ME
NU

OMELIE / Omelie TR

10 lug 2016
10/07/2016 – OLAĞAN DEVRE - 15. Pazar Günü – C

10/07/2016 – OLAĞAN DEVRE - 15. Pazar Günü – C

1.Okuma Yasa 30,10-14 * Mezmur 18 * 2.Okuma Kol. 1,15-20 * İncil Lk. 10,25-37


MEDİTASYON


Küçük olsun büyük olsun, herhangi bir elektrikli ev aletini; tıbbi bir araç-gereci ya da elektrikli bir mutfak aletini; bir iş aracını her satın aldığımda, satıcı elime bir kitapçık ya da birkaç sayfalık bir kılavuz bırakır, ben de onları alıp özenle muhafaza ederim. Aracı kullanmadan önce, tanıtım ve kullanım kılavuzunun birkaç sayfasını okurum. Bunu yapmazsam, ne yapmam gerektiğini bilemeyeceğim için bazen değerli bir aracın işleyişi, bozulma riski ile karşı karşıya gelir. Günümüzde çocukların oyuncakları da, ilaçlar da aynı şekilde kullanım kılavuzuna ihtiyaç duymaktadır. Kullanım talimatları kılavuzu! Biraz düşünelim! Hayatımız da o kadar karmaşıktır ki, eğer biz onun uzun sürmesini ve bizi tatminkâr kılmasını istiyorsak, onun kullanma kitapçığına ihtiyacımız var. Yaratıcımız bunu düşünmekle kalmamış, onu ellerimize koymuştur. “Rab’bin sesini dinleyin ve Kutsal Kitabında yazılan kurallara ve emirlere uyun. Bütün yüreğinizle ve bütün ruhunuzla Allah’ınıza dönün”. Burada Rab’bin sesi, kılavuzdur/kitapçıktır: Okumayı bilen için, o ses yazılıdır! Okumayı bilmeyenler için, onlara onu anlatmayı bilen görevliler vardır! Hatta Allah, bu kitapçığı, en azından kısmi olarak, önceden içimize yerleştirmiştir. “Allah’ın sözü sana çok yakındır; onu yerine getiresin diye ağzında ve yüreğindedir”. Bu konuyla ilgili İsa’nın bir hoca ile Kutsal Yasa hakkında konuşmasını dinlemekteyiz. Bu hoca, İsa’ya Yasa hakkında, yani hayatımız için verilen kullanım kılavuzu hakkında soru sormakta idi: O’nun düşüncesini bilmek istiyordu. Peki İsa ona ne söyledi? İsa o adama sadece şu soruyu sordu: “Kutsal Yasa’da ne yazılmıştır? Orada ne okuyorsun?”. Sanki İsa ona şöyle söylemiştir: Soruna cevap, zaten önceden, kendi içinde bulunmaktadır; o, yaşantındaki kullanım kılavuzunda yazılıdır. Gerçekten de böyledir. Gerçekten de o adam – ve onun gibi bütün diğer İbraniler de - bunu ezbere bilmekte idi. Çünkü bütün İbraniler, Kutsal Yazıların az sayıdaki bu satırlarını daima hatırlayabilmek için, onları her gün defalarca tekrarlıyorlardı. Temel olan ve bütün diğer bilgileri anlaşılan kılan bilgi şudur: “Allah’ın olan Rabbi bütün yüreğinle..., yakınını da kendin gibi seveceksin”. Bazen kitapçığı okumak yetmez; aracımızı kullanmayı öğrenmek için, onu işler halde görmemiz de gerekmektedir. Kutsal Yasa hocası aslında tam da bunu soruyor. Ve Öğretmen ona bir olay anlatıyor. Bu olayı iyice dinle! Böylece kendi hayatını en iyi şekilde kullanabileceksin. İşleri için Yahuda toprağında yolculukta olan Samariye’li bir adam, bir terslikle karşılaşır. Bu terslik, kendi işlerinden dolayı değildir; kendisi ile hiç alakası olmayan başka bir adamdan kaynaklanmaktadır. Nitekim o Samariye’li, kan içinde, dövülmüş, ölü gibi bırakılmış bir adamla karşılaşır. İşte, Samariye’li için o adam, kendi işlerinden daha da önemli hale gelir, hatta onun ilk işi olur. Ondan önce, aynı yoldan başka adamlar da geçmişlerdi; oysa onlar, Allah’ı bütün yüreğiyle sevmenin, diğer insanları görmezlikten gelmek olduğunu sanıyorlardı. O ise durup o yabancıya yardım etmek için, bütün gücünü, para ve zamanını harcamıştır. Bu adam için, Allah’ı sevmek, Allah’ın imajında olan insana saygı göstermek demekti. Allah’ı sevmek, O’nun öğrettiğini yapmak demektir ve O, kırılgan ve güçsüz olana, “öksüze ve dula”, en çok korumasız olanlara ve acı çekenlere dikkatimizi vermemiz gerektiğini bize öğretmektedir.

İşte, kullanım klavuzu, görülebilen ve somut bir uygulamayı içerisinde bulundurmaktadır. İsa, Kutsal yasa hocasına şöyle diyor: “Git, sen de öyle yap!”. Şimdi insanın hayatı nasıl işler, görmüş olursun. Böylece hayatını en uygun şekilde yaşamış olursun, bozulmaya maruz kalmaz ve de üretken olursun; bu şekilde sen kendi hayatından hoşnut kalır ve etrafına barış ve yaşama sevinci ekersin! Fakat biz bununla da tamamıyla tatmin olmamaktayız. Tamamen gerçekleşmiş ve yaşanmış hayat, Samariye’lin hayatı değil, İsa’nın kendisinin hayatıdır. Bizler, hayatımızın nasıl gerçekleşebileceğini görmek için O’na bakarız. O, zavallı birine yardım etmek için, parasının ve zamanının bir kısmını vermekle kalmamış, bütün insanlara – o insanlar ki kendi günahları yüzünden ya da yollarda insanları ölü gibi bırakan günah yüzünden acı çekmekteler - yardım etmek için kendisini sunmuştur. Aziz Pavlus, tüm yaratılanlara barışı – o barış ki, sevginin Allah’ının hayatına katılmadır - taşıyan İsa’nın eserini anlatmaya çalışmıştır. Ve İsa, bu eserini devam ettirmek için Kilise’yi kurmuş ve onun başı olmak üzere kendisini sunmuştur. Ben de Kilise’ye katılıyorum, bunun için tek başıma değil de, diğer birçokları ile birlikte, İsa’nın rehberliğinde, dünyada Allah’a olan sevgiyi bütün yüreğimle yaşamaya devam ediyorum. Bu sevgi, bütün acı çekenlerin; çeşitli şekilde ezilen ve yorgun olan insanların üzerine yağıyor. Bazen ben de ezilmiş olduğumu unutamıyorum, bunun için kardeşlerin yardımını kabul ediyorum. Fakat onlar tarafından güçlendirilmekle yetinmiyorum. Ben de, her ayağa kaldırılışımda, kardeşlerimle birlikte, herkese hizmet edip Babam’ın sevgisini sunmaya yeniden başlıyorum.


OKUMALAR


1 Okuma Yasa 30,10-14


Yeter ki, Tanrınız RAB'bin sözünü dinleyin, bu Yasa Kitabı'nda yazılı buyruklarına, kurallarına uyun ve bütün yüreğinizle, bütün canınızla O'na dönün.

"Bugün size ilettiğim bu buyruk ne tutamayacağınız kadar zor, ne de ulaşamayacağınız kadar uzaktır.

O göklerde değil ki, 'Kim bizim için göğe çıkacak? Kim yerine getirmemiz için onu alıp yayacak?' diyesiniz.

Denizin ötesinde değil ki, 'Kim bizim için denizin ötesine gidecek? Kim yerine getirmemiz için onu alıp yayacak?' diyesiniz.

Tanrı sözü size çok yakındır; uymanız için ağzınızda ve yüreğinizdedir. 


Mezmur 18


RAB'bin yasası yetkindir, cana can katar,

RAB'bin buyrukları güvenilirdir, saf adama bilgelik verir,

     RAB'bin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir,

RAB'bin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır.

     RAB korkusu paktır, sonsuza dek kalır,

RAB'bin ilkeleri gerçek, tamamen adildir.

     Onlara altından, bol miktarda saf altından çok istek duyulur,

Onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır.


2.Okuma Kol. 1,15-20


Görünmez Tanrı'nın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı O'dur. Nitekim gökte ve yeryüzünde, görünen ve görünmeyen şeyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler ve hükümranlıklar, her şey O'nda yaratıldı. Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için yaratılmıştır. Her şeyden önce var olan O'dur ve her şey varlığını O'nda sürdürmektedir. Bedenin, yani inanlılar topluluğunun başı O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O'dur. Çünkü Tanrı, tüm doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü. O'nun çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerde ve gökte olan her şeyi O'nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.


İncil Lk. 10,25-37

Bir Kutsal Yasa uzmanı İsa'yı sınamak amacıyla gelip şöyle dedi: «Öğretmenim, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?». İsa ona, «Kutsal Yasa'da ne yazılmıştır?» diye sordu. «Orada ne okursun?». Adam şöyle karşılık verdi: «Tanrın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün gücünle ve bütün aklınla sev. Komşunu da kendin gibi sev». İsa ona, «Doğru cevap verdin» dedi. «Bunu yap ve yaşayacaksın». Oysa adam kendini haklı çıkarmak isteyerek İsa'ya, «Peki, komşum kim?» dedi. İsa şöyle cevap verdi: «Adamın biri Kudüs'ten Eriha'ya inerken haydutların eline düşmüş. Onu soyup dövmüşler ve yarı ölü halde bırakıp gitmişler. Bir rastlantı olarak o yoldan bir kâhin geçiyormuş. Adamı görünce yolun öbür tarafından geçip gitmiş. Bir Levili de o yere varıp adamı görünce aynı şekilde geçip gitmiş. O yoldan geçen bir Samiriyeli ise adamın bulunduğu yere gelip onu görünce, yüreği sızlamış. Adamın yanına gitmiş, yaralarının üzerine yağla şarap dökerek onları sarmış. Sonra adamı kendi hayvanına bindirip bir hana götürmüş ve onunla ilgilenmiş. Ertesi gün iki dinar çıkararak hancıya vermiş. `Ona iyi bak' demiş, `bundan fazla ne harcarsan, dönüşümde sana öderim'.«Sence bu üç kişiden hangisi haydutlar arasına düşen adama komşu gibi davranmış?». Yasa uzmanı, «Ona acıyıp yardım eden» dedi. İsa ona, «Git, sen de öyle yap» dedi.