ME
NU

OMELIE / Omelie TR

27/05/2012
27/05/2012 - Pentekost Bayramı - B

27/05/2012 - Pentekost Bayramı - B

1.Okuma Hav. İşl. 2,1-11 Mezmur 103 2.Okuma Gal. 5,16-25 İncil Yh. 15,26-27; 16,12-15

“Ey Kutsal Ruh, gel. kalplerimizi nimetlerinle doldur ve içimizde sevginin ateşini alevlendir. ALLELUYA”: İncil’i okumadan önce işte, bunu ilan ettik.

Kilise Kutsal Ruh’u çağırıyor. Çünkü Kutsal Ruh, onu Mesih’in Bedeni kılıyor; O, her üyesini de Allah’ın mabedi yapıyor. Kilise O’nu, sadece bugün değil, her gün çağırıyor, çünkü Allah’ın konutu olması ve dünyada misyonunu gerçekleştirmesi için gereken “günlük ekmeği” O’dur. Mesih’in Bedenindeki her üyeyi besleyen ve güçlendiren ekmek Kutsal Ruh’tur, bölünmesini ve parçalamasını önleyen de O’dur. Efkarestiya ekmeğini ebedi yaşam gıdasına ve şarabı antlaşmanın kanı ve kurtuluşun içkisi durumuna getiren de Kutsal Ruh’tur. Kiliseyi, içersinde İsa’yı sevenleri barındırabilen ruhani bina olarak kılan da Kutsal Ruh’tur. Kilisenin dünyada karşılaştığı kişiler için barış ve kutsama aracı olmasını sağlayan yine Kutsal Ruh’tur. Yüreğine ve yaşamına Kutsal Ruh’u kabul etmiş imanlılar da O’nun sayesinde faydalı meyveler vererek Allah’ın minnettar evlatları olduklarını gösteriyorlar. Bugün, aziz Pavlus, ikinci okumada, işte bu meyveden bahsetmektedir. Allah, İsa’nın duasına cevap verdi ve Kutsal Ruh’u, insanın yaşamında vereceği birçok meyveyi göz önünde tutarak, gönderdi; bunun sayesinde insanlar arasındaki ilişkiler de değişti, farklı oldular.

Aziz Pavlus’un anlattıkları Ruh’un meyvesinin niteliklerini dinlemek bize hep faydalıdır. Bu meyve, okumada dinlediğimiz gibi, maddi bir şey veya imanlıların uğraşısıyla gerçekleşecek bir eylem değildir. O, imanlılar arasında gelişen ilişkilerin durumudur, ruhsal bir ortamdır, aralarındaki bir ‘hava’ gibidir: “Sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, sadakat, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir”. Bu dokuz kelimenin her biri güzellik, kutsal düşünce, lütuf kaynağıdır. Bugün sizlerin dikkatini Kutsal Ruh’un bir meyvesi üzerine çekmek istiyorum, bu da sadakattir. Çoğu kez bu meyve Hıristiyanların yaşamında eksik ve eksikliği bir acılar zinciri doğurmaktadır. İçimizdeki Kutsal Ruh bizleri “sadık” kılar. Sadakat, Allah’ın halkına ve tüm insanlığa olan sevgisinin bir niteliğidir. Allah’ın sevgisi sadıktır: Bunun anlamı şudur, O daima mevcuttur, Ona her an güvenebilirsin. Sen günahkâr olsan da, Allah’a isyan etsen de, O hep sadıktır ve seni sevmeye devam etmektedir. Allah’ın sevgisinin sadakatini, İsa da bir hikâye ile anlatmaktadır: Müsrif oğlunu bekleyen baba hikâyesiyle. İşte, sadakat Ruh’un meyvesidir. Yaşamımızda sadakatin olması için Kutsal Ruh’un bulunması da şarttır.

Aklıma evliler geliyor: Evlilik sevgi üzerinde, daha doğrusu sadık sevgi üzerinde kurulur. Eğer sadakat yoksa, aile ayakta kalamaz, eşler sevgilerinde sadakati yaşamazsa acı çekerler ve evlatlar huzur içinde olgunlaşamazlar. Sevgide sadakat şarttır, çünkü ailedeki bütün ilişkiler, eşler arası, eşler ve çocuklar arası, kardeşler arası, buna bağlı olarak dengeli, sabit, ahenkli, güvenilir ve sevinçli olurlar. Sadakat, Ruh’un meyvesidir, dolayısıyla eşler sadık olabilmek için Rabbin onları Kutsal Ruh’la doldurmasına izin vermeliler, bu da sadece dua varsa gerçekleşebilir! Şahsi dua ve cemaatçe dua çok önemlidir, özellikle Kutsal Gizemlere katılmak Kutsal Ruh’la dolabilmek için şarttır. Ne zaman ki bir aile dua etmiyor, eşler kilisede evlenmiş olsalar da, Kutsal Ruh aralarında nasıl var olabilir? Birbirlerine sadık kalmak için kuvveti ve arzuyu nerede bulabilecekler? Eğer bir kuyuya su girmiyorsa kısa bir zamanda kuruyacaktır. Eğer bir aileye Kutsal Ruh girmeye devam etmiyorsa, o ailede sadakat da eksik olacak.

“Ey Kutsal Ruh, gel. Kalplerimizi nimetlerinle doldur ve içimizde sevginin ateşini alevlendir. ALLELUYA”. Bu duayı tekrar etmeye devam edelim ve Rabbe zaman ayıralım, sadece kırıntıları Ona ayırmayalım. Eğer sadakat bizim için önemliyse, Allah’a ayıracak zaman bulacağız, böylece O bizi Ruh’u ile doldurup giydirecektir. Haftalık Ayinlere gideceğiz, ara sıra değil, sadakatle ve devamlılıkla ve daima daha canlı, daha candan katılacağız. Ailelerimizi ve cemaatimizi, Kutsal Ruh’a yaşamımızda daha fazla yer vererek, kuvvetlendirelim: bunun meyvelerini görmekte gecikmeyeceğiz ve bugünkü kısa İncil metninde İsa’nın bize söylediği gibi, O’nun inanılır tanıkları olacağız.