ME
NU

OMELIE / Omelie TR

07 mag 2017
07/05/2017 – PASKALYA DEVRESİ – 4. Pazar Günü - A

07/05/2017 – PASKALYA DEVRESİ – 4. Pazar Günü - A

İyi Çoban Pazar Günü

 

  1. Okuma Hav. Kit. 2,14.36-41 * Mezmur 22 * 2. Okuma 1Pt 2,20-25 * İncil Yh 10,1-10

Pentekost gününde Petrus, olup bitenlerin yüzünden şaşıran ve “Ne yapmalıyız?” diye soran kalabalığa cevap veriyor ve ilk olarak açıkça “Tövbe edin” diyor. Bu sözü unutmayalım, çünkü çok önemlidir. Hem Vaftizci Yahya, hem de sonra Mesih İsa öğretmeye başladığında ısrarla bu aynı daveti duyurdular. Daima, şimdi de, geçerli bir davettir. Bizim de, tövbe etmeye, yani düşünme tarzımızı değiştirmeye ihtiyacımız var. Nitekim dünyanın düşünme ve davranma tarzıları kolayca yüreğimize ve aklımıza girerler ve her gün etkileri altındayız. Dünya Allah olmamış gibi veya Oğlu aracılığıyla bize konuşmuş olan Babamız olmamış gibi düşünür. Allah’ımızı ve sevgisini tanımak, O’nunla yaşamak ve işlerinde sevinç bulmak içimizde bir değişme gerektirir. Öyle bir değişme ki hiç bitmez ve sebatlı olmamızı gerektirir.

“Tövbe edin ve her biriniz günahların bağışlanması için Mesih İsa’nın adıyla vaftiz olsun. Böylece Kutsal Ruh’un armağanını alacaksınız”. “Ne demek, ne gerektirir, yaşamımda ne değiştirmem gerekiyor tövbe etmem için?” diye kendime soruyorum. Petrus beni İsa’ya, ölümüne ve dirilişine önem vermeye davet ediyor. Dirilişi sayesinde İsa, sadece benim yanımda değil de, benim aracılığımla da yaşıyor! Beni kurtarmış olan ve sürekli olarak “bu sapık kuşaktan” kurtaran İsa’dır. Bencilliğe, kıskançlığa ve açgözlülüğe dayanan kötü alışkanlıklardan kaynaklanan günümüzdeki yaşama tarzlarından kurtaran, O’dur. Bizi, başkalarına karşı duyarlı, sabırlı, teselli edici, mütevazi ve Baba’mızın sevgisinin araçları kılan, O’dur. “Tövbe edin”; bu, başkalarını acı çektirmeye pahasına giderdiğimiz hırslara hakım olmaya bir davet, hatta bir emirdir.

“Tövbe edin”; Petrus’un bana bunu söylediği için minettarım. Tövbe etmek, iyi buğday tohumu ekebilmek için toprağı acıp ekilir duruma getirmektir. Atmak gereken ilk adım tövbe etmektir, ikinci ise, O’nun Sözünü kabul edip Mesih İsa’nın adıyla vaftiz olmaktır. Bunu yapmazsam, boşuna tövbe etmeye yorulup çalıştım; tohum ekmeyenin, tarlayı hazırlamak için boşuna yorulduğu gibi...!

“Anahtarlı” Havari, yani Petrus başka sözlerle aynı şey söylemektedir. Hristiyan kişi, elem çektiğinde sabırla dayanandır. Hristiyan haçı reddetmez, çünkü İsa’yı izler, gerçekten haçını taşıyarak İsa’yı izler. Mesih’in izinde yürür: “Ağzından hileli bir söz çıkmadı. Kendisine sövüldüğü zaman, sövmekle karşılık vermedi. Elem çektiğinde kimseyi tehdit etmedi, ama davasını, adaletle yargılayan Allah’a bıraktı”. Hristiyan, kurban edilmiş Kuzu’yu seven ve izleyendir. O Kuzu “canlarınızın Koruyucusu olan Çoban”dır. Bizi koruyan, toplayan, araya getiren ve besleyen, O’dur. O’na güvenle kendimizi bırakıyoruz, O’nun örneğinden ve öğretişinden öğreniyoruz. O bize “Sizi kurtların arasına kuzular gibi gönderiyorum” dedi; O biliyor ki, dostları için dünyada sıkıntılar ve tehlikeler, düşmanlık ve zulümler var. Bu yüzden, onları korumak ve onlara önderlik etmek için çoban olarak ve onlara örnek vermek için kuzu olarak kendisini sunuyor. Kendi gücümüz ve silahlarımız ile kendimizi savunursak, kesinlikle şiddet kullanmış oluruz. Şiddet de, düşman-şeytanın silahıdır; sonuç olarak yeniden dünyanın etkisi altında bulunuruz. Aslında “canlarınızın Koruyucusu olan Çoban’a geri” dönmeden önce o durumdaydık.

