ME
NU

OMELIE / Omelie TR

01 nov 2018
01/11/2018  -  TÜM AZİZLERİN BAYRAMI 

01/11/2018  -  TÜM AZİZLERİN BAYRAMI 

Birinci okuma  Apok. 7,2-4. 9-14    Mezmur  23 İkinci okuma  1.Yuh. 3,1-3     İncil  Mt. 5,1-12

 

Bugün sevinmeye davet ediliyoruz, çünkü birçok iman kardeşlerimiz Allah'ın, kendi Oğlu Mesih İsa'yı kabul edenlere vaat ettiğini şanına ve nura kavuştular!

Birinci okuma bize gökte Kuzu'yu izleyen sayısız ve sevinçli büyük kalabalığı göstermektedir. İkinci okumada, Aziz Yuhanna bize, gerçek kutsallığın 'sırrı'nı hatırlatıyor. Ve İncil'de İsa, bizi göklerin vatandaşları kılan emin yolu ve gereken koşulları açıklamaktadır.

Yüce Allah'ın sevgisinin güzelliğini ve mutluluğunu yüceltmek için, "Tahtın ve Kuzu'nun önünde" duranlar kim? Şanlarını bizimle paylaşmak için ve evrenin Allah'ını birlikte övmek için, bizi bekleyenler kim? "Bunlar büyük sıkıntıdan geçip gelmişlerdir. Elbiselerini Kuzu'nun kanında yıkayıp bembeyaz etmişlerdir"! Büyük sıkıntı; şehitliktir, yani Mesih İsa'ya olan sevgi yüzünden ölmektir, O'nun, insanın tek Kurtarıcı olduğuna tanıklık etmek için, hayat vermektir. Azizlerin arasında sadece şehitler yok, ama İsa'ya tanıklık edenlerin hepsi var. Bunlardan çoğu öldürülmedi, ama İsa için ölmeye hazır olarak yaşadılar. Bir çok Hıristiyan, İsa'ya sadık kalmak için, akrabalarının, arkadaşlarının ve toplumun anlayışsızlığını çektiler! Ne kadar çok kardeşlerimiz, Mesih'in adı yüzünden, alay edilmeye, dışlanmaya, meslektaşların hor görmesine, eşin ve otoritelerinin küçümsemelerine, başkalarının nankörlüklerine dayandılar! İsa'ya sadık kalmak, Şeytan tarafından nefret edilmenin sebebi oluyor. Çünkü Şeytan Mesih İsa tarafından yenildi, fakat o, İsa'nın Kilisesine tuzak kurup, tehdit etmeye devam ediyor.

Bu büyük acılar ve sıkıntılarda Peder'in sınırsız sevgisini ve O'nun evlatları olduğumuzu, tecrübe ediyoruz. Şimdilik şanımızı az görsek de, O'nun sevgisi sayesinde, şimdiden O'nun evlatlarıyız. Şanımız, tamamen arınılacağımızda, gözlerimiz O'nun Yüzüne bakmayı bileceği zaman, belli olacak. O zaman "O'na benzer olacağız"!  O'na olan benzerliğimiz, şimdiden başladı ve gözlerimizi, Allah'ın Oğluna çevirdikçe yavaş yavaş artar: O'nun güzelliğiyle tatmin olmak için, dikenli taçından ve tükürükten dolayı çektiği acıları ve aşağılanmaları paylaşmak için de, O'na bakarsak, O'na olan benzerliğimiz artar.

Ona gözlerimizi dikersek, O'nun sözünü yaşama arzumuz da artar. Hayat ve olma tarzımız kardeşlerimize ve dünyaya İsa'nın sözlerinde saklanmış olan tanrısal hikmeti belirtecek.

Bugün okuduğumuz olanlar, İsa'nın tüm mesajını özetliyorlar: "Ne mutlu yüreği zenginliğe bağlı olmayanlara, ne mutlu ağlayanlara, ne mutlu yumuşak huylu olanlara, ne mutlu yüreği temiz olanlara, ne mutlu merhametli olanlara, ne mutlu doğruluk uğruna eziyet çekenlere...!"

Biz daima mutluluğu aramaktayız. İşte o, hiç kimsenin aramadığı yerde bulunuyor! Gerçek mutluluk İsa'nın yüreğindedir: O'nun yüreği zenginlikten özgürdür, temizdir, alçakgönüllüdür, merhametlidir, günahlarımızdan dolayı kederlidir ve Peder'in isteğini yerine getirdiği için eziyet çekiyor. Biz O'na kendimizi sıkıca  tutalım, yüreğine girelim, hayatımıza O'nu kabul edelim: O zaman sevinç ve huzur bizi saracak! Mezmur 34., "O'na doğru gözlerinizi çeviriniz, yüzünüz nurlu olacak" diye sesleniyor. Ve hakikatten böyledir!

