ME
NU

OMELIE / Omelie TR

10 mar 2019
10/03/2019 – PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ – 1. PAZAR GÜNÜ – C YILI

10/03/2019 – PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ – 1. PAZAR GÜNÜ – C YILI

1ª Okuma Yasa’nın Tekrarı 26,4-10 * Mezmur 90 * 2ªOkuma Rom 10,8-13 * İncil Lk 4,1-13

 

Latin Katolik Kilisesinde dört günden beri Paskalya'ya Hazırlık Devresi başlamıştır. Bu zaman, Allah'ın Sözüne özel bir şekilde önem vereceğimiz bir zamandır: bunun için oruç aracılığıyla, daha büyük bir gayretle, hırslarımızı ve kaprislerimizi 'öldürmeye', Rab'den dikkatimizi uzaklaştıran televizyondan ve diğer boş ve yüzeysel faaliyetlerimizden vazgeçmeye çalışacağız. Rabbi dinlemek için ve Kutsal Vaftizimizin sevincini ve motivasyonlarını yenilemek için, duaya daha çok zaman ayıracağız.

Bu günkü İncil'de İsa'nın oruç tuttuğunu görmekteyiz. Uzun bir zaman için, kırk gün süresince, İsa, sevgi işareti olarak, kendini düşünmeden, Peder'e orucunu sunmaktadır. İsa Peder'i, kendi yaşamının her yönüyle (maddi, ruhsal, sosyal) ilgilenen gerçek bir peder olarak görüp kabul ediyor. Bu yüzden İsa; kendisine hayat veren, O'nu seven Peder'in eline, kendi yaşamını tamamen emanet ederek, gerçek bir evlat olarak yaşayabilmektedir.

İsa'nın bu kararı, O'nun, o kırk gün sonunda Şeytandan gelen ayartmalara dayanmasının şeklinde, açıkça görülebilmektedir. Bütün o ayartmalar, İsa'nın, Peder'i dinlemeden, özerklikle tek başına karar vermesine teşvik etmektedir: 'Sen her şeye kadirsin! Tek başına karar ver! Ekmeğini kendine sen sağla! İnsanların, adaletle hüküm edilmeye ihtiyaçları hakkında sen karar ver! Kendini, Mesih olarak, gösterme şeklini, sen seç!'. Bu ayartmalar güçlüdür, İsa'nın yaşamının en önemli noktaları ve dünyaya O'nun gelişinin anlamı ile ilgilidir. Fakat İsa tek başına karar vermiyor, tersine, Peder'i dinlemeye karar veriyor. İsa, Kutsal Yazılarda Peder'in konuştuğunun ve hala O'nun isteğini gösterebildiğinin bilincindedir. Ayartma böyle başladı: "Eğer Allah'ın Oğlu isen,...", yani "Allah'ın Oğlu olduğuna göre...". İsa yüreğinde buna, "Allah'ın Oğlu olduğumdan dolayı, bir evlat gibi davranmak, benim Peder'in önerilerini ve kararlarını dinlemek istiyorum!" diye cevap veriyor. Ve her ayartmada Kutsal Yazıların bir Sözünü hatırlayıp sesleniyor. İsa, kendisi Allah'ın Sözüdür, fakat ayartma önünde kendi aklına bile güvenmek istemiyor: alçakgönüllülükle ve Kutsal Ruh tarafından Peygamberlere iletildiği Sözüne olan büyük sevgisiyle, ancak ve ancak Kutsal Yazılara sığınıyor.

İsa'nın yaptığı gibi, Allah'ın gerçek ve emin tanımasına, yani O'nu Peder olarak o tanımaya dayanıp güvenmemiz çok önemlidir. Allah, Pederdir! Eğer O'nun kimliğinden şüphelenmeye veya O'nun üzerinde hayal aleminde düşünmeye başlarsak, her şey sendeleyecektir: ümit ve ihtiyat bocalayacak, adalet ve sevme yeteneği suya düşecektir; varsayımların, düşlerin ve insancıl cahilliğin etkisi altında kalıp çabukça yüreğimiz ve aklımız putperest olacaktır. Eskiden daha çok, günümüzde bu isabetliliğe acil bir ihtiyaç vardır. Nitekim günümüzde, birliği yok eden, aile yaşamını karıştıran, yüzyıllar boyunca gayretle elde edilmiş adalet ve sevgi gelişmesini altüst eden çeşitli düşünme tarzları yayılmaktadır. Bu, Allah'ı tanınması hakkında çok karışıklığın var olduğundan gelmektedir. Bazı ortamlarda Allah'tan, bir enerji olarak, 'kozmik' Tanrının kıymıkları veya kıvılcımları olarak, yaratılmış her şeyde var olan 'Biri' olarak, bahsedilmektedir. Sonuç olarak, herkes kendinin tanrısal ve her şeye kadir ve bundan dolayı günahsız olduğunu sanmaktadır! Hristiyan adı taşıyan bazıları da bu düşüncelere katılıyorlar. Böylece, Peder'i tanımamaktan dolayı, Şeytanın ayartmaları ile sevgi olan Allah'ın 'fısıldamaları' arasında, insanda hiçbir ayırt etme yetkisi kalmıyor.

Bundan gelen karışıklık Kilise'nin birliğinden, Kutsal Gizemler'den, özellikle Barıştırma Gizeminden uzaklaştırıyor ve imana, aile yaşamına, topluma çok zarar vermektedir.

Peder Allah'a ve O'nun Gönderdiğine olan imanımızı korkmadan, açıkça ve isabetlilikle beyan etmemiz gerekmektedir. Aziz Pavluş şöyle diyor: "İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla kurtulur": yürekle iman etmek ve içimizde bu imanı canlı tutmak, büyük bir armağandır, fakat günümüzde her tarafı kaplayan bu “yeni putperestlikten” korunmak için, yeterli değildir. "Eğer İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça belirtir ve Allah'ın onu ölüler arasından dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın". Allah'ın büyük harikalarını ilan ederek, kendi imanını beyan etmek, Musa'nın halkına ettiği davettir. Bu daveti kabul edelim: İsa'nın dirilişini ilan edelim; sözlerle ve eylemlerle O'nu, hayatımızın ve tüm tarihin Rabbi olarak, kabul ettiğimizi gösterelim!

Bu Devrede tutacağımız oruç, bizi ruhta güçlendirecek ve dünyayı değiştirebilen imanımıza tanıklık etmenin fırsatlarını değerlendirmek için, bizi dikkatli kılacaktır.

 

OKUMALR

1ª Okuma Yasa’nın Tekrarı 26,4-10 * Mezmur 90 * 2ªOkuma Rom 10,8-13 * İncil Lk 4,1-13

 

1ª Okuma: Yasa’nın Tekrarı 26,4-10

Kâhin sepeti elinden alıp Allah'ın RAB'bin sunağının önüne koyacak.

Sonra Allah'ın RAB'bin önünde şu açıklamayı yapacaksın: 'Babam göçebe bir Aramlı'ydı. Sayıca az kişiyle Mısır'a gidip orada yaşamaya başladı. Orada büyük, güçlü, kalabalık bir ulus oldu.

Mısırlılar bize kötü davranarak baskı yaptılar. Bizi ağır işlere zorladılar.

Atalarımızın Allah'ı RAB'be yakardık. RAB yakarışımızı duydu; çektiğimiz sıkıntıyı, emeği, bize yapılan baskıyı gördü.

Bunun üzerine güçlü elle, kudretle, büyük ve ürkütücü olaylarla, belirtilerle, şaşılası işlerle bizi Mısır'dan çıkardı.

Bizi buraya getirdi; bu ülkeyi, süt ve bal akan ülkeyi bize verdi.

Şimdi, ya RAB, bana verdiğin toprağın ürününün ilk yetişenini getiriyorum.' Sonra sepeti Allah'ınız RAB'bin önüne koyup O'nun önünde yere kapanacaksınız.

 

90 Mezmurdan

Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan,

Her Şeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır.

"O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için,

"Allahım'dır, O'na güvenirim."

Başına kötülük gelmeyecek,

Çadırına felaket yaklaşmayacak.

Çünkü Allah meleklerine buyruk verecek,

Gideceğin her yerde seni korusunlar diye.

Elleri üzerinde taşıyacaklar seni,

Ayağın bir taşa çarpmasın diye.

Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin,

Genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin.

Beni sevdiği için

Onu kurtaracağım" diyor RAB,

"Beni iyi tanıdığı için

Ona kale olacağım.

Bana seslenince ona yanıt vereceğim,

Sıkıntıda onun yanında olacağım,

Kurtarıp yücelteceğim onu.

 

2ªOkuma: Aziz Pavlus’un Romalılara Mektubundan 10,8-13

Kutsal Kitap şöyle diyor: «Allah'ın sözü sana yakındır, ağzında ve yüreğindedir.»

İşte duyurduğumuz iman sözü budur. “İsa Rab’dır” ağzınla açıkça söyler ve Allah'ın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın. İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla da kurtulur. Kutsal Yazı, «O'na iman eden hiç kimse utandırılmayacak» der. Çünkü Yahudi ve Grek ayrımı yoktur, aynı Rab hepsinin Rabbidir. Kendisine yakaranların hepsine karşı eli açıktır. «Rab'be yakaran] herkes kurtulacaktır.»

 

İncil: Luka 4,1-13

Kutsal Ruh'la dolu olarak Şeria nehrinden dönen İsa, Ruh'un yönlendirmesiyle çölde dolaştırılarak kırk gün süreyle İblis tarafından sınandı. O günlerde hiçbir şey yemedi. Dolayısıyla bu sürenin sonunda acıktı. Bunun üzerine İblis O'na, «Allah'ın Oğluysan, şu taşa söyle de ekmek olsun» dedi.

İsa ona şöyle karşılık verdi: «`İnsan yalnız ekmekle yaşamaz' diye yazılmıştır.»

Sonra İblis İsa'yı yükseklere çıkararak bir anda O'na dünyanın bütün ülkelerini gösterdi. O'na, «Tüm egemenlik ve görkemleriyle bunları sana vereceğim» dedi. «Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediğim kişiye veririm. Bana taparsan, hepsi senin olacak.»

İsa ona şu karşılığı verdi: «`Allah'ın olan Rab'be tap, yalnız O'na kulluk et' diye yazılmıştır.»

İblis O'nu Kudüs'e götürüp tapınağın tepesine çıkardı. «Allah'ın Oğluysan, kendini buradan aşağı at» dedi. «Çünkü şöyle yazılmıştır:

`Allah, seni korumaları için meleklerine buyruk verecek.'

`Ayağın bir taşa çarpmasın diye seni elleri üzerinde taşıyacaklar.'»

İsa ona şöyle karşılık verdi: «`Allah'ın olan Rab'bi sınama!' diye buyrulmuştur.»

İblis, İsa'yı her bakımdan sınadıktan sonra bir süre için O'nun yanından ayrıldı.