ME
NU

OMELIE / Omelie TR

11 dic 2016
11/12/2016 – NOEL HAZIRLIK DEVRESİ –3. P. G. – A

11/12/2016 – NOEL HAZIRLIK DEVRESİ –3. Pazar Günü – A

1ª Okuma Yeşa 35,1-6.8.10 * Mezmur 145 * 2ª Okuma Yakup 5,7-10 * İncil Mt 11,2-11 


MEDİTASYON 

“Çöl ve kurak toprak sevinsin! Bozkır filizlensin ve sevinçle coşsun!”: Bugünkü liturji bu davet ile başlamaktadır. Bu, en zor ve en üzgün durumlar için bile sevince bir davettir. Çöl ve bozkır, hayatın imkansız ya da çok zor olduğu yerlerdir. Sevince davet; acı çeken kişiler, insan bakımında yaşama geleceğinden yoksun olan kişiler içindir; Yüreği kaygılı olanlariçin ve her çeşit acılarını yaşayan kişiler içindir. Neden bu kişiler sevinmeli ve coşmalıdırlar? Nasıl olur ki, onlara “Cesur olun, korkmayın!” diye söylenebilir? Peygamberin cevabı, emin ve güven vericidir: “İşte Allah’ımız! İntikam zamanı geliyor. Allah herkese hak ettiğini verecek ve gelip sizleri kurtaracaktır”. Acının, insan günahının sonucu olmasına rağmen, Allah’ın kendisi acı çeken insanı karşılamak için yola koyuluyor. Allah, düşmanımızdan intikam alacaktır, öyle ki bizler korkmadan ve tereddüt etmeden Kendisine geri dönebilelim. O’nun kendisi kurtarmaya geliyor! Bugün peygamberin ilanına havari Yakup yankı yapmaktadır. O, hıristiyanın nasıl olması gerektiğini anlatmak için, dört defa “sabır” kelimesini kullanmaktadır. Hıristiyan, yorgunluklar yaşamaktadır; zorlukları mevcuttur; bunları da bazen kardeşlerin, diğer hıristiyanların günahları ve kusurlarından dolayı yaşarlar. Fakat hıristiyan şüphelenemez, şikayet de etmez; sabırla ve sebatla katlanır, çünkü Rab geliyor, kurtarmaya geliyor. “Allah kurtarır” demek, İsa’nın adını söylemektir! Bu ad; yankılanmaya, ağızdan ağza yayılmaya başlamaktadır. Onu, Allah’a sadakatinden dolayı ceza evinde bulunan Vaftizci Yahya bile telaffuz etti. Nasıl olur da Allah, Herodes’in elinden onu kurtarmak için gelmiyor? Nasıl olur ki, Allah’ın Kuzusunu göstermiş olan o, şimdi adaletsizliği çekmek zorundadır? “İsa” adının vaat ettiği kurtuluş, nerede? İsa’nın kimliği hakkında olan bu sorular, bizzat Yahya’dan mı ya da onun öğrencilerinden mi gelmektedirler? Kimden gelmiş olursa olsun, bu soruları Yahya saklı tutmak istemiyor. O, yardım bulmak, cevap almak için öğrencilerini direkt İsa’ya gönderiyor. O’ndan başka kim cevap verebilir? O’ndan başka kime güvenimizi verebiliriz? İşte, Yahya’nın öğrencileri İsa’ya varmaktadırlar: «Gelecek Olan sen misin, yoksa başkasını mı bekleyelim?» İnsan özgürlüğünü o kadar seven Rab; onları kendi kendine farkında olmaya, gerçekleşene dikkat etmeye, gördüklerini derin derin düşünmeye davet ediyor. Bu şekilde onlar; gözleri ile gördüklerini, kulakları ile duyduklarını söyleyebilirler. Onlar, Yahya’ya başka bir kişinin doğrulamasını değil de – bu kişi, İsa bile olsa da! -; Yahya’nın öğrencileri, kendi direkt tecrübelerini söyleyecektirler. Yahya’nın yolladığı kişiler, neyi görmelidirler? Onlar, kendi gözleriyle, Kutsal Yazılardaki peygamberliklerin nasıl gerçekleşmekte olduğunu görebilirler. Bunlardan şüphelenilemez. Onların Mesih hakkında ilan ettikleri gerçekleşmekte ise, Mesih hazır bulunuyor demektir. Körler, kötürümler, sağırlar için, cüzamlılar ve ölüler için bile ne gerçekleşmektedir? Yoksullar da, duydukları ilandan dolayı, sevinçli olmaya başlamakta değiller mi? Bütün bunlar, Yeşaya’nın kitabında yazılıdır, şimdi onlar bunları görmektedirler. İsa’dan herkes; Kutsal Yazıların gerçekleştirildiklerinden, Allah’ın yalan söylemediğinden, O’na güven verebildiğimizden emin kılınmaktadır. İsa, şaşkına döndürmemektedir; yani O, peygamberlerin Kutsal Kitapta aktardığı Allah’ın Sözüne olan imana engel koymamaktadır. Aksine İsa’nın hazır bulunması, O’nun sözü, O’nun eli, Allah’ın Sözünü gerçekleştirmektedir.

Yahya’nın öğrencileri, ceza evinde bulunan öğretmenlerine geri dönmektedirler. Ve İsa, acı çeken öncüsünü yüceltiyor. O, bir tanık oldu ve de bir tanık olmaktadır: hatta tam da ceza evinde olduğunda. O; dünyanın pohpohlamalarına dayandı, zengin ve yetkili insanların hırslarına bir kamış gibi boyun eğmedi. Bunun yerine, kendine konuşmuş olan o Allah’a sadık kalmak için, kendinin kırılmasına izin verdi. Onun sözü değerli idi, çünkü yürekleri bizzat İsa’yı; insanlığı kurtarmak için Gelecek Olan’ı kabul etmeye hazırladı.

