ME
NU

OMELIE / Omelie TR

14 apr 2019
14/04/2019 - MESİH'İN YERUŞALİM'E GİRİŞ BAYRAMI - C YILI

14/04/2019 - MESİH'İN YERUŞALİM'E GİRİŞ BAYRAMI - C YILI

 

Yeruşalem'e giriş Lk 19,28-40 * 1. Okuma Yeşaya 50,4-7 * Mezmur 22  *2. Okuma Filip 2,6-11  İncil * Lk. 22,14 - 23,56

 

Bu günkü Ayin sevinçli ve anlamlı bir törenle başlıyor: Biz de İsa'nın öğrencilerinin, İsa'nın Yeruşalim'e giden uzun yolculuğu sona erince yaşadıkları aynı sevinci yaşamaktayız! Kutsal Kent'e yaklaşınca hacılar, coşarak yüz yirminci mezmurdan yüz otuz dörde kadar olanını söylüyorlardı. Bu sefer, bu anda, sevinç daha büyüktür, çünkü Kral'ın kendisi şehre girmektedir: "Rabbin adına gelen Kral yüceltilsin!". İsa öğrencilerinin, kendi krallığın tamamen anlamalarına rağmen, sevinmelerine ve bu unvanı kullanmalarına izin veriyor. Nitekim O'nun krallığı gerçektir, en gerçektir, çünkü İsa hakikatten 'kral'dır, yani halk önünde Allah'ın otoritesinin en gerçek temsilcisidir. Fakat İsa, öğrenciler yanılmasınlar diye, onları bir sıpayı almaya gönderiyor: Bu şekilde herkes, baskı etmeyen, tersine kendini feda eden mütevazı Kralı tanıtan Zakarya'nın peygamberliğini hatırlayabilir.

Ferisiler ise, öğrencilerin sevinçli ifadelerini kabul etmeyerek, Kutsal Kente sonradan İsa'nın yaşayacağı olaylarını, O'nun reddedilmesini önceden tahmin ettiriyorlar. Birçok başka peygamberlik de Allah'ın Kulunun, insanlar tarafından yüceltileceğini değil, aksine zülüm edip reddedileceğini ilan etmektedir. Nitekim birinci okumayı okuyunca, hemen önceki neşe artık bitiyormuş gibi görünmektedir.

Birinci okumada Yeşaya, Allah'a, işkence ve hakaretler arasında bulunmasına rağmen itaat eden birinden söz ediyor: Bu, Yahve'nin Kuludur, aramıza Allah'ın görkemini götürendir! Bu okuma ve mezmur da bizi şaşırtabiliyor. Nasıl olur ki, Allah'ın temsilcisi olarak seçilmiş Olan, o kadar acı çekiyor? Ve bu ıstırap, ta O'nun sevdiği insanların ellerinden geliyor! Neden Allah'ın Kulu'nun üzerine o kadar nefret ve şiddet dökülüyor?

Aziz Pavlus bu olayların hakiki manasını anlamamıza yardımcı oluyor: Allah'ın Oğlu Mesih İsa'nın Kendisi yanımızda kalmak istiyor; bunu en gerçek şekilde yapabilmek için, korkunun etkisinin altında bizi tutan o ıstırabı ve o ölümü kendi üzerine alarak, bizden daha aşağıya koyuluyor. Bunu yapmak, haçın aşağılanmasının nedeni olmaktadır: Haç, buna mahkûm edilen için, korkunç bir işkencedir ve buna mahkûm edenin şeytanca kötülüğüdür. Peder Allah, Oğlu'nun, o kadar dayanışma içinde olan bir sevgiyle acı çeken insanlığı sevmesine engel olmuyor, tersine O'na karşılık verip O'nu yüceltiyor. Allah'ın bütün evlatları da, Pederin İsa'yı yüceltmesine katılıyorlar: Allah'ı tanıyıp seven herkes, Mesih İsa'nın önünde diz çöküyor; O'nu, kendi yaşamının Rab'bi ve Peder'in sevgisinin tanığı olarak, kabul ediyor.

Bu bakımdan, Rab'bin ıstıraplarının ve ölümünün anlatımını dinleyelim. Bu olaylardaki sınırsız sevgiyi anlayabilmek için, yüzyıllar boyunca İsa'nın öğrencileri bunları derin derin düşündüler. Bu anlatım, çok arzu edilmiş Pasah Yemeğinin sırasında İsa'nın, öğrencileriyle samimi konuşması ile başlamaktadır. İsa, o an, onlarla konuşabileceği son kez olduğunun bilincindedir: O an, onlar için, hayatlarının en önemli anı oluyor. Bütün Kilise bu ana dayanarak yaşayacaktır. Çünkü Kilise; İsa'nın sonraki yaşayacağı korkunç saatleri, O'nun, Zeytin Bahçesinde o kadar derin bir acı içinde bulunarak kan dökmekle terlemesini, kendi bir Havarisi tarafından din yetkililere O'nun teslim edilmesini, onların tarafından asılsız suçlar yüklenmesini, siyası yetkililer tarafından mahkûm edilmesini, korkunç acılar çekerek ve hatta herkesin hor görmesini ve alaylar içinde ölmesini anlayıp kabul edebilmek için, bu Akşam Yemeğinden ışık alacaktır.

