ME
NU

OMELIE / Omelie TR

12 mag 2013
12/05/2013 – Mesih İsa’nın Göğe Çıkışı Bayramı - C

12/05/2013 – Mesih İsa’nın Göğe Çıkışı Bayramı - C

1. Okuma Hav. İşl. 1,1-11 * Mezmur 46 * 2. Okuma İbr 9,24-28; 10,19-23 * İncil Lk 24,46-53

“Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup elle yapılmış kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Allah’ın önünde görünmek üzere asıl göğe girdi”: Bugün okuduğumuz İbranilere mektup sayfası, işte böyle başlamaktadır. Bu sözlerle Mesih İsa gerçek başkâhin kabul edilmektedir. Eski Antlaşmanın kâhinleri O’nun sadece bir görüntüsü, önceden bildirilmesiydi. Mesih İsa gerçek kâhin, Allah ile biz günahkarlar arasındaki aracıdır. Allah O’nun aracılığıyla bize konuşur ve lütuflarını verir ve biz O’nun aracılığıyla kendimizi Baba’ya sunarız. O, tapınağa, oradaki kâhinler gibi kurban edilen hayvanların kanını sunmak için girmiyor, O bugün Allah’ın önüne kendi kanı ile geldi. Bu şekilde O, günahımızı yok etti. Biz günahkarlar için kendini sundu. Mektup şöyle devam etmektedir: Bizim Allah’a ulaşmamız için, “yeni ve canlı bir yol açtı” . Ölen ve dirilen Mesih İsa yoldur: Baba’dan uzaklaşmış olan bizler O’na dönme imkanımız var ve Adem’in başlangıçta O’nunla yaşadığı dostluğu tekrar elde edebiliriz. Yeniden ümit edebiliriz, geleceğe bakabiliriz, yaşamımızın kaybolmadığına, tersine sonsuzluk için değer kazandığına emin olabiliriz.

Dirilmiş İsa, şakirtlerine gözükünce onlara güven veriyor; “tüm milletlere tövbe etmeyi ve günahları affetmeyi” vaaz edenler, onlar olacaklar. Bunu yapabileceklerdir çünkü O öldü ve ölülerden dirildi. Gerçekten de diriliş, O’nun ölümüne Allah tarafından kabul edilen sonsuz ve mükemmel bir sunuşun değeri kazandırıyor. Sadece İbraniler değil, tüm milletler tövbe etme imkanına kavuşacaklar ve affedilebileceklerdir. Tüm milletler, hangi dinden olurlarsa olsunlar, Kurtarıcıyı tanıyıp, kurtuluşundan faydalanabileceklerdir. Şakirtler, kendileri günahkarsa, günahların affını nasıl vaaz edebileceklerdir? Bu sebepten İsa şöyle diyor: “Ben üzerinize Baba’nın söz verdiğini size gönderiyorum”. Kutsal Ruh sayesinde kendi bencillik ve zayıflıklarını aşabileceklerdir. O, hem onlara cesaret verecek ve gerçeği gösterecek, hem de onları dinleyenlere, müjdelemelerini kendi hayatları için iyi haber olarak kabul etmeleri için, gereken ışığı verecektir.

Havarilerin aldıkları görev şu olayla değişmez oluyor: İsa, “Onlardan ayrıldı ve göğe yükseldi”. O artık görülmez oldu: Bundan sonra yaşamları sadece O’nun sözleriyle aydınlanacaktır. Onlar Kutsal Ruh’u içlerinde hareket edecek bir kuvvet gibi beklemekteler ve sonra gerçekten de O’nun dediklerini yapacaklardır: “Günahların bağışlanması için tövbe ça ğrısı”nı vaaz edecekler. İsa’nın gökte ve Baba’nın sağında olduğunu, Allah gücüne sahip olduğunu bildiklerinden O’na itaat etmekten çekinmeyeceklerdir: O’na itaat etmek, yapabilecekleri en doğru ve kutsal şeydir! Biz onlarla birleşeceğiz. Eğer İsa ölülerden dirildiyse ve yerden göğe çıktıysa, o zaman gerçekten kendimizi O’nun sözlerine emanet edebiliriz. İsa sözlerini etkisiz bırakmıyor ve onları düşünce ve eylemlere dönüştürenlerin aldatılmasına izin vermiyor.

Bugünkü gizem hayret edicidir ve bizim için neredeyse anlaşılmazdır, çünkü onu açıklayacak sözler bulmamaktayız. İsa göğe çıkıyor, Baba’nın sağında oturmakta, herkesin yargıcıdır. Bunlar anlaşılması kolay figürlerdir, ama bizi yine de şaşırtırlar. Bu şeyleri söyledikten sonra içimizde kalması gereken ışık, İsa’nın otoritesinin, Allah’ın otoritesi olduğudur; o halde O’nun bize söylediklerine güvenebiliriz ve güvenmeliyiz ve kararlılıkla kendimizi O’na emanet edebiliriz. Ayrıca tek önemli şey ve başkalarına karşı besleyeceğimiz en gerçek ve anlamlı sevgi, onların İsa’yı tanımalarına, O’nunla karşılaşmalarına ve O’nun sözlerini yaşamalarına yardım etmektir. Yaşamı değerli kılan, ona sevinci veren ve günün her dakikasına anlam kazandıranlar, işte bunlardır, yani İsa’nın sözleridir. İsa göktedir: Bu sebepten bizler, İsa’yı düşündüğümüzde, O’nu dinlediğimizde, göksel oluruz. İsa’yı sevenlerin, O’nu tanıyanların, O’nunla birlikte yaşayanların güzelliğini ve iyiliğini görüyoruz. İsa ile birlik olduğumuzda bizler de daha güzel, daha iyi, daha anlayışlı oluruz ve aklımıza bilgeli ve merhametli düşünceler gelir. O, göklerde, ama uzakta değil. O, O’na sevgiyle ve cömert bağlılıkla her baktığımızda bizleri göksel kılmak için göklerdedir. O, hepimizi, beni ve seni, O’nun yanına götürebilmek için göğe çıktı, öyle ki yeryüzünde de biraz gök olsun, hatta bulunduğumuz her yer Baba’nın sevgisini çevreleyen ışık ve barışla parlasın.