ME
NU

OMELIE / Omelie TR

07 ott 2018
07/10/2018  -  OLAĞAN DEVRE  -  27. PAZAR  -  B YILI

07/10/2018  -  OLAĞAN DEVRE  -  27. PAZAR  -  B YILI

  1. Okuma Yaratılış 2,18-24 *Mez. 128 *2. Okuma İbraniler 2,9-11 *İncil Mk 10,2-16

 

Bu günkü İncil'in metni, parmağını büyük ve çok acı veren bir yaraya basmaktadır. Bozulmuş aileler ve bundan gelen düzensizlik gözlerimiz önündedir. Acı, gözyaşları ve öfke, nerede gerçek huzuru bulabileceğini bilmeyen birçok erkeğin ve kadının yüreklerini dolduruyor! Gözlerimizin önünde, çocukların ağır psikolojik ve ruhsal sorunları da geliyor. Onlar, çoğu kez göçebe gibi, iki ev arasında, anne ve üvey anne arasında, baba ve üvey baba arasında yaşıyorlar. Sevgiyi, uyumu, gerçek bir aileyi, birliği, sadakati tanımadan, büyüyorlar. Ne yapılabilir? Allah'ın Sözüne itaat etmek; refahı, huzuru, yaşamı, barışı getiriyor. Bu günkü İncil'de İsa, insanların hırslarını, yanlış 'sevgi' duygularını ve yürek katılıklarını yerine getirmek için düşünen ve yolu bulan insanlara Allah'ın Sözünü hatırlatıyor. İsa gerçek yolu gösteriyor: Allah'ın ilk isteğine dönmek! Bu isteğe göre kendi yaşamımızı kurmamız gerekiyor; Peder'in Sözünün ışığında aklımızı ve yüreğimizi eğitip, yukarıdan aydınlatan sevginin rehberini aramak gerekmektedir. Aileler bozuluyorlar, çünkü karı kocalar gerçek sevgide olgunlaşmamışlar: G;erçek sevgi, sahip olmaya ve zevkle karıştırıldı. Eğer bir insan, bütün dileklerini, egoist olanlar dahil, yerine getirildikleri zaman, kendisini sevilmiş hissederse veya eşinin bütün arzularını yerine getirerek onu sevdiğini sanırsa, sonunda kendisini onun kulu hissedecek ve kendisi de 'boğucu' olacak. Böyle bir 'sevgi' sahtedir ve yeni bir özgürlüğü arzu ettiriyor. Gerçek sevgi ise, imandan, Allah'a olan itaatten ve yakınlıktan öğrenilmektedir! Ailelerin birleşik kalabilmesi; yalnızca karı kocaların imanları duygularından daha büyük olursa, onların sevgisinin kaynağı imanda olursa, iman gerçek ve yaşayan Allah'ı görüp dinlerse, mümkün olur. İsa evliliğe, Allah'ın bakışıyla bakmamıza davet ediyor: "İnsan annesini ve babasını bırakacak, karısına bağlanacak, ve ikisi tek bir beden olacaktır”... “O halde, Allah'ın birleştirdiğini insan ayırmasın'! Bir erkek bir kadınla çözülemez bir şekilde birleşebilir mi? Neden onların birliği sonsuz olarak sayılmalıdır? Çünkü kadın erkeğe Allah tarafından verilir! Erkek, uyanınca, kadınını Allah'ın ellerinden alır; erkek kadını, "kemiklerimden çıkmış bir kemik, ve etimden çıkmış bir et" olarak, kabul eder: Etki olmuş olan Allah'tır! Allah erkek için "ona yakışan bir yardımcı" veya “onun karşısında eksiklerini tamamlayacak birini” hazırladı: Erkeğin yüreğinin, düşüncelerinin ve arzularının zayıflığını ve boşluğunu doldurup düzelten bir yardımcı. Erkek kadını kendisinin aramadığının ve bulamadığının bilincinde olmalıdır: Tersine onu Peder'den, armağan olarak aldı. Bu yüzden kadını, Peder'in armağanı olarak, sevmeli, ona saygı göstermelidir! Kadın erkek için 'dengi olan' birisi olmalıdır; 'Evet' diyebilen, ama Allah'tan uzak giderse, 'hayır' da diyebilen bir insan olmalıdır. Erkek ise kadın için, kendini tutmayı, Allah'ın şekil veren ellerine kendini bırakmayı öğreten biri olmalıdır! Erkek ve kadın karşılıklı olarak görevlerini yerine getirebilmek için, gerçek olgunluğa erişmiş olmalıdırlar. Hem erkek, hem de kadın tek başına da, desteksiz yaşamakta yetenekli olmalı, yoksa birbirleri için bir yük olacaklar, birbirlerine 'boğacaklar', bastıracaklar ve kurtulmak için kaçıp başkasıyla birleşecekler. Ruhsal yaşamı ve Allah'la canlı bir ilişkiyi beslediğimizde, var oluşumuzun kaynağını içimizde bulduğumuzda yaşam olgunluğuna ulaşırız. Ve de bu; asma ile çubuklar gibi, İsa'yla birlikte olduğumuzda, O'nun mevcudiyetiyle doyduğumuzda, O'nun hikmetini izlediğimizde, O'nun 'çoban' desteğine dayandığımızda gerçekleşir. Kurtuluş yolunda rehberimiz olmak için, Mesih İsa acı çekti ve öldü (bk. 2. okuma)! O'nun Peder'inin yaratıkları olduğumuzu bilmektedir; bu yüzden bizi "kardeş" diye çağırmaktan utanmamaktadır. Biz daima günahkarız; affedilmeye, kurtulmaya, kutsallaştırılmaya ihtiyacımız var. Mesih İsa bizden utanmıyor, tersine, hayatımızın Allah'ın bir işareti olabilmesi için, bizi kutsallaştırmak için kendisini sunuyor. Aile hayatı da ve özellikle karı kocaların hayatı, tanrısal sevgisinin belirtisi ve aracı oluyor! Bunun için Hıristiyanlar, Efkaristiya Ayininde evleniyorlar: Onların sevgisi; hem Peder'e ve Kilise'ye olan İsa'nın sevgisinin hem de Kilise’nin Rabb'ine olan sevgisinin ifadesidir: Bu sevgi, haçta büyük ve mükemmel olmuş bir sevgidir. Eşler; İsa'nın haçına bakarak birbirlerine kendini sunma gücünü bulacaklar. Eğer onlarda İsa'nın sevgisi canlı kalıyorsa, ilişkilerini olgunlaştırmaya ve derinleştirmeye devam edecekler ve İsa'nın sevgisinde güç, sadakat, mutluluk, hikmet, kurtuluş bulacaklar!

