ME
NU

OMELIE / Omelie TR

12 mag 2019
12/05/2019  -  PASKALYA DEVRESİ  -  4. PAZAR GÜNÜ  - C YILI

12/05/2019  -  PASKALYA DEVRESİ  -  4. PAZAR GÜNÜ  - C YILI

İYİ ÇOBAN PAZAR GÜNÜ

  1. Okuma Hav. Kit. 13,14.43-52 Mezmur 100 2 Okuma Vahiy 7,9.14-17 İncil Yh 10,27-30 

 

Havariler Kitabi bize ilk misyoner olan Barnabas ve Pavlus'tan bahsetmektedir. Onların bugün Yalvaç civarlarında bulunan Küçük Antakya'daki yaptıklarını anlatıyor. Onlar ilk önce Yahudilerle konuşuyorlar: Böylece Mesih İsa'nın talimatlarını yerine getiriyorlar. O, İsrail halkına öncelik vermesini tembih etmişti. Çünkü İsrail halkı ilahi vaatleri taşıyıcı idi: Diğer halkların da toplayacağı merkez ve temeldir ki, onlar da Mesih İsa'ya imanın ve yeni hayatın sevincini paylaşsınlar. Rab'bin ölümünün ve dirilişinin müjdesi bu halkın bütün üyeleri tarafından kolayca kabul edilmemişti. Böylece onlar arasında ayrılık ortaya çıktı. Bu ayrılık Küçük Antakya şehrinde derhal belli oldu, sonra da Konya'da aynı şey vuku buldu. Barnabas ve Pavlus reddedildiği ve kovalandığı zaman, Rab'bin başka bir öğretişine itaat etmişler: "Sizleri kabul etmezlerse, o kentten çıkarken ayaklarınızın tozunu silkin!". Ve işte onlar, putperestlere hitap ediyor ve bu geniş sahalarda da Kelamı beyan ediyorlar. Bu sahalardan bazı parçaları, Yaşayan Allah'ın sevgisinin müjdesini duyabilmeyi hala beklemektedirler! Gerçekten de Yuhanna'nın Rab'bin gününde gördüğü "her ulustan, her oymaktan ve her dilden oluşan kalabalık", büyük bir kalabalıktır. Bu kalabalık "büyük sıkıntıdan" geçtikten sonra Kuzu'ya övgüler okumaya hazırdır. Onların gözyaşları Allah'ın Kendisinden silindi bundan dolayı onların sevinci derin ve kalıcıdır. Bu kalabalık büyük bir sürü gibidir ve onun çobanı tahtta duran Kuzudur. Bu çoban ve kuzu sözcükleri, bizi bugünkü İncil parçasını okumaya hazırlıyorlar. Bizzat İsa ulusunda çok kullanılan bu benzetmelere başvurmaktadır: Onlarla kendi sevgisini beyan ediyor ve bizim sevgimizi büyütüyor. Kendini "iyi çoban" veya "hakiki çoban" diye vasıflandırdıktan sonra, kendi kuzularının yaptıklarından bahseder. 23üncü mezmur beyan ettiği gibi, iyi Çoban, Rab'bin Kendisidir. İsa, Allah'ın, bize hayat veren sulara götüren sevgisidir. "Koyunlarım sesimi işitirler": İsa, bu ayrıntı sayesinde koyunların O'na ait olduklarını biliyor. Bu sürü sadece Musevilerden ibaret değildir: O'nu dinleyen, O'na itaat eden, O'nun Sözünü yapan, O'nun sürüsüne aittir. "Ben onlara ebedi hayatı veriyorum": İtaatin ödülü; hayatın bolluğudur, insanın içindeki sevinç ve derin barıştır. Ebedi hayatı tadan kişi; mesuttur, memnundur, başka bir şey ne arar ne de arzu eder; ebedi hayatı paylaşan kişi herkesle iyi geçiniyor, çünkü herkesin kurtuluşunu arzu ediyor, herkesin, varsa düşmanların bile, "İyi Çoban"ı tanımasını ister! Bu gerçeği nasıl açıklayabiliriz, nasıl izah edebiliriz? Bunu yapmak imkansız: Bu gerçek açıklanamaz, sadece tecrübe edilebilir. Neden Mesih İsa'yı izleyen kişi yaşam tarzını değiştiriyor? Neden yüzü değişir? Neden mutludur ve sakin bir şekilde, kin ya da öç beslemeden, şikayet etmeden alay edilmeye, zulümlere ve adaletsizliklere katlanır? Bu, bir sırdır: İsa gerçekten hayattır, O, hayata sahiptir ve bu hayatı kendini dinleyene ve sevene bahşeder. Mesih İsa'yı izleyen kişi; yaşamın doluluğuna erişti: Artık hiçbir şeyden korkmuyor, çünkü "asla mahvolmayacak". İsa'yı izleyen kişi, Peder'in ellerinde bulunduğunu biliyor, bunun için sevgisi sayesinde yaşıyor. Baba'nın sevgisi, hiç bir zaman gücenmez aksine bütün evlatlarının, Oğlu'un bütün 'koyunlarının' mutluluğunu ve kurtuluşunu dileyen bir sevgidir.

Pavlus ve Barnabas da kendilerini kabul etmeyenlere ve zülüm edenlere karşı koymuyorlar, çünkü biliyorlar ki, Mesih İsa bu hakaretlere tahammül etmiştir: Akrabaları, Nasır şehrin halkı, Samiriyeliler, ileri gelenler, baş kahinler, Romalı askerler, herkes O'nu reddetmiştir. Pavlus ve Barnabas çarmıh üzerinde ölen bir Kişinin havarileridir. O'nun ölümünü beyan ederler: Bundan dolayı sadece onun ölümünü kabul etmektense onunla övünüyorlar. Bu büyük Havari gibi, yüzyıllar boyunca binlerce ve binlerce "beyaz elbiselere bürünmüş" Hiristiyan da, dünyaya Rab'bin sevgisinden gelen yaşamın bolluğunu ilan ettiler. Bugün biz de onları örnek alarak Rab'be yaklaşmayı arzu ediyoruz: O zaman O'nun sesini daha net bir şekilde işitebileceğiz, O'nun sözlerini daha iyi anlayabileceğiz, onları yüreğimizde saklayıp yaşayabileceğiz, daha kararlı ve bilinçli bir şekilde O'na ait olup O'nu izleyeceğiz. Onların örneği bizim için bir kuvvet ve saadet kaynağıdır ki, kendi haçımızı sevinç ve cesaret ile taşıyabilelim, birçoklara hayatımızın kaynağını tanıtabilelim ve onlarla bu saadeti paylaşabilelim.

Mesih İsa etrafında bir tek sürü oluyoruz, tek aile hissediyoruz, birbirlerini sevebilen ve birbirlerine hizmet edebilen hakiki kardeşlerin birliğinden sevinç duymaktayız. Bugün İyi Çobanımızı yücelterek, Kilisede Çobanın simgesinin daima canlı kalması için, O'nun temsilcilerinin daima var olmaları için dua edelim. Onlar, İyi Çoban adında, bize hayat ekmeği verir, bizi tehlikelerden korur, bizi birlik içinde tutar, meramımıza giden yolu kaybetmeyelim diye, bize rehberlik ederler.

OKUMALAR

 

1.Okuma Hav. 13,14.43-52

 

Pavlus ve Barnabas Perge'den yollarına devam ederek Pisidya Antakyası'na geçtiler. Sept günü havraya girip oturdular. Havradaki topluluk dağılınca, Yahudiler ve Yahudi dinini benimseyip Allah'a tapan yabancılardan birçoğu onların ardından gitti. Pavlus'la Barnaba onlarla konuşarak onları devamlı Allah'ın lütfunda yaşamaya özendirdiler. Ertesi Sept günü kent halkının hemen hemen tümü Rab'bin sözünü dinlemek için toplanmıştı. Kalabalığı gören Yahudiler büyük bir kıskançlık içinde, küfürlerle Pavlus'un söylediklerine karşı çıktılar. Pavlus'la Barnaba ise cesaretle karşılık verdiler: «Allah'ın sözünü ilk önce size bildirmemiz gerekiyordu. Siz onu reddettiğinize ve kendinizi sonsuz yaşama layık görmediğinize göre, biz şimdi diğer uluslara gidiyoruz. Çünkü Rab bize şöyle buyurmuştur:`Yeryüzünün dört bir bucağına kurtuluş götürmen için seni uluslara ışık yaptım’. Diğer uluslardan olanlar bunu işitince sevindiler ve Rab'bin sözünü yücelttiler. Sonsuz yaşam için belirlenmiş olanların hepsi iman etti. Böylece Rab'bin sözü bütün yörede yayıldı. Ne var ki Yahudiler, Tanrı'ya tapan saygın kadınlarla kentin ileri gelen erkeklerini kışkırttılar, Pavlus'la Barnaba'ya karşı bir baskı hareketi başlatıp onları bölgenin sınırlarının dışına attılar. Bunun üzerine Pavlus'la Barnaba onlara bir uyarı olsun diye ayaklarının tozunu silkerek Konya'ya gittiler. Öğrenciler ise sevinç ve Kutsal Ruh'la doluydu

 

Mezmur 99

Ey bütün dünya, sevinç çığlıkları atın RAB'be!

O'na neşeyle kulluk edin,

Sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna!

Bilin ki RAB Tanrı'dır.

Bizi yaratan O'dur, biz de O'nunuz,

O'nun halkı, otlağının koyunlarıyız.

    Çünkü RAB iyidir,

Sevgisi sonsuzdur.

Sadakati kuşaklar boyunca sürer.

 

Okuma Vahiy 7,9.14-17

 

Bundan sonra gördüm ki, her ulustan, her oymaktan, her halktan ve her dilden oluşan, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık tahtın ve Kuzu'nun önünde duruyordu. Hepsi de birer beyaz kaftan giyinmişti ve ellerinde hurma dalları vardı. Yaşlılardan biri bana dedi ki, «Bunlar, o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzu'nun kanında yıkamış bembeyaz etmişlerdir. Bunun için, Allah'ın tahtının önünde duruyor, O'nun tapınağında gece gündüz O'na tapınıyorlar. Taht üzerinde oturan, çadırını onların üzerine gerecektir. Artık acıkmayacak, artık susamayacaklar. Ne güneş ne de kavurucu bir sıcaklık onları çarpacak. Çünkü tahtın ortasında olan Kuzu onları güdecek ve yaşam sularının pınarlarına götürecek. Allah onların gözlerinden bütün yaşları silecektir».

 

 

İncil Yh 10,27-30

 

Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz. Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Onları Baba'nın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez. Ben ve Baba biriz.