OMELIE / Omelie TR
25 mag 2025 25/05/2025 - Paskalya Devresi 6. Pazar Günü
25/05/2025 - Paskalya Devresi 6. Pazar Günü
1.Okuma Hav.İşl. 15,1-2. 22-29 Mezmur 65 2.Okuma Vahiy 21,10-14.22-23 İncil Yh. 14,23-29
Biraz önceki okumada Allah’ın insanlara armağanı olan gökten inen, kutsal Yerulaşim’in tasvir edilmeye çalışıldığını dinledik. O, yüksek ve güçlü duvarlarla çevrili ama kapalı değil. Her tarafından içeri girilebilir, ama kapılardan geçme şartıyla. Bu kapılar meleklerce korunmakta ve İsrail halkının on iki atasına bağlıdırlar, tüm şehir ise on iki havariyi hatırlatan on iki temele dayanmakta. Bu şehrin şimdiki ve gelecekteki sakinleri, ataların Allah’a ve havarilerin Rableri İsa’ya itaatinden faydalanmaktalar.
Bu şehre girip yaşayanlar, İsrail halkının ve Kilise’nin yaşam meyvesini alırlar. Bunun için onlar Kilise’nin açtığı kapılardan geçmeyi kabul ederler, yani, Kilise’nin, onlara barış ve sevinçli bir yaşamı, koruma ve sabitliği sağlamak için verdiği kuralları kabul ederler. Şehrin kurallarına havariler yaşamlarıyla tanıklık ettiler: İsa’ya şartsız sevgi, Baba’nın armağanı Kutsal Ruh ile birlik, karşılıklı hizmet, tüm insanlık için en gerçek ve derin sevgi göstergesi olan İncil’i devamlılıkla yaymak için çalışma.
Bu şehrin kendi ışığı vardır, güneşe, ateşe benzer bir ışık: Kuzu, herkes yönünü bulup kendisinin ve diğerlerinin kimliğinden faydalanabilsinler diye devamlılıkla aydınlatan ışıktır.
Kuzunun ışığı; zor, ama kardeşlerin birliği için değerli seçimleri yapmakta havarilere rehberlik etmiş ışık idi. Havarilerin İşleri Kitabı bize bunun örneğini gösterir. İmana varan İbraniler ve putperestler arasında birlik içinde yaşamakla bazı sorunlar çıkmıştı. İbraniler, putperestlerin vaftizi almadan önce Musa’nın kanunlarını da kabullenmelerini istiyorlardı. Havariler Kutsal Ruh’un onları aydınlatmasıyla karar verdiler. Onlar; İsa’nın Musa’nın kanunlarını tamamladığını kabullendiklerinden dolayı, Kilise’nin birliğinin içinde yaşanan Allah’ın Oğluna imanın, kurtuluşumuzu gerçekleştirmesi için yeterli olduğuna ve başka hiçbir şeye gerek olmadığına karar verdiler. İsa tek kurtarıcımızdır: bizi ölümü ve dirilişi ile kurtarmış olan O’dur.
Kutsal Ruh havarilerin hikmetli ve cesaretli kararlar almalarını sağladı. İsa, acı çekmeden önce Ruh armağanını göndereceğine söz verip tam da Teselli Edicinin onları gerçeğin doluluğuna, yani her zaman karşılaşacakları hep yeni durumlarda Baba’nın sevgisini tanıyabilmelerini sağlacağını söylemişti.
Günümüzde de dünyamızın yaşamamıza zorladığı yeni ve zor durumlarda Ruh, çobanlarımızı, episkoposlarımızı gerçeği, yani Allah’ın sevgisinin gereksinimlerini söylemek için aydınlatır ve yöneltir. Kutsal Ruh’un bizlerin ve Kilise’nin içerisinde daima kalması için İsa’ya karşı devamlılıkla sade ve kararlı bir sevgiyi beslemeliyiz. Bunu bize O’nun Kendisi tembihledi: "Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz ona geleceğiz ve onunla birlikte yaşayacağız”.
İsa’yı sevdiğimizde içimizde O’nun ve Baba’nın varlığını tadabileceğiz! Onlar; ışık, gerçek ve yaşamlarının tüm zenginliği ile, sevgilerinin kuvveti ile, Ruhlarının hikmeti ve gücü ile içimizde olacaklardır.
İsa’yı sevmek barışımızın ve gücümüzün sırrıdır. İsa’yı sevmek birlikte yaşamayı başarmamızın sırrıdır. İsa’yı sevmek ailelerimizin sabitliğinin garantisidir. O bize ısrarla kendisini sevmemiz gerektiğini söylemekte, çünkü bunun yaşamımızın güzelliği olduğunu bilmekte. İsa’yı sevdiğimizde Allah’ın sevgisinin gücü içimizde hareket eder ve tüm dünyanın değişmesi ve yeniden yaratılması için içimizden taşar.
Rabbim İsa, seni seviyorum! Sen benim yaşamımsın, sen insanların şehrinin temeli ve ışığısın! Benim de içine girebilmemi ve tüm imanlılarla barışı ve birliği tadabilmemi sağla!
