ME
NU

OMELIE / Omelie TR

15 ago 2016
15/08/2016 – Meryem Ana’nın Göğe Alınması Bayramı

15/08/2016 – Meryem Ana’nın Göğe Alınması Bayramı 

  1. Okuma Vahiy 11,19a; 12,1-6a.10 * Mezmur 44 * 2. Okuma 1Kor 15,20-26 * İncil Lk 1,39-56

Bugün kutladığımız ve sevindiğimiz gizem, yeryüzünde yürüyüşümüzün varış noktasıdır. Meryem’in göğe alınması, Rab İsa’nın dirilişinin şanına katılmasıdır ve aynı yolda yürümekte olan bizler için emin olan vaat ve peygamberliktir. Bugün kutladığımız gizem Tanrı’nın, bize olan sevgisinin gerçekleşmesidir. O’nun merhametli sevgisi başlangıçtan beri hala günah içindeyken ve sonra günahtan uzaklaşmaya başladığımızda bile bize her gün eşlik eder. Tanrı’nın sevgisi Meryem’in bu sevgiye katılması sayesinde günahkar olan bizlerle birlikte yürümeye başladı. Tanrı’nın sevgisi Meryem’de insan olabildi, somut bir şekilde, duygularımız ve gözlerimiz tarafından görülebilen bir şekilde tarihimize girebildi. Meryem Tanrı’nın Sözünü kabul ettiğinde kendi hayatına İsa’yı kabul etti ve yüreğinde daima taşıdı. Meryem İsa’nın yeryüzündeki yürüyüşüne hizmet etti, sonra da Havariler ile birlikte kalarak, Kilisenin dua ve tanıklık etmesine yardımcı oldu. Meryem’in hakkında bildiğimiz detaylar az, sadece İncil’in anlattığını biliyoruz. Ancak biz de, Meryem’in yaşadığıyla aynı iman ve sevgiyi yaşamaktayız ve Kutsal Ruh, bu iman ve sevgi tecrübeleri aracılığıyla bize Meryem hakkında pek çok şey açıklar. İncil’in kısa bir sözü bize onun pek çok yönünü tanıtır. Örneğin; Elizabet Meryem’in selamını duyunca, karnındaki çocuğunun sevinçle kıpırdandığını okuduğumuzda, anlıyoruz ki, Meryem’in hayatı Tanrı’nın barışı ve şefkati ile dopdolu bir kap gibiydi. Biz de, yüreğinde barış, anlayış, iyilik, sevinç, Kutsal Ruh’u taşıyan bir kişi bizi selamladığında mutlu oluruz. Meryem büyük olasılıkla, hatta kesinlikle, Tanrı’nın bu armağanları ile donatılmış genç bir kadın idi. Çünkü bu ruhsal armağanlar gerçek ve canlı bir iman yaşandığında doğar ve gelişir. Luka’nın bize ilettiği Meryem’in sözleri, Anamızın sevinçli imanının ıspatı ve kendini Tanrı’nın isteğine huzurlu ve özgürce teslim etmesinin ıspatıdır. Evet, Meryem’in bu sözlerinde kıskanacak kadar büyük bir özgürlük görürüz. O gerçekten özgürdür; kendisi için kaygılardan, büyük hırslarından, insan yüreğinde kıskançlık ve yüzeysel duyguları uyandıran dünyanın düşünce tarzının etkisinden özgürdür. Eğer Meryem zenginliğin ve hüküm sürmenin çekiciliğinden, kibrin ve bunun kötü meyvelerinden özgür olmasaydı, söylediği o güzel övgüsünün sözlerini telafüz dahi etmezdi. Onun bu güzel ve büyük özgürlüğü sayesinde Tanrı’nın kendisine bağışladığı armağanları ve sevgiyi açıkça tanıyabilir. Tanrı’nın Meryem’e bağışladığı sevgi tüm insanlara da bağışlanacak.

“Tüm kuşaklar beni mutlu sayacaklar”; aralarında biz de varız. Biz de Meryem’de Rab’bin sevgisinin güzelliğini ve gerçek mutluluğu görürüz. Gerçek mutluluk Meryem’de hiç eksik olmuyor, anne olarak sıkıntılarımızı ve acılarımıza katıldığı zaman bile... Acılarımız günahın sonuçlarıdır; Meryem günah işlemedi fakat günahın yarattığı acıyı o da taşıdı. Onu mutlu sayarız ve annemizin, sıkıntılarımıza katılmasına rağmen, Tanrı’nın dostlarının sabit ve derin sevincini yaşadığını görmekten biz de mutlu oluruz. Onun mutluluğundan biz de güç ve cesaret, ümit ve güven alırız.

Onun alçakgönüllülüğüne de katılmak isteriz; küçük ve güçsüz olduğumuzu kabul ederiz, ama özellikle de yapabildiğimiz her iyiliğin, Baba’nın armağanı ve işi olduğunu tanırız. Alçakgönüllülük Meryem’in, tüm yaşamını Tanrı’nın armağanı olan Oğul için kullanmasını sağlar. Meryem kendisi için hiçbir şey saklamaz. O, kuldur; Baba’nın düşünülemez büyük tasarılarına hazırdır. Meryem bunları tanımaz, fakat Tanrı’nın projelerinin, ancak ve ancak sevgi olduğunu, insanlara barış ve yaşam doluluğunu sağladığını bilir, bu yüzden Rab’be güvenir, O’na kendisini teslim eder, hazır olur. O’nun tasarılarını gerçekleştirmek büyük bir mutluluk olacak, çok acı çekmek gerekse de... Bu, Meryem’i korkutmaz; o, Tanrı’yı Kurtarıcısı olarak tanır ve bunun sevincinde kalır.

Meryem, övgüsünün sözleri ile Elizabet’e cevap verir. Elizabet ona, “kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun. İman eden kadına ne mutlu!” diye söylemişti. Gerçekten Meryem kutsanmış olur, çünkü Tanrı kendilerini O’na sunanları daima kutsar. Mutlu olabilir de, çünkü Rab için yaşayanlar, O’nun yaşamına ve şanına katılırlar.

Bugün Annemizle birlikte olalım, sevincine katılalım; biz de onun büyük şanına katılırız çünkü onun evlatlarıyız!

OKUMALAR

 

1. Okuma Vahiy 11,19a; 12,1-6a.10

Sonra Tanrı'nın gökteki tapınağı açıldı ve tapınakta O'nun antlaşma sandığı göründü. Gökte olağanüstü bir belirti, güneşe sarınmış bir kadın göründü. Ay ayaklarının altındaydı ve başında on iki yıldızdan oluşmuş bir taç vardı. Kadın gebeydi. Doğum sancıları içinde kıvranıyor, feryat ediyordu. Sonra gökte başka bir belirti göründü: yedi başlı, on boynuzlu ve yedi başında yedi taç olan, kızıl renkli büyük bir ejderhaydı bu. Kuyruğuyla gökteki yıldızların üçte birinisürükleyip yeryüzüne attı. Sonra, doğum yapmak üzere olan kadının önünde durdu. Kadın doğurduğu an ejderha çocuğu yutacaktı. Kadın bir oğul, bütün ulusları demir çomakla güdecek bir erkek çocuk doğurdu. Çocuk hemen alınıp Tanrı'ya, Tanrı'nın tahtına götürüldü. Kadın ise çöle kaçtı. Orada bin iki yüz altmış gün beslenmesi için Tanrı tarafından hazırlanmış bir yeri vardı. Bundan sonra gökte yüksek bir sesin şöyle dediğini duydum: “Tanrımızın kurtarışı, gücü, egemenliği ve Mesihinin yetkisi şimdi gerçekleşti”.

Mezmur 44

Kral kızları senin saygın kadınların arasında,

Kraliçe, Ofir altınları içinde senin sağında duruyor.

    Dinle, ey kral kızı, bak, kulak ver,

Halkını, baba evini unut.

    Kral senin güzelliğine vuruldu,

Efendin olduğu için önünde eğil.

ona eşlik eden kızlar sana getirilecek.

    Sevinç ve coşkuyla götürülecek,

Kralın sarayına girecekler.

  1. Okuma 1Kor 15,20-26

Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak ölümden dirilmiştir. Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. Herkes nasıl Âdem'de ölüyorsa, herkes Mesih'te yaşama kavuşacak. Her biri sırası gelince dirilecek: ilk örnek olarak Mesih, sonra Mesih'in gelişinde Mesih'e ait olanlar. Bundan sonra Mesih, her yönetimi, her hükümranlığı ve gücü ortadan kaldırıp egemenliği Baba Tanrı'ya teslim ettiği zaman son gelmiş olacak. Çünkü Tanrı bütün düşmanlarını O'nun ayakları altına serinceye dek O'nun egemenlik sürmesi gerekir. Ortadan kaldırılacak son düşman ölümdür.

İncil Lk 1,39-56

O günlerde Meryem kalkıp aceleyle dağlık bölgeye, Yahuda oymağının bir kentine gitti. Zekeriya'nın evine girerek Elizabet'i selamladı. Elizabet Meryem'in selamını duyunca rahmindeki çocuk hopladı. Kutsal Ruh'la dolan Elizabet, yüksek sesle şöyle dedi: «Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun, rahminin ürünü de kutsanmıştır! Nasıl oldu da Rabbimin annesi yanıma geldi? Bak, selamının sesi kulaklarıma eriştiği an, çocuk rahmimde sevinçle hopladı. İman eden kadına ne mutlu! Çünkü Rab'bin ona söylediği sözler gerçekleşecektir». Meryem de şöyle dedi:

«Canım Rab'bi yüceltir; ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.

Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi.
İşte, bundan böyle tüm kuşaklar beni mutlu sayacak. Çünkü güçlü Olan, benim için büyük işler yaptı.
O'nun adı kutsaldır. Kuşaktan kuşağa kendisinden korkanlara merhamet eder.
Eliyle güçlü işler yaptı; kibirlileri yüreklerindeki kuruntularla darmadağın etti.
Hükümdarları tahtlarından indirdi, sıradan insanları yükseltti.
Aç olanları iyiliklerle doyurdu, zenginleri ise elleri boş çevirdi.
Atalarımıza söz verdiği gibi, İbrahim'e ve onun soyuna sonsuza dek merhamet etmeyi unutmayarak kulu İsrail'in yardımına yetişti». Meryem, üç ay kadar Elizabet'in yanında kaldı, sonra kendi evine döndü.