Bugün Azizlerin mutluluğuna katılıyoruz: Onlar İsa'yla birlikte Peder'in yüreğinde gizlice yaşadılar.

Bugün İsa'nın mutluluğuna katılıyoruz: O, kendi kurbanının meyvesi olan, Azizlerin sadakatinden seviniyor.

Bugün Allah'ın sevincine katılarak, kutsallığımızın yürüyüşünü devam ettirmek için, güç alıyoruz. Yürüyüşümüz, kardeşlerimiz için de önemlidir: Onlar da, Rabbi izlemekle duyduğumuz sevinç ve kararlığımızı görerek cesaret bulacaklar. Hayatımız da birçokları için bir kutsama olacaktır!

 

"Amin! Asırlarca, övgü, yücelik ve bilgelik, şükran ve ulviyet, güç ve kudret Allah'ımızın olsun! Amin!"

 

OKUMALAR

 

1 OKUMA: Vahiy 7,2-4.9.14

Ben, Yuhanna, yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. Bunlar, karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye, yeryüzünün dört yelini tutuyorlardı. Yaşayan Tanrı'nın mührünü taşıyarak gündoğusundan yükselen başka bir melek daha gördüm. Bu melek, karaya ve denize zarar vermek için kendilerine yetki verilen dört meleğe yüksek sesle, «Biz Tanrımızın kullarını alınlarından mühürleyene dek karaya, denize ve ağaçlara zarar vermeyin!» diye bağırdı. Mühürlenmiş olanların sayısını işittim. İsrail oğullarının bütün oymaklarından yüz kırk dört bin kişi mühürlenmişti. Bundan sonra gördüm ki, her ulustan, her oymaktan, her halktan ve her dilden oluşan, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık tahtın ve Kuzu'nun önünde duruyordu. Hepsi de birer beyaz kaftan giyinmişti ve ellerinde hurma dalları vardı. Yüksek sesle, «Kurtarış, taht üzerinde oturan Tanrımıza ve Kuzu'ya özgüdür» diye bağırıyorlardı. Bütün melekler, tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın çevresinde duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Tanrı'ya tapınarak şöyle diyorlardı: «Amin. Övgü, yücelik ve bilgelik, şükran ve saygı, güç ve kudret, sonsuzlara dek Tanrımızın olsun. Amin.» Bu sırada ihtiyarlardan biri bana şunu sordu: «Beyaz kaftan giyinmiş olan bu kişiler kimlerdir, nereden geldiler?» Sen bunu biliyorsun, efendim» dedim. Bana dedi ki, «Bunlar, o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzu'nun kanında yıkamış bembeyaz etmişlerdir.

 

Mezmur  23

RAB'bindir yeryüzü ve içindekiler,

Dünya ve üzerinde yaşayanlar;

Çünkü O'dur denizler üzerinde onu kuran,

Sular üzerinde durduran.

RAB'bin dağına kim çıkabilir,

Kutsal Yer'inde kim durabilir?

Elleri pak, yüreği temiz olan,

Gönlünü putlara kaptırmayan,

Yalan yere ant içmeyen.

RAB kutsar böylesini,

Kurtarıcısı Tanrı aklar.

 

2.OKUMA: Yuhanna’nın 1 Mektubundan 3,1-3

Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize `Tanrı'nın çocukları' deniyor! Gerçekten de öyleyiz. Dünya Baba'yı tanımadığı için bizi de tanımıyor. Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Tanrı'nın çocuklarıyız, ama ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ne var ki, Mesih göründüğü zaman O'na benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü O'nu olduğu gibi göreceğiz. Mesih'te bu ümide sahip olan herkes, Mesih pak olduğu gibi kendini pak kılar.

 

İNCİL: Matta 5, 1.12

İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturduktan sonra, öğrencileri yanına geldiler. Onlara seslenip şöyle ders vermeye başladı:

«Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Göklerin Egemenliği onlarındır.
Ne mutlu yaslı olanlara! Onlar teselli edilecekler.
Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Onlar yeryüzünü miras alacaklar.
Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Onlar doyurulacaklar.
Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar merhamet bulacaklar.
Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Onlar Tanrı'yı görecekler.
Ne mutlu barışı sağlayanlara! Onlara Tanrı oğulları denecek.
Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Göklerin Egemenliği onlarındır. «Bana olan bağlılığınızdan ötürü insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşamış olan peygamberlere de böyle zulmettiler.