ME
NU

OMELIE / Omelie TR

22 ago 2021
22/08/2021 OLAĞAN DEVRE 21. Pazar Günü – B

22/08/2021 OLAĞAN DEVRE 21. Pazar Günü – B

İlk Okuma Yeşu. 24,1-2.15-17.18b Mezmur 33/34 İkinci Okuma Ef. 5,21-32 İncil Yh 6,60-69

Halkı, karar verip bir cevap vermeye çağıran Yeşu, halktan harika bir cevap alır. İnsanları seven Allah’ın tarafını tutmadan, O’nun önünde durmak, merhametinden ve korumasından faydalanmak olmaz. “Eğer Rab'be itaat etmek istemiyorsanız, kime itaat edeceğinize bugün karar verin”! Yaşamımız hep bir itaattir. Ya Allah’a ya da ihtirasın yönlendirdiği arzularımıza itaat ederiz. Ve de biz bunları çok önemli, tanrılar gibi önemli görürüz. Biz kime itaat edeceğimize karar vermekte serbestiz. Eğer Allah’a itaat etmiyorsak, otomatik olarak Allah’ın düşmanından gelen bir egoizme boyun eğiyoruz. "RAB'bi bırakıp başka ilahlara kulluk etmek bizden uzak olsun!". Halk; tarihini düşünüyor, Antlaşma’nın Allah’ına sadakat kararını güçlendirmek için ataların tecrübesini hatırlar: O Allah’a ki, halkını Mısır köleliğinden büyük bir sevgi ile kurtarmıştı. Kendi tarihini hatırlamak, Allah’ın Sözüne ikna olmak, itaat etmek ve sadakatli olmaya karar vermek için iyi sebepler sunmaktadır. Bizim için de ailemizin, halkımızın tarihini hatırlamak ne kadar önemlidir! Orada Allah’ın sevgisi ve mucizeleri saklıdır: Onların hatırası O’na olan imanımızı canlı tutmamıza yardım eder.

İncil metni de bize bir karar anını tekrar yaşatmaktadır: İsa’nın birçok öğrencisi O’nu takip etmemeye karar verir. Bunlar; itaat etmeden önce anlamak istemektedirler, kolay ve herkes tarafından kabul edilen bir yürüyüş isterler, ama İsa ile birlikte olmak için O’nunla birlikte yalnızlığı da, anlaşılmamayı, belki hor görülmeyi de kabullenmek gerekir. İsa cesaretini kaybetmiyor: Tek başına kalmaya hazırdır, fakat tekliflerinden ödün vermiyor. İnsanların rahatlıkları için İncil’i değiştirmiyor: İnsanların İncil’e uygun yaşamaları için hayat değiştirmeleri gerekir.

Petrus; On ikilerin, ve de başka kişilerin de adına konuşmaktadır: Bunlar, Öğretmenleri ve Rab’leri gibi güvene layık başka hiç kimseyi bulmadılar. Gerçekten O, gözlerinin önünde işaretler ve mucizelerle Kendisini Allah’tan, Baba’dan gelen olarak gösterdi, onlar da O’na tam bir güven vererek O’nu dinlediler. Bu şekilde O’nun Sözünün, anlaşılması zor olmasa da, emin olduğunu fark ettiler. Çünkü bu Söz, Baba’dan onaylanmış bir kişinin ağzından gelmekte idi. Petrus, bizim yerimize de cevap verdi. Onun kararı, bizim kararımızdır; biz de emin bir şekilde İsa’ya şunu söyleyebiliriz: «Sonsuz yaşamın sözleri sendedir».

Aziz Pavlus böyle kati bir kararın sonucu olarak Hristiyanların aile yaşamını da görmektedir. Evlenen imanlı, evliliğinde Rab’be olan sevgisini ve sadakatini yaşar. Bu şekilde evlilik, sevginin ve merhametin Allah’ın kendini gösterdiği ortam olur. Kocanın eşine olan sevgisi, İsa’nın Kilise’sine olan sevgisini gösterir: Mesih inanlılar topluluğunun uğruna kendini feda etti (Ef 5,21-33) ve Kilise’nin cevabı da eşin kocasına olan hür ve tatlı boy eğmesi ile gözükür. İsa-Kilise ayrılmaz bağlantısı, karı-koca bağlantısı aracılığıyla somut ve görünebilen olur. Onlar; birbirlerine sadece aşk ve arzu, iyi niyet veya sosyal bir kontratla bağlı değiller: Onlar sadakat ve birlik içerisindeler, çünkü onlarda İsa ile olan birlik ve Kilise’ye aitlik vardır ve büyümektedir. Evlilik, Rab’be hizmet etme kararının her gün somutlaştığı ve herkese görünür olduğu yerdir: Evlilik, Allah’ın varlığının ve kutsallığının parladığı dağdır!

Bunun için ebeveynlerin kutsal sevgisinin meyvesi olan bizler de, halkın Yeşu’ya verdiği cevabı tekrarlayabiliriz: "RAB'bi bırakıp başka ilahlara kulluk etmek bizden uzak olsun!". Bu sözleri hem uzun zaman süren kararları gerektiren anlarda hem de daha basit ve günlük olan birçok durumlarda tekrarlayabiliriz. İsa’nın Sözü aklımızda ve yüreğimizde güvenli bir temel, her eylemimizin sakin ve güçlü desteği olarak sabit kalacaktır.

OKUMALAR

Birinci okuma *Yeşu 24,1-2.15-18

Yeşu İsrail oymaklarının tümünü Şekem'de topladıktan sonra, İsrail'in ileri gelenlerini, boy başlarını, hakim ve görevlilerini yanına çağırdı. Hepsi gelip Allah'nın önünde durdular. Yeşu bütün halka, "İsrail'in Allah'ı RAB şöyle diyor" diye söze başladı, "'İbrahim'in ve Nahor'un babası Terah ve öbür atalarınız eski çağlarda Fırat Irmağı'nın ötesinde yaşar, başka ilahlara kulluk ederlerdi. İçinizden RAB'be kulluk etmek gelmiyorsa, atalarınızın Fırat Irmağı'nın ötesinde kulluk ettikleri ilahlara mı, yoksa topraklarında yaşadığınız Amorlular'ın ilahlarına mı kulluk edeceksiniz, bugün karar verin. Ben ve ev halkım RAB'be kulluk edeceğiz." Halk, "RAB'bi bırakıp başka ilahlara kulluk etmek bizden uzak olsun!" diye karşılık verdi, "Çünkü bizi ve atalarımızı Mısır'da kölelikten kurtarıp oradan çıkaran, gözümüzün önünde o büyük mucizeleri yaratan, bütün yolculuğumuz ve uluslar arasından geçişimiz boyunca bizi koruyan Allah'ımız RAB'dir. RAB bu ülkede yaşayan bütün ulusları, yani Amorlular'ı önümüzden kovdu. Biz de O'na kulluk edeceğiz. Çünkü Allah'ımız O'dur."

Mezmur 33/34

Her zaman RAB'be övgüler sunacağım, övgüsü dilimden düşmeyecek.

RAB'le övünürüm, mazlumlar işitip sevinsin!

Benimle birlikte RAB'bin büyüklüğünü duyurun, adını birlikte yüceltelim.

RAB'bin yüzü kötülere karşıdır, onların anısını yeryüzünden siler.

Doğrular yakarır, RAB duyar; bütün sıkıntılarından kurtarır onları.

RAB gönlü kırıklara yakındır, ruhu ezginleri kurtarır.

Doğrunun dertleri çoktur, ama RAB hepsinden kurtarır onu.

Bütün kemiklerini korur, hiçbiri kırılmaz.

Kötü insanın sonu kötülükle biter, cezasını bulur doğrulardan nefret edenler.

RAB kullarını fidyeyle kurtarır, O'na sığınanların hiçbiri ceza görmez.

İkinci okuma Efes 5,21-32

Mesih'e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize bağımlı olun.

Ey kadınlar, Rab'be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun. Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak inanlılar topluluğunun başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır. İnanlılar topluluğu Mesih'e bağımlı olduğu gibi, kadınlar da her durumda kocalarına bağımlı olsunlar.
Ey kocalar, Mesih inanlılar topluluğunu nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin. Mesih, inanlılar topluluğunu suyla yıkayıp Tanrısal sözle temizleyerek kutsal kılmak için kendini feda etti. Öyle ki, inanlılar topluluğunu, üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey bulunmadan, görkemli bir biçimde kutsal ve kusursuz olarak kendine sunabilsin. Aynı şekilde, kocalar da karılarını kendi bedenleri gibi sevmelidir. Karısını seven kendini sever. Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır, tıpkı Mesih'in inanlılar topluluğunu besleyip kayırdığı gibi. Çünkü biz O'nun bedeninin üyeleriyiz. «Bunun için adam annesini babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek bir beden olacaklar.» Bu sır büyüktür; ve ben bunu Mesih ve inanlılar topluluğuyla ilgili olarak söylüyorum. Bununla birlikte, her biriniz karısını kendisi gibi sevsin. Kadın da kocasına saygı göstersin.

İncil Yh 6,60-69

Öğrencilerinin birçoğu bunu işitince, «Bu söz çetindir, bunu kim kabul edebilir?» dediler. Öğrencilerinin buna karşı söylendiğini anlayan İsa, «Bu sizi şaşırtıyor mu?» dedi. «Ya İnsanoğlu'nun önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz...? Yaşam veren Ruh'tur. Beden bir yarar sağlamaz. Sizlere söylediğim sözler ruhtur, yaşamdır. Yine de aranızda iman etmeyenler var.» İsa iman etmeyenlerin ve kendisini ele verecek olanın kim olduğunu başlangıçtan biliyordu. «Sizlere, `Baba'nın bana yöneltmediği hiç kimse bana gelemez' dememin nedeni budur» dedi.
Bunun üzerine öğrencilerinin birçoğu geri döndüler, artık O'nunla dolaşmaz oldular. İsa o zaman Onikilere, «Siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?» diye sordu.
Simun Petrus şu cevabı verdi: «Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Allah'ın Kutsalısın.»