ME
NU

OMELIE / Omelie TR

17 feb 2013
17/02/2013 - Paskalya’ya Hazırlık Devresi 1. Pazar Günü C

17/02/2013 - PASKALYA’YA HAZIRLIK DEVRESİ 1. Pazar Günü – C 

1.Okuma Yasa 26,4-10 * Mezmur 90 * 2.Okuma Rom. 10,8-13 * İncil Lk. 4,1-13

İman yılına adanmış bu yılda Paskalya’ya Hazırlık Devresine başlamış bulunmaktayız. Tam bu ilk Pazar Gününde aziz Pavlus kurtuluşumuz için imanın gerekli olan iki yönünden konuşmaktadır. O şöyle yazmaktadır: “Gerçekten, insan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla da kurtulur”. Yürekte yaşayan bir iman vardır, bu da içimizde saklı kalmaktadır, içsel yaşamımızı hareket ettirmektedir: Bu, bizi seven Allah’a imandır, isteğine güvenmemizdir, Baba mevcudiyetini kabul etmemizdir, O’nun gerçek evlatları olma arzumuzdur, öğretilerine itaat etmektir. İşte bu iman sayesinde “aklanırız” yani doğruluğa kavuşmuş oluruz; bu iman bizi Baba’nın hoşuna gidecek kılar, ama hala kurtuluş yoktur. Havari der ki kurtulmak için “imanı ağızla açıklamak” gerekmektedir. Ağzını açmak, başkalarıyla iletişime girmektir, başkalarına neye iman ettiğimizi göstermektir, başkalarına ne inandığımızı söylemektir. Allah hakkında bildiklerimizi söyleyerek, yani O’nun yaptıklarını, bize olan sevgisini nasıl fark ettiğimizi, O’nun gerçekleştirdiği iyilikleri belirterek, yüreğimizdeki imanı gösteriyoruz. O halde iman, kendini Baba olarak gösteren ve Oğlu İsa’yı gönderen Allah’a kendini emanet etmektir, O’nun gönderdiği Oğlu’nun söylediklerine iman etmek ve yaptıklarını kabul etmektir. Özellikle Kiliseyi, bugün ve yaşamımızın geri kalan zaman için önem taşıyan O’nun eseri ve arzusu olarak, kabul ediyoruz. Ağzımızla imanımızı açıklamak, İsa’nın ölümünü ve dirilişini bildirmektir, dolayısıyla O’na ait olduğumuzu kabullenmektir; O’na ait olmamız soyut değil de, tamamıyla somut bir durumdur, Kilisesinde canlı üyeler olmamızla gerçekleşmektedir. Rab’bin Kilisesinde içinde Kutsal Gizemleriyle besleniriz, kardeşlerle birlik içersinde yaşayarak Kutsal Ruh’u alırız, ebedi yaşam ümidiyle destekleniriz. İmanı ağzıyla açıklamakla kurtuluşu kazanırız: Hangi kurtuluş? Doğal olarak, ebedi durumumuz olacak olan, ölümden sonraki kurtuluş aklımıza gelir. Ancak Havarinin düşündüğü kurtuluş, bugün, hemen, bu dünyada elde edeceğimiz ve yaşayacağız bir kurtuluştur. Gerçekten de burada birçok düşman tarafından eziliyoruz, birçok etken bizi etkiliyor, bizim ve ötekilerin birçok egoizmi bizi köle ediyor. Şimdi dünyanın düşmanlığından ve aldatmasından kurtulmaya ihtiyacım var: Nitekim dünya, İsa’ya ait olmamı, Kutsal Ruh’un bana rehberlik etmesini ve Allah’ın evladı gibi yaşamamı engellemek istemektedir.

Eğer ben Allah Baba’ya inanıyorsam ve İsa’yı severek bu imanımı yüreğimde saklı tutuyorsam dünyanın fikirleri üzerime gelecek, beni korkutup bana baskı yapacaklardır. Ancak İsa’ya ve Kiliseye bağlı olduğumu ilan ettiğim andan itibaren dünya yaşamım üzerinde gücünü kaybetmektedir. Bunu aziz Petrus’un yaşadığı bu olaydan da anlayabiliriz: Kayfa’nın avlusunda kendini, İsa’nın şakirdi olarak, tanıtmaya cesaret edemedi ve dünya onu yendi. Yüreğinde saklı olan iman onu kurtarmaya yeterli olmadı. İncil metni imanın bu iki yönünü güçlendiriyor. Kutsal Ruh, İsa’yı Baba’ya tamamen güvenmeye ve kendini Ona teslim etmeye rehberlik ediyor; nitekim çölde bu konuda güçlü bir deneyim yaşamasını sağlıyor. Çölde geçirdiği bu zaman Baba ile bir bütünleşmedir, samimiyetle O’na yakın kalmaktır ve bize Peygamber Hoşea’nın sözlerini hatırlatıyor: “Onu çöle götüreceğim ve yüreğine konuşacağım”. Allah ile dostluk ve yakınlık denemeden geçmeli ve egoizmin gücünü, kendini beğenmişliği ve gururu aşmalıdır. Ve işte İsa, denenme esnasında yüksek sesle alçakgönüllü ve Baba’ya itaatkar bir oğul olma isteğini bildiriyor, Kutsal Yazıların Sözüne bağlılığını ilan ediyor. “İnsan sadece ekmekle yaşamaz”. Bu sözle İsa, ilahiliğini kendisine bir avantaj sağlamak için kullanmasını isteyen açlığı susturuyor ve bununla ilahiliğinin ancak ve ancak sevgi olmasını istediğini gösteriyor. “Allah’ın olan Rab’be tap, sadece O’na kulluk et”: İsa dünyanın büyüklerini küçük görüyor, yani oldukları gibi görüyor, ayrıca insanların ve hürriyetlerinin boyun eğmesini isteyenlerin etkisini yeniyor. “Rabbin Allah’ı sınama”: Bu sözle İsa Baba’nın bilgeliğine karşı gelmememiz için bize yardım etmektedir, Ondan şüphe etmemeliyiz, çünkü O bizi sevdiği için emirlerini verdi, onlarla bizi dünyanın ağırlığından korumaktadır.

Bu Oruç devresinde, bu Paskalya’ya Hazırlık devresinde imanımızı güçlendirmeye çalışalım, temellerini Baba’nın sevgisine dayayalım ve İsa’nın yaşadığı zaferle destekleyelim.