ME
NU

OMELIE / Omelie TR

24 giu 2018
24/06/2018 – VAFTİZCİ YAHYA BAYRAMI 

24/06/2018 – VAFTİZCİ YAHYA BAYRAMI 

1.Ok Yeşaya 49,1-6 * Mezmur 139 *2.Okuma Hav İş 13,22-26 * İncil Lk 5,66-80

 

Vaftizci Yahya’nın doğumu, halk için gerçekleştirmiş olduğu önemli görev sebebiyle aziz Luka tarafından çok detaylı anlatılmıştır.ve Kilise liturjik takviminde büyük bir bayram olarak kutlanır. “Ey Baba, Vaftizci Yahya’yı Rab Mesih’in hazırlıklı bir halk bulması için yolladın!”: Yahya Allah tarafından özel bir misyon için gönderildi; yaşamı, eylemleri, sözleri halkı Allah’ın Kutsanmışını, yani Mesih’i karşılamaya hazırlaması gerekiyordu. Bu sebepten tüm yaşamı, kendisinin de söylediği gibi tamamen İsa’ya yönelmiştir: “Benden sonra biri geliyor, O benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı' dediğim kişi işte budur. Ben O'nu tanımıyordum, ama İsrail'in O'nu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim” (Yh 1,30-31).

 

İsa din ve yasa önderlerini azarlarken de Yahya’nın da şahitliğini yapmakta: “Yahya da geldi, ona da inanmadılar…”. O, Mesih’i iyi karşılayacak bir halk hazırlamalıydı: insan yüreği ve insani ortamlar İsa’yı karşılamaya hazır olmalıdır. Bu hazırlığı yaşamlarını tamamıyla Allah’a itaat eden, Allah’ın adamları tarafından yapılabilir. Sonuç olarak Yahya’nın görevi tüm Hıristiyanların görevidir.  Ben de İsa üzerine dayalı yaşamım ve imanla aydınlanmış sözlerimle yaşadığım ortamı etkilerim, etrafımdakilerin Rabbime dikkatle bakmalarına ve şüphe etmeden O’nu karşılamalarına yardım ederim. O halde bugünkü bayramı kutlamak dünyadaki misyonumuz için sevinme fırsatıdır, aynı zamanda da bu görevimizi verimli bir şekilde yerine getirip getirmediğimize bakma fırsatıdır. Bugünkü bayramdan ilk sevinen, aziz Pavlus’un dediği gibi, Baba’nın kendisidir: "Yeşaya'nın oğlu Davud'u gönlüme uygun bir adam olarak buldum. O, tüm isteklerimi yerine getirecektir". Allah bir insanın O'na itaat ettiğini gördüğünde “sevinir”. Sadece bu “itaat” için değil, özellikle tanrısal sevgisinin, amacına ulaştığı için, yani sevgisinin, günahlarından acı çeken insanları kurtarabildiği için sevinir. Yahya’nın görevi insanları bilinçlendirmekti: İnsanlar günahkâr olduklarını kabullenip pişman olmaları ve Allah’a dönerek bir tövbe yürüyüşüne başlamaları gerekiyordu. 

 

İncil ilk bakışta önemli gibi gözükmeyen bir detay karşısında duraklar: Çocuk sünnet edildiğinde, yani İbrahim’in Allah ile yaptığı antlaşmaya katıldığı anda ona isim takılmasına. Çocuk sadece insan eylemlerinin meyvesi olsa, çok büyük bir sevgi meyvesi de olsa onu atalarına birleştirecek bir isim verilirdi. O zaman da adı “Allah hatırlıyor” anlamına gelen “Zekeriya” olabilirdi. Bu elbette çok yerinde bir isim olurdu: Allah halkına verdiği sözleri hatırlıyor, ama aynı şekilde işlediği günahları da hatırlıyor! Zekeriya, geçmişe bakmayı sağlayan bir isim. Allah ise ileriye bakıyor, geleceğimizin aydınlık, güzel, ümit dolu olmasını istiyor. O bize bunu çocuğa seçtiği isim ile söylüyor: “Onun adı Yahya!”. Yahya bizlere Allah’ın çehresini gösteren bir isimdir: “Allah merhametli, Allah iyi, Allah sevgidir”! Bu şekilde adıyla da bizleri İsa’yı karşılamaya hazırlamaktadır: İsa, Allah’ın dünyaya armağanıdır ve Allah’ın insanları ne kadar çok sevdiğinin en açık işaretidir. Yahya’nın varlığı ve adı, Allah’ın sevgisinin bize ulaştığının bir garantisidir. Baba’ya Vaftizci Yahya için teşekkür edelim. Neredeyse tüm Kiliselerde Yahya’nın resmi vardır ve imanlılara, bizim de, Allah’ı seven ve O’nun tarafından yürüyüşümüze gönderilen bazı insanlar sayesinde İsa’ya olan imana ulaştığımızı hatırlatmaktadır. Ben de Baba’ya itaat etmeye dikkatli olacağım: O, beni de İsa’yı kardeşlerime göstermek için kullanabilir! 

 

 

OKUMALAR

1.Okuma Yeşaya 49,1-6

 

Ey kıyı halkları, işitin beni, uzaktaki halklar, iyi dinleyin.

RAB beni ana rahmindeyken çağırdı, annemin karnındayken adımı koydu.

Ağzımı keskin kılıç yaptı, elinin gölgesinde gizledi beni.

Beni keskin bir ok yaptı, kendi sadağına sakladı.

Bana, "Kulumsun, ey İsrail, görkemimi senin aracılığınla göstereceğim" dedi.

Ama ben, "Boşuna emek verdim" dedim, "Gücümü boş yere, bir hiç için tükettim.

RAB yine de hakkımı savunur, Tanrım yaptıklarımın karşılığını verir."

Kulu olmam için, Yakup soyunu kendisine geri getirmem,

İsrail'i önünde toplamam için Rahimde beni biçimlendiren RAB şimdi şöyle diyor:

(O'nun gözünde onurluyum.

Tanrım bana güç kaynağı oldu.)

"Yakup'un oymaklarını canlandırmak, sağ kalan İsrailliler'i geri getirmek için

Kulum olman yeterli değil. Seni uluslar için ışık da yapacağım.

Öyle ki, kurtarışım yeryüzünün dört bucağına ulaşsın."

 

Mezmur 139

 Ya RAB, sınayıp tanıdın beni.

Oturup kalkışımı bilirsin, niyetimi uzaktan anlarsın.

Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin, bütün yaptıklarımdan haberin var.

Sana övgüler sunarım, çünkü müthiş ve harika yaratılmışım.

Ne harika işlerin var! Bunu çok iyi bilirim.

Gizli yerde yaratıldığımda, yeryüzünün derinliklerinde örüldüğümde,

Bedenim senden gizli değildi.

 

2.Okuma Hav İş 13,22-26

 

Tanrı, onu tahttan indirdikten sonra onlara kral olarak Davut'u başa geçirdi. Onunla ilgili şu tanıklıkta bulundu: `İşay oğlu Davut'u gönlüme uygun bir adam olarak gördüm, o her istediğimi yapar.' Tanrı, verdiği sözü tutarak bu adamın soyundan İsrail'e bir Kurtarıcı, İsa'yı gönderdi. İsa'nın gelişinden önce Yahya, tüm İsrail halkını, tövbe edip vaftiz olmaya çağırdı. Yahya görevini tamamlarken şöyle diyordu: `Beni kim sanıyorsunuz? Ben Mesih değilim. Ama O benden sonra geliyor. Ben O'nun ayağındaki çarığın bağını çözmeye bile layık değilim.' «Kardeşler, İbrahim'in soyundan gelenler ve Tanrı'dan korkan diğerleriniz, bu kurtuluş bildirisi bize gönderildi.

 

İncil Lk 1,57-66.80

 

Elizabet'in doğum yapacağı vakit geldi ve bir oğul doğurdu. Komşularıyla akrabaları, Rab'bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar. Sekizinci gün çocuğun sünneti için geldiler. Ona babası Zekeriya'nın adını vereceklerdi. Ama annesi, «Hayır, adı Yahya olacak» dedi. Ona, «Akrabaların arasında bu adı taşıyan hiç kimse yok ki» dediler.
Bunun üzerine babasına işaretler yaparak çocuğun adını ne koymak istediğini sordular. Onlardan bir yazı levhası isteyen Zekeriya, «Adı Yahya'dır» diye yazdı. Herkes şaşakaldı. O anda Zekeriya'nın ağzı açıldı, dili çözüldü. Tanrı'yı överek konuşmaya başladı. Çevrede oturanların hepsi korkuya kapıldı. Bütün bu olaylar, Yahudiye'nin dağlık bölgesinin her yanında konuşulur oldu. Duyan herkes derin derin düşünüyor, «Bu çocuk acaba ne olacak?» diyordu. Çünkü Rab[a] onunla birlikteydi.

Çocuk büyüyor, ruhsal yönden güçleniyordu. İsrail halkına görüneceği güne dek ıssız yerlerde yaşadı.