ME
NU

OMELIE / Omelie TR

09 giu 2013
09/06/2013 - OLAĞAN DEVRE - 10. Pazar Günü – C

09/06/2013 - OLAĞAN DEVRE - 10. Pazar Günü – C

1Okuma 1Krallar 17,17-24 * 29 Mezmur* 2 Okuma Gal 1,11-19 *İncil Lk 7,11-17

Büyük bir samimiyetle Aziz Pavlus bize hayatının en önemli dönemini anlatmaktadır. Kendisi, on emirden bazılarına itaat etmediği için değil de, büyük bir dirençle Tanrı’nın Kilise’sine zulüm ettiği için, büyük bir günahkar idi. O zamanki niyeti kendisine “iyi” gibi göründü, çünkü o “atalarının geleneklerini savunmak” istemekte idi, ancak yaptığı şeyler gerçek Tanrı’nın isteğine karşı idiler. İsa’yı tanıması yaşamını değiştirdi. Bu, büyük bir lütuf, Tanrı’nın beklenmemiş bir armağanı idi. Şimdi Pavlus, önceleri yıkmak istediği Kilise’yi inşa etmek ve büyütmek için uğraşmaktadır. Düşüncenin bir ürünü olmayan, aksine, tüm insanları seven ve onların uğruna İsa’yı gönderen Tanrı’nın tanımı olan İncil’i sevinçle müjdelemektedir.

Tanrı’nın sevgisi, İsa’nın gösterdi o sevgi, yaşam kaynağıdır, insanlar için gerçek yaşamdır. İnsanlara duyulan her gerçek sevgi, onlara yaşamı ve Tanrı’yı tanıma bilgisini verir. Hem İsrail halkının deneyiminde, hem de Nasıralı İsa’nın bu dünyadaki yaşamında, hayatın Tanrı’nın ellerinde olduğunu, bizlerde bunu bir lütuf olarak O’ndan aldığımızı anlamamız için bizlere peygambersel işaretler ve davranışlar verildi. Putperest bölgesindeki Sarepta Şehirinde İlyas, kendisini evinde konuk eden dul kadına ölen tek oğlunu canlı olarak iade etmektedir. Ümitsizliğe kapılmış olan o kadın, peygambere yakınmaktadır. Hayatının desteği olacak olan oğlunu geri alması için artık hiçbir ümidi yoktu. Ama İlyas dua ediyor, güçle Rab’be yalvarıyor, yaşamın çocuğa yeniden verilmesini diliyor. Ve böyle oluyor; Tanrı onu dinledi. Bu, İsa’nın Galile’ye giderken uğradığı Naim şehirdeki olaya benzer. “Dul anasının tek oğlu olan birinin cenazesini götürüyorlardı”. Ve İsa ona: “Ağlama!” dedi. Tek oğlu ölmüş olan bir anneye, nasıl: ağlama! söylenebilir ki?

Yaşam, yaşamımız, Tanrı’nın ellerindedir. Onu bize veren O’dur, onu bize yeniden verebilir. İsa sözünü çocuğa yöneltiyor ve çocuk sadece İsa’yı dinlenmekle kalmıyor, O’na itaat da ediyor: Kalkıp cevap veriyor. İsa’nın sözü yaşam verir, kulakları açar, diğerleriyle ileti kurmaya yetkili kılar, yeni enerjileri uyandırır: İsa’nın Sözü!

Günümüzde, dinlemesini bilmeyen, ebeveynleriyle dahi iletişi ve ilişki kuramayan çok evlatlar mevcuttur. Birçok insanla ve kendi evlatlarıyla bile ilişki kuramayan çok ebeveynler de vardır. Bir çok kadın, erkek ve olgun insanlar dahi, kendi dünyalarına kapanmış, diğerleriyle ilişkileri soğuk, bir ölü gibi yaşamaktadırlar: Kendi veya sevdiklerinin ölümü nedeniyle acı çekiyorlar. Onlarda yaşam eksikliği vardır. Ne yapılabilir?

Tek yaşam, gerçek yaşamın tek kaynağı İsa’dır! Bir insan, İsa’nın Söz’ünü işitirken, yeniden yaşamaya başlar. Bunun içindir ki Kilise, dünyaya İncil’i müjdelemek için çabalar. Bunun içindir ki imanlı olan her birimiz de içimizde Rab’bin Söz’ünü tutmaya dikkat ederiz, çünkü eminiz ki o, bizi canlı tutup gerçek yaşamı, huzuru, barışı yaymaya ve yanımızda olanlara özen göstermeyi öğretir. İsa’nın Söz’ünün içimizde var olması, sadece bizim için değil, çevremizdekiler için de büyük bir armağandır. Hatta, bu Söz’ü sevgi ile duyurarak, telaffuz edersek, o zaman yenilik olur, acı çeken ve ölü gibi yaşayan sevdiklerimiz için de birlik ve ümit kaynağı oluruz.

Ailesiyle ve diğer insanlarla sağlıklı olmayan ilişki yaşayan, acı çeken birilerini görürsek, unutmayalım ki, rahatlatan, iyileştiren tek ilaç İsa’nın Söz’üdür. Sözü, O’nunla ilişki kurdurur, Kutsal Ruh’una kapıyı açar, tüm ilişkilerimizi iyileştirmeye başlar. Naim’deki ve ona bezer olan Sarepta’ki olay yeni ve huzurlu bir gelecek için ümidimizi beslemektedir. İlyas’ın duası ve İsa’nın Söz’ünün dinlenmesi, bizi emin yolda yürütürler. İçten ölü bir insanla karşılaştığında, ona konuşmalar, akıl yürütmeleri sunma, bunlar yararsız ve bazen de ters tepki de yaratabilirler; fakat ona İsa’nın sözlerini sun: İsa’nın Söz’ü kurtuluştur, yaşam sağlar, ümide iter, diriltir. Aziz Pavlus’un değişimine bakalım, onun İsa’nın Söz’ünü ve Ad’ını her yere götürmek için cömertli gayretinden de öğrenelim.