ME
NU

OMELIE / Omelie TR

26 giu 2016
03/07/2016 OLAĞAN DEVRESİ - 14. Pazar Günü C

03/07/2016 - OLAĞAN DEVRESİ - 14. Pazar Günü – C

  1. Okuma Yşa 66,10-14 * Mezmur 66 * 2. Okuma Gal 6,14-18 * İncil Lk 10,1-12.17-20
 

MEDİTASYON


Geçen Pazar günü dikkatimizi İsa’yi izlemenin şekline diktik. Bugün İsa’nın kendisini izleyenlere hitap edip onları kendisinin önünde gönderdiğini görmekteyiz. İsa’nın ardından gidenler; O’ndan zevk almaya ve tüm gün çalışmayan birileri olmaya çağrılmamaktadırlar. Çünkü İsa kendisini izleyenleri, kendisi için toprağı hazırlamaya, yani insanları O’nu kabul etmeye hazırlamak için kendisinin önünden gönderiyor. İsa tarafından gönderilen kişiler, sürekli O’nun için yaşayacaklar; O’nu düşünerek, O’na hizmette; daha doğrusu insanlara, tek Kurtarıcı olan Rab’lerini kabul etmeye hazır olsunlar diye, hizmette bulunarak, yaşayacaklar. “Kendisinin gideceği her kente, ve her yere, kendi önünde onları ikişer ikişer gönderdi”: Bu sözlerle İncil Yazarı Luka bize, öğrencilerin hayatlarının tek merkezi olan İsa’ya daima dönük olmalarına dikkatimizi çekmektedir. Hıristiyan’ın hayatının amacı, O’dur. Sen çocuklarını ya da büyükleri eğitmeye, hastalarına bakmaya, yaşlıların yalnızlıklarını ve ümitsizliğe düşmüş olanların acılarını hafifletmeye, yabancılara yardım etmeye ve tutsakları ziyaret etmeye mi gönderilmektesin? O halde, bunların bütünü, bu insanların yüreklerini İsa’nın gelişine hazırlamak için yapılmalıdır. Nitekim, İsa’nın söylediği gibi, gerçek rahatlık bizzat kendisidir. “Ey bütün yorgunlar ve yük altında ezilen hepiniz! Bana gelin, ben sizi rahata kavuşturacağım”. İsa’yı kabul eden kişi, hayata, bol bol hayata sahip olacaktır. Rab’bin sözlerinde başka bir sürprizi bulmaktayız: Kardeşlerin yüreklerini İsa’nın gelişi için hazırlayan kişiler, bu ödevi yaparak iki davranışta bulunmalıdırlar. İlk davranış, alçakgönüllülüktür: Onlar gözlerinin önünde daima kendi uygunsuzluklarını tutmalıdırlar. Onların emekleri daima yetersiz olacaktır, çünkü onlar az sayıdadırlar. İkinci davranış, duadır: Öğrencilerin yürekleri; yeni yardımları tek verebilen, yardım ettikleri yürekleri tek açabilen Baba’ya daima dönük olmalıdırlar. İsa tarafından gönderilen ve O’na itaat eden kişi, iki şeye daha dikkatli olacaktır. İlk önce kendisini önemli ve büyük saymayacaktır; aksine o, kuzu gibi olacak, çevresinde kendisini korkutan ve parçalayan kurtlar olsa da. O hiçbir zaman haçını bırakmayacaktır. Gönderilen öğrenciye haç daima yeniden verilecektir, çünkü o sadece zulüm haçını taşıyarak, İsa’nın inanılır tanığı olabilecektir. Öğrencinin