ME
NU

OMELIE / Omelie TR

26 feb 2023
26/02/2023 - ORUÇ DEVRESİ - 1. Pazar Günü – A

26/02/2023 - ORUÇ DEVRESİ - 1. Pazar Günü – A

1.Okuma Yar. 2,7-9;3,1-7 Mezmur 50 2.Okuma Rom. 5,12-19 İncil Mt. 4,1-11

Niçin Paskalya’ya Hazırlık (Oruç) devresi gibi bir tövbe zamanı kutluyoruz? Bugünkü okumalar, her birimizin günahkar olduğunu, günahın yaşamlarımızı ve aramızdaki ilişkileri bozduğunu hatırlatmaktadırlar. Eğer günahın işine devam etmesine izin verirsek o, insanları bozmaya ve acı çektirmeye devam edecektir. Günahla kaybettiğimiz yeteneklere ve güçlerimize tekrar kavuşmaya, onun bozduğu yüreği ve aklı iyileştirmeye ihtiyacımız var.

Fakat günah nedir? Bu sözcüğü artık kullanmayan, hatta inkar eden bu dünyada, günahtan konuşmanın anlamı var mıdır? Doğru, artık günahtan açıkça konuşulmaz, bunun sebebi de artık insanın kendini Allah önünde sorumlu olarak görmemesidir. Gerçekten de günah bizim Allah ile ilişkimizle ilgilidir; bir yaratığının, bir evladının, O’na inanan birinin; O’na olan bir güvensizlik eylemidir. Aslında günah sözcüğünü sadece Allah’a iman edenler kullanırlar.

Allah’a iman eden kişi, denenir; bazen Allah’ın onu unuttuğu, kendisi ile ilgilenmediği fikrine kapılabilir, hatta Allah’ın var olmadığını düşünebilir. Gelebilecek başka kötü fikirler; Allah’ın Söz’ünün ciddi bir şey olmadığını, herkesin istediği gibi davranması gerektiğini, Allah’ın bize ilettiğine göre değil de kendi isteğimize göre davranmak iyi olduğunu insana söyleyebilirler. Bu düşünceler insanı Allah’ın sevgisinden uzaklaştırır, Allah’ı insana yabancı kılar. Bu düşüncelerle insan kibirlenir, egoist olur, kendini her şeyin merkezinde sanır. İşte dünyada yayılmış günah budur: Değişik görüntüler alabilir: Ekonomik işlerde, cinsel boyutta, şahsi veya sosyal ilişkilerde yerleşmesine göre.

İlk okuma bize Adem ve Havva’nın günahını anlatır; bu günah, her erkek ve her kadının günahının simgesidir: Bu, ‘asli’ günahtır; diğer tüm günahlar ondan gelirler: Kibir günahı! Adem ve Havva Allah’ın kendilerini aldattığını sanırlar, Allah’ın onların hürriyetlerini kıskandığını fikrine kapılırlar. Böylece yalnız kalırlar: Allah’tan uzak olunca kendilerinden utanır ve birbirlerini suçlamaya başlarlar. Artık karşılıklı güven kalmamıştır, huzur kaçmıştır. Günümüzde sosyal yaşamda var olan güvensizlik, acaba herkesin hayatında kabul edilen bu tür bir günahın sonucu değil midir?

İncil bize herkesin denendiğini söyler, hatta Allah’ın Oğlu bile denendi. İsa Kendini; düşüncelere, ayartmalara karşı koyuyor, dua ve oruç ile onlarla savaşıyor.

Karşısına çıktıklarında Allah’ın Söz’ünü tekrarlayıp Kendini Söz’e teslim ederek onları yeniyor. Bu Söz, İsa’nın güvenidir. O, Baba’dan ve sevgisinden şüphe etmeyi kabul etmiyor! Bu sebepten hiçbir denenme yüreğini Allah’tan uzaklaştırmaya beceremiyor! Ayartıcı; İsa’nın imanını, ümidini ve sevgisini yanlış bir şekilde kullanması için O’nu deniyor: İmanını açlığı gidermek amacıyla mucizeler yapmasını, ümidini Allah’ın olağanüstü eylemleri yapması için O’nu zorlamasını, sevgiyi Şeytan’ın verdiği güçlerle kullanmasını istiyor.

