ME
NU

OMELIE / Omelie TR

23 nov 2014
23/11/2014 - MESİH İSA’NIN KRALLIĞININ BAYRAMI

23/11/2014 - MESİH İSA’NIN KRALLIĞININ BAYRAMI

34. Pazar Günü – A -

1.Okuma Hezekiel 34,11-16 * Mezmur 22 * 2.Okuma 1Kor 15,-20-26.28* İncil Mt 25,31-46

“Kendi koyunlarımın peşinde koşacağım...onlara kendim bakacağım...” Bu sözlerle Tanrı bize, peygamber Hezekiyel aracılığıyla, sevgisinin güzelliğini, büyüklüğünü ve değerliliğini tanıtmaktadır. Hatta bu sözlerle O bize, Kendisi gibi seven hiç kimsenin olmadığını anlatmaktadır. “Kendim...” Tanrı için koyunlar, daha iyisi, bizler çok önemliyiz, sanki Kendisi için bizler gerekliymişiz! Çobanın ve koyunların imgesiyle Hezekiel bize, insanlara olan Tanrı’nın sevgisini tanıtmaktadır. Ve de bu sevgi, bizim birbirimizle olan ilişkimizi kapsamaktadır. Nitekim şöyle denilir: “Koyunla koyun arasında yargıyı ben vereceğim”. Bu imge, İsa’nın aklında ve yüreğinde canlı kaldı, o kadar ki O, öğrencilerine ve Kendisini dinlemek isteyenlere kendisini tanıtmak ve de dünyadaki kendi görevini açıklamak için, bu imgeyi kullanmaktaydı. İsa’nın son görevi, bir yargıcın görevi olacaktır. O’nun Kendisi avukat, savunucu ve de yargıyı belirten Yasa bile olacaktır. Hatta O, kral olacaktır ve de sadece bir ulus için değil, dünyanın tüm ulusları için kral olacaktır. O, onların davranışlarını inceliyor ve değerlendiriyor. Hiç kimse, kendisini haklı çıkarmak için; ne: “Ben imanlı değildim, hiçbir şeyi bilmiyordum” ne de: “Ben başka bir dine katıldım” diyemeyecektir. Herkes, tüm herkes, O’nun huzuruna çıkacaklardır. Ve de onlara soru sorulmayacaktır, çünkü onların hayatı konuşacaktır. Ve de O, Kral İsa, hayatlarının özel bir yönüne bakacaktır, yasaların tanımasını gerektirmeyen bir yöne: Acı çekenlere acıdılar mı? Aç veya susayan biri ile karşılaşmadılar mı hiç? Soğuktan uyuşan birini ya da bir hastalığa yakalanan birini hiç göremediler mi? Herhangi bir sebepten acı çeken ya da baskı altında bulunan birinin yanından hiç geçmediler mi? Nasıl davrandılar? Onu görmezlikten geldiler mi ya da ona yardım ettiler mi? Onları yargılayacak olan yasa, acı çeken yakınları olacaktır.
Evrenin Kralı olan Mesih İsa, kral-çobandır; hiç kimsenin dikkatini Kendisine çekmek istemeyen, oysa onların acı çekenlere dönük olmalarını isteyen merhametli kral. O, bu acı çekenlerle neredeyse özdeş bile oluyor. O, Kilise’nin Öğretmeni’dir ve işte Kilise, acı çekenlerin var oldukları yerlerde, daima mevcuttur ve de o, daima yeni yoksulları ve yoksullukları aramaktadır, çünkü Baba’nın sevgisi, dünyanın günahtan dolayı bozulmuş, soyulmuş ve parçalanmış halde bulunan herkese ulaşmak istemektedir. Hasta olanlar, terkedilmiş olanlar, okumamışlar, içki düşkünleri ve uyuşturucu maddelerine bağımlı olanlar, öksüzler, yetimler ve sakatlar, körler ve sağırlar ve de dilsizler: Bunların tamamı için Kilise seven bir anne oldu. O, bu durumların her birisi için, özel görevleri ve hizmetlerini yarattı ve kutsadı. Ve de Kilise, bu hizmetlere İsa’nın ve kendisinin adına, kendisini vermiş olan kişileri destekleyip yardım etti. İsa’yı, evrenin Kralı diye çağrınca, O’nu yeryüzünün büyüklerinin arasına koymak istememekteyiz! Nitekim O, acı çeken evrenin Kralıdır! O, ağlayan evrenin Kralıdır, sevgiye ve barışa açıkmış olan o evrenin Kralıdır. İsa’nın öğrencileri olan bizler bunu unutmayız. Evet, Kral olan İsa’yı izlemekteyiz, ama O, kurtuluşu bekleyenlerin Kralıdır. İlk olarak bizler O’nun iyiliğini ve merhametini tecrübe ettik ve şimdi, O’nu izleyerek, bu iyiliğinin ve merhametinin bilinçli ve cömertli taşıyıcılarıyız.
Bütün ulusları yargılayacak Kral’ın, Baba’nın merhametini yaşayanları ödüllendireceğini bilmekteyiz. Onları, ebedi sevinçle ödüllendirecektir. Fakat bizler, ödül için değil, ancak ve ancak İsa’yı Baba’mızdan geldiği için ve izlememize ve sevgimize layık olduğu için, O’nu sevmek ve izlemek istiyoruz. Karşılaşacağımız bütün insanları sevip onlara hizmet ederek, İsa’yı izlemiş ve sevmiş olacağız: Karşılaşacağımız tüm insanlar aslında yoksul ve muhtaçtır. Herkesin ekmeye ve giyime ihtiyacı yoktur, ama herkesin Tanrı’nın Oğlu olan İsa’yı tanımaya ihtiyacı vardır. Karşılaşacağımız kişilerin bazılarına İsa’yı müjdeleyeceğiz, bazılarını ise,-İsa’nın adını telaffuz etmeden -, sadece O’nun sevgisinin ve hikmetinin bağışlayabileceğiz. Bu tür yoksullar da, aramızda mevcuttur. Bunlar, aslında en yüksek derece ihtiyacı olanlardır. İsa’nın Kendisi, ölçüyü ve sevinci bağışlasın ki bizler de onları, O’nun bakışıyla, sevecen ve iyi çobanın eliyle, karşılayabilelim.