ME
NU

OMELIE / Omelie TR

08 dic 2021
08/12/2021 - Günahsız Meryem Bayramı 

08/12/2021 - Günahsız Meryem Bayramı 

İlk Okuma Yar. 3,9-15.20 Mezmur 97/98 İkinci Okuma Ef. 1,3-6.11-12 İncil Lk. 1,26-38

İlk günahın anlatımı Allah’ın bir çağrısıyla devam etmektedir. Allah insanı çağırıyor, sesini dinletiyor, varlığını yakınında hissetmesini sağlıyor. Allah tarafından arandığını görmek insanın hoşuna gitmiyor: O’nunla birliği bozduğunun farkında ve bunu tekrar kurmamak daha kolayına geliyor. Fakat Allah insanın bu durumda mahvolma yolunda olduğunu biliyor: En yakınlarıyla bile birlik içerisinde olmayı beceremeyecek, içinde barışı bulamayacak ve onu çevreleyen dünyanın hiçbir şeyinden haz alamayacaktır. Bu günah durumunda insan sadece kendisini ve başkalarını yok etmeyi becerecektir. Bu hepimizin yaşamış olduğu ve halen gözümüzün önünde olan tecrübedir. Allah’a ciddi bir şekilde karşı gelen bir genç, birlik içerisinde yaşanılan yerlerden kaçınır. Onun gözlerinin içine bakabilecek kişilerden kaçar. Geceyi, karanlığı ve siyah gözlükleri tercih eder.

Tüm insanlık bu karanlık durumu yaşıyor, yalan veya yalnızlık içerisinde saklanmak istiyor. Artık sadece Adem değil, yeryüzündeki tüm Ademler birlikten gelen sevinci ve ahengi tanımıyor. Allah buna nasıl el atabilir? İnsanı saklandığı birçok yerden nasıl çağırabilir?

İşte nihayet Allah’ın müdahalesi! Bir melek hor görülen bir bölgenin en az bilinen bir köyündeki bir bakireye bir söz getiriyor. Meleğin güç, insani direnmeleri yenmesi gereken o güç gösteren bir adı var: Cebrail. Köyün de merak uyandıran bir adı var: Nasıra. Çiçek kadar güzel bir isim; bir filizin, bir yeniliğin çıkmasını hatırlatan bir isimdir. Bakire kızın nişanlısının da güzel ve önemli bir adı var: Yusuf. Yusuf, Yakup’un en çok sevdiği oğlunun adıydı; Allah o oğlu diğer kardeşlerinin yolunu açması için önden Mısır’a yollamıştı. Yusuf’un kelime anlamı “Allah eklesin”dir. Gerçekten de Allah günahı sebebiyle yaşayamayacak durumda olan insana bir yaşam daha ekliyor. Bakire’nin adı o kadar güzel ki bizim kelimelerimizle tercüme edilemez, çok zengin ve değişik anlamlı bir isimdir: Meryem! Meleğin getirdiği sözün alıcısı işte Meryem adındaki bu bakire kızdır. Bu söz yeni değil. Bu söz Allah’ın tüm İsrail halkına, kurtarıcıyı yollayacağına dair verdiği Söz’dür. Meryem sevinmeye ve coşmaya çağrılıyor. O, bu müjdelenen sevinç sebebiyle tüm yaşamını, tam bir sevgiyle, sınır tanımadan sunmaya çağrıldığını biliyor.

Meryem cevabını vermeden önce biraz düşünüyor, bu eksik imandan dolayı değil. Sadece alçakgönüllülükten. Yeruşalim’den bu kadar uzakta olan bir kız, Allah tarafından bu kadar büyük bir görev için seçilmiş olabilir mi?

Allah’ın birini seçtiği zaman insanların beklentisine veya inançlarına bağlı mıdır? Allah daha önceden de Meryem’in yakın bir akrabasını seçti. Merhametini göstermek için kısır ve yaşlı olan Elizabet’e bir oğul bağışladı. Allah kimseden öğüt dilemiyor; özellikle de kendini güçlü ve büyük olarak sayanlardan. Allah kimi isterse seçer ve hazırlar. Planlarını gerçekleştirmek için seçtiği kişiler ne kadar küçük ise o kadar çok Allah’ın büyüklüğü ve iyiliği belirir. Allah Meryem’i seçti ve onu daha önce lütfu ile zenginleştirdi. Meryem’de sadece Allah’ın isteğine olan “evet” var; yüreğinde “hayır”a hiç yer yok.

