ME
NU

OMELIE / Omelie TR

29 mar 2015
29/03/2015 – Mesih İsa’nın Yeruşalem’e Giriş Bayramı – B

29/03/2015 – Mesih İsa’nın Yeruşalem’e Giriş Bayramı – B-

YÜRÜYÜŞ: Mk 11,1-10

1.Okuma Yeş 50,4-7 Mezmur 21 2.Okuma Fil 2,6-11 İncil Mk 14,1- 15,47

Bugün Aziz Markos tarafından yazılan İsa’nın Istırapları ve Ölümü ilan edilmektedir. Bizi etkilen şey, askerlerin işlerini yöneten o yüzbaşının imanı duyurmasıdır: Bununla, İsa’nın ıstıraplarının anlatılması sona eriyor. Bu yüzbaşı, şimdiye kadar kimseden; sadece halkın din başkalarının ve Ferisilerin değil; İsa’nın öğrencilerinin bile demedikleri sözleri demeyi biliyor. “Gerçekten, bu adam Allah’ın Oğlu idi”. İncil’in Yazarı, bizleri de bu imanın duyurulmasına götürmek istiyor. İsa’nın bütün mucizelerinden ve öğretişlerinden sonra, şimdi O ölmüştür ve de O en büyük alçalmasına varmıştır! İşte en ilgisiz ve acımasız insan bile buna dayanamaz. İsa’nın ellerine ve ayaklarına çivileri çakmayı buyuran o asker; işte tam da bu kişi, aklını ve yüreğini değiştiriyor ve de yeni imanını açıkça duyuruyor. Bu yüz başı, İsa’yı ölürken görünce; O’nun kendisini Tanrı’ya teslim etmesi şeklini, O’nun bakışında hiçbir nefretin ve öcün olmadığını, O’nun sürekli sevgisini fark ediyor; en sert ve acımasız işkenceleri çektiğinde bile O’nun derin huzurunu fark ediyor. Yüzbaşı, o insanın Tanrı’nın Oğlu olması gerektiğini de fark ediyor, yani o insanın, kendi içinde yeni bir ilahi niteliği, o ana kadar tanınmamış bir niteliği taşıyan bir kişinin olduğunu fark ediyor. Yüzbaşı iman ediyor. Acaba bizler onun sözlerini tekrarlamayalım mı? Bize Tanrı’yı tanıtan Adama biz de bağlılığımızı yenilemeyecek miyiz? O, acı çekmede, sıkıntıda, ölümde bize Tanrı’yı gösteriyor.

İşte şimdi Tanrı’nın evlatlarının halen eziyet edilmelerine, işkence çekmelerine, öldürülmelerine izin vermesinin nedenini anlamaktayız. Gerçekten bu durumlar, İsa’nın tanrısallığına ve Baba’nın sevgisine en güçlü ve inanılır tanıklık etmeleri için en önemli fırsatlardır. Bunun için Hıristiyanların zülüm görmeleri kaçınılamazdır, hatta onların zülüm görmeleri gereklidir. Bugün yaşanan İsa’nın Istırapları olmadan, İncil’in müjdesi değersiz, boşa giden ve meyvesiz bir emek olacaktı. Hıristiyanlar bunu bilmektedirler, bunun için hayrete düşüp kaçmamaktadırlar, çünkü Rableri ve Öğretmenleri orada, Golgota’nın üzerindedir. Bizler de, İsa’ya yönelmiş bir şekilde yaşayıp seçimimizi de O’na göre yaptığımızda, zülüm görmekten kaçınamayız. İçimizde hala yaşayan dünya bile bizi engelliyor, dışımızdaki dünya da bizi dışlıyor. Bu şekilde bizler dünyaya dağılıp ciddi olarak zülüm gören kardeşlerimizle birleşeceğiz; Zeytin Bahçesinde Baba’ya kendisini sunup şikayet etmeden Golgota’ya çıkan ve yüzbaşının şaşkınlık içinde gözlerinin önünde ölen İsa’yla birleşeceğiz. İsa’nın Kendisi bizleri, dirilişin sevincinde ve şanında, Kendisine birleştirecektir.