dikkatli olması gerektiği ikinci şey, İsa’dan başka hiçbir şeyi – ve bu ne kadar iyi ve yararlı olsa da- arzulamamaktır. Ne kese, ne torba, ne de çarık, yüreği ve aklı işgal etmemelidir. Sözü ilan etmek ve Rab’bi tanıtmak için gereken güçleri ve gayretlerini azaltmamalıdırlar. “Yolda kimseye selam vermeyin” diyen okuduğumuz kural, bize biraz garip gelebilir. Fakat İsa için Ona ait olanların yararsız dedikodularla veya meraklarla zamanlarını kaybetmemeleri önemlidir. Zaten Baba’nın sevgisini iletmek için, selamlarımızı fazla uzatmamız gerekir, bazen buna bir söz, bir gülümseme yeterlidir. Baba’ya itaat ederek kentlere ve köylere giden kişiler, hem fakir ve basit insanlar tarafından kabul edilmeye, hem de horlanarak reddedilmeye hazır olmalıdırlar. Hiç şaşırmayalım: Kabul edilme de, reddedilme de, İsa’nın kendisine yönelmiş olmaktadır. O halde gönderilen öğrenciler, kendileri hiçbir şeyden etkilenmeye izin vermeden, hizmetlerine devam edecekler. Onlar Allah’ın Hükümdarlığını ilan etmeye; İsa’yı tanımaya ve O’nu sevmeye davet etmeye devam edecekler! Onlar “İkişer ikişer” gidecekler, öyle ki sürekli birbirlerini sevme fırsatları olacaktır, birbirlerine katlanmaları gerekse bile. Bu şekilde onlar, bildirdikleri yeni emrin nasıl yaşanabileceğini gösterecekler. Ayrıca onlar, dikkatlerini hastalar gibi zayıf insanlara yöneltecekler. Kendileri için hiç bir iddiaları olmayacaktır; onlara, geçim olarak bir şey bağışlanırsa, bunu kabul edip bununla yetineceklerdir. Sözlerinin amacı, Allah’ın Hükümdarlığı’nın gelişi, yani insanları birleştirmek için Baba’nın gönderdiği Kral’ın gelişi olacaktır: Onlar, yöneldikleri insanların hayatına İsa’nın gelmek üzere olduğunu daima hatırlayacaklar. İnsanlar, rahatlama ve yardımı bulmak için ancak ve ancak İsa’yı kabul etmelidirler. Yetmiş ikiler, geri dönünce, yaptıkları işten dolayı sevinçliydiler. İsa onların sevinçlerinin sebebini düzeltiyor. Öğrencinin ve havarinin gerçek sevinci, görev sonucuna bağlı değildir; emeğinin meyvesi olsun, reddedilmesi olsun, öğrencinin ve havarinin sevinci, kendisinin sevilmiş olduğunu bilmektir. Öğrencinin yüreği, Baba’sından sevinci almak için yapılmıştır. Bu sevince Yeşaya peygamber de bizi davet ediyor: Annesinden teselliyi deneyimleyen bir çocuk gibi, aynı şekilde bizler de Allah’ın sevgisini deneyimleyerek sevineceğiz. Aziz Pavlus bu sevincin örneğini vermektedir: O, Rabbimiz İsa’nın haçından başka bir şeyle asla övünmek istemiyorum” diyor. O haç, bizi dünyadan ayrılıp İsa ile birleştirebilen haçtır. Öğrenci, İsa ile birleşmiş kalarak, haç ile O’na yol hazırlar.


