ME
NU

OMELIE / Omelie TR

03 nov 2024
03/11/ 2024 - OLAĞAN DEVRE 31. Pazar Günü – B

03/11/ 2024 - OLAĞAN DEVRE 31. Pazar Günü – B -

İlk Okuma Yas 6,2-6 Mezmur17/18 İkinci Okuma İbr 7,23-28 İncil Mk 12,28-34

Mesih’i tanıtan işaretlerden biri “sağırların işitmelerini sağlamasıdır”! İki çeşit sağırlık vardır. Bir tanesi maddi sağırlıktır, yani hiçbir ses duyulamayan sağırlık; bir diğer sağırlık ise daha derin olanıdır, o zaman kurtuluşumuzu sağlayacak olan ve sevgiyle bize yöneltilen Sözü, Allah'ın Sözünü dinlemediğimiz zamanlardır. Bu sağırlıktan istediğimiz zaman iyileşmek, bizim elimizdedir. Fakat tabii ki, Allah'ın kutsal ve karşılıksız eylemini kabul ederek.

Ve işte birçok Yazı'da şu daveti, bazen de bu emri buluruz: “Dinle”! İsa'nın Kendisi Musa'nın bu davetini O'na en önemli emrin hangisinin olduğunu soran Yazıcıya tekrar etmektedir. Sanki emir: “Dinle”dir. Dinlemek temel olarak bir sevgi eylemidir. Sevmeyen dinlemez, seven ise daha dikkatle, daha ilgiyle, daha hazır halde dinlemeye çalışır. Seven, öyle şekilde dinler ki ona konuşanın arzularını belirtip tüm hikmetini gösterebilmesine yardım eder.

Seven kişi, sevdiği kişinin arzularını gerçekleştirmek için dinler. Eşler arasında, evlatlar ve ebeveynler arasında da olan dinleme bu şekilde olmaktadır. Aynen Allah'ı dinleme de böyledir! Allah'ın Kendisi onunla konuşmamızı ister, bunun için de İsa bizi şunu yapmaya çağırır: “Kapıyı çalınız, size açılacaktır!”. Bunu söylerken Allah'ın bizi dinlemeye ve arzularımızı gerçekleştirmeye hazır olduğunu söylemektedir.

Fakat biz de şöyle bir şekilde Allah'ı dinlemek istiyoruz ki O'na, arzularını bize göstermesine izin veriyoruz. O’nun hikmetli olduğunu ve bizi sevdiğini biliyoruz, geleceğimizi de bildiği için eylemlerimizin getireceği en küçük sonucu da bildiğinin farkındayız. Bunun için Sözü'nün yürüyüşümüze ve eylemlerimize açık ışık olmasını istiyoruz. O zaman “Dinle” diyen davet ve gerisinde gelen “Rabbin Allah'ı bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev” sözleri, bir bütün oluyor. Dinleyen, artık sevgi yolundadır. Dinleyen, sevgisine artık gerçek ve somut bir yön vermektedir. Sevgi, hissedilecek ve sevinç yaratacak bir seri duygu değildir; sevgi; hareketlerimizin, zamanımızın, enerjimizin, yaşamımızın sunulmasının somutlaşmasıdır. Rabbin Allah’ı seveceksin!

İsa şunu da ekliyor: “Komşunu kendin kadar seveceksin!”. Allah'ı seven, yani O'nu dinleyen, insanları da sevmeye devam eder, çünkü Allah ona karşılaştığı insanlar aracılığıyla da konuşabilir.

Sevgi sayesinde Allah’ın hükümranlığına yaklaşırız! İsa tam da bunu ona yaklaşan o Yazıcıya- Kutsal Kitabı o okuyana- söylemektedir: “Allah’ın hükümranlığından uzak değilsin!”. Bizler şunu soruyoruz: Sevmek yeterli değil midir? Allah’ın Hükümranlığına girmek için sevgiden başka ne gereklidir? Sevgi; bizi Allah'ın Hükümranlığına yaklaştırır, fakat yeterli değildir.