- Vigilio Covi
OKUMALAR
1.Okuma Hav İşl 15,1-2.22-29
Yahudiye'den gelen bazı kişiler Antakya'daki kardeşlere, «Siz Musa'nın töresi uyarınca sünnet olmadıkça kurtulamazsınız» diye öğretiyorlardı. Pavlus'la Barnaba, bu adamlarla bir hayli çekişip tartıştılar. Sonunda Pavlus'la Barnaba'nın, kardeşlerden diğer bazılarıyla birlikte Kudüs'e gidip bu sorunu elçiler ve ihtiyarlarla görüşmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine tüm inanlılar topluluğuyla elçiler ve ihtiyarlar, kendi aralarından seçtikleri adamları Pavlus ve Barnaba'yla birlikte Antakya'ya göndermeye karar verdiler. Kardeşlerin önde gelenlerinden Barsaba denilen Yahuda ile Silas'ı seçtiler. Onların eliyle şu mektubu yolladılar: Kardeşleriniz olan biz elçilerle ihtiyarlardan, diğer uluslardan olup Antakya, Suriye ve Kilikya'da bulunan siz kardeşlere selam! Bizden bazı kişilerin yanınıza geldiğini, sözleriyle sizi tedirgin edip aklınızı karıştırdığını duyduk. Oysa onları biz göndermedik. Bu nedenle aramızdan seçtiğimiz bazı kişileri, sevgili kardeşlerimiz Barnaba ve Pavlus'la birlikte size göndermeye oybirliğiyle karar verdik. Bu ikisi, Rabbimiz İsa Mesih'in adı uğruna canlarını gözden çıkarmış kişilerdir. Kararımız uyarınca size Yahuda ile Silas'ı gönderiyoruz. Onlar aynı şeyleri sözlü olarak da aktaracaklar. Kutsal Ruh ve bizler, gerekli olan şu kuralların dışında size herhangi bir şey yüklememeyi uygun gördük: putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve cinsel ahlaksızlıktan sakınmalısınız. Bunlardan kaçınırsanız, iyi edersiniz. Esen kalın.
Mezmur 65
Allah bize lütfetsin, bolluk versin,
Yüzünün ışığı üzerimize parlasın.
Öyle ki, yeryüzünde yolun,
Bütün uluslar arasında kurtarıcı gücün bilinsin.
Uluslar sevinsin, sevinçten çığlık atsın,
Çünkü sen halkları adaletle yargılarsın,
Yeryüzündeki uluslara yol gösterirsin.
Halklar sana şükretsin, ey Allah,
Bütün halklar sana şükretsin!
Allah bize bolluk versin,
Dünyanın dört bucağındakiler O'ndan korksun!
- Okuma Vahiy 21,10-14.22-23
Sonra melek beni Ruh'un yönetiminde, büyük ve yüksek bir dağa götürdü. Oradan bana, gökten, Allah'ın yanından inen ve O'nun görkemiyle ışıldayan kutsal kenti, Kudüs'ü gösterdi. Kentin ışıltısı, çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu. Büyük ve yüksek surları ve on iki kapısı vardı. Kapıları on iki melek bekliyordu. Kapıların üzerine, İsrail oğullarının on iki oymağının adları yazılmıştı. Doğuda üç kapı, kuzeyde üç kapı, güneyde üç kapı ve batıda üç kapı vardı. Kenti çevreleyen surların on iki temel taşı bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzu'nun on iki elçisinin adları yazılıydı. Kentte tapınak görmedim. Çünkü gücü her şeye yeten Rab Allah ve Kuzu, kentin tapınağıdır. Kentin, güneş ya da ay tarafından aydınlatılmaya gereksinmesi yoktur. Çünkü Allah'ın görkemi onu aydınlatıyor. Kuzu da onun ışık kaynağıdır.
İncil Yh 14,23-29
İsa ona şu karşılığı verdi: “Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız. Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İşittiğiniz söz benim değil, benigönderen Baba'nındır. Ben daha aranızdayken size bunları söyledim. Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak. Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın. Size, `Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim' dediğimi işittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür. Bunları size şimdiden, her şey olup bitmeden önce söyledim. Öyle ki, bunlar olunca inanasınız”.
In primo piano
OMELIE / Omelie TR
SCRITTI IN ALTRE LINGUE
- Kalender für das laufende Jahr
- Kleinschriften
- Kleinschriften „Fünf Gerstenbrote“
- Einleitung
- Übriggebliebene Stücke
- Abbà
- Befreiungsgebet
- Vater unser - Band 1
- Vater unser - Band 2
- Vater unser - Band 3
- Wie der Tau
- Die Psalmen
- Siebzig mal sieben mal
- Die Hingabe
- Notizen von Vigilius, dem heiligen Bischof von Trient
- Ich gehe zur Messe
- Glaube und Leben
- Du bist mein Sohn
- Er nannte sie Apostel
- Sie fordern Zeichen, sie suchen Weisheit
- Kalender 2008-2011