ME
NU

OMELIE / Omelie TR

13 gen 2013
13/01/2013 - MESİH İSA’NIN VAFTİZİ BAYRAMI – C

13/01/2013 - MESİH İSA’NIN VAFTİZİ BAYRAMI – C

1.Okuma Yeş. 40,1-5.9-11 * Mezmur 103 * 2.Okuma Titus 2,11-14; 3,4-7 * İncil Lk. 3,15-16.21-22

Bu bayram ile Noel devresini tamamlıyoruz. Beytlehem’de doğan Bebeği, Meryem kollarında taşıdı, Yusuf korudu, çobanlar ve yıldız bilimci krallar taptı, otorite sahibi olanlar sevmedi, din başkanları görmezlikten geldi, tapınakta sunuldu, Şimon ve Anna tarafından tanındı; işte o Bebek gerçekten Allah’ın sevincidir. Otuz yıl sonra (otuz yıl Allah için nedir ki?) Allah bize O’nu, Mesih’i olarak tanıtıyor, O’ndan hoşnuttur ve bizim sevincimiz olması Allah’ın arzusudur. Gerçekten de Baba’nın sevincine katılarak bizim için hazırladığı yaşama hazırlanıyoruz.

“Tüm halk vaftiz olurken” İsa da oradaydı, ama seyirci olarak değil. Tüm halk ile O’da birlikte, Mesih’in gelişine hazır olmak isteyen günahkarlarla yan yana, Yahya’nın eli altında kendini alçaltıyor. Elbette Mesih’in de, kendini günahkar ilan edenlerle birlikte sıraya gireceğini kimse tahmin edemezdi. O da her birimiz gibi günahkar mı? O suya giriyor, fakat affa ihtiyacı olduğu için değil, kendisine ihtiyaç duyanlarla birlikte olmak için giriyor. İsa, günahkarları arındıran suyla ıslanıyor, bu durumda gökler O’nun etrafını sarıyor: Onda yer ve gök birleşiyor. Gerçekten de O dua ederken O’na gökten tanıklık geliyor: Üzerine bir Güvercin konuyor ve Ses duyuluyor. Kendisinde, insanların günahları Baba’nın sevgisiyle karşılaşıyor. Gerçekten duyulmamış bir gizem: günahsız olan suçluların günahlarını üzerine alıyor, yani Adem’in ve evlatlarının günahlarını. İsa, üzerine halkın ve tüm halkların günahlarını alıyor, bunları çöle getirecek, aynen eski ahitte kuzu veya koçun, üzerine halkın günahlarını aldığı ve bunlar için çölde ölmeye gönderildiği gibi. Herkesin günahının sonucu O’nun üzerine düşecektir: O’nun ölmesi gerekecek, böylece biz kurtuluyoruz ve yeni ve kutsal bir yaşama sahip oluyoruz.

İşte o anda görünür şekilde Kutsal Ruh O’nun üzerine iniyor; bu, Allah’ın kutsamasıdır. Baba’nın kendisi, O’nu kutsuyor; bu şekilde tüm insanları kurtarmak istediğini gösteriyor. İsa, Allah tarafından kutsanınca göksel Ses O’nu, rahip, peygamber ve kral olarak ilan ediyor.

İsa, rahiptir, çünkü Allah’ın hoşuna giden kurbanı sunandır; bu kurban katî ve ebedidir ve daima insanların Allah ile barışmasını elde etmektedir. O’nun rahipliği gerçektir, tapınakta olan kahinler sadece O’nun bir görüntüsü, gölgesi ve işaretiydiler. Bunu Allah’ın kendisi bildirmektedir, çünkü İsa’nın günahkarlar arasında kendini sunmaya başlamasını kabul etmektedir: Ona, “Sen benim sevgili Oğlum’sun, senden hoşnudum” diyor. Bunu söylerken de İbrahim’in oğlunu tepeye götürerek kurban etme niyetine, daha doğrusu itaatine değinmektedir. İbrahim’in bu davranışı, İsa’nın kendisini gerçek rahip olarak, tüm halkın ve tüm dünya için kendisini sunmasının önceden belirtilmesiydi. Bu sunuşu Baba tarafından kabul edilmektedir.

O, peygamberdir çünkü O, Baba’nın tasarını açıklayan sözleri veriyor, hatta kendisi, Baba’nın Kelamıdır; O, bu dünyanın karanlığında Allah ile bütünleşmek için ve gerçek yaşama götüren yolu bulmak için bize ışık veren Kelamdır.

O, kraldır ve aramızda Allah’ın otoritesini temsil etmektedir. Biz hepimiz O’na itaat edebiliriz ve etmeliyiz, böylece Allah tarafından yönlendiriliriz. O bizi öyle bir şekilde ‘organize’ edebilir ki, sevgimiz tamamıyla gelişebilir ve yaşamımızdan ve başkalarının yaşamından mutlu olabiliriz.

Bugün kutladığımız gizem Rab’bin en önemli anlarından biridir. Görünürde İsa, hiç bir şey yapmamaktadır, sadece alçakgönüllülüğü yaşamaktadır. Ve gerçekten de sadece bu alçakgönüllülüğü Allah’ın, bize Oğlu’nu tam olarak tanıtmasını ve O’na her yetkiyi vermesini mümkün kılmaktadır. Hakikaten de İsa kendisini günahkarların arasına günahkar olarak koyarak yalancı değildir, tersine en tam ve mükemmel sevgiyi göstermektedir; kendisini aramıza gelen Allah’ın “Kelamı” olarak, yani hepimizi yanında isteyen Baba’nın şefkatli Sözü olarak gösterir.

Bu gizem günahkarlar için teselli ve ümit gizemidir, hepimiz için böyledir, aynen peygamber Yeşaya’nın dediği gibi, artık günahlarımız için korkmamalıyız. Bu bir kurtuluş gizemidir çünkü, Aziz Pavlus’un dediği gibi de, Allah bizim, pek çok günahlarımız arasında yaptığımız az ve küçük “doğru eylemlere” bakmamaktadır, sadece O’nun merhametine bakmaktadır. Merhamet bizi Kutsal Ruh’la ve sevgisinin ateşiyle vaftiz etmeye gelen Oğul’da mevcuttur. O bizi yaşamına ve misyonuna dahil edecektir, bu tek ve harika bir ilahi sevgi eylemidir!