OKUMALAR


  1. Okuma Yşa 66,10-14

 

Yeruşalim'le birlikte sevinin, onu sevenler, hepiniz onun için coşun,

Yeruşalim için yas tutanlar, onunla sevinçle coşun.

Öyle ki, onun avutucu memelerini emip doyasınız, kana kana içip

Onun yüce bolluğundan zevk alasınız."

Çünkü RAB diyor ki: "Bakın, esenliği bir ırmak gibi,

Ulusların servetini taşkın bir ırmak gibi ona akıtacağım.

Ondan beslenecek, kucakta taşınacak, dizleri üzerinde sallanacaksınız.

Çocuğunu avutan bir anne gibi avutacağım sizi, Yeruşalim'de avuntu bulacaksınız.

Bunları gördüğünüzde yüreğiniz sevinecek, bedenleriniz körpe ot gibi tazelenecek.

Herkes bilecek ki, RAB'bin koruyucu eli kullarının, gazabıysa düşmanlarının üzerindedir."


Mezmur 66


Ey yeryüzündeki bütün insanlar, Tanrı'ya sevinç çığlıkları atın!

Adının yüceliğine ilahiler söyleyin, O'na görkemli övgüler sunun!

"Ne müthiş işlerin var!" deyin Tanrı'ya, "Öyle büyük gücün var ki,

Düşmanların eğiliyor önünde. Bütün yeryüzü sana tapınıyor,

İlahiler okuyor, adına ezgiler söylüyor." Gelin, bakın Tanrı'nın neler yaptığına!

Ne müthiş işler yaptı insanlar arasında: Denizi karaya çevirdi,

Atalarımız yaya geçtiler ırmaktan. Yaptığına sevindik orada.

Kudretiyle sonsuza dek egemenlik sürer, gözleri ulusları süzer;

Başkaldıranlar gurura kapılmasın! Gelin, dinleyin, ey sizler, Tanrı'dan korkanlar,

Benim için neler yaptığını size anlatayım. Ağzımla O'na yakardım, övgüsü dilimden düşmedi.

Yüreğimde kötülüğe yer verseydim, Rab beni dinlemezdi.

Oysa Tanrı dinledi beni, Kulak verdi duamın sesine.

Övgüler olsun Tanrı'ya, çünkü duamı geri çevirmedi, sevgisini benden esirgemedi.


  1. Okuma Gal 6,14-18

Bana gelince, Rabbimiz İsa Mesih'in çarmıhından başka bir şeyle asla övünmem. O'nun çarmıhı aracılığıyla dünya benim için ölüdür, ben de dünya için. Sünnetli olup olmamanın önemi yoktur, önemli olan yeni yaratılıştır. Bu kurala uyanların hepsine ve Tanrı'nın İsrailine esenlik ve merhamet olsun.
Bundan böyle kimse bana sorun çıkarmasın! Çünkü ben, İsa'nın yara izlerini bedenimde taşıyorum.
Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih'in lütfu ruhunuzla birlikte olsun. Amin.


İncil Lk 10,1-12.17-20


Bu olaylardan sonra Rab yetmiş kişi daha görevlendirdi. Bunları ikişer ikişer, kendisinin gideceği her kente, her yere kendi önünden gönderdi. Onlara şöyle dedi: «Ürün bol, ama işçi az. Bu nedenle, ürünün sahibi olan Rab'be yalvarın da, ürününü kaldıracak işçiler göndersin. Haydi gidin! İşte, kurtların arasına kuzular gibi gönderiyorum sizi. Yanınıza ne kese, ne torba, ne de çarık alın. Yolda hiç kimseyle selamlaşmayın. Hangi eve girerseniz, önce, `Bu eve esenlik olsun!' deyin. Orada esenliksever biri varsa, dilediğiniz esenlik onun üzerinde kalacak; yoksa, size dönecektir. Girdiğiniz evde kalın, size ne verirlerse onu yiyip için. Çünkü işçi kendi ücretini hak eder. Evden eve taşınmayın. «Bir kente girdiğinizde sizi kabul ederlerse, önünüze konulanı yiyin. Orada bulunan hastaları iyileştirin ve kendilerine, `Tanrı'nınEgemenliği size yaklaştı' deyin. Ama bir kente girdiğinizde sizi kabul etmezlerse, o kentin caddelerine çıkıp şöyle deyin: `Kentinizde ayaklarımıza yapışan tozu bile size karşı siliyoruz. Yine de şunu bilin ki, Tanrı'nın Egemenliği yaklaştı. Size şunu söyleyeyim, yargı günü Sodom kentinin hali o kentin halinden daha dayanılır olacak. İsa onlara şöyle dedi: «Şeytan'ın gökten yıldırım gibi düştüğünü gördüm. Ben size, yılanları ve akrepleri ayak altında ezmek ve düşmanın bütün gücünü alt etmek için yetki verdim. Hiçbir şey size zarar vermeyecektir. Bununla birlikte, ruhların size boyun eğmesine sevinmeyin, adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin.»