ME
NU

OMELIE / Omelie TR

17 nov 2019
17/11/2019  - OLAĞAN DEVRE  -  33. PAZAR GÜNÜ  - C YILI

17/11/2019  - OLAĞAN DEVRE  -  33. PAZAR GÜNÜ  - C YILI

1.Okuma Malaki 3,19-20 * Mezmur  98 (97) *2. Okuma 2.Selanik. 3,7-12 *İncil  Lk. 21,5-19

 

Liturjik yılının sonuna yaklaşınca, doğal olarak, hayatımızın hedefini ve bundan dolayı yürüyüşümüz boyunca gördüklerimizin ve yaşadıklarımızın sonunu düşünüyoruz.

 

İsa da, bu yeni geleceğinden söz etmek için, Yeruşalem'deki Mabedin avlusunda işittiği konuşmalarda fırsat buluyor. Bu Mabet harika bir sanat eseriydi. Bütün güzel ve iyi şeylerin olduğu gibi, Mabet de bir ayartma olabiliyordu: Mabet'in güzelliğine kendine kaptırmak; insanı Allah'a doğru gözlerini çevirmeyi, O'na itaat etmeyi, Allah'ın gerçek imajı olan insana özen göstermeyi unutma tehlikesine düşürebiliyordu.

İsa, O'nu dinleyenin aldatılmamasını, aklının karıştırılmamasını istiyor. Dünyadaki bütün şeyler, en güzel olanlar da, yok olacak. En ünlü insanların sanat eserleri de, ya zaman ya da insanlar tarafından yıkılacak. Allah'a adamış olan binaların durumu bile, aynıdır, bundan dolayı Allah'a ait olanların ve O'nun olmak isteyenlerin yüreğinin ve aklının, bunlara da, kapılmaması gerekiyor!

İsa, şimdi bizim de yaşadığımız gelecek yüzyıllara bakarak, öğretişine devam ediyor. Büyük, güzel ve faydalı eserleri inşa edebilmemize rağmen, Allah'a olan bağlılığımızı sınayan sıkıntılarla rastlayacağız! Doğal felaketler, uluslar arasındaki savaşlar, İsa'nın ismine karşı nefret...: Bu durumlar dünyanın sonuna kadar var olacaklar ve Hristiyanlar bunların arasında bulunacaklar. Onlar bu durumları karşılamaya hazır olmalılar, bundan dolayı da dünyanın güzelliklerine fazla önem vermemeyi öğrenmeliler.

İsa, özellikle öğrencilerinin karşılaşacakları zorlukları düşünüyor. Onlar, Allah yerine, kendilerine çekmek isteyen sahte Mesih’ler tarafından denenecekler. Bu yüzden, imanlıları aldatmak için durmadan yeni uydurmaları icat eden bu sahtekârların tuzaklarına düşmemek için, öğrencilerinin sağlam, kararlı ve bilgili olmaları gerekiyor. İmanımız; batıl, cahil olmamalıdır. İçimizden ve bulunduğumuz yeni durumlardan gelen şüphelere ve sorulara cevap verebilmek için, eğitim alıp bilgi sahibi olmamız lazım.

Tereddüt ve bulanıklık içinde kalmamak için, açık ve güvenli cevaplar bulmak için, kime başvurabileceğimizi bilmemiz gerekiyor. İsa, "Birçokları benim adımla gelecekler" diye uyarıyor. Günümüzde onlar bize, sadece kapımızı çalarak değil, yaygın zihniyetleri aracılığıyla, müzik, jimnastik ve tıp kursları vasıtasıyla, televizyon ve sporla ilgili şahsiyetler aracılığıyla da ulaşıyorlar. "Onların ardından gitmeyin!": İsa, açık ve kararlıdır. Savaşları veya doğal felaketleri duyunca, içimizde aynı kararlılık mevcut olmalıdır: Yılgınlığa ve ümitsizliğe kapılmak, dünyanın yok olacağını ve Peder Allah'ın hepimizi beklediğini bilen kişinin davranışı değildir! Kardeşlerimizin, dünyanın zihniyetine karşı olan seçimleri ve imanı yüzünden, uğradıkları ağır haksızlıklar bile, bize korkutmamalıdır. Kendimizi savunacak konuşmaları hazırlamamalıyız, kendimize avukatlar sağlamamalıyız: Aklımızdan gelen sözler yararsız olacaklar. İsa'nın Kendisi bize, O'na tanıklık veren uygun sözleri ve davranışları sağlayabilecektir! Önemli olan, acı çekmekten kurtulmamız değildir, Kurtarıcımız'ın tanıkları olmaya devam etmemizdir: Herkes O'nu tanıyıp, kabul edebilsin diye!