Bugün Meryem’in “evet”i için ve yüreğinde herhangi bir “hayır” olmayışına seviniyoruz: Lekesiz doğmuş Meryem’in hayatının saflığı budur! Biz Allah’ın yaptıkları için sevinçliyiz! İnsanlığı daima baştan sevmeye hazır oluşuna seviniyoruz! Meryem bu sevginin meyvesi ve işaretidir. Meryem, günahı sebebiyle korku içerisinde olan ve saklanan insana yaklaşmak isteyen Peder Allah’ın sesidir. Meryem’e bakarsan, seni seven Allah’ı görürsün! Meryem’e bakarsan, işte Peder’in seni aradığını, sana iyilikle baktığını söylemeye çalışan o güven verici Sesi duyarsın. O günahından ötürü sana kızgın değil. Günahın yaşamını bozdu, şimdi O seni iyileştirmek istiyor. Meryem’in Kilise’deki varlığı, merhamet ve yenilik müjdesidir.

Meryem’in adını kabul et, onun bakışı ile karşılaş: Huzuru bulacaksın, yaşamının yönünü değiştirmek, konuşan Allah’ın sesini kabul etmek ve senin yanında yürüyen Oğlunu kabul etmek için kuvvet kazanacaksın. Böylece seni kolları açık ve gülümseme ile bekleyen Peder’e doğru yönelmiş olacaksın!

OKUMALAR

Yaratılış 3,9-15.20

RAB Allah Adem'e, "Nerdesin?" diye seslendi. Adem, "Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim" dedi. RAB Allah, "Çıplak olduğunu sana kim söyledi?" diye sordu, "Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?". Adem, "Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim" diye yanıtladı. RAB Allah kadına, "Nedir bu yaptığın?" diye sordu. Kadın, "Yılan beni aldattı, o yüzden yedim" diye karşılık verdi. Bunun üzerine RAB Allah yılana, "Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın" dedi, "Karnın üzerinde sürünecek ve yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın." Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o bütün insanların anasıydı.

Mezmur 97

Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be.

Çünkü harikalar yaptı,

Zaferler kazandı sağ eli ve kutsal koluyla.

RAB zaferini bildirdi,

Ulusların gözü önüne serdi doğruluğunu.

İsrail halkına sevgisini,

Sadakatini anımsadı;

Allahımız'ın zaferini gördü dünyanın dört bucağı.

Sevinç çığlıkları atın RAB'be, ey yeryüzündekiler!

Sevinç ezgileriyle yeri göğü çınlatın!

Aziz Pavlusun Romalılara Mektubundan 15,4-9

Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için, sabırla ve Kutsal Yazıların verdiği cesaretle ümidimiz olsun diye yazıldı. Sabır ve cesaret kaynağı olan Allah'ın, sizleri Mesih İsa'nın isteğine uygun olarak aynı düşüncede birleştirmesini dilerim. Öyle ki, Rabbimiz İsa Mesih'in Allahını ve Babasını birlik içinde hep bir ağızdan yüceltesiniz. Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Allah'ın yüceliği için siz de birbirinizi kabul edin. Çünkü diyorum ki Mesih, Allah'ın güvenilir olduğunu göstermek için Yahudilerin hizmetkârı oldu. Öyle ki, atalarımıza verilen sözler doğrulansın ve diğer uluslar Allah'ı merhameti için yüceltsin. Nitekim şöyle yazılmıştır: «Bunun için uluslar arasında seni öveceğim
ve senin adına ezgiler söyleyeceğim.»

  • Luka 1,26-38

Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Allah, melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adama nişanlı olan bir kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di. Onun yanına giren melek, «Ey Allah'ın lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir» dedi.
Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, «Korkma Meryem» dedi, «sen Allah'ın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine `en yüce Olan'ın Oğlu' denecek. Rab Allah O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin sonu gelmeyecektir.» Meryem meleğe, «Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki» dedi. Melek ona şöyle cevap verdi: «Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan'ın gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Allah Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kalmıştır. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Allah'ın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.» «Ben Rab'bin kuluyum» dedi Meryem, «bana dediğin gibi olsun.» Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.