ME
NU

OMELIE / Omelie TR

01 nov 2022
01/11/2022 - TÜM AZİZLER BAYRAMI

01/11/2022 - TÜM AZİZLER BAYRAMI

1.Okuma Vahiy 7,2-4.9-14 Mezmur 23 2.Okuma 1Yh. 3, 1-3 İncil Mt. 5,1-12

Bugünkü bayram derin anlamını İsa’nın bir cümlesinden almaktadır: “Baba, bana hizmet edeni onurlandıracaktır”. İsa’ya hizmet edenleri Baba onurlandırıyorsa biz de aynen onurlandırırız. Onların sevgilerini ve hizmetlerini örnek alırız ve onların Baba’nın gözünde kıymetli olmalarından seviniriz. Onlar bizim kardeşlerimizdir, bu sebepten tüm aile onların şahane durumundan şan kazanır. Onlar Mesih’in bedeninin uzuvlarıdır, Tabor dağında üç havarinin gördüğü ışığı, hatta dirilmiş Rab’bin çehresindeki ışığı en çok gösteren üyelerdir.

Bu kardeşlerimizin yaşamları, İsa’nın dağda halka söylediği cümlelerle tasvir edilmektedir. Onlar, yüreği zenginliğe bağlı olmayanlar, acı içinde, doğruluk için zulüm görmekte, merhametli olanlar, barış için çalışanlardır. İsa’nın bu sözleri Azizlerin yaşamlarının Allah’ın gözünde niçin önemli olduğunu anlamamıza yardımcı olmaktadır: Onlar tüm Kilise ve insanlık için bir armağan ve zenginliktir. Diğer yandan yaşamları bize İsa’nın sözlerinin tam olarak ne anlama geldiğini anlatmakta. Onlar Rab’bin Sözünü yaşadılar ve bu Söz bizler onlar tarafından yani insanlardan yaşanmış hayat olarak bağışlanmaktadır. Onlar gerçekten Aziz Pavlus’un bahsettiği mektupturlar, herkesin, okuryazar olmayanların bile anlayabildiği mektuplar!

Ben onların Kilise’deki varlıklarından mutluluk duyuyorum. Ruhani hayatta topallayan ben, İsa’ya olan bağlılıklarından ve O’nun varlığının ve gerçeğinin tanıklığını vermelerinden güç alıyorum. Onların seçtiği fakirlikten ve itaatten İsa’nın öğretilerini ciddiye almakta yardım görüyorum, benim de onları kabul edip yaşayabileceğimi anlıyorum. Onların alçakgönüllülüğünden ve duygularının, düşüncelerinin saflığından, sevgiyi insanlardan beklemeden, İsa’nın bana karşı duyduğu sevginden mutlu olmaya yardım buluyorum. Onların sabrından dayanma gücünü alıyorum ve her şeyden önce kendime dikkat etmeyi öğreniyorum öyle ki içime başkalarını yargılama ruhu değil, aksine, Kireneli Simon gibi, kardeşlerimin günahlarının haçını taşımak için İsa’ya yardımcı olmam için güç gelsin.

Bugün kutladığımız bu aziz kardeşlerle birlikte bizi çok sevgili evlat gibi gören ve isteyen Baba’nın sevgisini tecrübe ediyorum! Evlatları olarak içimizde O’na ve O’nda birbirimize de ait olmanın sevincini yaşamaktayız. İçimizde bu evlat sevinci ile göksel cemaatin merkezi ve dünyaya Allah’ın arzusuyla gelmiş tüm insanların ümidi olan Oğlunun tanıkları da oluyoruz.

İsa’nın tanıkları olmak, hayatımıza sonsuz bir anlam ve değer kazandıran Allah’ın bize verdiği armağandır: Bunun bilincinde olanlar, kendi hayatını ve Kilise’yi takdislerle dolu kılmaktadırlar.

Birçok Hristiyan iman sevincini tecrübe etmezler çünkü İsa’nın tanıkları olmayı bilmezler! Birçok Hristiyan hayatlarının, yalnızlıklarının, acılarının, çabalarının anlamını göremezler, çünkü İsa’nın tanıkları olabileceklerinin farkında değiller!

Birçok Hristiyan küçüklerine ve diğer dinlerin takipçilerine kötü örnek veren küfürlü hareket ve konuşmanın esiridirler: Sebebi, İsa’nın tanıkları olmaya çalışmamalarıdır. İsa’nın tanığı olmak; Kutsal Ruh’un armağanıdır, kutsal Gizemlerin amacıdır, İncil’e ve Hristiyan ismine sadık kalmak için verdiğimiz çabanın sebebidir.

