ME
NU

OMELIE / Omelie TR

02 nov 2014
02/11/2014 – ÖLÜLERİ ANMA GÜNÜ

02/11/2014 – ÖLÜLERİ ANMA GÜNÜ

1.Okuma Eyüp 19,1.23-27* Mezmur 26* 2.Okuma Rom 5,5-11* İncil Yh 6,37-40

Merhametli ve her şeye kadir Allah, Oğlunun ölümü yenip diriliğine inanıyoruz. Tüm ölmüş kardeşlerimizin de O’nun gibi dirileceklerine olan imanımızı kuvvetlendir”: Böylece dua ettik, çünkü böylece inanıyoruz. Dirileceğiz: Bunu, anlamını tamamen anlamamamıza rağmen, tekrarlamaktayız. Anlamadığımız için şaşırmayan, çünkü İsa ile dağdan inen üç öğrenci de “dirilmek” sözünü anlamamışlardı: Hatta anlayamayacaklarından da emindiler, öyle ki bu konu hakkında İsa’yı sorgulamamaktaydılar. Bizler, ölmek ne demek biliyoruz, en azından bunu bildiğimizi düşünüyoruz. “Düşünüyoruz” diyorum, çünkü bu söz hakkında da aramızda farklı düşünceler var. Nitekim bazıları, ölümün her şeyin sonu olduğunu sanmakta; bazıları ise, ölünün, anlatılmaz bir şekilde, çeşitli şekillerde, bizimle canlı bir bağlantı sürdürdüğünün farkına varmaktadırlar. Gizem! Hem “ölmek” hem de “dirilmek” gizemli sözlerdir! “Gizemli” niteliğini kullanarak, bu terimlerin Tanrı ile bir bağlantısı olduğunu anlatmak istiyorum. Hem ölüm hem de diriliş, sadece bize hayatı veren ve Baba diye çağırılan Tanrı tarafından, mükemmel bir şekilde bilinmektedir: O, ölümümüzün ne olduğunu bilmektedir, dirilişimiz de sadece O’nun ellerindedir.
Bugünkü okumalar, ölüm ve diriliş hakkındadır. Acıların kucağından, -açık bir şekilde olmasa da- Eyüp kendi ümidini, hatta kendi eminliğini dile getirmektedir: Ölüm gelecektir, ancak ve ancak ondan sonra o, görünmeyen Tanrı’yı görebilecektir! O halde Eyüp, ölümü, Tanrı’nın görülmesine ve O’nunla olan gerçek karşılaşmaya açılan kapı olarak görüyordu. Artık ölmek bir felaket değildir, aksine o, hayatımızın önemli bir geçişidir: onun sayesinde hayatımız dolu dolu ve mükemmel bir hale gelebilir.
Aziz Pavlus, bize İsa’nın ölümünü düşündürerek, daha açık bir şekilde konuşmaktadır. Nitekim bizler, sadece İsa’nın ölümü aracılığıyla, hayatımızı ve ölümümüzü anlayabiliriz. İsa’nın ölümü, bizim için kurtuluştur; bizleri günahtan, yani bizi Tanrı’dan ve hayatın doluluğundan uzakta tutan her şeyden hür kılıyor. İsa’nın ölümü bize sonsuz hayatın kapılarını açmaktadır. Ve bizler, sadece dirilince gerçek hayata kavuşabileceğiz. Ölmek zorunda olmaktan gelen korku yok olunca, kendi günahımızdan ve dünyanın günahından gelen acılar yok olunca, yaşayacağız. Ve bu, dirilişimiz olacaktır. Dirilişimizi düşünerek, hayatımızı sevgi olan Tanrı’nın ellerinde, bizim için bir şöleni, bir bayramı hazırlayan Tanrı’nın ellerinde düşünelim. Dirilişin ne olduğunu bilmiyorum, bunun için onu anlatmayı da bilmiyorum. Ben bunu düşünüyorum, buna inanıyorum: Hayatım, Tanrı’nın elinde olacaktır, o zaman sevincim ve sevgim dopdolu olacaktır, o kadar ki kendim sevgi olacağım. Dirilişim bu olacak ve daha fazlası olamayacaktır. Bir mezmur şöyle diyor: “Bol sevinç vardır senin huzurunda, sağ elinden mutluluk eksilmez”: İşte, diriliş budur!
Dirilişi bekleyerek, Tanrı’nın, elimizden tutmasını dileyerek, yaşayalım!
Sevgili ölülerimize de bu ışıkla bakalım! İmanları ve Tanrı’ya olan sevgileri, onları gözümüzde mutlu kılacaktır. Günahları, imansızlıkları, zayıflıkları, bizi onlar için dua etmeye itiyor. Merhameti bol olan Baba Tanrı, ölülerimizin hayatının hala bize bağlı olduğunu bilmektedir. Ve bizler de, gizemli bir şekilde, yani Tanrı’nın dilemesine bağlı olarak, ölülerimiz için affı ve arınmayı dileyebiliriz. Hayatımız Baba’ya dönük olduğu zaman, O’nun isteği ile uyum içinde olduğu zaman, ölülerimiz için en gerçek ve en güçlü biçimde dua etmiş oluruz ve Baba, bizi kesinlikle dinliyor. Dua ettiğimizde, güzel sözleri, özel duyguları aramayalım, bunun yerine Baba’nın sevgisinde ve İsa’nın ışığında kararlı bir adım daha atmaya çalışalım. Nitekim sevginin Tanrı’sına ve İsa’nın haçına hayatlarını yöneltmeyi başaramamış olan dostlarımız ve akrabalarımız için affedilmeyi hak eden duamız, tam da Tanrı’nın yolunda olan bu tür kararlı adımlardır. Bu günlerde mezarlığa gittiğimizde, çiçekleri ve mumları götürmekle kalmayalım! Ölülerimiz için, gizliyi de gören Baba’nın hoşuna giden gerçek duaları sunalım: onlar bize minnettar olacaklardır.