ME
NU

OMELIE / Omelie TR

02 set 2012
02/09/2012 – OLAĞAN DEVRE - 22. Pazar Günü - B

02/09/2012 – OLAĞAN DEVRE - 22. Pazar Günü - B

1. Okuma Tesniye 4,1-2.2-8 * Mez 14 * 2. Okuma Yakub 1,17-18.21-27 * İncil Mk 7,1-8.14-15.21-23

Bir halkın büyüklüğü, hikmeti ve zekası, tapındığı Tanrı’ya ve onun koyduğu yasalara göre değerlendirilmektedir. Eğer tapındığı Tanrı, yaşayan ve halkına ilgi duyan, ona yakın olan, onu neredeyse elinden tutan bir Tanrı ise, o zaman o halk hiçbir şeyden korkmamalıdır: O halkı korkutabilen düşmanlar yoktur! Seven bir Tanrı, güvenlik, sevinç, sabitliktir! O Tanrı’nın, halkının birlikte yaşaması için sunduğu yasaların, sevgiden kaynaklanan kökleri var, bunun için onlar hikmetli ve adildir. Onlar, öteki halklar tarafından kıskanılmaktadır. Bu, Musa’ya güç veren, onunla birlikte sonsuza dek oturacak topraklara doğru ilerleyen bütün İsrailliler’e de ilettiği hakikattır.
İsa’ya yaklaşan Ferisiler, ilahi yasaları uygulayanlar olmak istiyorlar ve Rab’bin şakirtlerinin örneklerini izlememelerine şaşıyorlar. İsrail halkının yasaları, doğru ve bilge değil mi? Musa, ”Size emrettiklerime hiçbir şey ilave etmeyeceksiniz ve onlardan en ufak bir şey çıkarmayacaksınız” diye, Tanrı’nın adına, söylemişti: Gerçekten, sofu ve dindar olanlar, ötekilerden daha iyi olmak isteyenler de, Tanrı’nın yasasına, yorumlamalarına göre, bazı detayları eklemişlerdi; bu şekilde Tanrı’nın sevgi emrinin önemini kaldırmışlardı. Nitekim Tanrı her kuralı, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve merhamete karşı olan her engeli kaldırmak için vermişti. Ferisiler, Tanrı’nın bu niyetini bilmeyerek, titiz yorumlamalarından kaynaklanan küçücük kurallarla, önemli kurallarının uygulamasını daha zorlaştırıyorlardı. Bugünkü İncil metninde İsa, Ferisilerin şakirtlerine yaptığı suçlamalarına cevap vermek için, bu davranış şekillerinden söz etmektedir. Ferisilerin yaşamında, kuralcı temizlik (abdest şekilleri) en önemli kuralların yerini almıştı. Tabaklar, sofra takımları ve ellerini temizleyebiliyorlardı, fakat yüreklerini, cimrilik, ahlaksızlık, şehvet, kibir ve kötülükten temizlemeği bilmiyorlardı.
Günümüzde de biz, o Ferisilere çok benziyoruz. Kişisel ve toplumsal sağlığı korumak için, su ve havanın koruması için, çöp toplanması ve her hangi bir çevrebilim şekli ile ilgili olan birçok kuralları ve araçları temin edebiliyoruz; hayvanlara, insanlara yaraşır, ya da daha büyük bir değer vermekle, onlara her hangi bir zarar vermekten sakınıyoruz; ama ‘yüreğin temiz kalmasına’ pek bakmıyoruz. Yürek, sistematik olarak, temizlenmemiş, kendi zevklerine dalmış bir şekilde kalmaktadır. Zevkleri tatmin etmekle de, aile içerisinde düzensizlikleri yaratmayı, zinaları ve henüz doğmamış bebekleri öldürmeyi doğrulayabiliyoruz. Bu şekilde sosyal yaşamda, uzun süren psikolojik acılar, aile için ve bütün topluluk için çok kötü sonuçları yaratmaktadırlar. Son derece ikiyüzlüyüz!
İsa o zamanki Ferisileri azarlayarak, bu günkü davranışlarımızı de azarlamış olmaktadır. Havari Yakup, Tanrı’nın Sözünü yaşamak üzere onu alçakgönüllülükle ve açık yüreklilikle kabul etmemiz için bizleri teşvik etmektedir. Rab’bin Sözü bizi, muhtaç olanlara karşı, özellikle öksüzlere ve dul kadınlara, yani güvenli dayanak noktaları olmayan insanlara karşı dikkatli kılmaktadır. Sıkıntılı ve güvensiz durumlarda yaşayanların da, Tanrı’nın somut babalık sevgisini yüceltebilme hakları var ve bunu, O’nu tanıyorum, seviyorum diyenler onlara yardımcı olacakları zaman, yapacaklar. Herkes, hem yardım edilen hem de yardım edebilenler de, Tanrı’dan bol bol almaktadırlar; Aziz Yakup bize, her armağanı Baba’dan aldığımızı hatırlatmaktadır. Dolayısıyla minnettarlıkla yaşayalım ve muhtaç olanlara sevgi ve özen göstererek Rab’be olan şükranlarımızı somutlaştıralım.
Tanrı bu sevgi ve iyilik eylemleri tarafından yüceltilmektedir, çünkü imanlıların bu eylemleri Tanrı’yı gerçek bir Baba olarak tanıtır, insanları sadece sözle değil de, somutça kardeş kılan bir Baba olduğunu gösterirler.
Tanrı’nın emirleri ve yasaları gerçekten doğru ve adildir; onları sevgiyle yerine getirdiğimizde bunun farkına varırız! Onlar bizi, utanmadan başkalarının gözlerine bakmakta, barış içerisinde beraber yaşamakta, hiç kimsenin kendini yalnız ve terk edilmiş hissetmediği bir aile olmakta yetenekli kılar. Herhangi bir kurala itaat etme nedeni olması gereken en önemli yasa, sevgi yasasıdır; Tanrı’nın uğruna birbirimizi sevmektir. O zaman tüm yaşamımız mutluluk ve attığımız her adım bir dans adımı olacaktır!