ME
NU

OMELIE / Omelie TR

27 apr 2014
27/04/2014 – PASKALYA DEVRESİ - 2. Pazar Günü

27/04/2014 – PASKALYA DEVRESİ - 2. Pazar Günü

Merhamet Pazarı
1.Okuma Hav. Işl. 2,42-47 * Mezmur 117 * 2.Okuma 1Petrus 1,3-9 * İncil Yh 20,19-31

Bugünkü ilk okuma metni “Vaftiz edilenler... devamlı olarak katılıyorlardı”: diyerek başlıyor. Vaftiz edilmiş olmak önemlidir, çünkü vaftiz yaşamı değiştirir. Vaftiz edilmiş olan artık kendi için yaşamaz, bağımsız ve otonom yaşamaz, imanlılar cemaatine katılır, herkesin yaşamıyla ilgilenir, Allah’ın Hükümdarlığının sorumluluğunu paylaşır. Bu şekilde yaşamak tüm enerji ve sevgi kapasitelerini kullanmak gerektirmektedir. Vaftiz, İsa sevgisi için diğer imanlılarla birlik olmayı gerektirir ve birlik olmak için itaatkâr da olmak gerekmektedir. Bazen yorgunluk imanlıların yüreklerini ele geçirebilir, özellikle de yüzeysel ve sebatsız imanlılara bakarken.... Kudüslü imanlılarının sebatı, yani gündelik ve haftalık görevlerine sadık olmaları, harikadır. Devamlılığın Kutsal Ruh’un meyvesi olduğunu biliyoruz, O’nun var olmasının ve O’nun eylemlerinin göstergesidir. Musa’nın çölde rehberlik ettiği eski İsrail halkı imanda sürekli değildi, her zorlukta mırıldanmaya ve şikâyet etmeye yatkındı. Ama Yeni Antlaşmanın halkı, Kutsal Ruh’u kabul etti, bunun için de zulümlerde ve zorluklarda, güç olsa da, sebat ediyor. Aziz Luka’nın dediği gibi, bu sebatı, Efkarestiya Ayinine, kardeşçe toplantılara, havarisel öğretilere ve dualara katılmaları ile gösterdiler. İmanlılar bunlara sadık kaldılar, çünkü bu anlarda, İsa’nın kendisinin aralarında mevcut olduğunu ve her toplantılarını kutsadığını bilmekteydiler.
Bugünkü İncil, Rab’bin, öğrencilerinin toplandığı yerlerde nasıl mevcut olduğunu anlatmaktadır. O, dirilmiş, görülmez ve tanınmaz, ama oradadır, ve ölmeden önce tüm öğrencilerine söz verdiği barışı bağışlamaktadır. Onun barışı büyük bir sevinç veriyor ve kardeşlerin affını, bunun aracılığıyla Tanrı’nın affını da, tattırmaktadır. Rab’bin barışı sayesinde O’nun mevcudiyeti görülür ve mutlu olunuyor, aynen Tomas gibi: Tomas imana ve itaate ancak sekiz gün sonra, gelmişti ve buna İsa’nın yaralarına bakınca ulaşmıştı. O başta sadece kendinden emindi ve arkadaşlarının tanıklığına inanmak istemiyordu. Kendini diğerlerinden daha akıllı sanıyordu; ama onlar mutlu ve sevinçliydiler, o ise üzüntülü ve şüphedeydi. Sekiz gün sonra, işte, onun için de kurtuluş geldi. Sekizinci gün yeni gündür, birlik ve barış günüdür. Biz bu geçen zamanı yedi gün ile ölçüyoruz; sekizinci gün zaman dışındadır, sonsuzluğun başlangıcıdır. Sekizinci gün lütfun zamanının başlangıcıdır, sadece İsa’nın önemli olduğu zamandır. Bu sekizinci gün adını biz Rab’bin Gününe adıyoruz, çünkü havari Yuhanna bize şöyle dedi: “Sekiz gün sonra şakirtler yine evdeydi ve Tomas onlarla birlikteydi”. Hepsi birlikteydi: “İsa geldi!”. İsa, varlığıyla, barışıyla, affıyla sekizinci günü ve kendisine ayıt olanların toplantısını kutsuyor. Öğrenciler, mevcut olan İsa’yı dinlemek, sevmek ve daima ihtiyaçları olan merhameti almak için sekizinci günü kutlamaya devam ettiler. Biz bu geleneği miras aldık ve sekizinci gün toplanmaya devam ediyoruz. Bunu yapmayanlar, Tomas’ın tövbe etmeden önceki haline benzer, Rabbin yaşamında olmasına önem vermez, İsa’nın fedakârlığını hiçe sayar.
İsa’yı seven, Onunla karşılaşmaktan mutlu olur. O, karşılaşmasının “yeri” olarak sekizinci gün toplantısını seçti. Bu, O’nun büyük ve sonsuz merhametinin armağanıdır. O’nun varlığı merhamettir, barışı Baba’nın merhametidir, O’na iman etmek de merhametin meyvesi ve köküdür. Bugüne merhamet günü diyoruz! İsa, Tomas’ı ve ona benzeyenleri azarlamayı da biliyor: Bu da merhamettir. Kardeşi rasyonalizmden ve imansızlıktan uzaklaştırmak, merhamettir. İtaatsiz ve imansız oldukları yüzünden kardeşleri düzeltmek, yine büyük bir merhamettir. Allah’ın merhameti, kendini göstermek, bizimle karşılaşmak, bizi kurtarmak için birçok yol seçer.
Hatırlayalım: Her Rab’bin Günü, bize bağışlanan merhamet ve kardeşlerimize bağışladığımız merhamettir, çünkü Rab’bin merhametini gösterdiği “yerin” gerçekleşmesine katılıyoruz!