Yahya gerçekten büyüktür: Onunla hiç kimse eş koşulmaz. Fakat Yahya’ya inanan; bunun için İsa’ya, O’nu kabul etmek ve O’na itaat etmek için, yaklaşayan sen, Yahya’dan daha da büyüksün. Yine de sen ona, sebatlığı ve sabırlığı için, şükretmeye devam edeceksin! Bu şekilde sevincin daha da güzel, daha da sabit olacaktır. Yüreğin artık bir çöl olmayacaktır, tersine, Aziz Yakup’un söylediği gibi, sevginin çiçeklerini ve meyvelerini üretmeye devam edecektir. Bu şekilde sevincimiz; kardeşlere, aileye, bütün cemaate, bizi çeviren bütün bozkıra yayılacaktır.

İsa, bizler artık hiç kimseyi beklemiyoruz: Sen aramızdasın. Lütfen, konuş ve bizler seni dinleyeceğiz!


OKUMALAR 

1ª Okuma Yeşaya 35,1-6.8.10 

Çöl ve kurak toprak sevinecek, bozkır coşup çiğdem gibi çiçeklenecek.

Her yanı çiçeklenip sevinçle coşacak, sevincini haykıracak.

Lübnan'ın yüceliği, karmel ve Şaron'un görkemi ona verilecek.

İnsanlar RAB'bin yüceliğini, Tanrımız'ın görkemini görecek.

Gevşek elleri güçlendirin, pekiştirin çözülen dizleri.

Yüreği kaygılı olanlara, "Güçlü olun, korkmayın" deyin, "İşte Tanrınız geliyor!

Öç almaya, karşılık vermeye geliyor. Sizi O kurtaracak."

O zaman körlerin gözleri, sağırların kulakları açılacak;

Topallar geyik gibi sıçrayacak, sevinçle haykıracak dilsizlerin dili.

Çünkü çölde sular fışkıracak, ırmaklar akacak bozkırda.

Kızgın kum havuza, susuz toprak pınara dönüşecek.

Çakalların yattığı yerlerde kamış, saz ve ot bitecek.

Orada bir yol, bir anayol olacak, 'Kutsal yol' diye anılacak,

Murdar kişiler geçemeyecek oradan.

O yol kurtulmuş olanların yoludur.

O yolda yürüyenler, bön kişiler de olsa yoldan sapmayacak.

Aslan olmayacak orada, yırtıcı hayvan o yola çıkmayacak;

Orada bulunmayacaklar.

Ancak kurtulmuş olanlar yürüyecek o yolda.

RAB'bin fidyeyle kurtardıkları dönecek, sevinçle haykırarak Siyon'a varacaklar.

Yüzlerinde sonsuz sevinç olacak. Onların olacak neşe ve mutluluk, üzüntü ve inilti kaçacak.


Mezmur 146 

Rab ebediyen gerçeği korur, ezilenlerin hakkını alan, açlara yiyecek sağlayan O'dur.

RAB tutsakları özgür kılar, körlerin gözünü açar, iki büklüm olanları doğrultur, doğruları sever.

RAB garipleri korur, öksüze, dul kadına yardım eder, kötülerin yolunuysa saptırır.

RAB Tanrın sonsuza dek, ey Siyon, kuşaklar boyunca egemenlik sürecek. RAB'be övgüler sunun!


2ª Okuma Yakup’un Mektubundan 5,7-10

Öyleyse kardeşler, Rab'bin gelişine dek sabredin. Bakın, çiftçi ilk ve son yağmurları alıncaya dek toprağın değerli ürününü nasıl sabırla bekliyor! Siz de sabredin. Yüreklerinizi güçlendirin. Çünkü Rab'bin gelişi yakındır. Kardeşler, yargılanmamak için birbirinize karşı homurdanmayın. İşte, Yargıç kapının önünde duruyor. Kardeşler, Rab'bin adıyla konuşmuş olan peygamberleri sıkıntılarda sabır örneği olarak alın.

İncil: Matta 11,2-11 

Tutukevinde bulunan Yahya, Mesih'in yaptığı işleri duyunca, O'na gönderdiği öğrencileri aracılığıyla şunu sordu: «Gelecek Olan sen misin, yoksa başkasını mı bekleyelim?» İsa onlara şöyle karşılık verdi: «Gidin, işitip gördüklerinizi Yahya'ya bildirin. Körlerin gözleri açılıyor, kötürümler yürüyor, cüzamlılar temiz kılınıyor, sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor ve müjde yoksullara duyuruluyor. Benden ötürü sendeleyip düşmeyene ne mutlu!» Yahya'nın öğrencileri ayrılırken İsa halka Yahya'dan söz etmeye başladı. «Çöle ne görmeye gittiniz?» dedi. «Rüzgârda sallanan bir kamış mı? Söyleyin, ne görmeye gittiniz? Zarif giysilere bürünmüş bir adam mı? Oysa zarif giysiler giyenler, kralların saraylarında bulunur. Öyleyse ne görmeye gittiniz? Bir peygamber mi? Evet! Ve size şunu söyleyeyim, gördüğünüz kişi peygamberden de üstündür. 'Bak, habercimi senin önünden gönderiyorum; o önden gidip senin yolunu hazırlayacak' diye yazılmış olan sözler onunla ilgilidir. Size doğrusunu söyleyeyim, kadından doğanlar arasında, Vaftizci Yahya'dan daha üstün olanı ortaya çıkmamıştır. Bununla birlikte, Göklerin Egemenliğinde en küçük olan, ondan üstündür.