek başlarına geleceklerden habersizdiler. İnsanoğlu'nun gelişi de öyle olacak.O gün tarlada bulunan iki kişiden biri alınacak, biri bırakılacak. Değirmende buğday öğüten iki kadından biri alınacak, biri bırakılacak.«Bunun için uyanık kalın. Çünkü Rabbinizin geleceği günü bilemezsiniz. Ama şunu bilin ki, ev sahibi, hırsızın gece hangi saatte geleceğini bilse, uyanık durur, evinin soyulmasına fırsat vermez. Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız bir saatte gelecektir.