Bizler de İsa’ya hizmet edelim, aramızdaki mevcudiyetinin, gerçeğinin, haçının tanıklığını yapalım! O zaman tüm Azizlerle birlikte Baba bizleri de onurlandıracaktır!

Rab’bimiz İsa, teşekkürler: Işığını birçok kardeşimizin çehresinde yansıtıyorsun!

Teşekkürler, çünkü Baba’nın merhametini ve sevgisini göstermek için, bizim gibi insanlarda Sözünü ekip geliştirdin!

Teşekkürler, çünkü Kutsal Ruh’un aracılığıyla bizleri aziz kardeşlerimizle birlik içerisinde tutuyorsun!

OKUMALAR

1 OKUMA: Vahiy 7,2-4.9.14

Ben, Yuhanna, yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. Bunlar, karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye, yeryüzünün dört yelini tutuyorlardı. Yaşayan Allah'ın mührünü taşıyarak gündoğusundan yükselen başka bir melek daha gördüm. Bu melek, karaya ve denize zarar vermek için kendilerine yetki verilen dört meleğe yüksek sesle, «Biz Allahımızın kullarını alınlarından mühürleyene dek karaya, denize ve ağaçlara zarar vermeyin!» diye bağırdı. Mühürlenmiş olanların sayısını işittim. İsrail oğullarının bütün oymaklarından yüz kırk dört bin kişi mühürlenmişti. Bundan sonra gördüm ki, her ulustan, her oymaktan, her halktan ve her dilden oluşan, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık tahtın ve Kuzu'nun önünde duruyordu. Hepsi de birer beyaz kaftan giyinmişti ve ellerinde hurma dalları vardı. Yüksek sesle, «Kurtarış, taht üzerinde oturan Allahımıza ve Kuzu'ya özgüdür» diye bağırıyorlardı. Bütün melekler, tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın çevresinde duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Tanrı'ya tapınarak şöyle diyorlardı: «Amin. Övgü, yücelik ve bilgelik, şükran ve saygı, güç ve kudret, sonsuzlara dek Allahımızın olsun. Amin.» Bu sırada ihtiyarlardan biri bana şunu sordu: «Beyaz kaftan giyinmiş olan bu kişiler kimlerdir, nereden geldiler?» Sen bunu biliyorsun, efendim» dedim.
Bana dedi ki, «Bunlar, o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzu'nun kanında yıkamış bembeyaz etmişlerdir.

MEZMUR 24

RAB'bindir yeryüzü ve içindekiler,

Dünya ve üzerinde yaşayanlar;

Çünkü O'dur denizler üzerinde onu kuran,

Sular üzerinde durduran.

RAB'bin dağına kim çıkabilir,

Kutsal Yer'inde kim durabilir?

Elleri pak, yüreği temiz olan,

Gönlünü putlara kaptırmayan,

Yalan yere ant içmeyen.

RAB kutsar böylesini,

Kurtarıcısı Tanrı aklar.


2.OKUMA: Yuhanna’nın 1 Mektubundan 3,1-3

Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize `Allah'ın çocukları' deniyor! Gerçekten de öyleyiz. Dünya Baba'yı tanımadığı için bizi de tanımıyor. Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Allah'ın çocuklarıyız, ama ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ne var ki, Mesih göründüğü zaman O'na benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü O'nu olduğu gibi göreceğiz. Mesih'te bu ümide sahip olan herkes, Mesih pak olduğu gibi kendini pak kılar.

İNCİL: MATTA 5, 1.12

İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturduktan sonra, öğrencileri yanına geldiler. Onlara seslenip şöyle ders vermeye başladı:

«Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Göklerin Egemenliği onlarındır.
Ne mutlu yaslı olanlara! Onlar teselli edilecekler.
Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Onlar yeryüzünü miras alacaklar.
Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Onlar doyurulacaklar.
Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar merhamet bulacaklar.
Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Onlar Allah'ı görecekler.
Ne mutlu barışı sağlayanlara! Onlara Allah'ın evlatları denecek.
Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Göklerin Egemenliği onlarındır. «Bana olan bağlılığınızdan ötürü insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşamış olan peygamberlere de böyle zulmettiler.