ME
NU

OMELIE / Omelie TR

14 giu 2015
14/06/2015 - OLAĞAN DEVRE – 11. Pazar Günü - B

14/06/2015 - OLAĞAN DEVRE – 11. Pazar Günü - B

1. Okuma Hez 17,22-24 * Mezmur 91 * 2. Okuma 2Kor 5,6-10 * İncil Mk 4,26-34

Bugün Mesih İsa, Hezekiel’in bu metnini hatırlayarak, içimizde soru işaretleri doğuran birkaç misali anlatır. Peygamber Hezekiel “çok meyve verecek olan güzel bir sedir ağacı” olmak üzere koparılan ve “yüksek bir dağın üzerine” dikilecek olan ince bir daldan bahseder. Hatta “her çeşit kuş, onun üzerinde barınacak” der. Biliyoruz ki, “her çeşit kuş” ifadesi dünyanın tüm milletleri ve tüm dinler anlamına gelir. Bu yüzden bu örnek çok anlamlıdır, cesaret ve ümit aşılayan bir örnektir. Ancak bu, Tanrı’nın eseridir; ince dalı koparan ve “yüksek bir dağın üzerine..., İsrail’in en yüksek dağının üzerine” diken, bizzat Tanrı’nın kendisidir. Bu eylem, yeryüzünün tüm milletleri yararına küçük ve güçsüz İsrail halkını seçen ve görevlendiren Tanrı’nın sevgisinin ve yüceliğinin belirtisidir. Tanrı’nın bu seçimi ve verdiği bu görev şimdi Mesih İsa’nın öğrencileri için geçerlidir. Çünkü İsrail halkı o görevi anlamadı ve Tanrı tarafından aracı olarak kullanılmaya izin vermedi. Yeni halk, İsa’yı temeli olarak gören ve O’na tutunan halktır, çünkü yüksekten koparılan ince dal O’dur. İsa, yeryüzüne dikildi ve görkemli bir ağaç oldu, görkemli bir cemaat oldu, yani dünyada barış, güven, yeni ve kutsal bir yaşamı yaymakla görevlendirilmiş Kilise oldu.

İsa, Hezekiel’in örneklerini kullanarak öğrencilerini hem teselli eder, hem de teşvik eder. Gerçekten onlar biraz yılmışlar ve umutsuzluğa kapılmışlardı çünkü imanlarının meyvelerini henüz görmüyorlardı, sevgileri engelleniyordu, İsa’nın ardından gitmek de zor ve yorucu idi... İşte o zaman İsa emek vererek toprağa tohum saçan adamın örneğini anlatır. O adam henüz ürün görmez, görmek için devamlı tarlaya gitmez, günlerini normal olarak geçirir, yatar kalkar... Fakat o, emindir ki verdiği emek boşuna değildir; zamanı geldiğinde tohum filizlenip gelişecek, ürün verecektir. Hasat vakti, sevinç vakti gelecektir.

İsa’nın öğrencileri az olabilir, özel şeyler yaşamadan zaman çabuk gelip geçebilir, fakat onlar üstün olayları görmeden de, huzurla, Tanrı’nın Egemenliğinin gelişini bekleyebilirler. Küçücük hardal tanesi de, toprağa düştükten sonra görünmez olur, buna rağmen zamanla çok büyür, diğer bahçe bitkilerine gölge olur ve kuşlara yuvaları için yer sunar. İsa kendisine tabi olanları rahatlatmak ister: Onların hayatları faydasız olmayacak; herkes, -bunu söylemek veya kabul etmek istemeyenler bile- onların hayatlarından faydalanacaktır.

Gece gündüz gelişen tohum ve ağaç olacak hardal tanesi, özellikle İsa’nın simgesidir. Baba tarafından yeryüzüne “ekilmiş”, gönderilmiş olan O’dur, toprağa gömülecek olan O’dur, meyve veren ve herkese barınak ve huzur sağlayan O’dur. O tohum ve o hardal tanesi Kilisenin de simgesidir. Kilise dünyada sayısız milletler arasında yaşayan küçük bir realitedir. Onun küçüklüğü faydasızlık veya önemsizlik belirtisi değildir; tuz çorbada veya maya hamurda az ve görünmezdir, fakat etkilidir.

İsa daima öğrencilerinin yüreğinde ve aklındadaır, bu yüzden güvenleri ve cesaretleri hiç yitirilemeyecektir.

Aziz Pavlus da, bizi güvenmeye ve yılmamaya teşvik eder. Eğer, daha huzurlu bir dünyanın doğuşunu görmeden önce bu dünyadan ayrılmaya çağırılırsak, üzülmeyip güvenelim, çünkü bu dünyadan ayrılmamız Rabbe yaklaşmamız demektir! Rab da bizi düş kırıklığına uğratmayacak; O’na olan sadakatimizi ödüllendirecektir.

Tüm Paskalya Bayramları – Pentekost ve Efkaristiya Bayramı – geçtikten sonra, güven ve huzur ile Hıristiyan yaşam yürüyüşümüze devam edelim. Kutsal Ruh’un ışığı ve desteği ile her an Göksel Babamız ve Rabbimiz İsa ile birlikte olabilmemiz için, duayı yüreğimizde daima canlı tutalım.

“Ümidimiz ve kurtuluşumuz olan yüce Tanrı, emirlerine uyarak, düşüncelerimiz, sözlerimiz ve tüm yaşantımızla hoşnutluğunu kazanabilmemiz için, bizlerden lütfunu esirgeme” ve Efkaristiya Gizemine katılmamız, Kilisenin birliğini ve barışını geliştirmemize katkıda bulunsun.