İsa O’nunkilere kendisini tanıtmak için çoban örneğini kullandı. O, yani İsa, koyunların, dost sesini tanıdıkları için, güvenebildikleri çobandır. Yabancı seslerinden kaçarlar; O’nun sesinden ise korkmazlar. Açıkça bizler İsa’ya tamamen güvenebiliriz, her sözünü sevinçle dinleyebiliriz. Çünkü kurtuluş şağlayan bir sözdür. Başka bir örnek kullanarak İsa, “Ben koyunların kapısıyım” diyor. Bize “İsa kapısından”, O’nun adına gelenden korkmamalıyız çünkü o kişi ne hırsız ne de hayduttur. İsa bizim iyi ayırt edebilmemiz için bize bu örnek veriyor; İsa’yla birlikte bize gelene güvenebiliriz. Bu örnek Kilisenin çobanları için de önemlidir. Onlar da, gerçek çobanlar olmak için, İsa’yla birlikte olmaları ve O’nun olmadan hiçbir şey yapmamaları gerekiyor. Onlara emanet edilen koyunlara daima ‘İsa’nın kapısından” geçerek, yani daima O’nun Sözünü sunarak ve O’nun Ruhunda yaşayarak, yaklaşmaları gerekiyor.

Bugün Baba’nın, Hükümdarlığında çalışacak işçileri, İsa’yla birlik içerisinde yaşayan kutsal çobanları göndermesi için dua günüdür. Bugün “İyi Çoban Pazar Günü”dür. O’nun olan Kilisesine devamlı yeni rahipleri ve O’na adanmış insanları bağışlaması için dua edelim. Aslında çobanları seçmek O’nun görevidir, ama bizden, Hıristiyanlar olarak, yüreğimizde O’na hizmet etme arzusu daima canlı olsun diye dua etmemizi istiyor.

OKUMALAR


1. Okuma Hav. Kit. 2,14.36-41

Onbirlerle birlikte ayağa kalkan Petrus yüksek sesle kalabalığa şöyle seslendi: «Tüm İsrail halkı şunu kesinlikle bilsin: Tanrı, sizin çarmıha gerdiğiniz bu İsa'yı hem Rab hem Mesih yapmıştır.» Bu sözleri duyanlar, yüreklerine bir hançer saplanmış gibi oldular. Petrus ve öbür elçilere, «Kardeşler, ne yapmalıyız?» diye sordular. Petrus onlara şu karşılığı verdi: «Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih'in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız. Bu vaat size, çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine, Tanrımız olan Rab'bin kendine çağıracağı herkese yöneliktir.» Petrus daha birçok sözlerle onları uyardı. «Kendinizi bu sapık kuşaktan kurtarın!» diye yalvardı. Onun sözünü benimseyenler vaftiz oldu. O gün yaklaşık üç bin kişi topluluğa katıldı.


Mezmur 22

RAB çobanımdır,

Eksiğim olmaz.

     Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,

Sakin suların kıyısına götürür.

     İçimi tazeler,

Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder.

     Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile,

Kötülükten korkmam.

Çünkü sen benimlesin.

Çomağın, değneğin güven verir bana.

     Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın,

Başıma yağ sürersin,

Kâsem taşıyor.

     Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni,

Hep RAB'bin evinde oturacağım.


2. Okuma 1Pt 2,20-25

Çünkü günah işleyip dövüldüğünüzde dayanırsanız, bunda övülecek ne var? Ama iyilik yapıp acı çektiğinizde dayanırsanız, Tanrı'yı hoşnut edersiniz. Nitekim bunun için çağrıldınız. Mesih, kendi izinden gidesiniz diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu. «O, günah işlemedi, ağzından hileli bir söz çıkmadı.» Kendisine sövüldüğü zaman sövgüyle karşılık vermedi. Acı çektiğinde kimseyi tehdit etmedi; davasını, adaletle yargılayan Tanrı'ya bıraktı. Bizler günah karşısında ölelim ve doğruluk uğruna yaşayalım diye, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O'nun yaralarıyla şifa buldunuz. Yolunu şaşırmış koyunlar gibiydiniz, şimdiyse canlarınızın Çobanına ve Gözetmenine geri döndünüz.

İncil Yh 10,1-10

«Size doğrusunu söyleyeyim, koyun ağılına kapıdan girmeyip başka yoldan giren kişi hırsız ve hayduttur. Kapıdan giren ise koyunların çobanıdır. Kapıyı bekleyen ona kapıyı açar. Koyunlar çobanın sesini işitirler, o da kendi koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları dışarı götürür. Kendi koyunlarının hepsini dışarı çıkarınca önlerinden gider, koyunlar da onu izler. Çünkü onun sesini tanırlar. Bir yabancının peşinden gitmezler, ondan kaçarlar. Çünkü yabancıların sesini tanımazlar.»
İsa onlara bu örneği anlattıysa da, ne demek istediğini anlamadılar. Bunun için İsa yine, «Size doğrusunu söyleyeyim» dedi, «ben koyunların kapısıyım. Benden önce gelenlerin hepsi hırsız ve hayduttu, ama koyunlar onları dinlemedi. Kapı ben'im. Bir kimsebenim aracılığımla içeri girerse kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur. Hırsız ancak çalıp öldürmek ve yok etmek için gelir. Bense insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim.