ME
NU

OMELIE / Omelie TR

05 ago 2018
05/08/2018 OLAĞAN DEVRE  -  18. PAZAR  -  B YILI

05/08/2018 OLAĞAN DEVRE  -  18. PAZAR  -  B YILI

Birinci okuma  *Çıkış 16,2-4. 12-15 *Mezmur 78 *İkinci okuma Ef 4,17.20-24 *İncil Yh 6,24-35

 

"Kardeşlerim, Rabbin adına sizi uyarıyorum. Artık öteki putperest uluslar gibi davranmayın". Pavlus, Hıristiyanlara yardımcı olmaktan emin olarak, bu ciddi sözlerle onlara hitap ediyor. Acaba putperestler kim? Nasıl davranırlar? Kendi duygularına ve içgüdülerine itaat ederek, kendi fikirlerine göre yaşayan insanlardır. Geçmiş zamanlarda yaşayan insanlar değiller, belki bizleriz de.

Nitekim Pavlus'un sözleri gerçekten günceldir. Günümüzde ebeveynler bile, Hıristiyan olanlar dahil, çocuklarına, kendi arzularının iyi ya da kötü olduklarını ayırt etmeyi öğretmeden, onları izlemeyi öğretiyorlar. Gençler sadece hissettiklerine ve hoşlandıklarına göre yaşarlar: Herkesin böyle yaptığını görerek, doğru olduğunu inanırlar! Çok fazla karı kocalar; ev, iş ve evlatlar hakkında, tüketimlerine, yani egoizm ve kaprislerine göre, karar verirler. Sıra daha uzun olabilir...

Tekrar Havariyi dinleyelim: "Rabbin adına sizi uyarıyorum. Artık öteki putperestler uluslar gibi davranmayın". Maalesef bazı Hıristiyanlar; İsa'nın kendi sağlık ve işleri hakkında, kendi eğlence, zevk ve sefa yaşamları hakkında olan dileklerini yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorlar! Mesih İsa ise, bambaşka bir yaşama tarzını ve dilekleri öğretti! O kendini, kendisini düşünen ve kendi kaprislerini tatmin eden biri olarak, tanıtmadı. "Siz, Mesih'ten bunu öğrenmediniz. Kuşkusuz İsa'nın sözlerini duydunuz; Mesih İsa gerçektir ve bu gerçek yolunda eğildiniz". Mesih İsa'ya yaklaşıyorsak; kendimizi değişim için, sadık hizmetkâr olmak için, Peder'in isteğini yerine getirmek için, herkesi sevmek için, hayatımızı, sıkıntılarımızı dahi, O’na sunmak için, O'na yaklaşıyoruz. İsa'yı, arzularımızın hizmetkârı olarak göremiyoruz, tersine hayatımızı yenilemekle, hayatımıza yeni bir anlamı kazandıran ve bundan dolayı birçoklarının iyiliği için onu faydalı kılan biri olarak, O’nu göreceğiz! Sık sık biz, Allah'a ve Musa'ya karşı mırıldanan İsrail halkına benzemekteyiz. Halk; geçmişte Allah'ın kendisi ile beraber yürüdüğünü ve yardımcı olduğunu ispat eden büyük mucizeleri gördükten sonra bile, yeni sorunla karşılaşınca, O'na olan güven kaybolup, mırıldanıp, Musa'ya ve Allah'a karşı bile kötü konuşmaya başlıyor. Nankör, yüzeysel ve güvenmeyi bilmeyen insanlardı.

İsa'yı izleyen kalabalık da böyleydi: Yüzeysel, güvenmeyi ve işaretleri anlamayı bilmeyen insanlardı. İsa'nın böldüğü beş ekmekle doymuş kalabalık, yeniden ekmeği dilemek için İsa'ya tekrar geliyor. İsa'ya: 'İsa, Allah'tan geldiğini anladık. Bu yüzden, sana itaat etmek için, öğretişlerine göre yaşamak için, yanına geldik' demiyorlar. Hayır, sadece kolayca ekmeği bulmak için O'nu arıyorlar. Maalesef İsa'nın duyduğu kendisine hitap edilmiş dualar, genelde bunlardır: 'Ver bana! Bana yardım et! Beni dinle! İyileştir beni!'. O'na : 'Sana kendimi, hayatımı sunuyorum. Sen Rabbimsin, yolunda yürümek istiyorum. Benim için ve sevdiklerim için neyin iyi olduğunu sen bilirsin, bunun için isteğine göre yaşamak istiyorum' diye söylersek, kuşkusuz O çok memnun olacaktır! İsa ise kalabalığı azarlamalıdır: "Tükenip geçici olan yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalan yiyecek için çalışın". Nihayet O'na: "Allah'ın işlerini yapmak için ne yapmalıyız?" diye soruyorlar. Ve İsa, Peder'in en hoşuna giden şeyin, O'nun gönderdiği kişiyi kabul etmek olduğunu açıklayabiliyor. Peder İsa’yı nedensiz olarak göndermedi, ne de İsa'nın kurtuluş eseri yalnızca isteyenler içindir: İsa bütün insanların kurtuluşu için gereklidir! Fakat kalabalık; kendisinin bir şeyleri değiştirmek gerektiğini anlamaktadır, bunun için O’na inanmıyor, başka yeni mucizeleri istiyor: Beş bin kişiye dağıtılmış beş ekmeğin mucizesi yetmezdi! İnsanda ne kadar güvensiz var!