İbraniler'e mektup yardımımıza koşmaktadır. Biz Allah'ın Hükümranlığına sadece kendi gücümüzle girmeyiz, sevgimizin gücü de yeterli değildir! Biz Allah'ın Hükümranlığına, Kendini Peder'e sunan, kutsal, saf başrahip İsa'nın kurbanı sayesinde gireriz. Sevgimiz, bizi Allah'a yaklaştırır, fakat bize yolladığı Oğlunu kabul ederek, O'nun lekesiz, mükemmel sunuşuna katılarak O'na varabiliriz. O zaman her şeyden çok İsa'yı dinlemeye, O'nu sevmeye, O'nu her şeyin ve herkesin üzerine koymaya çalışacağım. Bu sevgi sayesinde Peder'i sevmem ve insanları sevmem yoğunluk kazanacaktır.

İsa'yı sevdiğim zaman Allah ve insanlar da sevildiklerini anlamaktadırlar. İsa'yı sevdiğim zaman, O'na güvenle itaat ederek O'nun Egemenliğine girmekteyim.

OKUMALAR

1.Okuma: Tesniye 6,2-6

Yaşamınız boyunca siz, çocuklarınız ve torunlarınız, size verdiğim bütün kurallara, buyruklara uyarak Allahınız RAB'den korkun ki, ömrünüz uzun olsun. Kulak ver, ey İsrail! Söz dinleyin ki, üzerinize iyilik gelsin, atalarınızın Allah’ı RAB'bin size verdiği söz uyarınca süt ve bal akan ülkede bol bol çoğalasınız. "Kulak ver, ey İsrail! Rab Allahımız'dır, O tektir.

Allahınız Rab’bi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün gücünüzle seveceksiniz.

Bugün size verdiğim bu buyrukları aklınızda tutun.

Mezmur 17/18

Seni seviyorum, gücüm sensin, ya RAB!

RAB benim kayam, sığınağım, kurtarıcımdır, Allahım, kayam, sığınacak yerimdir,

Kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağımdır!

Övgüye değer RAB'be seslenir, kurtulurum düşmanlarımdan.

Ölüm iplerine dolanmıştım,

Yıkım selleri basmıştı beni,

Yücelsin kurtarıcım Allah!

O'dur öcümü alan,

Halkları bana bağımlı kılan.

Düşmanlarımdan kurtarır,

Başkaldıranlardan üstün kılar beni,

Zorbaların elinden alır.

Bu yüzden uluslar arasında seni öveceğim, ya RAB,

Adına ezgiler dizeceğim.

RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır,

Meshettiği krala, Davut'a ve soyuna

Sonsuza dek sevgi gösterir.

2.Okuma: İbraniler 7,23-28

Önceki düzende çok sayıda kâhin görev aldı. Çünkü ölüm, görevlerini sürdürmelerini engelliyordu. Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir. Bu nedenle O'nun aracılığıyla Allah’a yaklaşanları tamamen kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.

Böyle bir başkâhinimiz, kutsal, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış ve göklerden daha yücelere çıkarılmış bir başkâhinimiz olması uygundur. O, diğer başkâhinler gibi her gün önce kendi günahları için, sonra da halkın günahları için kurbanlar sunmak zorunda değildir. Çünkü kendi kendini sunmakla bunu ilk ve son kez yaptı. Kutsal Yasa, zayıflığı olan insanları başkâhin atamaktadır. Ama Yasa'dan sonra gelen yemin sözü, sonsuza dek yetkin kılınmış olan Oğul'u başkâhin atamıştır.

İncil: Markos 12,28-34

Onların tartışmalarını dinleyen ve İsa'nın onlara güzel bir cevap verdiğini gören bir din bilgini yaklaşıp O'na, «Tüm buyrukların en önemlisi hangisidir?» diye sordu.
İsa şöyle karşılık verdi: «En önemlisi şudur: `Dinle, ey İsrail! Allahımız olan Rab tek Rab'dir. Allahın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev.' İkincisi de şudur: `Komşunu kendin gibi sev.' Bunlardan daha büyük buyruk yoktur.»
Din bilgini İsa'ya, «İyi söyledin, öğretmenim» dedi. «`Allah tektir ve O'ndan başkası yoktur' demekle doğruyu söyledin. İnsanın Allah’ı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi, komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan kurbanlardan daha önemlidir.»
İsa, onun akıllıca cevap verdiğini görerek, «Sen Allah’ın Egemenliğinden uzak değilsin» dedi.
Bundan sonra kimse O'na soru sormaya cesaret edemedi.

Documenti allegati