ME
NU

OMELIE / Omelie TR

11/03/2012
11/03/2012 - Olağan Devre - 3. Pazar günü – B

11/03/2012 - Olağan Devre - 3. Pazar günü – B -

1.Okuma Çık. 20,1-17 Mezmur 18 2.Okuma 1Kor. 1,22-25 İncil Yh. 2,13-25

 

“Rabbin yasası eksiksizdir: ruha canlılık verir; Rabbin öğrettikleri gerçektir: saf insana hikmet verir. Rabbin kuralları doğrudur: kalbi sevindirir”.

Allah’ın emirlerinin bildirildiği metinden sonra mezmurda bu sözleri tekrarladık. On emir gerçekten büyük bir hikmet içerir: insanlara güven ve istikrar, her durumda yön verirler. Birinciden sonuncuya kadar, içgüdülerimizden ve dünyanın kötülüğünden kaynaklanan devamlı denenmelere karşı bizi korurlar. Kim onları yaşıyorsa yaşamını arındırır ve değerli kılar, herkesin arzuladığı bir armağana çevirir.

Ne mutlu on emri yaşamaya kararlı bir eş bulan kocaya! Kocasının bu on emre uymaya çalıştığını bilen eş de ne huzurludur! Evlatlarının, her adımı bu emirlerin gölgesinde attığını bilen anne ve babalara ne mutlu! Aynı durum, arkadaşlıklar, iş ilişkileri için de geçerlidir.

Emirler sayesinde içimizdeki veya başkalarından doğan düşünceler ve arzular pozitif mi, negatif mi, bizim için iyi mi, kötü mü anlamamıza yardım eden ışıklardır. Nasıl oluyor da günümüzde çevremizde bu kadar kötülük görüyoruz? Bunun sebebi birçok kişinin ayartmalar ile ilhamları ayırt edememelerinden kaynaklandığını fark etmiyor musun? Eğer biri ona söylenen veya aklından geçen her şeyi iyi sanıyorsa, aldanabilir, hatta her gün aldatılabilir. Eğer bir kişinin her şeyi mukayese edeceği sağlam bir kriteri yoksa yönünü şaşırabilir. İşte on emir devamlı kıyas yapabileceğimiz bir ölçüttür. Onlar her şey değildir, daha yaşam vermiyorlar ama İsa ile karşılamak için gereken içsel zemini hazırlıyorlar.

İsa yaşamdır! Kim emirlere uyuyorsa İsa’yı kabul etmeye hazırdır ve O’nun ışığında mutlu olur. Bizi değiştiren ve göksel kılan, Allah’ın evlatları, gelecek dünyanın vatandaşları kılan, O’dur.

Bugün O’nu mabette görüyoruz. İbranilerin göğün ve yerin Allah’ı ile karşılaşabileceklerini sandıkları tek yerdi orası. İsa, Allah’ın Oğlu olduğunu biliyor, sevildiğini biliyor ve bu sebepten orasının süpermarkete çevrildiğini görmek O’nu üzüyor. Orası artık dua yeri olmaktan çıkmış, sessizlik ve Allah’ın hikmetinin duyulabileceği yer olmaktan çıkmıştı. Orada Emirler ilan ediliyordu ama yaşanmıyordu. Orada buluşan insanların arzuları kazanç, boş gurur ve kendi hırslarını doyurmaktı. İsa, oradaki arzuların Allah’a, herkesin Baba’sına yöneltmediklerini anladı. Oraya giren kişi Baba’yı bir tüccar olarak tanımaya itiliyordu, sanki sadece eğer git gide pahalanan hayvanları kurban edersen, Baba seni sevecektir. Orada gösterilen Allah, açgözlü ve merhametsizdi. Böyle bir Allah görüntüsü, küfürdür. Orada Baba’nın sevgisi, şefkati gözükmüyordu ve İsa’nın tanıdığı, sevdiği teselli verici Allah’ı hiç yansıtmıyordu.

O halde İsa’nın yaptıkları bizi şaşırtmıyor: sevgisini gösterdi, Allah’a ve insanlara olan sevgisini gösterdi. İplerle yaptığı kamçı ve hayvanları vurması Allah’ın görüntüsünü aklamaktı: Allah Baba’dır, tüccar değil. İsa davranışıyla insanlara olan sevgisini de gösterdi: Allah’ın Baba olarak tanımalarını sağladı. Baba’yı tanımadıkları yüzünden o ana kadar emirleri yaşasalar da zoraki, sevgisiz yaşıyorlardı, yaşamları da boş, sevinçsiz kalıyordu.

İsa Allah’a ve insanlara olan sevgisinin, din önderleri tarafından reddedilmeye ve kendisini ölüme götüreceğinin farkında – bunu peygamberler de bildirmişti. Sevgi ölümden de güçlü ve İsa’nın sevgisi sonuna kadar ilerliyor. O, Allah için yaşıyor, Allah da sadakatli: O’nu öldürseler de, “üçüncü gün dirilecektir”.

Yahudiler ve paganlar, dirilmek üzere ölmek yüzkarası ve aptallıktır, diyorlar. Mesih İsa, mahkûm ettikleri kişinin Allah olduğunu inanmak istemeyen Yahudiler için yüzkarasıdır. Paganlar içinse aptallıktır, çünkü onlar bu dünyadaki yaşamı ve bedensel zevkleri arıyorlar. Kendini Allah’a emanet edenler için ise, severek ölen İsa, güç ve hikmettir, Allah’ın gücü ve Allah’ın hikmetidir; biz O’na bağlı kalalım, emirlerine itaat edelim, bu çevremizdekiler için aptallık gibi görünse de. Yine de Allah’ın gerçek çehresini, Baba çehresini görebilmeleri için başkalarına yardımcı olacağız.