ME
NU

OMELIE / Omelie TR

14 mar 2021
14/03/2021 – PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ - 4. PAZAR GÜNÜ – B

14/03/2021 – PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ - 4. PAZAR GÜNÜ – B

İlk okuma 2.Tarih. 36,14-23 Mezmur 136/137 İkinci okuma Efes. 2,4-10 İncil Yh. 3,14-21

Günah ve kurtuluş: İşte bu, günkü okumaların konusudur! İnsanlar günah işler ve onları seven Allah onları kurtarmak için bir yol aramak zorundadır. Gerçekten de günah ölüm kaynağıdır, insanı mutsuzluğa doğru sürükleyip götürür, insanın gücünü kırar, sahte refahı ve aldatıcı özgürlüğü vaat eden, fakat onu köle kılıp tamamen mahveden kötü güçlere bağlar. İnsan günah yüzünden düştüğü durumdan ne kendi kurtulabilir ne de başkalarını kurtarabilir. İnsanın kurtuluşuyla ilgilenen, Allah'tır, çünkü O, itaatsizliklerine rağmen, yarattığı insanları sever. Allah'ın kurtuluş müdahaleleri, pişman olup tövbe etmeye çağırırlar. Maalesef sık sık sözler buna yetersizidir, çünkü insanlar kötülükte o kadar katılaşmışlardır ki, Allah'ın peygamberleriyle alay ederler. O zaman Allah, bir 'cerrah' gibi davranmaya mecbur kalır! Bu, bugünkü birinci okumanın konusudur: Allah, halkın tekrar O'na dönüp yaşam yolunda yürümesi için, onu Babil'e sürgüne gönderir. Hem de bunu, insanlar ceza olarak görseler de, yapmaktadır.

Aziz Pavlus kurtuluşun Allah'ın tamamen karşılıksız armağanı olduğunu, yani ancak ve ancak "O'nun lütfu sayesinde kurtulmuş bulunduğumuzu", 'Mesih'le birlikte hayata kavuştuğumuzu" vurgulamaktadır. Zaten biz 'ölüydük', çünkü Adem'in günahlı soyundan doğduğumuzdan dolayı, Peder'den ayrılık durumunu miras aldık. Güvenle İsa'ya gözlerimizi çevirince, hemen kurtulduk; İsa sayesinde içimize yeni bir yaşam girdi! Bu yeni hayat; iyilik işleriyle, Peder'in iyiliğini ve sevgisini gösteren o işlerle belirir.

İsa da Nikodemus'la konuşurken, kurtuluş ve yeni yaşamdan söz ediyor. Aslında insan mutsuz bir durumda bulunur, somut ağır suç işlememiş olsa da, yargı altında yaşamaktadır: Allah'tan gönderilen Oğlu İsa'yı kabul etmezse, Peder'le güvenle birlikte yaşamaktan gelen huzurdan, güzellikten, ışıktan ve yaşam doluluğundan mahrum kalır. Günümüzde de insanlar çölde yılanlar tarafından ısırılmış İsrailliler gibidirler: Devamlı ölüm yaratan egoizm tarafından zehirlenmiş bir hayatı yaşamaktadırlar. O zamanda Musa, Allah'ın buyruğuna göre, tunç bir yılanı yukarı kaldırmıştı: Alçakgönüllülükle ve imanla, çok küçük ve kolay bir iman eylemi ile ona bakan herkes yaşayacaktı. Şimdi Allah'ın Oğlu Kendini yukarı kaldırdı: Mütevazı imanla O'na bakan, O'ndan öğrenen, O'nu dinleyip seven herkes egoizmden iyileştiren bir yol kat etmeye ve yaşamın yeni tadını git gide daima daha güçlü bir şekilde keşfetmeye başlar!

Sen de İsa'ya iman etmeye, çarmıha gerilmiş İsa'yı kabul etmeye ve özellikle pahalıya mal olan sevgi yolunda O'nu izlemeye başladığında, sende yaşamaya başladığının farkına varırsın. O, senin bütün adımlarına, tüm yaşadıklarına, henüz anlayamayıp kabul edemediğin olaylara da, yeni bir anlam kazandırır.