İsa itaat ile denenmeyi aşıyor: Kutsal Yazılar’a sık sık bağlı kalarak yeni bir insanlık başlatıyor, Baba’ya itaat etmekte Kendisi ile birleşecek olan öğrencilerin o yeni insanlığı. Bu insanlık, Adem’in neslinden gelen ve vaftiz aracılığıyla arınılmış ve yenilenmiş insanlıktır. Bu insanlık İsa sayesinde doğrulanıyor ve kutsallaştırılıyor. İsa bu zaferi kırk gün çölde kalarak başlattı ve Zeytinlik Bahçesi’nde ve haçta Kendini denenmeye gelen Şeytan’ı yenerek elde etti.

Şeytan’ın karşısında zayıf olan bizler, şimdi İsa’nın zaferi ile güçlenmiş olmaktayız. Bu Paskalya’ya Hazırlık için kırk gün boyunca O’nunla birlik içinde kalıp düşüncelerimizi O’nun düşünceleri ile değiştirmek için pratik yapacağız!

OKUMALAR

1.Okuma: Tekvin 2,7-9; 3,1-7

RAB Allah Adem'i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.

RAB Allah doğuda, Aden'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacı ile iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. RAB Allah'ın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, "Allah gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi?" diye sordu. Kadın, "Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz" diye yanıtladı, "Ama Allah, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi." Yılan, "Kesinlikle ölmezsiniz" dedi, "Çünkü Allah biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Allah gibi olacaksınız." Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.

Mezmur 50/51

Ey Allah, lütfet bana, sevgin uğruna;

Sil isyanlarımı, sınırsız merhametin uğruna.

Tümüyle yıka beni suçumdan, arıt beni günahımdan.

Çünkü biliyorum isyanlarımı, günahım sürekli karşımda.

Sana karşı, yalnız sana karşı günah işledim, senin gözünde kötü olanı yaptım.

Öyle ki, konuşurken haklı, yargılarken adil olasın.

Nitekim suç içinde doğdum ben, günah içinde anam bana hamile kaldı.

Madem sen gönülde sadakat istiyorsun, bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde.

Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini, istekli bir ruhla bana destek ol.

Başkaldıranlara senin yollarını öğreteyim, günahkârlar geri dönsün sana.

Kurtar beni kan dökme suçundan, ey Allah, beni kurtaran Allah,

Dilim senin doğruluğunu ilahilerle övsün.

Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur,

Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Allah.

2.Okuma: Aziz Pavlus’un Romalılara Mektubundan 5,12-19

Kardeşlerim, nasıl ki günah bir insan yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi. Kutsal Yasa'dan önce de dünyada günah vardı; ama yasa olmayınca günahın hesabı tutulmaz. Oysa Adem'den Musa'ya kadar ölüm, gelecek Kişi'nin örneği olan Adem'in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlara da egemendi. Ama Allah'ın armağanı Adem'in suçu gibi değildir. Çünkü birinin suçuyla birçokları öldüyse, Allah'ın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih'in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı. Allah'ın bağışı, o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek bir suçtan sonra verilen yargı mahkumiyet getirdi; ama birçok suçlardan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı. Çünkü eğer ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Allah'ın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir. İşte, tek bir suç bütün insanların mahkumiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı. Bir adamın sözdinlemezliği yüzünden birçoğu günahkar kılındığı gibi, yine bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu doğru kılınacaktır.

İncil: Matta 4,1-11

Bundan sonra İsa, İblis'in denemelerinden geçmek üzere Ruh tarafından çöle götürüldü. İsa ona şu karşılığı verdi: «Kutsal Yazılarda, `İnsan yalnız ekmekle değil, Allah'ın ağzından çıkan her sözle yaşar' diye yazılmıştır.» Sonra İblis O'nu kutsal kente götürdü. Tapınağın tepesine çıkarıp dedi ki, «Allah'ın Oğluysan, kendini buradan aşağı at. Çünkü şöyle yazılmıştır: `Allah, senin için meleklerine buyruk verecek.'

`Ayağın bir taşa çarpmasın diye seni elleri üzerinde taşıyacaklar.'» İsa İblis'e şu karşılığı verdi: «`Allah'ın olan Rab'bi sınama' diye de yazılmıştır.» İblis aynı şekilde İsa'yı çok yüksek bir dağa çıkarıp O'na tüm görkemleriyle dünyanın bütün ülkelerini gösterdi. «Yere kapanıp bana taparsan, bütün bunları sana vereceğim» dedi. İsa ona şöyle karşılık verdi: «Çekil git, Şeytan! `Allah'ın olan Rab'be tap, yalnız O'na kulluk et' diye yazılmıştır.» Bunun üzerine İblis İsa'yı bırakıp gitti. Melekler de gelip İsa'ya hizmet ettiler.

Documenti allegati