Pasah Yemeğinin sırasında Rab İsa ellerine mayasız ekmeği alıyor: Bu ekmek Mısırlı kölelikten kurtuluşu kutlayan Pasah Bayramının ekmeğidir. Rab insanların, daha gizli ve daha fena başka bir kölelikten korkmaları gerektiğini bilmektedir. Kim bundan kurtarabilir? O'nun Kendisi, insanları korkuda, bunun için bencillikte de tutan ölüme girerek, bizi kurtaracaktır: O'nun sevgisi ölümünün yetkisini yenecektir!

İsa'nın böldüğü ekmek, yüzyıllar boyunca öğrencilerin elleri tarafından devamlı bölünecek ve İsa'yı haça kadar yürüten aynı sevgiyi insanların yaşamlarının içine yerleştirecektir. Pasah Yemeğinin törenindeki şarap kupası, İsrail Halkı ile olan, Allah'ın Antlaşmasının sevincini temsil ediyordu; şu anda o, gerçekleşmek üzere olan Yeni Antlaşmasının kupası olacak, çünkü İsa'nın kanı günahlarımızı kaldırmak için, Allah'a layık kurban olarak, dökülecektir. O kanı içerek, Oğul ile bir oluyoruz ve gerçek evlatları olarak bizi seven Peder'in sevgisine temin edilmekteyiz.

Bu Ekmeği yiyerek ve bu Şarabı içerek biz de, Allah'ın Oğlu'nun Bedeni ve Kanı olmak için, yani biz de yaşadığımız dünyaya Peder'in sevgisini getirmek için kendimizi sunuyoruz. Mesih'in Bedenini ve Kanını içip yiyerek ilahi hayata katılıyoruz, aynı zamanda da Vaftizle başladığımız yeni hayat besleniliyor ve kutsal, merhametli ve sonsuz bir sevgiyi bekleyen bütün insanlara  gösteriliyor.

OKUMALAR

 

Giriş Lk 19,28-40

İsa, bu sözleri söyledikten sonra önden yürüyerek Kudüs'e doğru ilerledi. Zeytin dağının yamacında bulunan Beytfacı ile Beytanya'ya yaklaştığında öğrencilerinden ikisini şu sözlerle köye gönderdi: «Karşıdaki köye gidin. Köye girince, üzerine daha hiç kimsenin binmediği, bağlı duran bir sıpa bulacaksınız. Onu çözüp bana getirin. Biri size, `Onu niçin çözüyorsunuz?' diye sorarsa, `Rab'bin ona ihtiyacı var' dersiniz.» Gönderilen öğrenciler gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine anlattığı gibi buldular. Sıpayı çözerlerken hayvanın sahipleri onlara, «Sıpayı niye çözüyorsunuz?» dediler. Onlar da, «Rab'bin ona ihtiyacı var» karşılığını verdiler. Sıpayı İsa'ya getirdiler, üzerine kendi giysilerini atarak İsa'yıüstüne bindirdiler. İsa ilerlerken halk, giysilerini yola seriyordu. İsa Zeytin dağından aşağı inen yola yaklaştığı sırada, öğrencilerinden oluşan kalabalığın tümü, görmüş oldukları bütün mucizelerden ötürü, sevinç içinde yüksek sesle Allah'ı övmeye başladılar. «Rab'bin adıyla gelen Kral'a övgüler olsun! Gökte esenlik, en yücelerde yücelik olsun!» diyorlardı. Kalabalığın içinden bazı Ferisiler O'na, «Öğretmen, öğrencilerini sustur!» dediler. İsa, «Size şunu söyleyeyim, bunlar susacak olsa, taşlar bağıracaktır!» diye karşılık verdi.

 

  1. Okuma Yeş 50,4-7

Yorgunlara sözle destek olmayı bileyim diye Rab Yahve bana eğitilmişlerin dilini verdi.

Eğitilenler gibi dinleyeyim diye kulağımı uyandırır her sabah. Rab Yahve kulağımı açtı, karşı koymadım, geri çekilmedim. Bana vuranlara sırtımı açtım, yanaklarımı uzattım sakalımı yolanlara. Aşağılamalardan, tükürükten yüzümü gizlemedim. Rab Yahve bana yardım ettiği için utanç duymam. Kararımdan dönmem,

utandırılmayacağımı bilirim.

 

Mezmur 21

Beni gören herkes alay ediyor,

Sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki:

"Sırtını RAB'be dayadı, kurtarsın bakalım onu,

Madem onu seviyor, yardım etsin!"

Köpekler kuşatıyor beni,

Kötüler sürüsü çevremi sarıyor,

Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.

Bütün kemiklerimi sayar oldum,

Gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar.

Giysilerimi aralarında paylaşıyor,

Mintanım için kur'a çekiyorlar.

Ama sen, ya RAB, uzak durma;

Ey gücüm benim, yardımıma koş!

Adını kardeşlerime duyurayım,

Topluluk ortasında sana övgüler sunayım:

Ey sizler, RAB'den korkanlar, O'na övgüler sunun!

Ey Yakup soyu, O'nu yüceltin!

Ey İsrail soyu, O'na saygı gösterin!

 

  1. Okuma Fil 2,6-11

Mesih, Allah özüne sahip olduğu halde, Allahı'a eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama yüceliğinden soyunarak kul özünü aldı ve insan benzeyişinde doğdu. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı. Bunun için de Allah O'nu pek çok yükseltti ve O'na her adın üstünde olan adı bağışladı. Öyle ki, İsa'nın adı anıldığında göktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Allah'ın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkça söylesin.