Dünyada ışıktan nefret edip karanlıkları tercih edenler daima vardır. Onlar kötülük işleyip saklanırlar; Allah'ın Oğlu’nu yukarıya kaldırmaya, O'nu çarmıha germeye devam ederler, fakat bilinçli olmadan da, O'na ihtiyaçları vardır. Mütevazı sevgiyle O'nun Haçına bakacaklarında, ışığa kavuşacak ve hakikate ulaştıklarını fark edeceklerdir. O zaman yaşamlarının doğru yönünü keşfettiklerinden, kardeşlerini, sevdiklerini ve tüm insanlığı kurtarmak için yolu bulduklarından, sevinçle şükredeceklerdir!

OKUMALAR

İlk okuma 2.Tarihler 36,14-23

Üstelik kâhinlerin ve halkın önderleri de öbür ulusların iğrenç törelerine uyarak ihanetlerini gitgide artırdılar ve RAB'bin Yeruşalim'de kutsal kıldığı tapınağını kirlettiler.

Atalarının Allah'ı RAB, halkına ve konutuna acıdığı için onları ulakları aracılığıyla defalarca uyardı.

Ama onlar Allah'ın ulaklarıyla alay ederek sözlerini küçümsediler, peygamberlerini aşağıladılar. Sonunda RAB'bin halkına karşı öfkesi kurtuluş yolu bırakmayacak kadar alevlendi.

Allah'ın Tapınağı'nı ateşe verdiler, Yeruşalim surlarını yıkıp bütün sarayları yaktılar, değerli olan herşeyi yok ettiler.

Kildan Kralı kılıçtan kurtulanları Babil'e sürdü. Bunlar Pers krallığı egemen oluncaya dek onun ve oğullarının köleleri olarak yaşadılar.

Böylece RAB'bin Peygamber Yeremya aracılığıyla söylediği söz yerine geldi: "Ülke yetmiş yıl ıssız kalacak. Ülkenin Şabat yılları doluncaya dek, tutulmamış Şabat yıllarını size ödeteceğim."

Pers Kralı Koreş'in krallığının birinci yılında RAB, Yeremya aracılığıyla bildirdiği sözü yerine getirmek amacıyla, Pers Kralı Koreş'i harekete geçirdi. Koreş yönetimi altındaki bütün halklara şu yazılı bildiriyi duyurdu:

"Pers Kralı Koreş şöyle diyor: 'Göklerin Allah'ı Yahve yeryüzünün bütün krallıklarını bana verdi. Beni Yahuda'daki Yeruşalim Kenti'nde kendisi için bir tapınak yapmakla görevlendirdi. Aranızda O'nun halkından kim varsa oraya gitsin. Allah'ı Yahve onunla olsun!'"

Mezmur 136/137

Babil ırmakları kıyısında oturup

Siyon'u andıkça ağladık;

Çevredeki söğütlere

Lirlerimizi astık.

Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,

Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,

"Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!" diyorlardı.

Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini

El toprağında?

Ey Yeruşalim, seni unutursam,

Sağ elim kurusun.

Seni anmaz,

Yeruşalim'i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,

Dilim damağıma yapışsın!


İkinci okuma Efeslilere Mektuptan 2,4-10

Ama merhameti bol olan Allah bizi çok sevdiği için, suçlarımızdan ötürü ölü olduğumuz halde, bizi Mesih'le birlikte yaşama kavuşturdu. O'nun lütfuyla kurtuldunuz. Allah bizi Mesih İsa'da, Mesih'le birlikte diriltip göksel yerlerde oturttu. Bunu, Mesih İsa'da bize gösterdiği iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini gelecek çağlarda sergilemek için yaptı. İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Allah'ın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir. Çünkü biz, Allah'ın önceden hazırladığı iyi işleri yapmak üzere Mesih İsa'da yaratılmış olarak Allah'ın eseriyiz.

İncil Yuhanna 3,14-21

Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu'nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir. Öyle ki, O'na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun.
«Çünkü Allah dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Allah, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi, dünya O'nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. O'na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Allah'ın biricik Oğlunun adına iman etmemiştir. Yargı da şudur: dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışığın yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve işleri açığa çıkmasın diye ışığa gelmez. Ama gerçeği uygulayan kişi, yaptıklarını Allah'a dayanarak yaptığı belli olsun diye ışığa gelir.»