İsa'nın dinleyenlerin yüzeyselliğine rağmen, O'nun kendisi hakkında yaptığı tanıtma, gerçekten güzel ve büyüktür: "Hayat ekmeği Ben'im". Bizler her gün İsa'nın bu sözünün hakikatini tecrübe edip ondan besleniyoruz. İsa, hayatımın ekmeğidir: Ben O’nun sayesinde ve O’ndan hayat alıyorum. O'nunla geçirilmiş her gün; dolu, anlamlı, güzel, önemli, ciddi ve huzurlu bir gündür!

İsa, sen hayatımın ekmeğisin! Senin mevcudiyetin; yüreğimi barışla, neşeyle doldurup sevildiğimden ve hayatımın önemli ve birçokları için faydalı olduğundan beni emin kılar. Senin sözlerinle, senin yüzünle ve senin yüreğinin sıcaklığıyla kendimi doyururum. Seninle kaldığımda, başka bir şey aramıyorum, çünkü sen hayat doluluğusun. Seninle yaşadığımda, sana güvendiğimde, hiç bir susuzluğum kalmaz! Artık ben bir putperest değilim! Şükürler sana, Rab’bimiz Mesih İsa!

 

OKUMALAR

1.Okuma *Çıkış 16,2-4.12-15

 

Çölde hepsi Musa'yla Harun'a yakınmaya başladı.

"Keşke RAB bizi Mısır'dayken öldürseydi" dediler, "Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz."

RAB Musa'ya, "Size gökten ekmek yağdıracağım" dedi, "Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim.

"İsrailliler'in yakınmalarını duydum. Onlara de ki, 'Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Allah’ınız RAB benim.'"

Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı.

Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü.

Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi.

 

 2.Okuma Ef 4,17.20-24

 

Bunun için şunu söylüyor ve Rab adına sizi uyarıyorum: artık diğer ulusların yaşadığı gibi, onların boş düşüncelerine göre yaşamayın. Ama siz Mesih'i böyle öğrenmediniz. Kuşkusuz İsa'nın sesini duydunuz ve O'ndaki gerçeğe uygun olarak O'nun yolunda eğitildiniz. Buna göre, önceki yaşayışınıza ait olup aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaradılışı üzerinizden sıyırıp atın. Düşüncede ve ruhta yenilenin. Gerçek doğruluk ve kutsallıkta Allah’ın benzerliğine göre yaratılmış yeni yaradılışı giyinin.

İncil Yh 6,24-35

 

Halk, İsa'nın ve öğrencilerinin orada olmadığını görünce kayıklara binerek Kefernahum'a, İsa'yı aramaya gitti. O'nugölün karşı yakasında buldukları zaman, «Rabbî, buraya ne zaman geldin?» diye sordular.

İsa şöyle cevap verdi: «Size doğrusunu söyleyeyim, mucizeler gördüğünüz için değil, ekmeklerden yiyip doyduğunuz için beni arıyorsunuz. Geçici olan yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalan yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Allah O'na bu onayı vermiştir.»
Onlar da şunu sordular: « Allah’ın istediği işleri yapmak için ne yapmalıyız?»
İsa, « Allah’ın işi O'nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir» diye cevap verdi.
Bunun üzerine, «Görüp sana iman etmemiz için nasıl bir mucize yaratacaksın? Ne yapacaksın?» dediler. «Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, `Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.'»
İsa onlara dedi ki, «Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir. Çünkü Allah’ın ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.»
Onlar da, «Efendimiz, bizlere her zaman bu ekmeği ver!» dediler.
İsa, «Yaşam ekmeği ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz» dedi.