ME
NU

OMELIE / Omelie TR

23 set 2012
23/09/2012 - Olağan Devre 25. Pazar Günü - B

23/09/2012 - Olağan Devre 25. Pazar Günü - B -

1.Okuma Bilg. 2, 12.17-20 * Mezmur 53 * 2.Okuma Yak. 3,16 - 4,3 * İncil Mk. 9, 30-37

Kutsal Ruh’a göre ayırt etmemizi isteyen Havari aziz Yakup’u yine dinliyoruz. O, İsa’ya iman etmeye karar vermiş, fakat öğretilerini yaşamlarının her kesitine halen yansıtmamış olan Hıristiyanlara yazmaktadır. Biz, o zamanki Hıristiyanlardan değişik değiliz: Rabbi tüm yüreğimizle kabul ettiğimizi söyleyemeyiz, düşünce, arzulama şekillerinde, başkalarıyla ilişkilerimiz tamamen İncil’e göre henüz değiller! Halen yürüyoruz ve daima yürüyüşte olacağız; öğreneceklerimiz hiç bitmiyor ve imanımızın davranışlarımıza rehberlik etmesine ve bizleri değiştirmesine izin vermekte alıştırma yapmamız gerekiyor.

Kıskançlığın olduğu yerde, diyor aziz Yakup, bir yılan yuvası varmış gibidir: “Orada karışıklık ve her çeşit kötülük vardır”. Kavga etme arzusu, daha doğrusu “çekişme ruhu” bir kötülük kaynağıdır. Hemen duygularını etkileyen, dili ve elleri kıpırdatabilen bu ruhları ayırt etmeliyiz. Onları tanıdıktan sonra da, hemen susturmak gerekiyor, çünkü bizleri mahva götürebilirler: büyüdüklerinde, var olmalarının sonuçlarını durdurmamız çok zordur. Arzularımıza hakim olmalıyız, sadece kutsal düşüncelere – yani, sevginin Tanrı’sının yüreğinde kökleri olan düşüncelere - yer vermeliyiz.

İmanlıyı hikmet yönlendirir, o hikmet ki Baba’nın yüreğindedir ve bize sevgisinden gelir. Aklımıza ve yüreğimize gelen teklif, etrafımızdaki birçok ses arasından onu nasıl ayırt edebiliriz? İşte Allah’tan gelen hikmet böyledir: “Barış, hoşgörü ve anlayış sağlar. Merhamet ve iyilik meyveleriyle doludur”. Bu sözler içimizde, en saklı yerlerde, olup biteni anlamamıza yardım etmektedir. Eğer düşüncelerimiz barışçıl ve saf değillerse, kırmamak ve kavga etmemek için kendi haklarını kaybetmeye hazır olmaya kadar uysal ve alçakgönüllü değillerse, o zaman onları dinlememeliyiz. Aynen akrabalarımızın, arkadaşlarımızın, gazete ve televizyonun sesleri için de geçerlidir. Eğer kendi hırslarımızı takip edersek, onlar bizleri kıskançlığa, geçimsizliğe, kavgaya getirir ve kendimizi kötü hissetmeye neden olurlar.

İnsan kendi tutkularını takip ettiğinde dürüst olana tuzak kurabilir bile, bilgeli tavsiyelerine uymaz ve onu susturmaya çalışır. Bunları Bilgelik kitabı da anlatır. Aynısını Yahudilerin başkanları İsa’ya yaparlar. İsa bunları şakirtlerine anlatır, ama O’nu anlamazlar. Dürüst Olan’ın öldürülmesi, bunu O’nu beklediklerini söyleyen din başkanlarının yapması, anlaşılır gibi değil. İsa dirileceğini de söylüyor, ancak bu sözünü anlamaları daha da uzak ihtimaldi. Bilgelik kitabının yazarı, kötülerin ağzına şu sözü koymuştu: “Eğer bu dürüst insan Allah'ın oğlu ise, Allah onun tarafını tutacak ve onu düşmanlarının elinden kurtaracaktır… yardım Ona ulaşacaktır”. Ancak yardımın ölümden sonra geleceğini düşünmek inanılır gibi değildi, Allah’ın yardımı geç mi kaldı? İsa o yardımın diriliş olduğunu biliyor, ancak bunu insanların anlaması için erkendi, bu yeni hayatı sadece Allah düşünüp, gerçekleştirebilir.

Şakirtler şaşkınlar. İsa ölürse, nasıl devam edebileceklerini düşünüyorlar, onlara kim rehberlik edecek? Onların başkanı kim olacak? Tartışıyorlar, ama Efendilerinin fikrini almıyorlar. Ancak O mümkün olduğunda düşüncelerine ve konuşmalarına karışıyor: düşünme şekillerini düzeltmeleri gerekiyor. Merak ettikleri konu doğru, ancak onlar halen ruhsal bir şekilde ayırt edemiyorlar, hatta egoistçe düşünmeye yelteniyorlar, arzuları onları yönlendiriyor. Ve işte İsa, birçok kişinin yaşamını değiştirecek ve onları alçakgönüllü ve yardım sever kılacak olan sözleri söylüyor: “Birinci olmak isteyen, hepinizin arasında sonuncu olsun ve hepinizin hizmetinde bulunsun”. Kaç kişi bu sözlere uyarak azizleşti! Kaç anne, kaç baba, kaç genç, kaç rahip ve rahibe bu sözleri göz önünde tuttular ve yerine getirdiler! Bu sözler sayesinde kaç fakir, ufak, muhtaç insan yardım gördü ve sevildi! Kaç kere ben de İsa’ya teşekkür etmeliyim, çünkü yanımdakiler bu sözü yaşamlarının temeli yaptılar ve bu sebepten ben de cömert ve sevgi dolu yardım gördüm!