 

Aziz Pavlus bu konuyu tamamlıyor: Her şeyin yok olacağını bilmemize rağmen, sosyal ve de siyasi alandaki yükümlülükten kaçınmamalıyız. Hristiyan kişi, kendi işi ve günlük faaliyetleri aracılığıyla da, dünyada düzeni ve barışı sağlamak için, Allah'la işbirliği yapmaya devam ediyor. Çalışmak istemeyen; bir yük olup, dünyanın gözünde Kilise'nın saygınlığını yitirtiyor. "Efendisi geldiğinde atandığı görevi uygulamakta olan uşağa ne mutlu".

İman edenler, haksızlık dolu bu dünyada, farklı bir şekilde yaşamaya çalışıyorlar, çünkü Peygamber Malaki'nın söylediği gibi, Rabbin gününde kendilerinin de yargılanacaklarını biliyorlar.

Bizim de cezalandırılabileceğimizi bilmemize rağmen, korku yüzünden değil de, tersine, sevgi için, Rab İsa'ya ve Kilisesine olan sevgi için, Peder'e olan sevgi için, dikkatli, sadık ve çalışkan olmaya devam edeceğiz: Sonunda örneğimiz vasıtasıyla imanda dayanıklı olmaya yardım ettiğimiz kişilerle birlikte, Peder, bizi de evine kabul edecek!

 

OKUMALAR

1 Okuma: Malaki 3,19-20:

Her Şeye Egemen RAB diyor ki: "İşte o gün geliyor, fırın gibi yanıyor. Bütün kendini beğenmişlerle kötülük yapanlar saman olacak, o gün hepsi yanacak. Onlarda ne kök, ne dal bırakılacak.

Ama siz, adıma saygı gösterenler için ışınlarıyla şifa getiren doğruluk güneşi doğacak. Ve çıkıp ahırdan salınmış buzağılar gibi sıçrayacaksınız.

 

Mezmur 98

Lirle ezgiler sunun RAB'be,

Lir ve müzik eşliğinde!

Boru ve borazan eşliğinde

Sevinç çığlıkları atın Kral olan RAB'bin önünde.

Gürlesin deniz ve içindekiler,

Gürlesin yeryüzü ve üzerindekiler.

El çırpsın ırmaklar,

Sevinçle haykırsın dağlar

RAB'bin önünde!

Çünkü O geliyor

Yeryüzünü yönetmeye.

Dünyayı adaletle,

Halkları doğrulukla yönetecek.

 

2ªOkuma: Aziz Pavlus’un Selaniklilere 2 Mektubundan 3,7-12

Bizleri nasıl örnek almanız gerektiğini kendiniz biliyorsunuz. Çünkü biz aranızdayken boş gezenler değildik. Kimsenin ekmeğini karşılıksız yemedik. Herhangi birinize yük olmamak için uğraşıp didindik, gece gündüz çalıştık. Yardımlarınızı hak etmediğimiz için değil, size, izleyebileceğiniz bir örnek bırakmak için böyle yaptık. Hatta sizinle birlikteyken size şu buyruğu vermiştik: «Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin!» Çünkü aranızda bazılarının boş gezdiğini duyuyoruz. Bunlar hiçbir iş yapmıyor, başkalarının işine karışıp duruyorlarmış. Böylelerine Rab İsa Mesih'in adına yalvarıyor ve şunu buyuruyoruz: sakin bir şekilde çalışıp kendi kazançlarından yesinler.

 

İncil: Luka 21,5-19

Bazı kişiler tapınağın nasıl güzel taşlar ve adaklarla süslenmiş olduğundan söz edince İsa, «Burada gördüklerinize gelince, öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!» dedi.
Onlar da O'na, «Peki, öğretmenimiz, bu dediklerin ne zaman olacak? Bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?» diye sordular.
İsa, «Sakın sizi saptırmasınlar» dedi. «Birçokları, `Ben O'yum' ve `Zaman yaklaştı' diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından gitmeyin. Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez.»
Sonra onlara şöyle dedi: «Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak.
«Ama bütün bu olaylardan önce sizi yakalayıp zulmedecekler. Sizi havralara teslim edecek, zindanlara atacaklar. Benim adımdan ötürü kralların ve valilerin önüne çıkarılacaksınız. Bu size tanıklık etme fırsatı olacak. Buna göre kendinizi nasıl savunacağınızı önceden düşünmemekte kararlı olun. Çünkü ben size öyle bir konuşma yeteneği, öyle bir bilgelik vereceğim ki, size karşı çıkanların hiçbiri buna karşı direnemeyecek, bir şey diyemeyecek. Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler. Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek. Ne var ki, başınızdaki saçlardan bir tel bile yok olmayacaktır. Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız.