ME
NU

OMELIE / Omelie TR

20 mar 2016
20/03/2016 - Mesih İsa’nın Kudüs’e Giriş Bayramı - C

20/03/2016 - Mesih İsa’nın Kudüs’e Giriş Bayramı - C

Giriş: Lk 19,28-40

  1. Okuma Yeş 50,4-7 * Mezmur 21 * 2. Okuma Fil 2,6-11 * İncil Lk 22,14-23,56

MEDİTASYON


Bugün, Küdüs’e çıkan kalabalıkla birlikte, hatta daha da çok, İsa’yı alkışlıyoruz. O’nu, onlar kral olarak, biz ise Kurtarıcı olarak çağırıyoruz. Onlar O’nu, sıpa üzerine oturmuş olarak görüyorlardı, biz ise yüreğimizde O’nu taşıyoruz. Onlar dalları ve giysilerini yola seriyorlardı, biz ise Sözüne olan itaatimizi O’na sunuyoruz ve yolunu affetme ve barıştırma eylemlerimiz ile hazırlıyoruz. O’nun çektiği ıstıraplarla ilgili okumaları derin derin düşünerek yüreğimizde saklıyoruz, öyle ki sevgide olgunlaşalım ve dünyadaki İsa’nın misyonuna olan bağlılığımız gelişsin.

İsa’nın; ıstırabının, duasının, Son Akşam Yemeğinin ve dirilişinin okunmasının sebebi merakımızı uyandırmak veya gidermek değildir. İncil’i yazanlar; bu olayları kısa bir şekilde anlattılar, İsa’nın yüreğini, Baba’ya olan itaatini, herkese olan sevgisini, O’nun bilgeliğini, sadakatini, kendini feda etmesinin üstünlüğünü ve önemini tanıyabilmek için sadece gerekeni anlattılar. Bize gereken olan, İsa hakkında meraklı ve dışsal detaylar değil, O’nun Ruh’udur. Ve Ruh’unu almak amacıyla O’nun yanında olmaya çalışıyoruz; O’nun acı çektiğinde, kendisini sunarak dua ettiğinde, şiddet kullanmadan kötülüğe ve ihanete, iftiralara ve anlaşmazlığa cevap verdiğinde O’nunla birlikte kalıyoruz. Kendisini üç kez inkar etmiş olan Petrus’a baktığında İsa’nın gözleri önünde açık kalalım; O’nun merhamet ve iyilik dolu şefkatli bakışı içimize insin. Bakışıyla İsa, güçsüz ve günahkar insana, “Her şeye rağmen, Ben sana yeniden güveniyorum” diye söylüyor. Bakışıyla şakirdin yaşamında ve yaşamımızda da, sadakati yeniden canlandırıyor. O bakıştan sonra Petrus acı acı ağlamak için dışarı çıktı; Rab’bi inkar ettiği yerden uzaklaştı. Orada ateşleri ile Petrus’u ısıtan İsa’nın düşmanları, Petrus’un da düşmanları oldu, çünkü onun ruhunu, canını, parçaladılar. Petrus’tan bizler de öğrenelim; tehlikeli yerlerden uzaklaşalım, bize bazı yararlılık yani avantajları sunan, fakat Rab’be olan sevgimizi söndürmek isteyen insanları bırakalım.

Önümüzdeki günlerde İncil’in bu sayfalarını derin derin düşünmek için zaman ayırmaya çalışalım, öyle ki Rab’be olan sevgimiz güçlenip canlansın. Bize olan sevgisini hatırlayalım ve kararlılıkla ona cömert bir şekilde cevap verelim. Bu şekilde Rab İsa’yı dirilmiş olarak kabul etmeye hazırlanacağız, O’nun sevincini alacağız ve dünyada, çevremizde O’nun affının barışını yayacağız.


OKUMALAR


Giriş Lk 19,28-40


İsa, bu sözleri söyledikten sonra önden yürüyerek Kudüs'e doğru ilerledi. Zeytin dağının yamacında bulunan Beytfacı ile Beytanya'ya yaklaştığında öğrencilerinden ikisini şu sözlerle köye gönderdi: «Karşıdaki köye gidin. Köye girince, üzerine daha hiç kimsenin binmediği, bağlı duran bir sıpa bulacaksınız. Onu çözüp bana getirin. Biri size, `Onu niçin çözüyorsunuz?' diye sorarsa, `Rab'bin ona ihtiyacı var' dersiniz.» Gönderilen öğrenciler gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine anlattığı gibi buldular. Sıpayı çözerlerken hayvanın sahipleri onlara, «Sıpayı niye çözüyorsunuz?» dediler. Onlar da, «Rab'bin ona ihtiyacı var» karşılığını verdiler. Sıpayı İsa'ya getirdiler, üzerine kendi giysilerini atarak İsa'yıüstüne bindirdiler. İsa ilerlerken halk, giysilerini yola seriyordu. İsa Zeytin dağından aşağı inen yola yaklaştığı sırada, öğrencilerinden oluşan kalabalığın tümü, görmüş oldukları bütün mucizelerden ötürü, sevinç içinde yüksek sesle Tanrı'yı övmeye başladılar. «Rab'bin adıyla gelen Kral'a övgüler olsun! Gökte esenlik, en yücelerde yücelik olsun!» diyorlardı. Kalabalığın içinden bazı Ferisiler O'na, «Öğretmen, öğrencilerini sustur!» dediler. İsa, «Size şunu söyleyeyim, bunlar susacak olsa, taşlar bağıracaktır!» diye karşılık verdi.


  1. Okuma Yeş 50,4-7

Yorgunlara sözle destek olmayı bileyim diye Rab Yahve bana eğitilmişlerin dilini verdi.

Eğitilenler gibi dinleyeyim diye kulağımı uyandırır her sabah. Rab Yahve kulağımı açtı, karşı koymadım, geri çekilmedim. Bana vuranlara sırtımı açtım, yanaklarımı uzattım sakalımı yolanlara. Aşağılamalardan, tükürükten yüzümü gizlemedim. Rab Yahve bana yardım ettiği için utanç duymam. Kararımdan dönmem,

utandırılmayacağımı bilirim.

 

Mezmur 21

Beni gören herkes alay ediyor,

Sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki:

"Sırtını RAB'be dayadı, kurtarsın bakalım onu,

Madem onu seviyor, yardım etsin!"

Köpekler kuşatıyor beni,

Kötüler sürüsü çevremi sarıyor,

Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.

Bütün kemiklerimi sayar oldum,

Gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar.

Giysilerimi aralarında paylaşıyor,

Mintanım için kur'a çekiyorlar.

Ama sen, ya RAB, uzak durma;

Ey gücüm benim, yardımıma koş!

Adını kardeşlerime duyurayım,

Topluluk ortasında sana övgüler sunayım:

Ey sizler, RAB'den korkanlar, O'na övgüler sunun!

Ey Yakup soyu, O'nu yüceltin!

Ey İsrail soyu, O'na saygı gösterin!


  1. Okuma Fil 2,6-11

Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama yüceliğinden soyunarak kul özünü aldı ve insan benzeyişinde doğdu. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı. Bunun için de Tanrı O'nu pek çok yükseltti ve O'na her adın üstünde olan adı bağışladı. Öyle ki, İsa'nın adı anıldığında göktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkça söylesin.