OKUMALAR

 

1.Okuma Yaratılış 2,18-24

Sonra, "Adem'in yalnız kalması iyi değil" dedi, "Ona uygun bir yardımcı yaratacağım."

RAB Allah yerdeki hayvanların, gökteki kuşların, hepsini topraktan yaratmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adem'e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı.

Adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir yardımcı bulunmadı.

RAB Allah Adem'e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.

Adem'den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem'e getirdi.

Adem, "İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, etimden alınmış ettir" dedi, "ona 'Kadın' denilecek, çünkü o adamdan alındı."

Bu nedenle adam anasını babasını bırakıp karısına bağlanacak ve ikisi tek beden olacak. 

 

Mezmur 129

Ne mutlu RAB'den korkana, O'nun yolunda yürüyene!

Emeğinin ürününü yiyeceksin, mutlu ve başarılı olacaksın.

 

Eşin evinde verimli bir asma gibi olacak;

Çocukların zeytin filizleri gibi sofranın çevresinde.

 

İşte RAB'den korkan kişi böyle kutsanacak.

RAB seni Siyon'dan kutsasın!

 

Yeruşalim'in gönencini göresin, bütün yaşamın boyunca!

Çocuklarının çocuklarını göresin! İsrail'e esenlik olsun!

 

 

  1. Okuma İbraniler 2,9-11

Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa'yı, Allah’ın lütfuyla herkes için ölümü tatsın diye, çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz. Birçok oğulu yüceliğe eriştirirken onların kurtuluş öncüsünü acılarla yetkinliğe erdirmesi, her şeyin kendisi için ve kendi aracılığıyla var olduğu Allah’a uygun düşüyordu. Çünkü kutsal kılanla kutsal kılınanların hepsi aynı Baba'dandır. Bu nedenle İsa onlara «kardeş» demekten utanmıyor.

 

 

İncil Markos 10,2-16

 

Yanına gelen bazı Ferisiler O'nu sınamak amacıyla, «Bir erkeğin, karısını boşaması Kutsal Yasa'ya uygun mudur?» diye sordular. İsa karşılık olarak, «Musa size ne buyurdu?» dedi.
Onlar, «Musa, erkeğin bir boş kâğıdı yazarak karısını boşamasına izin vermiştir» dediler.
İsa onlara, «Musa bu buyruğu size yüreklerinizin katılığından ötürü yazdı» dedi. «Tanrı, yaratılışın ta başlangıcından insanları `erkek ve dişi olarak yarattı.' Bu nedenle adam annesini babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek bir beden olacaklar.' Şöyle ki, onlar artık iki değil, tek bedendir. O halde Allah'ın birleştirdiğini insan ayırmasın.»

Öğrencileri evde O'na yine bu konuyla ilgili bazı sorular sordular. İsa onlara, «Karısını boşayıp başkasıyla evlenen, karısına karşı zina etmiş olur» dedi. «Kocasını boşayıp başkasıyla evlenen kadın da zina etmiş olur.»

Bu arada bazıları küçük çocukları İsa'nın yanına getiriyor, onlara dokunmasını istiyorlardı. Ne var ki, öğrenciler onları azarladılar. İsa bunu görünce kızdı. Öğrencilerine, «Bırakın, çocuklar bana gelsin» dedi. «Onlara engel olmayın! Çünkü Allah’ın Egemenliği böylelerinindir. Size doğrusunu söyleyeyim, Allah'ın Egemenliğini bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez.» Çocukları kucağına aldı, ellerini üzerlerine koyup onları kutsadı.